Ekonominin ‘sessiz gücü’


Leasing sektörü, son yıllarda küçükten büyüğe pek çok işletmenin can simidi oldu. Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun’a göre, özkaynaklarını korumak ve yatırımlarını planlı bir şekilde büyütmek isteyen işletmeler, finansal kiralamayı tercih ediyor. Bu trend gelecek dönemde artarak devam edecek. Ayfer Arslan
Bir zamanlar sadece büyük işletmelerin oyun alanı olarak görülen leasing sektörü artık enerjiden tarıma, inşaattan teknoloji girişimlerine kadar pek çok alanda Türkiye ekonomisinin 'sessiz gücü' olarak yükseliş trendini sürdürüyor. Ekonomide belirsizliklerin arttığı, krediye erişimin sınırlı olduğu dönemlerde, şirketler finansal kiralamayı daha çok tercih etmeye başladı. Teknolojinin getirdiği olanaklarla daha tabana yaygın hizmet verme fırsatını yakalayan sektör, artık sadece finansal bir enstrüman değil. Makine ve teçhizat finansmanının ötesine geçerek sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve esnek finansal çözümlerle Türkiye'nin yatırım hikayesinde giderek büyüyen bir aktör konumunda.
Sektörün önde gelen şirketlerinden Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun'a göre hem küresel arenada hem Türkiye'de leasing sektörü yükseliş trendinde. Şirketler, ilgili alanlara yatırım yapmak yerine belirli süreli sözleşmelerle hizmet almayı tercih ediyor. Torun, sektörün yükselişinde teknolojik gelişmelerin de etkili olduğunu düşünüyor. Çünkü teknoloji ve dijitalleşmeyle beraber, leasing sektöründeki iş yapış şekilleri de değişime uğradı. Teknolojinin sağladığı imkanlar aracılığıyla KOBİ'lere, dijitalleşmeye ve Anadolu'daki projelere daha fazla odaklandıklarını söyleyen Torun, önümüzdeki 5 yıl içinde sektördeki işlemlerin yüzde 50'sinin dijitale taşınacağına inanıyor.
Bu gidişat haliyle sektör verilerine de olumlu yansıyor. 2024 yılında sektörün aktif büyüklüğü yüzde 23 artışla 335 milyar TL'ye ulaşırken, alacakları yüzde 24 artışla 234 milyar liraya ulaştı. Özkaynakları ise geçen yıl yüzde 50,6 oranında büyüdü. Leasing sektörü bu yılın ilk çeyreğinde de başarılı bir performansı sürdürdü. Sektörün aktif büyüklüğü, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26, sektör alacakları yüzde 28 oranında artarken, özkaynakları yüzde 45 artış gösterdi. Torun, yılın ikinci yarısından itibaren mevcut tablonun daha da güçleneceğini öngörüyor.
İşte, Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun ile hem sektörün 2025 yılı performansını, geleceğe yönelik sektörü bekleyen fırsatları ve riskleri hem de şirket olarak hedeflerini konuştuk.
2025 yılı leasing sektörü açısından nasıl geçiyor?
2025 yılı, leasing sektörü açısından dinamik ve dönüşüm odaklı bir yıl olarak ilerliyor, bu da yatırım iştahını canlı tutmayı başarıyor. Bu süreçte Yapı Kredi Leasing olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarını en doğru şekilde analiz ederek, onlara esnek ve yaratıcı çözümler sunmaya devam ediyoruz. Bu da müşteri memnuniyeti ve sadakat oranlarımızda pozitif bir etki yaratıyor. Önümüzdeki dönem için de sektörel görünümün, özellikle yılın ikinci yarısından itibaren daha da güçleneceğine inanıyoruz.
Sektörün işlem hacimlerinde nasıl bir değişim var?
2025'in ilk dört ayında sektör genelinde işlem hacimlerinde yüzde 47'lik bir artış görülürken, sözleşme adetlerinde de yüzde 24 seviyelerinde bir büyüme gerçekleşti. Bu performans, yatırımcıların leasing ürünlerine olan güvenini ve ilgisini koruduğunun bir göstergesi. Yapı Kredi Leasing olarak biz de özellikle enerji, sağlık, üretim ve inşaat gibi stratejik sektörlerdeki projelere finansman sağlayarak, ekonomiye değer katmaya devam ettik. Müşterilerimizin farklı segmentlerdeki ihtiyaçlarını karşılamak üzere sunduğumuz kişiselleştirilmiş çözümler, büyüme performansımıza doğrudan yansıdı.
Sıkı para politikası sektörün gelişimini ve büyümesini nasıl etkiliyor?
Sıkı para politikası, finansal kiralama sektöründe daha seçici ve kaliteli büyümeyi beraberinde getiriyor. Bu dönemde yatırımcılar, finansman kararlarını daha stratejik ve uzun vadeli düşünerek alıyor. Bu da aslında sektörümüzü daha sürdürülebilir ve sağlıklı bir yapıya kavuşturuyor. Ekonomide istikrarın sağlanmasına katkı sunan bu yaklaşımın, uzun vadede sektörümüz için de fırsatlar yaratacağına inanıyoruz.
Faizlerin yüksek seyri kiralama işlemlerine olan talebi artırdı mı?
Leasing, birçok yatırımcı için cazip bir finansman alternatifi olmaya devam ediyor. Özellikle özkaynaklarını korumak ve yatırımlarını planlı bir şekilde büyütmek isteyen firmalar, leasing çözümlerine yönelmeyi sürdürüyor. Faiz seviyelerindeki artış, müşteri davranışlarında daha dikkatli ve bilinçli kararlar alınmasına neden oluyor; bu da aslında sektörde daha kaliteli ve nitelikli işlemlerin önünü açıyor.
Leasing sayesinde firmalar, uzun vadeli finansman ve kira vadesi boyunca sabit taksit ödeme olanağından faydalanabiliyor. Bununla birlikte leasing işlemine ilişkin tüm; satın alma, ithalat, yükleme, akreditif, transfer gibi işlemler uzman kadrolar tarafından yönetiliyor. Bu sayede firmalar operasyonel kolaylık imkanına kavuşuyor. Firmalar, kira süresi sonunda kiraladığı mal veya ekipmanı, sembolik bir bedelle satın alabiliyor. Tüm bunlara ek olarak leasingi tercih eden firmalar, KDV avantajı sayesinde yatırımın ilk gününden itibaren maliyet avantajı da sağlıyor. KOBİ'lere, ürünlerin birçoğunun teminat değerliliği taşıması ve tüm masrafları kira şeklinde ödeme imkanı sunarak büyük fayda sağlıyor. Özellikle anahtar teslim ithal işlemlerde müşteriler sigorta, nakliye, gümrük, teşvik gibi hiçbir operasyonel prosedürle uğraşmadan makine ve ekipman tedarik edebiliyor.
En çok hangi alanda talep var?
2025 yılında, kentsel dönüşümün gündemdeki yerini koruması ve deprem bölgesindeki devam eden yatırımlara desteğimiz sebebiyle iş ve inşaat makinesi talepleri devam ediyor. Dikkat çeken bir diğer nokta maliyet düşürücü yatırımlardaki talep trendi. Hem su hem enerji kaynaklarını korumaya ve dönüştürmeye yönelik yatırımlardaki talepler de dikkat çekici seviyelerde seyrediyor.
Yapı Kredi Leasing açısından 2025 yılı nasıl geçiyor?
2025 yılı, Yapı Kredi Leasing olarak stratejik hedeflerimizin somut sonuçlara dönüştüğü, güçlü ve istikrarlı bir büyüme yılı olarak ilerliyor. Yılın ilk dört ayında, işlem hacmimiz yüzde 44 seviyelerinde artış gösterirken, sözleşme adedinde de yüzde 3 oranında bir büyüme sağladık. Bu dönemde portföy kalitemizi koruyarak, karlılığımızı sürdürülebilir bir çizgide tutmayı başardık. Özellikle enerji, sağlık, üretim ve inşaat gibi stratejik alanlara sağladığımız finansman çözümleriyle ekonomiye doğrudan katkı sunmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odağımız ile de müşterilerimize daha hızlı, kolay ve çevre dostu çözümler sunuyoruz.
2025'in ikinci yarısında da bu yaklaşımı derinleştirerek, sektör ortalamasının üzerinde bir büyüme ile yılı tamamlamayı hedefliyoruz. Önümüzdeki süreçte de dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında öncü bir şirket olarak, müşterilerimiz nezdinde güvenilir ve çözüm odaklı bir iş ortağı olarak konumlanmaya devam edeceğiz.
Dijitalleşme alanındaki stratejiniz nedir?
Dijital dönüşüm, son yıllarda hiç olmadığı kadar hız kazandı. Teknolojik gelişmelerle iş süreçlerimizi geliştiriyoruz; müşterilerimize kaliteli, hızlı ve pürüzsüz hizmeti sağlamak adına çalışıyoruz. Hizmetlerimizi geliştirebilmek için insan kaynağına ve dijitalleşmeye her daim yatırım yapıyoruz. Dijitalleşme alanındaki yatırımlarımızı artırarak, süreçlerimizi dijital ortamda da devam ettiriyoruz.
Bu doğrultuda fark yarattığımız bir alan olarak, dijital ortamda "Satıcı Odaları" olarak adlandırdığımız ilave bir dağıtım kanalı oluşturduk. Böylece, Yapı Kredi Leasing'i iş birliği yaptığımız satıcılarımızın ofislerine dijital ortamda ulaştırdık. 2025 yılının ilk çeyreği itibarıyla toplam müşteri sayımız 4 bin 783'e ulaştı. Müşteri sayımızı büyütmek için çeşitli yol haritaları üzerinde çalışıyoruz. Özellikle daha fazla KOBİ'ye ulaşmak, bu stratejimizin önemli bir parçasını oluşturuyor.
Özkaynaklarını korumak ve yatırımlarını planlı bir şekilde büyütmek isteyen firmalar, leasing çözümlerine yöneliyor.
Yeşil projeleri destekliyoruz
Yapı Kredi Leasing olarak dünyamıza, doğal kaynaklarımıza ve onların korunmasına karşı büyük bir hassasiyetle çalışıyoruz. IFC'den enerji verimliliği ve suyun korunmasının finansmanı olmak üzere üç yıl vadeli, toplam 120 milyon dolarlık kredi temin ettik ve dünyada suyun korunması için bu finansmanı sağlayan şirketlerin öncülerinden biri olduk. Ayrıca, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile 50 milyon euroluk, 2 yıl vadeli finansman anlaşmalarımız da mevcut. Yapı Kredi Leasing olarak, Yeşil Ekonomi Finansman Fonu (GEFF) kapsamında imzalanan anlaşmayla birlikte kaynaktan pay alan ilk leasing şirketiyiz. Yenilenebilir enerji alanında 800 MW'ı aşan bir portföye sahibiz. Böylece sağladığımız bu finansmanlarla yeşil ekonomiyi desteklerken, aynı zamanda enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiyi odağına alan şirketleri de finanse ederek sürdürülebilir ekonomiye katkı sağlıyoruz.
RİSKLER VE BEKLENTİLER
Yatırım teşvik mevzuatı kapsamında, teşviklerden faydalanan tarafın kiracı olmasına rağmen, herhangi bir nedenle belgenin iptali durumunda, cezalar finansal kiralama şirketine kesiliyor. Bu durum, özellikle kredilendirme aşamasında ilgili işlemin yatırım teşvik mevzuatı kapsamında gerçekleştirilmesi öngörüldüğünde, ek bir risk faktörü olarak da değerlendiriliyor. Bu nedenle faydalanan olmasından ötürü kiracıların sorumlu olacağı bir yapıya ihtiyaç duyuluyor. Dış ticarette standardizasyon mevzuatı kapsamında, leasinge konu malı ve satıcıyı kiracı seçip beğenmişken ve kullanıcı; nihai faydayı sağlayan ve üretimi gerçekleştiren kiracı, malın üretimini yapan ise satıcı iken sorumluluğu leasing taşıyor. Bu durum, malın temininden piyasa arzına kadar uzanan tüm süreçleri içinden çıkılamaz bir hale getiriyor. İlgili sorumluluğun kiracıya yöneltilmesinin daha sağlıklı olacağına inanıyoruz.
2025'in ilk dört ayında sektör genelinde işlem hacimlerinde yüzde 47'lik bir artış görülürken, sözleşme adetleri yüzde 24 büyüdü.
Rakamlarla Yapı Kredi Leasing
(Konsolide-2025 ilk çeyrek)
Aktif büyüklüğü geçen yıl aynı döneme göre yüzde 17 artarak 49 milyar TL'ye ulaştı. Kira alacakları yüzde 23 artarak 44 milyar TL'ye yükseldi. 2025 yılının ilk çeyreği itibarıyla toplam müşteri sayısı 4 bin 783. Son 2 yılda sürdürülebilir finans alanında, 1,6 milyar dolarlık kaynak sağladı.