AHMET AKYILDIZ

AHMET AKYILDIZ

InBusiness Dergisi Yazar

ahmet.akyildiz@inbusiness.com.tr
11.08.2025 | Pazartesi

Avrupa ekonomik görünüm: ağustos

Üretime yeniden yönelmek için vites artıran Kıta Avrupası’nda toplantılar hız kazandı. Ay içerisinde başta Almanya olmak üzere, İtalya ve Fransa’nın piyasa canlandırıcı hamlelere adım atması pozitif şekilde öne çıkan unsurlardan bir tanesiydi.

Almanya cephesine baktığımızda ay içerisinde, Almanya Başbakanı Friedrich Merz, 61 şirketin üst düzey yöneticileriyle bir araya geldi. Bu şirketler, ülke ekonomisine duyulan güveni yeniden tesis etmek amacıyla 2028 yılına kadar toplam 631 milyar euroluk yatırım taahhüdünde bulundu.

Deutsche Bank ve Siemens gibi dev şirketlerin de yer aldığı bu buluşmada, yöneticiler Başbakan Merz ile Maliye Bakanı Lars Klingbeil'e "Made in Germany" (Almanya'da Üretilmiştir) girişimlerini sunacak. Söz konusu 631 milyar euro, sermaye yatırımları, araştırma-geliştirme harcamaları ve uluslararası yatırımlar kapsamında yapılacak katkıları içeriyor.

Pozitif Sinyal

Alman hükümetinin yakın zamanda borç freni kurallarında yaptığı değişiklikle harcamalarını artırmaya hazırlanmasının hemen ardından geldi. Yeni düzenlemeyle birlikte altyapı yatırımları için özel bir fon oluşturulmuştu.

Almanya'nın Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü (IFO) Başkanı Clemens Fuest, bu girişimin inovasyonu ve yeni iş kurmayı teşvik etmesi açısından olumlu bir adım olduğunu, altyapı fonunun da benzer şekilde umut verici olduğunu söyledi.

AB'den ABD'ye 72 Milyar Euro'luk Tarife Boykotu

Trump'ın canını sıkacak hamlelerine kademeli olarak başlayan AB cephesinde kılıçlar çekildi.

AB, ABD mallarına yönelik olası karşı önlem olarak daha önceki 21 milyar euro'luk gümrük vergilerine ek olarak 72 milyar euro değerindeki ikinci listesini açıkladı. Bu, Trump'ın çelik ve alüminyum vergilerine yanıt olarak onaylanan 21 milyar euro'luk tarifelere eklenecek ve müzakerelerin başarısız olması durumunda yürürlüğe girecek.

l Yeni listede hedeflenen malların toplam değeri 95 milyar euro'dan 72 milyar euro'ya düşürüldü. Bu, AB'nin kendi kendine verdiği ekonomik zararı en aza indirme yönündeki stratejik amacını gösteriyor.

l AB'nin bu temkinli duruşu, gümrük vergilerine dahil malların listesini önemli ölçüde genişletme konusunda tereddütlü olabileceğini düşündürüyor. Örneğin, geçmiş raporlar, AB'nin ABD'ye göndereceği mallara misilleme olarak belirli ihracat kısıtlamaları getirmeyi düşündüğünü gösteriyor.

Piyasanın Yeni Gözdesi Euro Tahvilleri

JP Morgan ve Bloomberg'in derlediği bilgilere göre gelişmekte olan piyasalarda tahvil ihraççıları dolar yerine euro cinsi tahvil satmaya yöneliyor. Bu artış, gelişmekte olan ülke tahvillerine yönelik güçlü talepten de destek bulurken euro cinsinden tahviller toplam gelişmekte olan piyasa arzı içinde hala küçük bir paya sahip olsa da, hacimlerinin hem mutlak anlamda hem de dolar cinsinden işlemlere kıyasla yüksek kalması bekleniyor.

Bloomberg tarafından derlenen verilere göre, gelişmekte olan ekonomilerden şirketler ve hükümetler bu yıl 18 Temmuz'a kadar 89 milyar euro tutarında euro cinsinden tahvil sattı. Bu, en azından 2014'ten bu yana aynı dönemdeki en yüksek miktara işaret ediyor.

Sadece hükümetlerin ihraçları bile 2024 yılı için öngörülen tüm yıl toplamını aşmış durumda. Goldman Sachs stratejistleri bu yıl aynı gün aynı ülke tarafından satılan euro ve dolar cinsinden tahvilleri karşılaştırdı ve euro cinsi tahvillerin, ihraçtan bir hafta sonra dolar cinsinden benzerlerine kıyasla biraz daha iyi performans gösterdiğini tespit ettiler.

StellantIs'ten Yılın İlk Yarısında 2,3 milyar Euro Zarar

Stellantis N.V., 2025'in ilk yarısında 2,3 milyar euro net zarar açıkladı. Şirketin açıkladığı verilere göre zarar, büyük ölçüde yeniden yapılanma harcamaları, düşen satışlar ve ABD tarifelerinin etkisinden kaynaklandı.

Analistler, şirketin bu dönemde 25,1 milyon euro kar edeceğini bekliyordu.

Şirket, hidrojen programı dahil olmak üzere iptal edilen projeler ve elektrikli araç yatırımlarının hibrit modellere kaydırılması sebebiyle 3,3 milyar euroluk vergi öncesi gider açıkladı.

Şirketin araç sevkiyatı, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 6 oranında düştü. Sevkiyattaki bu düşüş özellikle Kuzey Amerika ve Avrupa bölgelerinde yoğunlaştı. Özellikle Kuzey Amerika'daki sevkiyatlar, önceki CEO Carlos Tavares'in yaptığı maliyet kesintilerinin ardından yüzde 25 oranında azaldı.

ASYA EKONOMİK GÖRÜNÜM

Asya kıtasında tüm gözler Çin'in iç piyasa dinamiklerine odaklanmış durumda. ABD ile yaşanan ticaret gerilimleri sonrası büyüme rakamlarında sorun gözlemlenmezken, Goldman Sachs'ın yayımlamış olduğu çalışan gelirleri raporu soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Ay içerisinde Çin ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,2 büyüme kaydetti.

Çin Ulusal İstatistik Bürosu tarafından bugün açıklanan verilere göre, ülkenin bu yılın ikinci çeyreğinde gerçekleştirdiği Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH), geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5,2 oranında artarak 34 trilyon 177 milyar 800 milyon yuana ulaştı.

Geçen senenin ekmeğini yemeye devam eden Çin'de iç piyasanın gerçek gücünü göreceğimiz ekim ve kasım ayı rakamları sonrasında daha net bir tabloyu size resmedebileceğiz.

Neler Yaşanacak ? Çin Hükümeti Neyi Planlıyor..

l Çin'de ortalama ücret artışı 2025'in ilk çeyreğinde yüzde 4,2'ye, ikinci çeyrekte ise yüzde 3,9 seviyesine geriledi. Bu oran, 2024'ün son çeyreğindeki yüzde 4,5'lik artışın da altına inmiş durumda.

l Uzmanlar, 2023'te sıfır-Covid politikasının sona ermesinden bu yana maaş artışlarının genel olarak ivme kaybettiğini belirtiyor. Bu trend, özellikle orta ve düşük gelir gruplarının harcama gücünü baskı altında tutuyor.

l Ücretlerdeki yavaşlamaya karşın Çin ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 5,2 oranında büyüme kaydetti. Ancak bu güçlü ekonomik performans, tüketim harcamalarına istenen ölçüde yansımadı.

l Uzmanlara göre, maaş artışlarının sınırlı kalması, bireysel harcamaları frenleyen başlıca nedenlerden biri.

l Çin hükümetinden yılın ikinci yarısında daha esnek mali önlemler bekliyor. Hedefe yönelik desteklerin, işgücü piyasasını canlandırarak tüketici güvenini artırabileceği ifade ediliyor.

l Uzmanlar, ücret artışlarının hız kazanamaması durumunda, tüketim kaynaklı büyümenin yılın kalanında risk altında kalabileceği uyarısında bulunuyor.

Rusya ve Çin'in Ödeme Sistem Rotası Altın – Nikel ve Paladyum Üzerine

ABD yaptırımlarından bunalan iki dev rotayı yeniden altın ve kıymetli madenlere çevirdi. Swift işlemlerinin neredeyse tamamında ABD yaptırımlarına takılan Pekin ve Moskova yönetimleri kendi para birimleriyle ticareti pekiştirirken daha da güvenli liman olan altın üzerinden de çeşitlenmeye gitti.

Trade Data Monitor tarafından açıklanan verilere göre, 2025'in ilk yarısında Çin'in Rusya'dan yaptığı değerli maden cevheri ve konsantre ithalatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 80 artışla 1 milyar dolara ulaştı.

Sadece altın değil, Rusya'nın paladyum ve platin ihracatında da gözle görülür bir artış yaşanıyor. Nikel ve paladyum madenciliği şirketi MMC Norilsk Nickel, bu yıl Çin'e yönelik ihracatlarını artırdı. Söz konusu metallerin fiyatları sırasıyla yüzde 38 ve yüzde 59 oranında yükseldi.

Çin Enerji İhtiyacını Kendi Karşılayacak Düzeye Gelmek İstiyor

İsrail'in bitmek bilmeyen saldırganlık politikaları sonrasında enerji çeşitliliğini artırmaya yönelen Çin'de altyapı yatırımları hızlanmaya başladı. Enerji koridorlarının güvenliğinin tehlikeye girmesinin ardından başta İran olmak üzere Pakistan ve Rusya ile dirsek temasını hızlandıran Pekin yönetimi dev bir projenin başlangıcını duyurdu.

Çin Başbakanı Li Qiang, Tibet'te Üç Boğaz Barajı'nın üç katı büyüklüğünde 167 milyar dolarlık mega baraj inşaatını başlattı. Ayrıca, barajın geliştirilmesini yönetecek yeni şirket China Yaijang Group'u tanıttı.

Proje hakkında hala çok fazla bilgi olmasa da sadece maliyeti bile mühendislerin planladığı devasa ölçeği gösteriyor. Bu tahmin 2009'da tamamlanan Üç Boğaz Barajı'nın 37 milyar dolarlık maliyetinin dört katından fazla.

Proje, inşaat, çimento ve çelik gibi sektörler için ekonomik bir canlanma vaat ediyor ve Çin'in 2060 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmasına yardımcı olacak büyük bir yeni temiz enerji kaynağı sunuyor.

AMERİKA KITASI
EKONOMİK GÖRÜNÜM

Temmuz ayında Fed & Trump çekişmesi, ABD tahvil getirilerinin 2009 Mortgage krizi dönemi seviyelerine yükselmesi gibi düşündürücü durumlarla geçiren kıtada karamsarlık öne çıktı.

Ülkeye güveni , büyüme rakamlarını, resesyon risklerini tek potada temsil eden tahvil getirilerindeki beklenmedik artış herkesi tedirgin etmeye yetti. Amerika Birleşik Devletleri'nin 30 yıllık vadeye sahip olan tahvil getirisi 5 seviyesini aşarken, 30 yıllık gösterge faizi, 2008 mortgage krizi dönemi öncesinde gördüğü 5,20 seviyesini yeniden yakaladı.

Haziran ayında yüzde 2.7 düzeyinde açıklanan enflasyon verileri önemli bir uyarıyı da beraberinde getirdi. Fed'in bu denli yüksek faiz rakamlarıyla piyasası bunaltmasına rağmen tüketimde gerileme görülmemesi, durgunluk öncesi stok yapıldığının en büyük göstergelerinden bir tanesi belki de.

Manşet enflasyon verilerinin son 6 ayda yüzde 2.5- yüzde 2.9 düzeyinde hareket etmesi enflasyon yapışkanlığını teyit eden bir başka gelişme. Bu rakamların ışığında Fed'den aşağı yönlü sert bir hamle beklemek intihar olur; bu noktada Beyaz Saray'ın Fed Başkanı'nın kellesini istemekten de başka çaresi kalmıyor.

Demokratların yıllarca sorunların üzerine yatıp, kongrede ipe un serip, sistemi çürük hale getirdikten sonra "Hadi şimdi düzeltsin bunu Cumhuriyetçiler" dediği 119'uncu benzer hikaye."

Trump Ekonomik Gidişatın Faturasını FED Başkanına Kesti

Uzun zamandır bu köşeden de dile getirdiğimiz Trump & Fed kavgası kritik eşiği aşmış durumda. İç piyasada daralmanın etkilerini yavaş yavaş hissetmeye başlayan ABD'de Başkan Trump, Fed yöneticilerini yetersizlik ve yandaşlıkla suçlamaya devam ediyor.

Temmuz ayı içerisinde birkaç kez istifa talebini yineleyen Trump, Truth Social sosyal medya hesabından, ABD Federal Konut Finansman Ajansı Direktörü William Pulte'nin Kongre'ye "Powell'ın soruşturulması" çağrısında bulunmasına ilişkin haberi paylaştı.

ABD Başkanı Trump, paylaşımında "Çok geç. Derhal istifa etmeli." ifadesini kullandı. Pulte, yaptığı yazılı açıklamada, "siyasi yanlılığı" ve "Senato'da katıldığı oturumdaki yanıltıcı ifadeleri" dolayısıyla ABD Kongresi'ni Powell'ı soruşturmaya çağırmıştı. Powell'ın 2,5 milyar dolarlık Fed binası yenilemesi konusunda yalan söylediğini iddia eden Pulte, bunun açık bir görevi kötüye kullanma örneği olduğunu kaydetmişti.

ABD Başkanı Trump, "faiz oranlarını düşürmekte geç kaldığı" gerekçesiyle Powell'ı birçok kez hedef almıştı.

Wells Fargo : ABD Ekonomisi Düşündüğünüzden Daha Kötü Durumda

İktisadi kanadın negatif temsilcisi Wells Fargo karamsar öngörülerine bir yenisini ekledi. Uzun zamandır ABD ekonomisinin resesyona gireceğini söyleyen dev banka bu ay içerisinde de görüşlerini yineledi.

Bankanın raporlarından derlediğimiz bilgilere göre;

4 Wells Fargo'nun paylaştığı not, son ekonomik verilere daha yakından bakıldığında, hizmetlere yönelik ihtiyari harcamalarda bir düşüş olduğunu ortaya koyuyor.

4 Mallara yönelik ihtiyari harcamalar devam ederken hizmetlere yönelik harcamalar mayıs ayına kadar yıllık bazda yüzde 0,3 oranında düştü. Wells Fargo raporunda "Bu kabul edilebilir bir düşüş ancak onu korkutucu kılan şey, 60 yılı aşkın süredir bu ölçütün yalnızca durgunluk dönemlerinde veya hemen sonrasında düşüş göstermiş olması" diye belirtiyor.

4 Birçok işletme, tarifelerden önce fazladan stok yaptı ve bu stoklardan yararlanarak şimdilik tarife maliyetlerini tüketicilere yansıtmaktan kaçınabildi.

4 Tüketici harcamaları, daha önce düşündüğümüz veya ilk bildirildiği kadar güçlü değil. Uzun zamandır istikrarlı bir iş gücü piyasasının tarife kaynaklı enflasyonu dengeleyebileceği görüşünü savunuyoruz ve bu hala doğru olabilir ve daha büyük bir durgunluk dalgasının ortaya çıkmasını engelleyebilir. Ancak tüketiciler, tarifelerin ardından davranışlarını değiştirmiş durumda.

BYD'NİN YATIRIM PLANLARI DEĞİŞTİ

Güney Amerika üzerinden büyüme stratejisini şekillendirmek isteyen BYD geri adım attı. Bloomberg'in derlediği bilgilere göre, Çin'in en büyük elektrikli araç üreticisi BYD, ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret politikalarından kaynaklanan jeopolitik gerilimler ve belirsizlikler nedeniyle Meksika'da büyük bir fabrika kurma planlarını rafa kaldırdı.

Şirket, Amerika kıtasında büyümeye ilgi duyduğunu belirtse de yeni bir yatırım için henüz bir zaman çizelgesi olmadığını açıkladı.

BYD'nin İcra Başkan Yardımcısı Stella Li, "Jeopolitik konular otomotiv sektörü üzerinde büyük etkiye sahip. Şu anda herkes diğer ülkelerdeki stratejilerini yeniden değerlendiriyor. Kararımızı vermeden önce daha fazla netlik beklemek istiyoruz" dedi.

BİZE ULAŞIN