AYFER ARSLAN

AYFER ARSLAN

Finans Caddesi

ayfer.arslan@inbusiness.com.tr
11.08.2025 | Pazartesi

Genç finansçıların doğa tutkusu

BAĞ BAHÇE İŞLERİ KİMİSİ İÇİN BİR HOBİ… KİMİSİ İÇİN EMEKLİLİKTE İKİNCİ KARİYER FIRSATI… BU HAYALİNİ AKTİF OLARAK ÇALIŞIRKEN GERÇEKLEŞTİRENLER İSE EN ŞANSLISI. FİGOPARA CEO’SU KORAY BAHAR DA 4 ORTAK KURDUKLARI ÇİFTLİK İLE İKİNCİ KARİYERİNE ŞİMDİDEN HAZIR GİBİ…

Uzun yıllar çalışıp emekli olduktan sonra insanlar genelde kendilerini doğaya atıyor. "Kendime ait bir bahçem olsun, ekip biçeyim" ise emeklilik sonrası çoğumuzun en çok dillendirdiği hayallerden biri. Bu hayaller bazen bir emeklilik planının ötesine ikinci kariyer fırsatına da dönüşebiliyor. Tabii tarıma dönüş aslında sadece bir emeklilik hayali değil… Halen aktif çalışma hayatının içerisinde iken bu hayalini şimdiden gerçekleştiren genç profesyonellere de rastlıyoruz.

Fintek alanında başarılı girişimleri ile dikkat çeken Figopara CEO'su Koray Bahar da 2020 yılında 4 ortak Trakya'da Balkaya Çiftliği'ni kurmuş. İlk başladıklarında hayallerinin, hafta sonları şehrin gürültüsünden ve karmaşasından kaçmak olduğunu anlatan Bahar, "Ancak zaman içinde bu yer, sadece bir hobi değil; ruhumuzu, zamanımızı ve emeğimizi adadığımız bir yaşama dönüştü. İki çocuk babası olarak, ailemle birlikte sağlıklı, katkısız, güvenilir gıdaya ulaşma çabam vardı. Bu çaba, kurumsal hayatta yıllarca vakit geçirmiş bizler için sadece bir arzudan çok daha fazlasına dönüştü" diyor. Aslında bugün, şehir hayatının yorgunluğundan sıyrılmak isteyen birçok beyaz yakalı da benzer bir sorgulama içinde. Bahar'a göre Balkaya Çiftliği de bu dönüşümün somut bir ifadesi oldu.

ENERJİ GÜNEŞTEN

İlk adımı, Kırklareli Vize'de 14 dönümlük bir arazi alarak attıklarını söyleyen Bahar, şöyle devam ediyor: "Bugün hâlâ aktif tarımsal üretimin sürdüğü 100 dönümden fazla toprağa sahibiz. Başlangıçtaki 14 dönümlük parselimizdeyse özel bir dönüşüm yaşandı: Tamamı Off-Grid sistemle çalışan, turizm imarlı, tamamen ahşap 8 evden oluşan bir konaklama alanı kurduk. Elektrik gibi temel altyapıya şebekeden ulaşılamadığı için kendi enerjimizi güneşten üretmeyi tercih ettik. 14 kW'lık bir güneş paneli sistemiyle elektrik ihtiyacımızı karşılıyoruz. Bu tercihler, sadece ekolojik değil aynı zamanda uzun vadeli ekonomik sürdürülebilirliği de beraberinde getiriyor."

Balkaya Çiftliği sadece konaklama ya da tarım alanı değil, yaşayan bir ekosistem. Şu anda çiftlikte 6 büyükbaş, 24 küçükbaş hayvan var. 25 tavuk, 14 kaz, 6 ördek, bolca kedi ve köpek bu düzenin bir parçası. Doğal döngülerle uyumlu, geleneksel yöntemlerle desteklenmiş bir üretim anlayışı söz konusu.

TARLADAN SOFRAYA

Balkaya Çiftliği'nde ayrıca sıfır atık prensibiyle yani 'Tarladan Sofraya' anlayışıyla çalışan The Grid isimli restoran da bulunuyor. Menü mevsimsel olarak değişirken, kendi üretimleri olan yumurtalar, sebzeler, fermenteler ve çevre köylerden aldıkları malzemelerle zenginleşiyor. Odun fırınında pişen köy ekmekleri, açık ateşte hazırlanan tencere yemekleri ve şef tabakları menünün vazgeçilmezleri arasında. Bu mutfağın farkı sadece kullanılan malzemeler değil, üretimin her adımında aktif yer alınması. Mutfak şefleri, sadece yemek yapmıyor, aynı zamanda ürünlerin ekim ve üretim süreçlerine de katılıyor. Ne ekileceğine ziraat mühendisleri ve çiftçilerle birlikte karar veriliyor. Böylece tabağa gelen her ürün, şefin vizyonuyla toprağa dokunarak başlıyor.

Ayrıca Balkaya'daki üretim yalnızca tarımsal değil. Çiftlik içinde yer alan marangozhanede, konaklama birimlerinden masa-sandalye gibi detaylara kadar tüm mimari üretim sahada yapılıyor. Ustalar da çiftlikte yaşıyor. Böylece sadece doğa ile değil, mekânla da uyumlu, yaşayan bir mimari ortaya çıkıyor.

Balkaya Çiftliği'nin işletmesini kardeşi Tolga Bahar ve iç mimar ortakları Doğukan Odabaşı ile birlikte yürüttüklerini anlatan Koray Bahar, "Tarım, doğa turizmi, gastronomi ve yerinde üretimi bir araya getiren bu modeli daha fazla insana ulaştırmak istiyoruz. Balkaya sadece bir çiftlik değil; şehirli insanın doğayla yeniden kurabileceği anlamlı ilişkinin küçük ama güçlü bir örneği" diyor.

BANKACILIK, 'SERVİS' LE BÜYÜYECEK

Dijital dönüşüm hız kesmeden devam ederken, bankacılık alanında da taşlar yerinden oynuyor. Sektör, kapalı sistemlerden açık, paylaşımcı ve entegre yapılara doğru hızla evriliyor. Bankacılık ürün ve hizmetlerinin, banka dışı şirketlerin uygulamaları veya internet siteleri üzerinden müşterilere sunulduğu bir iş modeline dayanan 'Servis Modeli Bankacılık' bu dönüşümün en güçlü ve itici gücü olarak daha da kritik bir rol üstlenmeye hazır.

DefineX'in yayınladığı "Banking as a Service": Finansal Ekosistemde Dönüşüm ve Stratejik İçgörüler" raporuna göre; servis modeli bankacılıkta global pazar büyüklüğünün 2025 yılında yaklaşık 30 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Rapora göre 2025-2030 döneminde ise pazarın 3 kata kadar büyümesi bekleniyor.
DefineX Strateji ve Dönüşüm Lideri Ozan Öztürk'e göre, bugünün ve yarının finansal ihtiyaçlarını karşılamak, artık çok paydaşlı, esnek ve kullanıcı merkezli bir yapı gerektiriyor. Mikro pazar uyumu, yeni nesil bankacılığın temel başarı kriteri haline geliyor. Tam da bu noktada Servis Modeli Bankacılık, platformlar arası iş birliğini teşvik ederek kullanıcıya ulaşma biçimini kökten değiştiriyor. Öztürk, geleceğe ilişkin şöyle bir projeksiyon çiziyor: "Finansal hizmetleri yalnızca bir son durak değil; tüm dijital ekosistemlere entegre bir değer katmanı haline getiren bu model, finansal hizmetler alanında gelir yapısını yeniden tanımlarken, teknolojiyi de sadece araç değil stratejik ortak haline getiriyor."

FELAKETLERE KARŞI SİGORTA GERÇEĞİ

Geçtiğimiz ay ülkemizin çeşitli illerinde yaşanan orman yangınları; can kayıplarının yanı sıra binlerce hektar alanın yok olmasına, çok sayıda konut ve araçta ciddi hasarlara yol açtı. Türkiye Sigorta Eksperleri Derneği (TÜSED) Türkiye'nin farklı bölgelerinde meydana gelen büyük çaplı yangınlar sonrasında 5 bin hektara yakın alanın kül olduğunu, çok sayıda konutun ve aracın zarar gördüğünü belirterek yeniden sigorta gerçeğine dikkat çekti. Yangınların yüzde 85'inin insan kaynaklı olduğunu belirten TÜSED Yönetim Kurulu, yaşanan yangın felaketinin, konut sigortasının yanı sıra, iş yeri sigorta poliçesinin ve araçlar için kasko poliçesinin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu savunuyor. Bu konuda sigortalıları da uyaran TÜSED Yönetim Kurulu, konut veya araç sigortası yaptırırken; vatandaşların teminatları hassasiyetle incelemesini ve yangın hasarlarının poliçe teminatları içerisinde yer alıp almadığını kontrol etmesini öneriyor.

BİZE ULAŞIN