Enflasyonda yavaşlama sinyalleri
Merkez bankalarının kademeli yumuşama eğilimine girdiği son dönemeçte enflasyon verilerinden gelen olumlu tablo daha da netleşti.
Ahmet Akyıldız /Baş Ekonomist Ekonomik Araştırmalar Yöneticisi
Merkez bankalarının kademeli yumuşama eğilimine girdiği son dönemeçte enflasyon verilerinden gelen olumlu tablo daha da netleşti.
Avrupa İstatistik Ofisi'nin (Eurostat) son verilerine baktığımızda euro bölgesinde enflasyonun yavaşladığına şahit oluyoruz. Gözüken durum neticesinde 2024 yılına kadar en fazla bir defaya daha mahsus faiz artışını fiyatlıyoruz.
Eurostat'ın ön tahminlerine göre, temmuz ayında yıllık tüketici fiyatları yüzde 5,3 oranında artış kaydederken, bu oran haziran ayında yüzde 5,5 olarak gerçekleşti. Çekirdek enflasyon üzerindeki baskının daha da azalması neticesinde ekim ayı içerisinde bu seviyelerin yüzde 4,4 bandına kadar çekilmesi olası gözüküyor. Mevcut verilere göre gıda ve enerji fiyatlarının hariç tutulduğu artışlar ise yüzde 5,5 olarak aynı kaldı. Şerh olarak perakende fiyatlarda ücretlerden kaynaklı fiyat yapışkanlığının en az üç ay daha süreceğini belirtmemiz gerekiyor.
AB DE İFLASLARDAN PAYINI ALDI
Türkiye verilerine benzer şekilde AB genelinde de iflas rakamlarında ciddi artış kaydedildi. Eurostat'a göre nisan-haziran döneminde tasfiye edilen işyeri sayısı, ilk çeyreğe göre yüzde 8 artarak, son altı çeyrektir devam eden yükselişini sürdürdü.
Sektör kırılımına baktığımızda iflas eğilimi ekonominin bütün sektörlerinde görülürken, konaklama ve gıda-hizmet yüzde 24'lük artışla en çok etkilenen alan oldu. İç tüketim harcamalarında gözüken ciddi azalışı teyit eden bu durumun yılbaşı alışverişleriyle kısmiı de olsa sübvanse edilebilece- ğini söyleyebiliriz.
Ulaşım ve depolamadaki şirket iflasları ise bu çeyrekte yüzde 15 artarken, eğitim, sağlık ve sosyal faaliyetlerde iflas oranındaki artış yüzde 10 olarak gerçekleşti.
HOLLANDA DA RESESYON RÜZGARINA TUTULDU
Ülkemizin önemli ihracat ve ithalat partnerlerinden Hollanda pandemi sonrasında ilk kez resesyona adım attı. Hollanda İstatistik Kurumu, tüketici harcamalarının yüzde 1,6 düştüğünü, ihracatın yılın ilk üç ayına kıyasla yüzde 0,7 azaldığını kaydetti. Gelen veriler ışığında, enflasyonun geçen yılın eylül ayında yüzde 14,5 ile zirve yaptığı Hollanda ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde 0,3 küçülerek resesyona girmiş oldu. Euro bölgesinin beşinci büyük ekonomisi yılın ilk üç ayındaki yüzde 0.4'lük daralmanın ardından üst üste ikinci çeyrekte de daralınca teknik resesyon kaçınılmaz bir sonuçtu. Hollanda için ayın en güzel gelişmesi ise elektrikli araç satış rakamlarının rekor seviyelere ulaşmasıydı. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği'ne (ACEA) göre Almanya, Fransa ve Hollanda pazarlarında araç satışları yüzde 50'nin üzerinde artışlar kaydederken, benzinli araçlar yüzde 36,3 ile en büyük pazar payına sahip oldu. Hibrit elektrikli araçlar yüzde 24,3 ile ikinci sırada yer aldı.
ALMAN EKONOMİSİNE ÜMİT BESLEYEN KALMADI
Alman ekonomisine dair negatif görüşlerle dolu bir ayı geride bırakırken, üçüncü çeyrek verilerinin de beklentiler altında kalması olası duruyor. Yurt dışından gelen zayıf talep ve faiz artışlarıyla yükselen finansman maliyetlerinin ekonomiyi baskıladığını gördüğümüz son iki aylık dönemde çeyrek küçülmesi kaçınılmaz gibi.
Bundesbank'ın yayımladığı raporda, Almanya'nın en büyük ticaret ortağı Çin'in Covid-19 salgını sonrası toparlanmasının "ivme kaybettiğine" yer verilerek, AMB'nin enflasyonu düşürmeye yönelik faiz artırımlarıyla artan borçlanma maliyetlerinin de yatırım ve inşaat sektörü üzerinde baskı oluşturmaya devam edeceği öngörüldü.
Alman hükümeti, ekonomide bu yıl yüzde 0,4'lük büyüme beklerken, ülkenin önde gelen ekonomik düşünce kuruluşları ekonominin 2023'de yüzde 0,2 ila 0,4 seviyesinde küçülmesini bekliyor. Tarihi göndermelerle ilgili meşhur The Economist dergisinin bu ayki kapak manşeti ise ilgi çekiciydi; "Almanya, yine Avrupa'nın hasta adamı mı?"
BRİTANYA'DA KONUT FİYATLARINDA KESKİN DÜŞÜŞ
İspanya ve Portekiz'in ardından Britanya'da da konut fiyatları düşüş zincirine ayak uydurdu. En son Temmuz 2009'da gördüğümüz sert düşüşlere benzer şekilde aylık fiyat azalışı öne çıkarken, uzmanlar fiyatların yıl sonuna kadar düşüş eğilimine devam edeceğini kaydetti. Konut finansman kuruluşu Nationwide'a göre İngiltere'deki konut fiyatlarında temmuz ayında 14 yılın en hızlı yıllık düşüşü gerçekleşti.
Şirket, fiyatların yıllık bazda yüzde 3,8 oranında azaldığını, faiz oranları üzerindeki be- lirsizlik sebebiyle ev kredisi maliyetlerinin de en yüksek seviyesine ulaştığını kaydetti.
İNGİLTERE DE DURGUNLUĞA HAZIRLANIYOR
Geçtiğimiz aylarda da bu köşeden beyan ettiğimiz resesyon uyarılarına bir yenisi de Britanya'nın en eski bağımsız ekonomik araştırma enstitüsü olarak bilinen Ulusal Ekonomik ve Sosyal Araştırma Enstitüsü'nden geldi. Anadolu Ajansı'nın haberine göre Brexit, Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği enflasyonu düşürmek için para politikasında görülen sıkılaşma, İngiliz ekonomisini olumsuz yönde etkiledi.
Bu gelişmelerin etkisiyle, İngiliz ekonomisinin bu yıl yüzde 0,4 ve 2024'te yüzde 0,3 büyümesi beklenmesine rağmen, ekonomik görünüme ilişkin belirsizlikler yüksek kalmaya devam ediyor. Söz konusu belirsizliklere bağlı olarak ekonominin 2023 sonunda daralma ihtimali ortaya çıkarken, 2024 bitiminde ise yüzde 60 riskle resesyona girebileceği öngörülüyor. Hatırlayacağımız üzere ay içerisinde İngiltere Merkez Bankası enflasyonla mücadele amacıyla 14. kez üst üste faiz artırmıştı. Politika faizi, 25 baz puanlık artışla yüzde 5'ten yüzde 5,25'e yükseltilmişti.
İTALYANLAR YÜKSEK GELİR VERGİSİNE ADIM ATTI
Disiplinsiz ekonomisi ile meşhur İtalya, yüksek gelirli finansal kuruluşların servet paylarına göz dikti. İtalya Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini, ülkedeki bankaların aşırı kazançlarına karşı ek vergi uygulanmasına onay verildiğini açıkladı. Gelişmekte olan ekonomilerde görmeye alıştığımız servet vergisi uygulamaları sonrası finansal kuruluşların İtalya'daki geleceği tartışmaya açıldı. Bankaların bu yılın ilk yarısındaki karlarının milyarlarca avroyu bulduğuna işaret eden Salvini, yüksek faiz oranları nedeniyle hane ve işletmelerin borçlanma maliyetinin iki kat arttığını, mevduat sahiplerine verilen faizin ise bu ölçüde artmadığını söyleyerek aldıkları kararı savundu.
ASYA EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ
Asya-Pasifik piyasalarındaki bozulmanın arttığı bir dönemde MSCI endeksinin dokuz ayın en düşük seviyesini görmesi piyasaların morallerini bir hayli bozdu. Ağustosun son haftalarında endeks haftayı yüzde 3 kayıpla kapattı. Stagflasyon sarmalında olan Japonya'da çekirdek enflasyon temmuz ayında gerilerken, Japonya Merkez Bankası parasal genişlemeyi yakın zamanda sona erdirmek için acelesi olmadığına dair piyasa görüşlerini destekledi. Destek paketlerini açıklamakta bir hayli geciken Çin'de lokomotif hisseleri izleyen CSI300 endeksi de ayı eksiyle kapattı. China Evergrande'in ABD iflas mahkemesine başvurarak emlak sektöründe krizin derinleşme ihtimalinin olduğunu ortaya çıkması global krizin de- rinleşme ihtimalini arttıran bir diğer gelişme oldu.
DXY, Çin'de güç kaybeden ekonomik toparlanma dolara yönelik talebi arttırmaya devam etti. Dolar, Yen karşısındaki kazanımlarını bir miktar azaltsa da kritik eşik olan 103 puan bandı bir türlü kırılamadı.
ÇİN İMALAT SANAYİSİNDE YAVAŞLAMAYA DEVAM
Ay içerisinde söyleşisini canlı olarak izlediğim Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden Prof. Alicia Garcia-Herrero'un Çin izlenimleri bir hayli ilginçti. Basın kuruluşlarının da sorularını yanıtlayan Herrero dünyanın geri kalanının, özellikle de batılı ülkelerin geçmişten dersler çıkardığını, buna rağmen Çin'deki talebin düşük olduğunu görmenin kaygı verici olduğunu söyledi. Herrero deflasyonun Çin'in işine yaramayacağını, borcun daha da ağırla- şacağını ve tüm bunların iyi sinyaller olmadığını yineledi. Resmi verilere göre ülkenin ihracatı temmuz ayında yıllık bazda yüzde 14,5, ithalatı yüzde 12,5 azalmış durumda.
AKILLANAN ABD Mİ, YOKSA YAVAŞLAYAN ÇİN Mİ?
Yazılarını ve çalışmalarını severek takip ettiğim ABD'li ekonomist ve düşünür Paul Krugman, tökezleyen Çin'e dair harika bir yazı yazdı. Krugman'ın yazısından bir pasajı sizlerle de paylaşmak istedim.
"ABD hükümeti şu anda Çin'e bağımlılığı azaltmak için yarı iletken üretimini teşvik ediyor, gelişmiş silikon çiplerin ihracatını engellemeye çalışıyor. Son zamanlarda ülkedeki bazı yüksek teknoloji yatırımlarını yasaklıyor. Çin'in küresel hakimiyete giden yolu yok oluyor gibi göründüğüne göre, bu eylemler artık gereksiz hale mi geldi? Hayır. Liderliği her geçen yıl daha otokratik ve daha düzensiz hale gelen bir süper gücün gelecekteki olası eylemleri hakkında endişelenmek için elimizde onlarca data var."
ABD'DE EKONOMİK GÖRÜNÜM
Ağustos ayında rating kuruluşlarından beklenmedik gol yiyen ABD, son viraja daha sakin giren ekonomilerden. Ay içerisinde Moody's'in bir dizi ABD bankasının notlarını düşürerek finansal hisse senetlerini sarsmasından iki hafta sonra uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global de bazı ABD bankalarının notlarını düşürdü ve görü- nümlerini aşağı yönlü revize etti.
KeyCorp, Comerica Bank, Valley National Bancorp, UMB Financial Corp. ve Associated Banc Corp'un notlarını bir kademe düşürülmesi bankacılık hisselerinde satışlara sebep olurken orta vadede bankaların geleceğine yönelik soru işaretlerinin de artmasına sebep oldu. S&P, mevduat sahiplerinin fonlarını daha yüksek faiz getiren hesaplara kaydırarak bankaların finansman maliyetlerini artırdığını, mevduattaki düşüşün birçok bankanın likiditesini daralttığını, likiditelerinin büyük bir kısmını oluşturan menkul kıymetlerinin değeri de düşürdüğünü açıkladı. FED'in bir hayli sinirlenmesine sebep olan bu durum sonrasında faiz artış serisinin sonlanmasına yönelik beklentiler de yükselmiş durumda. Perakende satışlarda yaşanabilecek kısmı bir yavaşlama bile artık yeterli bir haber. FED eylül ayında ABD halkının tüketimi kısmasını bekliyor.
ELON MUSK DOLARİZASYONA ÇALIŞIYOR
Yılbaşından bu yana yükseliş eğiliminde hareket ederek yatırımcısının yüzünü güldüren Bitcoin, SpaceX'in elinde bulundurduğu Bitcoinleri satmış olabileceğine ilişkin haber akışıyla sert bir düşüş yaşadı.
Bitcoin'in fiyatı, açıklamalar sonrası yaklaşık yüzde 13,1 değer kaybetti. Çinli Evergrande'nin iflas mahkemesine alacaklılardan korunma başvurusunda bulunması da kripto paralardan çıkışı hızlandıran bir başka gelişmeydi.
ABD TAHVİL PİYASASINA 130 MİLYAR DOLARLIK EK GİRİŞ
ABD'nin 30 yıllık faizi yüzde 4,4260'la 30 Haziran 2011'den bu yana, 10 yıllık tahvil faizi ise yüzde 4,3290'la 8 Kasım 2007'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. ABD'nin enflasyon endeksli 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1.95'le son 15 yılın zirvesine yükselirken, analistler; ABD Merkez Bankası'nın gelecek dönem politikalarına ilişkin beklentilerin daha da şekillenmesiyle tahvil piyasalarında oynaklığın artabileceğini ifade ediyor. Ekotürk'ün haberine göre analistler, son dönemde ABD tahvil piyasalarında yaşanan hareketliliğin vade sonu yaklaşan ve 2 trilyon dolardan fazla büyüklüğe sahip opsiyonlardan da oluşmuş olabileceğini kaydederek, bu durumun altın ve hisse senedi piyasalarını olumsuz etkileyebileceğini aktarıyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda FED'in gelecek ay yüzde 85 ihtimalle politika faizini sabit bırakacağı, yüzde 40 ihtimalle kasımdaki toplantıda ise 25 baz puan faiz artışına gideceği öngörülüyor.
FED TUTANAKLARI GÜVEN VERMEDİ PİYASALAR SATIŞA YÖNELDİ
FED'in temmuz ayı toplantı tutanaklarını açıklaması sonrası başlayan varlık satış serisi ağustos ayının son haftalarında da devam etti. FED'in enflasyonun bankanın uzun vadeli hedefinin hala oldukça üzerinde olduğuna işaret etmesi soru işaretlerini beraberinde getirirken, üyeler arasında haddinden fazla soğutma tartışmaları da alevlenmiş durumda. Tutanak detaylarına baktığımızda, iş gücü piyasasının sıkı kalması nedeniyle çoğu katılımcının para politikasının daha fazla sıkılaştırılmasını gerektirebilecek önemli yukarı yönlü riskler görmeye devam ettiği belirtilirken, iki üyenin geçen ayki kararda faiz oranlarının sabit bırakılmasını tercih ettiği görüldü.
Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, konuya ilişkin ilerlemeden memnun olduğunu ancak enflasyon oranının hala yüksek seviyede olduğunu öne sürdü. Söz konusu gelişmelerle tahvil piyasalarında baskı devam ederken, yükseliş eğiliminin üst üste üç aya taşınması sonucu ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,20–4,35 bandına oturarak son 16 yılın zirvesine yaklaştı.