Avrupa ekonomik görünüm:nisan
Nitelikli yatırım, Ar-Ge, sanayi gelişimi toplantılarından tank, tüfek, mermi alımı toplantılarına geçiş yaşayan AB’de yüzler mart ayında da gülmedi. Rusya ile yaşanan gerilimden en az kazanım sağlayan kıta olan Avrupa’da bütçe dengesi yeni gündem maddesi oldu. Konuya ilişkin olarak, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, artan savunma harcamalarının, Avrupa’da daha yüksek mali açıklara ve finansman ihtiyaçlarına yol açacağını bildirdi. l Fitch’ten yapılan açıklamada, 3 yıl önce başlayan Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında neredeyse tüm Avrupa ülkelerinin savunma bütçelerini artırdığı ancak bazı ülkelerin bütçelerinin NATO’nun belirlediği Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 2’sinin altında kaldığı aktarıldı. l Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in bu ay AB üyesi ülkelerin ortak harcamalarının GSYH’nin yüzde 3’ünün üzerine çıkması gerektiğini söylediği anımsatılan açıklamada, İngiltere’nin savunma harcamalarını 2027’ye kadar GSYH’sinin yüzde 2,5’ine çıkarmayı taahhüt ettiği kaydedildi.
İşten Çıkarma Almanya'nın Yeni Standardı
Yıllarca dünyaya iş gücü piyasası nasıl olmalı diye hikayeler yazdıran üretim ekonomisi kendi ölümünü gerçekleştiriyor. Ülkemiz, özellikle ihracatçılarımız için bir hayli kötü bir gelişme lakin düzelme imkanı da bir o kadar zor ve girift.
Köln Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü'nün (IW Köln) araştırmasına göre, Alman şirketlerinin sadece yüzde 17'si bu yıl daha fazla çalışanı işe almayı planlarken, yüzde 38'i istihdamı azaltmayı değerlendiriyor. Sanayi şirketlerinin yüzde 44'ü istihdamı azaltmak isterken, sadece yüzde 14'ü yeni çalışan almayı planlıyor. Öte yandan, Prognos Enstitüsü'nün Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği (VDA) adına yaptığı araştırmaya göre, ülkede mevcut eğilimin devam etmesi halinde otomotiv endüstrisinde 2035'e kadar 140 bin iş kaybı yaşanacak.
Şirketlere sırayla bakalım,
Alman çelik üreticisi ve teknoloji firması ThyssenKrupp çelik biriminde 2030'a kadar 5 bin kişinin işten çıkarılmasının planlandığı bildirildi. Şirket, buna ek olarak ticari faaliyetlerin satışı veya dış hizmet sağlayıcılara devri yoluyla 6 bin kişinin daha işten çıkarılmasının planlandığını açıkladı. Küresel otomotiv endüstrisindeki sürekli zorlu piyasa koşullarına atıfta bulunularak, işe alımları donduracakları ve otomotiv bölümünde bin 800 kişiyi işten çıkaracakları bilgisi verildi.
Alman mühendislik şirketi Siemens'in 2027'ye kadar başta otomasyon alanında olmak üzere 6 binden fazla kişiyi işten çıkarma kararı eklendi.
Alman otomotiv ve sanayi tedarikçisi Schaeffler, otomobil üreticilerinden zayıf talep nedeniyle yeniden yapılanmaya giderek, 2 bin 800'ü Almanya'da olmak üzere Avrupa'da toplam 4 bin 700 kişiyi işten çıkarılacak.
Alman menşeli lastik ve otomobil parçaları üreticisi Continental, 18 Şubat'ta 2026 sonuna kadar araştırma ve geliştirme bölümünde 3 bin kişiyi işten çıkarma kararı aldı.
Otomotiv sektörünün önemli tedarikçilerinden Bosch, otomotiv biriminde 3 bin 800'ü Almanya'da olmak üzere, dünya genelinde 5 bin 500 kişiyi işten çıkaracağını, ayrıca üretim tesislerinde kısa mesaiye gidileceğini bildirdi
Almanya'nın ikinci büyük bankası Commerzbank 2028'e kadar çoğunluğu Almanya'da olmak üzere 3 bin 900 kişinin işine son vereceğini duyurdu.
Alman spor giyim üreticisi Puma maliyet azaltma programı çerçevesinde dünya çapında 500 kişiyi işten çıkaracağını açıkladı.
Alman biyoteknoloji firması BioNTech, 10 Mart'ta 2027'ye kadar 950 ila bin 350 tam zamanlı pozisyonda kesintiye gitmeyi planladığını duyurdu.
Alman Posta İdaresi'nin (Deutsche Post) iştiraki DHL, 6 Mart 2025'te karındaki düşüşün ardından tasarruf etmek için Almanya'da bu yıl yaklaşık 8 bin kişiyi işten çıkarmayı planladığını açıkladı.
Almanya 285 Milyar Euro'luk Sübvansiyon Sağladı
Almanya'da federal hükümet, eyaletler ve belediyeler, geçen yıl toplam 285 milyar Euro tutarında mali destek ve vergi kolaylığı sağladı. Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nün (IfW) hazırladığı sübvansiyon raporuna göre, bu rakam Almanya'nın gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzde 6.6'sına denk geliyor. Bu oran, 2022 ile aynı seviyede kalarak, ülkenin ekonomik gücüyle paralel bir artış gösterdi.
4 Federal hükümetin en büyük mali destek alanı, çevre ve enerji politikaları oldu. Bu alandaki sübvansiyonlar, bütçe kısıtlamalarına rağmen 42 milyar euro artış gösterdi. Bu artışın büyük bir kısmının İklim ve Dönüşüm Fonu'ndan sağlandığı belirtiliyor. Özellikle binalarda enerji verimliliğinin artırılması ve yenilenebilir enerjilerin desteklenmesi için 16,7 milyar euro harcandı. Bunun yanı sıra yasal sağlık sigortasına 14.5 milyar euro gibi yüksek bir destek sağlandı.
ASYA EKONOMİK GÖRÜNÜM
ABD'nin yaptığı her salvoda piyasaları yüzde 4 düzeyinde gerileyen Asya piyasalarında ABD bilançolarından gelen karışık sinyaller, tarife ve jeopolitik gelişmelere ilişkin endişeler gündemin ana konu başlıkları.
Hong Kong borsalarında ağır bir satış baskısıyla karşı karşıya kalırken, teknoloji hisseleri paçal ortalamada yüzde 3 civarında değer kaybetti. Çin, Endonezya ve Tayvan'daki hisseler de düşerken, Japonya dahil diğer piyasalar yükselişe geçti.
Çin'de açıklanan veriler ABD pamuğu, otomobil ve bazı enerji ürünleri ithalatının, gümrük vergilerinin uygulanmasının ardından yılın ilk iki ayında düşüş gösterdiğini ortaya koydu. Petrol, ABD'nin bir Çin rafinerisine yaptırım uygulamasının ardından tırmanışa geçti. Altın rekor seviyeye yaklaştıktan sonra hafifçe düşüş yaşadı. Çin borsalarında demir cevheri, Çin'deki talebe ilişkin endişelerle ton başına 100 doların altına geriledi Hanehalkına desteği yeniden gündeme alan yönetim Nisan ayında yeni paket yayımlamayı planlıyor. Çin, hanehalkı gelirlerini artırarak tüketimi canlandırmaya, hisse senedi ve emlak piyasalarını istikrara kavuşturmaya ve ülkenin doğum oranını yükseltmeye yönelik yeni teşvikler açıklamaya hazırlanıyor.
Resmi Xinhua Haber Ajansı'nın geçen ay Devlet Konseyi'nden yapılan bir açıklamaya dayandırdığı haberine göre Pekin yönetimi, ücretlerde "makul büyümeyi" teşvik edecek ve asgari ücretin ayarlanması için sağlam bir mekanizma kuracak.
Stratejik Metal Depolamaya Devam Edecek
Pandemi dönemi sonrasında stratejik unsur depolamayı kendisine şiar biçen Pekin yönetimi stratejisine sert biçimde devam ediyor.
Ajanslardan aldığımız bilgilere göre, Çin, enerji dönüşümüne yönelik talebin arttığı ve jeopolitik gerilimlerin yükseldiği bir dönemde, kritik minerallerin arz dayanıklılığını artırmak amacıyla bu yıl temel endüstriyel metallerin stratejik rezervlerini arttırmayı planlıyor.
Konuya yakın kaynaklara göre, hükümetin satın almayı düşündüğü metaller arasında kobalt, bakır, nikel ve lityum bulunuyor. Çin'in resmi emtia stoklarını yöneten Ulusal Gıda ve Stratejik Rezervler İdaresi'nin fiyat sorgulamaları yaptığını ve bazı metaller için teklif vermeye çalıştığını belirtti.
Çin'in en üst düzey ekonomik planlama organı olan Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu, bu ay başında ülkenin yıllık parlamento raporunda bu planın sinyalini vermişti. Raporda, ülkenin "stratejik metallerin stoklanmasına yönelik yıllık hedefi daha hızlı yerine getireceği" ifadelerine yer verildi.
Çin Ekonomisi Ilımlı Toparlanıyor
Çin ekonomisi yılın ilk iki ayında ılımlı bir toparlanma gösterdi. Pekin, bu süreçte yurt içi tüketimi artırma planını yineledi. Ulusal İstatistik Bürosu tarafından geçen ay yayımlanan verilere göre, perakende satışlar, Ocak-Şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,0 arttı. Bu oran, aralık ayındaki yüzde 3,7'lik yıllık büyümeye kıyasla hafif bir artış gösterirken, ekonomistlerin tahminleriyle de uyumlu geldi.
Sanayi üretimi, yılın ilk iki ayında geçen yıla kıyasla yüzde 5,9 arttı. Aralık ayında yüzde 6,2 büyüme kaydedilmiş olsa da, ekonomistlerin öngördüğü yüzde 5,3'lük artışın üzerinde gerçekleşti. Açıklamaya göre, ekipman üretimi ve yüksek teknoloji imalat sektörlerindeki sanayi üretimi sırasıyla yüzde 10,6 ve yüzde 9,1 oranında yıllık büyüme kaydederek hız kazandı.
Yılbaşından bu yana hesaplanan sabit varlık yatırımları yüzde 4,1 artarak, ekonomistlerin öngördüğü yüzde 3,6'lık büyüme tahminini aştı ve geçen yılki yüzde 3,2'lik artışa kıyasla belirgin bir sıçrama yaptı.
AMERİKA KITASI
EKONOMİK GÖRÜNÜM
Mart ayında küresel piyasalar, ABD Başkanı Donald Trump'ın tarifelere ilişkin belirsizlikleri ve ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın açıklamalarının etkisiyle dalgalı bir seyir izledi. Ayın son haftası açıklanan büyüme ve Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) fiyat endeksi verileri sonrasında belirsiz hava gri tonlarını korumaya devam etti.
Ay içerisinde IMF'den beklenmedik şekilde ABD'yi pozitif ayrıştıran bir açıklama gelmesi dikkat çekti. ABD ekonomisinin güçlü bir performans sergilediğini söyleyen IMF Başkanı Georgieva, ABD ekonomisinin diğer G20 ülkelerini geride bıraktığını ve salgın öncesi döneme göre ABD'ye daha fazla sermaye girişi olduğunu ifade etti.
Georgieva, bunun da doların güçlü performans sergilemesini sağladığını ancak güçlü doların yükselen ve gelişmekte olan piyasaların çoğu için zorluk anlamına geldiğini hatırlattı.
Dünya ekonomisinin de daha önce görülmemiş şoklara rağmen oldukça güçlü bir performans seyrettiğine işaret eden Georgieva, bu yıl küresel ekonomik büyümenin yüzde 3,3 seviyesinde olacağını öngördüklerini sözlerine ekledi.
Bürokrasi ile Yeni Yönetim Arasında Yaşanan Dikkat Çeken Gerilim,
l Fed, ay içerisinde politika faizini yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit bıraktı. Powell, tarifelerin enflasyonla mücadeleyi zorlaştırabileceğini belirtti. Trump'ın faiz indirimi çağrısı, Fed ile Beyaz Saray arasında olası bir gerilimin habercisi olarak algılanırken uzun bir süre sonra MB yetkilerine yönelik yapılan açıklama olumsuz algılandı.
l Piyasalar, Fed'in haziran ayında faiz indirimi yapma ihtimalini yüzde 89 olarak fiyatlarken, yıl genelinde iki faiz indirimi beklentisi korunuyor. ABD ekonomisinin dördüncü çeyrekte yüzde 2,3 büyümesi beklenirken, bu verilerin piyasalar üzerinde belirleyici olması öngörülüyor.
l ABD'deki federal kurumlar, hükümet çapındaki işgücü kesintilerinin bugüne kadarki en kapsamlı muhasebesini yaparak, Trump'ın göreve başladığı günden bu yana yaklaşık 25 bin deneme süresindeki çalışanı işten çıkardıklarını açıkladı. Trump yönetimi, Maryland'deki bir yargıcın talebi üzerine pazartesi gecesi 18 kurum için rakamları açıkladı. Bloomberg Law'ın istatistikler üzerinde yaptığı analize göre, Hazine Bakanlığı yüzde 7 ile işgücünün en büyük yüzdesini işten çıkardı.
l NBC anketine göre, kayıtlı seçmenlerin yüzde 44'ü ABD'nin 2004 başından bu yana hiç olmadığı kadar doğru yolda ilerlediğini düşünse de, çoğunluk hala ülkenin yanlış yolda olduğu görüşünü aktardı. Seçmenlerin çoğunluğu - yüzde 54 - Trump'ın görevinin ilk haftalarında ekonomiyi ele alış biçimini onaylamazken, yüzde 55'i de enflasyon ve hayat pahalılığını ele alış biçimini olumsuz şekilde değerlendirdi. Seçmenlerin sadece yüzde 18'i ABD ekonomisini "mükemmel" ya da "iyi" olarak değerlendirdi.
Kanada'dan ABD'ye Büyük Çaplı Ticaret Savaşı Açıldı
Kendi halinde yaşayan halkı da canından bezdiren Trump yeni bir cepheye daha kavuştu diyebiliriz. Hatırlayacağımız üzere ABD'nin Kanada ve Meksika'dan ithal edilen ürünlere yönelik yüzde 25 ek gümrük vergisi 4 Mart'ta başlamıştı Kanada yönetimi de ABD'nin çelik ve alüminyum tarifelerine misilleme olarak, ülkeden yapılan 29,8 milyar Kanada doları tutarındaki ithalata yüzde 25 oranında gümrük vergisi uygulayacağını duyurmuştu.
Konuya ilişkin olarak Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly, ABD ile "ticaret savaşını" kazanacaklarına inandıklarını, ABD'nin en büyük müşterisi olduklarını belirterek, "Çin, Japonya, İngiltere ve Fransa'nın toplamından daha çok Amerika'dan satın alıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Nihayetinde bu savaşı kazanmamıza Amerikanların yardımcı olacağını düşünüyoruz çünkü kanun yapıcılarına mesaj verebilenler onlar" değerlendirmesinde bulunan Joly, ülkede erken seçime gidilmesi halinde Trump'ın tarifeleriyle baş etmek için Liberal Partiye "net yetki verilmesi" çağrısında bulundu.
FItch RatIng'den ABD'ye Kötü Haber
Sokakta gördüğü herkese bıçak çekip para isteyen ABD ekonomi kurmaylarına kötü haber en sonunda geldi. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Trump yönetiminin başlattığı ticaret savaşları sonrası açıklamada bulundu.
Donald Trump'un yeniden ABD başkanı seçilmesi sonrası AB ülkeleri, Çin, Kanada, Meksika gibi birçok ülkeye vergi tarifesi koyduğunu hatırlatan Fitch, bu durumun ABD ve dünya ekonomisi için olumsuz etkiler yaratacağını belirtti.
Fitch ABD'nin 2025 yılı ekonomik büyüme tahminini güncelleyerek yüzde 2,1'den yüzde 1,7'ye çekti. 2026 yılı için büyüme tahmini de yüzde 1,7'den yüzde 1,4'e düşürüldü. Fitch "Bu yeni tahminler 2023 ve 2024 yıllarındaki yüzde 3 büyümenin çok altında" dedi. Fitch küresel ekonominin de 2025 yılında yüzde 2,3 büyüyeceğini öngördü.
Bu duruma eşgüdümlü şekilde, DoubleLine Capital'in kurucusu Jeffrey Gundlach, ABD ekonomisinde resesyon ihtimalini yüzde 50-yüzde 60 arasında gördüğünü açıkladı.
Gundlach CNBC'ye verdiği röportajda birçok ekonomistten daha yüksek bir resesyon ihtimali görmesine karşın ABD ekonomisinin "çok istikrarlı bir yerde" olduğunu, koşulların parasal genişleme için zemin hazırlayabileceğini belirtti.
TÜRKİYE EKONOMİK GÖRÜNÜM
Ay içerisinde siyasi gelişmelerin stres testleriyle geçiren piyasalar bir hayli zorlandı. Savcılığın İBB özelinde başlattığı soruşturma sonrasında Ekrem İmamoğlu ve bir çok kişi tutuklanırken, yaşanan dalgalanmalar sonrasında bankalar arası YP ve TL fonlama maliyetlerinde de artış görüldü.
Konuya ilişkin olarak Bakan Mehmet Şimşek, Orta Vadeli Program'ın (OVP) şoklar karşısında ekonominin dayanıklılığını artırdığını ve güçlü bir duruma getirdiğini belirterek, "Program sayesinde önemli kazanımlar elde edildi. Bu kazanımları korumak ve geliştirmek adına gerekli tüm önlemler alınmaya devam edilecektir. Elimizde yeterli araç var. Programın uygulanmasına ilişkin hiçbir tereddüt yok. Kurumlarımızla yakın bir koordinasyon içinde çalışıyoruz" ifadesini kullandı.
Yatırımcı cephesinde ayın ilk 15 günlük kazanımların gerilemesi dikkat çekerken ayın son bir haftasında 4 kez devre kesicilerin faal olması önemli bir gelişmeydi.
TCMB'den Gecelik Faizlere Beklenmedik Dokunuş
Faiz indirim serisine devam eden TCMB, ülke içinde yaşanan siyasi gerilimler sonrasında borçlanma faizleri üzerinde değişikliğe gitti. Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranının yüzde 46'ya yükseltilmesine karar verdi. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 42,5'te, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41'de sabit tuttu.
Merkez Bankası'nın faiz açıklaması şöyle:
l Söz konusu gelişmelerin enflasyon görünümü açısından oluşturabileceği riskler değerlendirilerek, sıkı parasal duruşu destekleyici tedbirler alınmıştır.
l Bu doğrultuda Kurul, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranının yüzde 46'ya yükseltilmesine karar vermiştir. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 42,5'te, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41'de sabit tutmuştur.
l Piyasadaki oynaklığı sınırlamak üzere TL ve döviz likiditesine yönelik tedbirler alınmıştır. Finansal piyasaların etkin işleyişinin sürdürülmesi amacıyla gerekli görülmesi halinde ek önlemler alınacaktır.
l Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.
Reel Kesimin Döviz Açığı 5 Yılın Zirvesinde
Ocak 2025 dönemine ait Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri Tablosu değerlendirildiğinde; Aralık 2024 verilerine göre varlıklar 2,7 milyar dolar azalırken, yükümlülükler 8,3 milyar dolar arttı.
Net döviz pozisyonu açığı ise 148 milyar dolar olarak gerçekleşirken Aralık 2024 dönemine göre 11 milyar dolar arttı.
Ocak 2025 dönemi varlık dağılımı incelendiğinde; bir önceki aya göre yurt içi bankalardaki mevduat, türev varlıklar ve ihracat alacakları sırasıyla 2 milyar dolar, 1,1 milyar dolar ve 534 milyon dolar azalırken, yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları ve menkul kıymetler sırasıyla 859 milyon dolar ve 75 milyon dolar arttı. Bu dönemde varlıklar 2,7 milyar dolar azaldı.
Yükümlülük dağılımında ise; bir önceki aya göre yurt içinden sağlanan nakdi krediler, türev yükümlülükler ve yurt dışından sağlanan nakdi krediler sırasıyla 3,9 milyar dolar, 2,5 milyar dolar ve 2,1 milyar dolar artarken, ithalat borçları 304 milyon dolar azaldı. Bunlara bağlı olarak yükümlülükler 8,3 milyar dolar arttı.
TCMB Ekonomistler Beklenti Anketi
Ocak Sonuçları
Yıl sonu enflasyon tahmini 28.30'dan yüzde 28,04'e gerilemiştir,
Yıl sonu dolar tahmini 42.89'dan, 42.79'a gerilemiştir.
2024 yıls onu faiz beklentisi yüzde 42,33'e gerilemiştir
Yıl sonu büyüme oranı yüzde 3.1 olarak öngörülmüştür.
Merkez Bankası'nın Rezervleri 171 Milyar Dolar Seviyesinde
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervleri, Mart ayının son haftasında 1 milyar 167 milyon dolar artışla 171 milyar 82 milyon dolara çıktı.
14 Mart itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 267 milyon dolar yükselişle 98 milyar 69 milyon dolara çıktı. Brüt döviz rezervleri, 7 Mart'ta 97 milyar 802 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu.
Bu dönemde altın rezervleri de 1 milyar 900 milyon dolar artışla 72 milyar 113 milyon dolardan 74 milyar 13 milyon dolara yükseldi.
Böylece Merkez Bankasının toplam rezervleri, 14 Mart haftasında bir önceki haftaya göre 1 milyar 167 milyon dolar artışla 169 milyar 915 milyon dolardan 171 milyar 82 milyon dolara çıktı.