Sigortaya teveccüh
Kaderci bir bakış açışına sahip olmamız ve düşük risk algısı nedeniyle sigortalılık oranı ülkemizde henüz arzu edilen seviyelerde olmasa da son 10 yılda sigorta bilincinin de arttığını inkar edemeyiz. Toplam sigorta penetrasyon oranı yüzde 2,8 seviyesi ile 10 yılın zirvesine çıkarken, özellikle doğal afetler, sağlık ve siber riskler gibi tehditler, bireylerin ve şirketlerin sigorta ihtiyacını artırıyor. Dijitalleşme, ürün çeşitliliği ve kamuoyuna yönelik bilinçlendirme kampanyaları sayesinde sigorta daha fazla kişi tarafından tanınır ve kullanılır hale geldi.
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen'e göre, Türkiye'nin genç nüfusu ve düşük sigorta penetrasyon oranı, uzun vadede sektörün gelişimi için umut vadediyor. Bu gelişimi, "Sigortaya teveccüh artıyor" tespitiyle özetleyen Gülen, son 5 yılda sigorta ve emeklilik sektörünün finansal göstergelerindeki istikrarlı iyileşmeyi ise bunun bir göstergesi olarak yorumluyor. 2020 yılında 11,3 milyar TL olan teknik kar, 2024 yılı sonunda 103,7 milyar TL'ye ulaşırken; 2020 yıl sonunda 10,1 milyar TL olan dönem karı 2024 yılında 102,8 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu gelişmeler, sektörün sadece finansal olarak büyümediğini, aynı zamanda risk taşıma kapasitesini ve operasyonel verimliliğini artırarak daha sağlam temellere oturduğunu gösteriyor. Aynı zamanda sektörün özsermayesi de istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme trendi içerisinde. 2020'de 35,3 milyar TL düzeyinde olan toplam özsermaye, 2024 yılı sonu itibarıyla 264,4 milyar TL'ye ulaşarak güçlü bir büyüme kaydetti. Gülen'e göre, artan özsermaye seviyesi, yatırımcı güvenini de pekiştirerek sektörün genel finansal istikrarını güçlendiriyor. Böylece hem şirketlerin sürdürülebilir büyümesi hem de sigortalılar için daha 'güvenli bir sigortacılık' ekosistemi inşa ediliyor.
Gülen, sektörün büyüme potansiyelini sınırlayan temel sorunları ise düşük sigorta bilinci, regülasyonlardaki bürokratik süreçler, dijital dönüşüme adaptasyonda yaşanan zorluklar, artan riskler ve müşteri deneyiminde iyileştirme ihtiyacı olarak sıralıyor. Ekonomi yönetiminden beklentileri ise sigorta bilincini artırmaya yönelik kampanyaların desteklenmesi, düzenleyici süreçlerin sadeleştirilmesi, teknoloji yatırımlarının teşviki, risk paylaşım modellerinin geliştirilmesi ve müşteri odaklı dijital çözümlerin yaygınlaştırılması.
2025 yılının da değerlendirmesini yapan TSB Başkanı Uğur Gülen ile sektörün gündemindeki konuları ve geleceğe ilişkin beklentilerini konuştuk.
2025 yılı sigorta sektörü açısından nasıl geçiyor?
Sektörümüz 2025 yılına hızlı başladı. 2025 yılının ilk dört ayında sigorta sektöründe toplam prim üretimi geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 52 artarak 392,8 milyar TL seviyesine ulaştı. Hayat dışı sigorta branşlarında toplam prim üretimi 342 milyar TL'ye yaklaşırken bu alandaki büyüme yüzde 48,5 oldu. Hastalık ve Sağlık Sigortaları, 80,5 milyar TL üretimle sektörün en büyük kalemini oluşturdu. Bu branşta yüzde 72,9'luk önemli bir üretim artışı yaşanırken pazar payı yüzde 23,54 seviyesine yükseldi. 2025 yılı ilk çeyreği itibarıyla sigorta sektörünün toplam aktif büyüklüğü 2,6 trilyon TL'ye ulaşarak, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 57 oranında arttı. Bu büyüme, sigorta şirketlerinin bilanço yapısını güçlendirirken, sektördeki finansal istikrarı da pekiştirdi. Yine ilk çeyrek itibarıyla sektör genelinde özsermaye büyüklüğü yüzde 63 artışla 282,2 milyar TL'ye ulaştı. Güçlü sermaye yapısı, sigorta şirketlerinin risklere karşı dayanıklılığını artırarak ekonomik dalgalanmalara karşı daha esnek hareket etmesini ve uzun vadeli yükümlülüklerini güvenle karşılamasını sağlıyor. Bu durum hem yeni yatırımların önünü açıyor hem de sektörde sürdürülebilir büyümenin temelini oluşturuyor. Artan özsermaye, yatırımcı güvenini pekiştirirken, sektörün finansal istikrarına da katkı sunuyor. Ayrıca, sektörde sermaye verimliliğini artırmaya ve yeni yatırım stratejilerinin geliştirilmesine yönelik bir zemin oluşturuyor.
En fazla büyüme hangi alanlarda?
Sigorta sektörümüzün yeni lokomotifi sağlık sigortaları oldu diyebiliriz. İlk 4 ayda sağlık sigortaları 80,5 milyar TL üretimle sektörün en büyük kalemini oluşturdu. Bu branşta yüzde 72,9'luk önemli bir üretim artışı yaşandı. Tamamlayıcı sağlık sigortası ürünlerine olan yoğun ilgi, hem sigortalı sayısını hem de prim üretimini ciddi ölçüde artırdı. Özellikle büyük şirketlerin çalışanlarına sunduğu grup tamamlayıcı sağlık poliçeleri sayesinde, bireysel ve kurumsal müşteri sayısında önemli artış yaşandı. Ayrıca özel hastane hizmetlerinin yaygınlaşması ve SGK ile anlaşmalı altyapının güçlenmesi de büyümeyi destekleyen diğer unsurlar arasında yer aldı. Ayrıca yangın, doğal afetler ve finansal sigortalar gibi branşlarda da farkındalık ve talep yükseliyor. Özellikle bina tamamlama ve kefalet sigortaları, yeni dönemde büyüme potansiyeli yüksek ürünler arasında.
Yıl sonuna ilişkin beklentileriniz neler?
Büyüme trendi devam edecek, ancak enflasyon ve maliyet yönetimi önemli. Bu yıl sonunda, toplam sigorta prim üretiminin 1,2 trilyon TL'yi aşmasını bekliyoruz. İlk çeyrek rakamları da bu beklentimizi destekliyor. BES için devlet katkısı dahil toplam fon büyüklüğünün 2025 yılı sonunda OKS dahil 2,2 trilyon TL'ye, katılımcı sayısında da OKS dahil 19,3 milyona ulaşacağını öngörüyoruz. Bu büyümede; finansal okuryazarlığın artması, dijitalleşme, devlet teşvikleri ve sektörün geniş tabanlı tanıtım faaliyetleri etkili oluyor.
Sektör son 10 yılda sigorta bilinci açısından nasıl bir aşama kaydetti?
Son 10 yılda Türkiye'de sigorta bilinci önemli ölçüde artış gösterdi. Dijitalleşme, ürün çeşitliliği ve kamuoyuna yönelik bilinçlendirme kampanyaları sayesinde sigorta daha fazla kişi tarafından tanınır ve kullanılır hale geldi. Bunların etkisi ile toplam sigorta penetrasyon oranı yüzde 2,8 seviyesi ile 10 yılın zirvesinde. Bu oran yine de OECD ülkeleri ortalamasının oldukça altında. Hayat sigortası penetrasyonu ise sadece yüzde 0,3, bu da sektörün hala genişleme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
Sigorta okuryazarlığını artırmaya yönelik TSB olarak neler yapıyorsunuz?
Amacımız, sigortanın yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda bireylerin ve işletmelerin geleceğini güvence altına alan önemli bir finansal araç olduğunu anlatmak. Gençlerimize ve üniversite öğrencilerine yönelik etkinlikler, seminerler ve kariyer buluşmalarıyla onları sigorta sektörüyle tanıştırıyor, istihdam fırsatlarını aktarıyoruz. Ayrıca, erken yaşta farkındalık oluşturmak amacıyla okul çağındaki çocuklarımıza yönelik eğitim içerikleri geliştirmek üzere çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye Sigorta Birliği olarak inancımız şu: Sigorta bilinci yüksek bir toplum, ekonomik olarak daha dirençli ve sosyal olarak daha güvendedir. Bu hedefle çalışmaya, üretmeye ve iş birliklerine açık olmaya devam ediyoruz.
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi ne zaman devreye girecek? Sistem tasarımı ve operasyonel altyapıya ilişkin çalışmalar SEDDK koordinasyonunda ilerliyor. Tamamlayıcı emeklilikte artık işveren de katkı yapacak. Oran konusunda henüz netlik olmasa da, yüzde 3'lük bir katkı düşünülüyor. Bugün otomatik katılımda çalışan, işvereni tarafından zorunlu olarak sisteme dahil ediliyor ama çalışan istediği zaman sistemden çıkabiliyor. Tamamlayıcı emeklilik sisteminde ise çalışan istediği zaman sistemden çıkamayacak. Öte yandan kurgulanan ve çalışması biten tamamlayıcı emeklilik sisteminin kıdem tazminatı ile uzaktan yakından ilişiği yok. Sosyal güvenlik sisteminin alternatifi olmayacak. TES'in bu yıl sonuna kadar olmaz ise 2026 içinde kademeli olarak devreye alınması öngörülüyor. 'İşveren katkılı TES' ile özel emeklilik tabana yayılacak; katılımcı sayısı katlanacak, yıllık 200-250 milyar TL düzeyinde ilave bir katkı payı sisteme girecek. TES'in devreye girmesiyle birlikte, ülkemiz için bir demografik fırsat penceresi olan önümüzdeki 20 yıl, uzun vadeli tasarruf ve yatırım açısından stratejik bir kazanıma dönüşebilir.
Sigorta bilinci yüksek bir toplum, ekonomik olarak daha dirençli ve sosyal olarak daha güvendedir.
Son 10 yılda Türkiye'de sigorta bilinci önemli ölçüde arttı. Toplam sigorta penetrasyon oranı yüzde 2,8 seviyesi ile 10 yılın zirvesinde.
RAKAMLARLA TÜRK SİGORTA SEKTÖRÜ
2025 yılının ilk dört ayında toplam prim üretimi geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 52 artışla 392,8 milyar TL oldu. Hayat dışı sigorta branşlarında toplam prim üretimi 342 milyar TL'ye yaklaştı.
2025 yılı ilk çeyreği itibarıyla sigorta sektörünün toplam aktif büyüklüğü 2,6 trilyon TL'ye ulaşarak, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 57 oranında arttı. İlk çeyrekte sektörün teknik kârlılığı %38 artarak 33,8 milyar TL'ye ulaştı. Aynı dönemde sektörün net dönem kârı %41 artışla 34,5 milyar TL oldu.
İşveren katkılı TES ile özel emeklilik tabana yayılacak. Yıllık 200-250 milyar TL düzeyinde ilave bir katkı payı sisteme girecek.
GELECEK 10 YILLIK HEDEFLER
TSB Başkanı Uğur Gülen, sektörün gelecek 10 yıllık hedeflerini ve projelerini şöyle sıralıyor:
4 Dünya sigorta liginde ilk 10'da olmak,
4 10 trilyon lira prim üretimi, kişi başı 350-400 dolar prim üretimi,
4 Sigorta penetrasyonunu ilk 5 yılda yüzde 5'e akabinde yüzde 7'ye çıkarmak,
4 BES fon büyüklüğünün GSMH'nın yüzde 10'unun üzerine çıkarılması, zorunlu ürünlerde yüzde 100 poliçe sahipliği,
4 Yeni finansal ürünlerin geliştirilmesi, tüketicinin sigorta konusunda bilinçlendirilerek bir sigorta kültürünün oluşturulması,
4 Serbest piyasa ve serbest tarife,
4 MEB / YÖK iş birliğinde erken yaşta eğitimle okullarda müfredata girmesi,
4 Türk Devletleri Teşkilatı pazarına nüfuz etmek,
4 TSB'nin koordinasyonunda tüm tarafların ortak mutabakatıyla müşteri odaklı sigortacılık kanununun çıkarılması,
4 Uçtan uca dijitalleşmeye tüm tarafların entegrasyonunun sağlanması.