Kategorik liderlikle milyar dolara doğru

12.05.2025
Odağını çikolatadan ayırmadan büyümesini sürdüren şölen, yeni kategorilerle pazarın büyümesine de katkı sağlıyor. Stratejisini kategori liderliği üzerine kuran Şölen’İN CEO’su Erdoğan Çoban, start-up gibi yönettiği şirketin başarısının sırrını hızlı adapte olmak ve üretim çevikliğiyle özetliyor. 2025’TE yüzde 20 büyümeyle ciroyu 670 milyon dolara çıkarmayı planlayan çoban’ın hedefi 2030’da 1,2 milyar dolar ciroya ulaşmak. Pınar Karahan / Fotoğraflar: Kutup Dalgakıran

Atıştırmalık pazarı, dünyada rekabetin en fazla olduğu, en hızlı büyüyen sektörlerden biri. Türkiye'de pazarın üç büyük oyuncusundan biri olan, diğer rakipleriyle arayı 'açık ara' açan Şölen'in 38 yaşındaki CEO'su ve şirketin 3. kuşak temsilcisi Erdoğan Çoban, sektörün büyümesinin devam edeceğini söylüyor. Özellikle e-ticaret kanalının büyümesi, yeni nesil sağlıklı ve inovatif ürünlere yönelik talebin artması sektöre yön verecek. Önümüzdeki dönem de yeni tatlar ve inovatif ürünlerin pazarda öne çıkacağı bir yıl olacak.

Şölen'in 1989 yılında Gaziantep'te başlayan serüveni bugün Belçika'dan Maldivler'e, Kolombiya'dan Japonya'ya kadar 120'den fazla ülkede 200 çeşit ürün ile tüketicilere ulaşıyor.

Fırsatların ve büyüme potansiyelinin yüksek olduğu bir sektörde oldukları için kendilerini çok şanslı gördüklerini söyleyen Çoban, bir start-up gibi şirketi yöneterek başarının hızlı adapte olmak ve üretim çevikliğiyle kazanıldığını söylüyor. "Biz hala emekleme aşamasındayız" diyen Çoban, yıl içinde yapacakları yeni yatırımların hayata geçmesi ile "Bizim için tamamen depara kalkış süreci başlayacak, 4 yıl içinde yüzde 10 pazar payı hedefimiz var. Bu yıl yine dolar bazında yüzde 20 civarında büyümeyı ve ciroyumuzu da 670 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz" diyor. 2030'da ise 1,2 milyar dolar ciroya ulaşarak 1 milyar dolar sınırını aşmak istiyorlar. Kim bilir belki de çok daha öncesinde… Özkaynakları ile yatırımlarını yapan şirketin bilançosu da pozitifte.

Şirketi bu hayaline taşıyacak en önemli stratejisi ise kategorik liderlik. Rekabette olduğu ve kendi yarattığı kategorilerde lider olmak… Çoban, "Niş alanı seçip o alana yatırım yaptığınızda kendi hikayenizi yaratıyorsunuz. Türkiye'den global marka çıkmaz algısını değiştireceğimize inanıyorum. Hayalim olan glokal bir marka olma yolunda hızla ilerliyoruz" açıklamasını yapıyor.

Odağını çikolatadan ayırmayan şirket, hem kendi büyümesini sürdürürken hem de oluşturduğu yeni kategoriler ile pazarın büyümesini sağlıyor. Bir yandan da Çoban'ın 'test ediyoruz' diyerek şimdilik pek renk vermeyi tercih etmediği mağazalaşma stratejisine göz kırpıyor. Geçen yılı 565 milyon dolar ciroyla kapatan ve bu yıl yine çift haneli büyüme ile 670 milyon dolar ciro öngören Erdoğan Çoban ile Şölen'in kategorik liderlik stratejisiyle 2030'a kalmadan milyar dolarlık şirket olma stratejisinin detaylarını konuştuk.

Şölen'in misyonuna baktığımızda "Çikolata ve şekerleme kurallarını yeniden belirlemek" cümlesi dikkat çekiyor. Neydi tam olarak değiştirmek istediğiniz kurallar ve bu konuda ne kadar başarılı olduğunuzu düşünüyorsunuz?

Ben şuna inanıyorum: Oyunu yeniden yazmak için sadece cesur olmak yeterli değil. Zor yolu seçmek, bunun için çok çalışmak, farklılaşmaya inanmak ve işini tutkuyla yapmak gerekiyor.

Rekabetin çok yüksek olduğu atıştırmalık sektöründe, pazarı iyi gözlemlemeniz, trendleri anlamanız ve bir adım önde gidebilmeniz lazım.

Biz ilk kurulduğumuz gün, şirket olarak şöyle bir kararla yola çıktık: 'Şölen olarak hiçbir zaman kolay olanı değil, zor yolu seçeceğiz. Kalitenin, rekabetin, standartların en yüksek olduğu gelişmiş pazarlarda var olacağız ve global başarılara imza atan, tüketicinin kalbini fetheden markalar yaratacağız. Bunun için, çikolatanın ve atıştırmalık ürünlerin en fazla tüketildiği, kalite ve gıda güvenliğinin en yüksek standartlarda olduğu Avrupa, Amerika ve Japonya gibi gelişmiş pazarlarda büyümeyi hedefledik. Katma değerli ürün ihraç edeceğiz. Türkiye dünya markası çıkaramıyor denildiğinde başarılarımızla şirketlere rol model olacağız. Öyle bir üretim gücüne sahip olacağız ki teknolojisi, gıda güvenliği en yüksek, dünyanın benchmark alacağı, sektörün çok çok ilerisinde bir üretim tesisi kuracağız' dedik.

Bunun için, yüksek teknolojisi ve gıda güvenliği ile dünyanın gıpta ile baktığı bir tesis oluşturduk. Her yıl kesintisiz şekilde büyüyoruz ve tüm kazandığımızı yatırıma yönlendiriyoruz. İleri teknoloji ve gıda güvenliği kriterleri bakımından kendi sektöründe dünyada ilk sırada yer alan şirketlerden biriyiz. Bulunduğumuz gelişmiş pazarlarda farklılaşmak için inovasyon ve Ar-Ge'ye büyük önem verdik. Çünkü biliyoruz ki, küresel başarı ancak lezzet, yüksek kalite, verimlilik ve inovasyona yapılan yatırımlarla mümkün olabilir.

Şölen için öncelikli olarak ilk sırada ne var?

Hem iç pazarda hem de globalde daha fazla tüketiciye ulaşmak ve pazar payımızı inovatif ürünlerle daha da artırmak istiyoruz. Şirketimizi karlı büyütürken, farklı coğrafyalarda emin adımlarla ilerlemeye ve var olduğumuz pazarlarda derinleşmeye devam edeceğiz. İlerleyen dönemde rekabetten farklılaşan yeni, inovatif ve iddialı ürünlerimizi hem ülkemizde hem de yurt dışında tüketicilerimize sunmayı sürdürerek tüketicimizi tekrar tekrar fethetmek istiyoruz.

Bahsettiğiniz inovatif ve iddialı ürünler için nasıl bir yatırım stratejisi uygulayacaksınız?

Son 10 yılda üretimimize 300 milyon doların üzerinde yatırım yaptık. Son iki yılda her alanda büyüme hedeflerimiz doğrultusunda yatırımlarımıza hız verdik. Üretim kapasitemizi artırmak üzere yeni yatırımımızı devreye aldık. Geçen yıl inşaatına başladığımız Gaziantep'teki fabrikamızın ek bina yatırımı ve hat yatırımı 2025 yılı ortalarında tamamlanacak. Tamamen iç kaynaklar kullanılarak, toplam 100 milyon euroluk bir yatırım yapılmış olacak. 500 kişiye yeni istihdam sağlayacak olan tesisimiz, markamıza 70 bin metrekare; yani yaklaşık 13 futbol sahası büyüklüğünde yeni kapalı alan kazandıracak. Böylece Şölen'in Gaziantep'teki toplam üretim alanı yüzde 70 büyüyecek. Yeni yatırımımızla ek 30 bin paletlik bir akıllı depoya daha sahip olacağız. İlk günden bu yana kazandığımızı daima yatırıma yönlendirme ilkesini benimsedik. 2024 yılında tüm marka yatırımlarını iki katına çıkarma hedefimize ulaştık. Bu sayede, bugün dünyanın en gelişmiş pazarlarına, kalite standartları en yüksek ülkelerine en yüksek kalitede ve en inovatif ürünler sunan bir Şölen yarattık.

Geçtiğimiz yılı ne kadarlık bir ciro ve büyüme ile kapattınız?

2024 bizim için iyi bir yıldı. Bir önceki yıla göre yüzde 30 büyüyerek 595 milyon dolar ciro ile kapattık.

Bu yıl için öngörünüz nedir?

Yine çift haneli olarak dolar bazında yüzde 20 civarında büyüyeceğimizi, böylece ciroyu da 670 milyon dolara çıkaracağımızı öngörüyoruz. 2030'da ise 1,2 milyar dolar ciroya ulaşırız.

Hem yerli hem de yabancı markaların varlığı ile atıştırmalık pazarı rekabetin yoğun olduğu bir alan. Hedeflediğiniz bu büyümeyi nasıl gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz?

Evet, rekabetin fazla olduğu bir alan ancak bir taraftan da en hızlı büyüyen sektörlerden biri. Potansiyeli oldukça yüksek. Biz Türkiye'de pazarın üç büyük oyuncusundan biriyiz. Bizden sonraki rakiplerimizden ise açık ara öndeyiz. Bulunduğumuz her kategoride lider ya da ilk üçteyiz. Biscolata, Milango, Ozmo, Boombastic, Luppo, Papita ve Nutymax sadece Türkiye'de değil, dünya çapında tüketicilerin sevdiği ödüllü markalarımız arasında yer alıyor. Ozmo ile çocuk çikolatası segmentinin lider markasıyız. Luppo kendi kategorisinde 2'nci, dolgulu bisküvi pazarında 3'üncü marka. Bayramlık ve ikramlık kategorisinin en büyük oyuncuları arasındayız. Bayramlık çikolatada 5 bin 500 ton ile açık ara pazar lideriyiz. İhracat yaptığımız ülkelerde de ürünlerimiz yine çok ilgi görüyor. Bu nedenle büyüme hedeflerimiz ulaşılabilir noktada duruyor bizim için.

Farklı bir sektöre girme planınız var mı?

Şölen çatısı altında yok. Odağımız her zaman çikolata… Şirketin sürdürülebilirliği için kazancımızın da yüzde 80'ini yine şirkete, ürün geliştirmeye ayırıyoruz.

Yeni marka sürprizleriniz olacak mı peki? Ve bunlar daha çok satın alma ile mi yoksa kendi yazdığınız hikayeler ile mi olacak?

Tüketicilerimize sürekli yeni lezzetler sunmak isteyen, odağında yenilikçilik olan dinamik bir şirketiz. Tüketici hayatında ne istiyor? Bunu anlamaya çalışıyoruz. Yeni markalar ve ürünler yaratırken, hikayelerini oluştururken bütün pazarları, trendleri takip ediyoruz. Bunları yayınlayan bir araştırma şirketi var, onlardan da faydalanıyoruz. Ayrıca Türkiye'de daha derinlemesine araştırma yapıyoruz.

Biscolata'da yeni ürünler gelecek. Ayrıca Ozmo soğuk dolap ürünleri olarak yeni ürün planlarımız var. Bizim olmadığımız bir kategoriydi. Şu an iki ürünümüz var. Bir de bir sürpriz var. Onun da lansman tarihi eylülde.

Girmeyeceğimiz kategoriler de var. Örneğin petibör veya düz gofret kategorilerine girmek istemiyorum. Katma değeri az, rekabetin çok fazla olduğu kategoriler bunlar. Niş bir alanı seçip inatçı bir şekilde o alana yatırım yaptığınız zaman kendi hikayenizi yaratabiliyorsunuz. Tüketicinin alıştığı bir şeyi değiştirmek çok kolay değil. Orada para kaybedecek bir modele girmeniz gerekebilir. O da stratejik olarak bizim tercih ettiğimiz bir yol değil.

Sağlıklı atıştırmalık konusunda çalışmalarınız var mı?

'Better for you' diyebileceğimiz bu alanda yeni bir ürün gamı üzerinde çalışıyoruz.

Çikolata ve atıştırmalık konusunda dönem dönem bazı ürünler çok popüler oluyor. Dubai Çikolatası gibi… Rekabet konusunda bu tür durumlara hazırlıklı olmak mümkün mü? Sizi ne kadar etkiliyor bu tür süreçler?

Son dönemde 'çılgınlık' diyebileceğimiz artışın temelinde birkaç faktör yatıyor. İlk olarak, sağlıklı yaşam trendleri ve doğal ürünlere yönelim. Antep fıstığı, protein, sağlıklı yağlar ve vitaminler açısından zengin içeriğiyle hem günlük atıştırmalıkların hem de tatlıların vazgeçilmez bir bileşeni. Ayrıca premium içeriklere olan talep dünya genelinde yükseliyor. Tüketiciler artık ürünlerde sadece tat aramıyor. Aynı zamanda o ürünün hikayesini, kalite güvencesini ve yerel bir değeri desteklemesini önemsiyor. Antep fıstığı da tüm bu beklentileri karşılayan bir ürün. Türkiye'nin Antep fıstığında global bir lider konumda olması da bu eğilime hızlıca yanıt vermemize imkan sağlıyor.

Antep fıstığına yönelik tercih ve beğeninin artmasıyla paralel olarak yıllardır geliştirdiğimiz ürün portföyümüzün gördüğü ilgiden memnunuz. Tasarımı Karim Rashid tarafından Şölen için özel olarak yapılan Antep fıstıklı Milango mesela… Pek çok tüketicimizin sosyal medyada, yıllardır severek tükettikleri Milango hakkında "Dubai çikolatasının atası" gibi yorumlar yaptığını gördük. Bununla beraber, trend ürün haline gelen Dubai Çikolatası'nın da üretimini gerçekleştirdik. Fıstık dolgulu Nutymax de büyük ilgi görüyor. Antep Fıstıklı Luppo 'Yılın İnovatif Ürünleri'nden biri seçildi.

Eskiden büyük markalar pazarı domine ederdi, artık öyle değil. Tüketici trendleri takip ediyor, yeni ürünleri araştırıyor. Bu yüzden de küçük markalar da çok hızlı büyüyor. Bu tip trendlere uyum sağlamak altyapınızın hazır olmasıyla, start-up mantığıyla işi yönetip hızlı adapte olmakla, üretim çevikliğinizle mümkün olabilir. Şölen olarak da dönemsel ya da belli bir pazara yönelik ürün çıkartarak, rekabetten farklılaşma noktalarını yakalayarak bu dönemsel eğilimlere cevap verebiliyoruz.

Kuruluşunuzda ticarete ihracat ile başlıyorsunuz. Bugün de üretiminizin yüzde 65'i ihraç ediliyor. Henüz ulaşamadığınız, hedef pazarınız var mı?

Şölen bugün tüm dünya ülkelerine Türkiye'den ihracat yapabilir konumda. En çok çikolata ihraç eden firmalardan biriyiz. Avrupa, Amerika ve Japonya başta olmak üzere çikolatanın ve çikolatalı ürünlerin daha çok tüketildiği, kalite ve gıda güvenliliğinin çok önemli olduğu kritik pazarlarda büyüyoruz. Çikolata denince ilk akla gelen Belçika'ya Türkiye'den yapılan ihracatın yüzde 62'sini, kakao ülkesi Kolombiya'ya çikolata ihracatının yüzde 65'ini biz gerçekleştiriyoruz. Amazon.com'da Biscolata en çok satılan ürünlerden biri. Biscolata Amerika'nın en ünlü gazetelerinden today.com'da 'Top Cookie' seçildi. Dünyanın önemli zincirlerine, Lidl'a, Walmart'a ürün veriyoruz. İhracat pazarlarımızda Arap Yarımadası, Avrupa ve ardından Amerika'da en yüksek paya sahibiz. Güney Amerika pazarında da büyümeyi istiyoruz.

Neden Güney Amerika?

Çok büyük bir potansiyel var orada. 650 milyon nüfusu var bölgenin. Kolombiya, Peru, Ekvator, Şile… Fırsatların olduğu yerler. Biz de araştırmalarımızı, çalışmalarımızı yapıyoruz burası için.

Türkiye'de Biscolata reklam kampanyanız ezber bozdu. Bildiğimiz kadarıyla Suudi Arabistan'da çok seviliyorsunuz. Önemli bir kampanya yürütüyorsunuz. Orada derinleşme planlarınız var mı?

Suudi Arabistan önemli bir pazar. Orada kadınlara odaklanarak bir araştırma yaptık. Kadınlar ne bekliyor, ne istiyorlar, ne söylemek istiyorlar konusunu araştırdık. 2 yıllık bir kampanya yaptık, yıkıldı ortalık. Kadınlara "Sen yapamazsın" sözlerine karşı neler yapabildiklerini göstermeye çalıştık. Sosyal medyalarımızda inanılmaz tıklanmalar, etkileşimler oldu. Orta Doğu'nun en beğenilen bisküvisi ödülünü aldık oradan. O pazar da çok hızlı büyüyor, derinleşmeye niyetimiz var. Ekiple de çalıştık. Şu an bir satış şirketi kuruyoruz orada, onu kurduktan ve işleri büyüttükten sonra nasıl ilerleyeceğimize karar vereceğiz. Bir de ben hep şuna inanıyorum; lokal şirketler doğru kalitede, doğru ürünler ile doğru marka iletişimi yaparlarsa çok uluslu şirketlerin hiçbir ülkede yaşama şansı yok.

Kilogram başı ihracat değeri nedir ürünlerinizin?

İhracat kilogram fiyatında sektör ortalaması 2.99 dolar iken, katma değerli ürün ihracatıyla Şölen'de bu rakam 5 doları geçmiş durumda.

Her bölgeye, pazara ürün satarken oranın kültürel yapısını ve damak tadını tanımak oldukça önemli. Bu konuda nasıl bir yol izliyorsunuz?

Dünyayla rekabete çıkıyorsanız orada çok başka bir strateji çalışıyor. Küresel marka kimliğini korumak çok önemli. Stratejileri yerel ihtiyaçlara uyarlamak ve müşterilerin davranışlarının derinliklerine inmek gerekli. Bu noktada hem yerel kalıp hem de küresel olmak için markaların 'Glokal' bir yapıya sahip olmaları gerekiyor. Bunun için de en önemli etken; kapsayıcılık ve özgünlük… Glokal markayı oluşturabilen şirketler dünyada başarıyı her daim elde edebilmişlerdir.

Dubai, Azerbaycan, Amerika, Suudi Arabistan, Almanya ve İngiltere'de bölge ofisleri; Levant Bölgesi, Kanada, Çin, Latin Amerika'da bölge müdürlükleriniz var. Yenileri açılacak mı?

Evet, Avrupa pazarı için Belçika'da bölge müdürlüğü kurma çalışmalarımız devam ediyor.

Gaziantep'te fabrika ve Silivri tesisinizde kullandığınız ileri teknolojiler ilgi çekici. Birçok iş robotlarla yapılıyor. Yapay zekayı işinizde ne kadar kullanıyorsunuz?

Gaziantep tesisimiz, sahip olduğu ileri teknoloji bakımından dünyanın ilk üç tesisi arasında. Tesisimizi gezen bir Japon müşterimiz "Türkiye'nin Çikolata Fabrikası" olarak ilk kez telaffuz edince çok sevdik ve bunu sahiplendik. Sürdürülebilir olmak son derece kritik. Bu nedenle kazandığımızı insan kaynağına, tesislere, teknolojiye yatırmak her zaman önceliğimiz oldu. Akıllı depo, yapay zeka için hatlar ve robotların yer aldığı akıllı bir entegre tesis. Endüstri 4.0'ın tüm gerekliliklerine sahip.

Üretim tesisimizde 62 üretim hattı ve 450 adetten fazla robot bulunuyor. Sahip olduğu robot sayısı birçok otomobil fabrikasından daha yüksek. Çünkü bu kompleks yapıyı, akıllı sistemler olmadan yönetmek neredeyse imkansız. Şu anda üretim tesisimiz tek noktadan binin üzerinde SKU üretiyor. 20 bine yakın girdi mevcut. Bu denli kompleks yapıyı daha verimli üretebilir hale getirmek için dijitalleşme ve otomasyon yatırımlarımız devam ediyor. QR kod sistemimizle hem biz hem de tüketicilerimiz ambalajın üzerindeki QR kodu okutarak ürünün hammaddesinin her aşamasını takip edebiliyor. Ürün izlenebilirliği ile şeffaflık sağlıyoruz. Tüm üretim süreçlerinde kayıpları azaltarak hata oranını sıfıra düşürmeyi ve verimliliğin en üst seviyeye çıkartılmasını hedefleyen Toplam Üretken Bakım (Total Productive Maintenance-TPM) yönetim modelini uyguluyoruz. Bu alanda JIPM (Japan Institute of Plant Maintenance) tarafından her yıl düzenlenen TPM Awards 2020'de 'Mükemmellik Ödülü'ne layık görüldük.

Akıllı depo, yapay zeka için hatlar ve robotların bulunduğu tesisimiz tüm süreçlerde çok gelişmiş bir otomasyon sistemi ile çalışıyor. Akıllı depo sayesinde 2 milyon koliden fazla ürün bir alana sığdırılabiliyor. Halen mevcut tesisimizin akıllı deposu 55 bin paletlik.

Yurt dışına bir üretim yatırımı yapılacak mı?

Yurt dışında üretim veya satın alma gündemde yok ama incelediğimiz ülkeler var.

Maliyetler yüksek. Nasıl bir fiyat politikası izliyorsunuz?

Rekabete derinlemesine bakmak gerekiyor. Tüketicinin de verdiği paranın karşılığını alması çok önemli. Kalite ve haz odaklı bir tüketici var, sunduğumuz makul fiyata aslında kalite ve haz satıyoruz. Bunu verebilen yegane ürün çikolata. Tüm dünyada tüketiciler için bu geçerli.

Fiziki mağaza olarak sadece 2020 yılında İstanbul'da hizmete açtığınız Şölen Boutique var. Online olarak da devam ediyor. Fiziki ya da online mağaza konusunda bir çalışmanız olacak mı?

İkinci Şölen Boutique mağazamızı Kadıköy Göztepe'de açmak üzere hazırlıklar devam ediyor. Şu anda mağazalaşma planımız yok, bu alanı test ediyoruz.

Bir kahve ya da çikolata zincir mağaza markası gelir mi Şölen'den?

Ne 'evet' ne de 'hayır' diyebilirim buna. Tüketici sizin mağazanıza neden gelsin? İhtiyacı karşılayan bir konsept gerekiyor. Bunun cevabını bulursak neden olmasın…

Dünyanın önemli zincir mağazalarına ürün veriyorsunuz. Tabii bunlar ciddi denetimler de gerektiriyor. Bu konuda neler yapıyorsunuz? Nasıl hazırlanıyorsunuz?

Daha önce de söylediğim gibi Amazon, Lidl, Walmart gibi dünya devleriyle çalışıyoruz. Global zincir marketlerin gerçekleştirdiği habersiz denetimlerden de 100 üzerinden 98 puan alabilen nadir gıda şirketlerinden biriyiz. Üretimin her aşamasında en fazla analiz yaptıran ve benchmark kabul edilen şirket konumundayız. Sektörün 10 katı kadar analizlere para harcıyoruz. Dünyada denetim ve belgelendirme yapan kuruluşlardan biri olan SGS tarafından habersiz yapılan BRC ve IFS denetimlerinden üst seviye olan AA ve High Level kategorisinde en yüksek puan alan nadir şirketlerden biriyiz.

Halka arz planınız yoktu. Hala bu karar geçerli mi?

Evet, halka arz planımız şu anda yok.

Gelecek için olmazsa olmazımız sürdürülebilirlik… Bu konuda ne gibi çalışmalarınız var?

Tüm faaliyet alanlarımızda sürdürülebilirliği esas alıyoruz. Enerji yönetimi ile maliyetleri düşürmeyi, enerji verimliliğini artırmayı ve çevresel etkileri en aza indirmeyi amaçlıyoruz. Karbonsuzlaşma ve yenilenebilir enerjiye geçme hedefleri kapsamında 2023'te başlayan GES yatırımlarıyla ilk etapta Gaziantep fabrikasının enerji ihtiyacının yüzde 10'unu karşılamayı planlıyoruz. Güneş panelleri sayesinde yılda toplam 8.122 MWh elektrik üretirken, 4.857.366 kg CO2 emisyonunu önlüyor. Bu da yılda toplam 215.883 ağacın absorbe ettiği CO2 emisyonuna denk geliyor.

Öte yandan toplumsal sürdürülebilirlik geleceğimiz adına çocukların eğitimine destek olmaya odaklanıyoruz. Türkiye'nin geleceğine yapılacak olan en değerli yatırımın eğitim olduğu inancıyla kuruluşumuzdan bu yana eğitim ve öğretime aralıksız katkı sağlıyoruz. Bu alandaki faaliyetlerimizi "İyilik Şöleni" çatısı altında bir araya getirdik. Bu kapsamda TEGV iş birliği ile çocukların kendi potansiyellerini ve yeteneklerini keşfetmelerine fırsat tanımak amacıyla çocukların eğitimine destek olmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. "Büyüklere bayram çocuklara gelecek" sloganımızla Ramazan ve Kurban Bayramları süresince her yıl 2 bin 500 çocuğun nitelikli eğitime kavuşmasını sağlıyoruz. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile birlikte hayata geçirdiğimiz Ateşböceği Öğrenim Birimi ile çocuklarımızın duygusal ve sosyal gelişimlerini desteklemeyi amaçlıyoruz. Ayrıca, bu yıl Gaziantep'te TEGV Öğrenim Birimi'ni hayata geçirdik. 3 yıl boyunca işletmesini üstlendiğimiz bu öğrenim biriminde yılda yaklaşık 2 bin çocuk ücretsiz eğitim görecek.

Siz 2022'nin Temmuz ayında şirketin İcra Kurulu Başkanı ve CEO koltuğuna oturdunuz. Nasıl gelişti bu süreç? Nasıl hazırlandınız?

Eğitim hayatım döneminde aile büyüklerimin her birisi bir iş sürecini yönetir durumdaydılar, onlarla beraber çalışarak hem yönetim tecrübelerinden faydalandım hem de vizyonlarını içselleştirdim. Patron çocuğu olarak oturtmadılar yani. Ar-Ge'de çalıştığım dönemde, Şölen'in global hedeflerine katkı sağlayacak projelerde rol aldım. Özellikle kalite ve ileri teknoloji altyapısının geliştirilmesine yönelik projelerde çalıştım. Uluslararası iş biriminde görev aldığım dönemde global pazarı çok daha yakından gördüm. Hedeflerimiz doğrultusunda, küresel ağımızı güçlendirmek üzere etkin yurt dışı satış ve pazarlama alanında daha fazla ne yapabiliriz diye düşünme fırsatım oldu. Böylece işimizi daha ileri noktalara taşımak için katkı verme imkânım oldu. Şirketimizin en güçlü kasları olan bu alanlarda tecrübe kazanmış ve katkıda bulunmuş olmam benim bu pozisyona seçilmemi sağladı. Şölen'i sağlam temeller üzerinde büyüten 2. kuşaktan sonra bayrağı devralarak şimdi markalarımızı dünya markası yapma yolunda kararlılıkla ilerliyoruz.

Bugünlerde en çok kafa yorduğunuz konular neler?

Biliyoruz ki kendi sektörümüzde, bir markete girdiğiniz zaman yüzlerce marka, hatta binlerce ürün yan yana raflarda yer alıyor. "Çokluk paradoksu" dediğimiz bu kavramın üstesinden gelebilmek ve tüketici tarafından seçilen olmak için sürekli zihinlerde olmak gerek. Bizim ürünlerimiz alışveriş listelerine yazılmaz. Tüketici markete gidince orada görüp 2-3 saniye içinde karar verir ve sepete atar. O yüzden rafta görünür olmak çok önemli. Rekabetin kendini gösterdiği bir alan da burası. Bizim farklı olduğumuz yer, markanın tüketici hedef kitlelerine göre nokta atışı ayrıştırıyor olmamız.

Şölen bir aile şirketi ve yönetimde aileden çok isim var. Karar alma aşamaları zor olmuyor mu?

Aile yönetim kurulunda ve orada genel strateji, büyüme planları üzerine değerlendirmeler yapıp kararlar alıyoruz. Günlük operasyonlara karışmazlar. Uzun zamandır aramızda profesyonel isimler de var. Bu alanda uzun yıllar sektörde tecrübe edinmiş isimler.

Bu yıl bizim açımızdan bayramın kış mevsimine gelmesinin büyük avantajı var. Çikolata tüketimi kışın artıyor. O yüzden önümüzdeki 15 yıllık süreçte bu pazarın daha da büyüyeceğini öngörüyoruz.

2 lokasyonda Ar-Ge merkezi

İstanbul ve Gaziantep'te Ar-Ge merkezlerimiz bulunuyor. Şölen, Türkiye gıda sektöründe tek tüzel kişilikte ve 2 farklı lokasyonda Ar-Ge merkezine sahip ilk kuruluş. Kendi sektörümüzde Ar-Ge'ye en fazla kaynak ayıran şirketlerden biriyiz. Şirketimizin 10 faydalı modeli, 13 Avrupa patenti, 20 uluslararası patenti ve 35 ulusal patent başvurusu bulunuyor. 'Patent Şampiyonu Firmalar' listesinde 7'nci, çikolata, şekerleme ve unlu mamuller kategorisinde ise liste başıyız.

Rakamlarla atıştırmalık

ve çikolata pazarı:

650 milyar dolar: Global çikolata pazarı

5 milyar dolar: Türkiye pazarının büyüklüğü

237 bin ton: Türkiye'de yıllık toplam çikolata üretimi

% 5: Türkiye pazarının her yıl büyüme oranı

8,5 milyon ton: Dünyada yıllık çikolata tüketimi

5 kg'dan fazla: Avrupa'da yıllık kişi başı çikolata tüketimi

2,5 kg: Türkiye'de yıllık kişi başı çikolata tüketimi

10 kg: İsviçre'de yıllık kişi başı çikolata tüketimi (rekor)

Haftanın iki

günü tadım

yapıyorum.

Yurt içinde ve

yurt dışında

her markete

gittiğimde ürünlerimizden

alırım, tatlarına

bakarım.

Rakamlarla Şölen:

2 kat : Şölen'in her yıl total pazara göre büyüme oranı

120 bin ton : Gaziantep ve İstanbul tesislerindeki yıllık üretim

%65 : Toplam tonajdaki ihracat yapılan kısım

3 bin : Toplam istihdam sayısı

%30 : 2024'te bir önceki yıla göre büyüme oranı

595 milyon dolar : 2024'te yapılan ciro

Kızım henüz bir yaşında, oğlum büyük. Onu fabrikaya ve ofise getiriyorum, işlere karşı ilgisi var.ürünlerimizden alırım, tatlarına bakarım

Aile yönetim kurulunda

genel strateji, büyüme planları üzerine değerlendir-

meler yapıp kararlar

alıyoruz.

Onlar günlük operasyonlara karışmazlar.

Erdoğan Çoban'ın hayali pilot olmakmış… Öyle ki Şölen'in İstanbul ofisindeki çalışma masasının üzerindeki ışıklandırması bile bir uçak kanadı parçasından.

Fırsatların ve büyüme potansiyelinin yüksek olduğu bir sektördeyiz. Hızlı adapte olmak ve üretimde çeviklik

bizim en büyük avantajımız.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.