TARLADAN ŞİRKETE DOĞRU


SON GÜNLERDE ÇİFTÇİLERİN YAŞLANDIĞI, GENÇLERİN TARIM YAPMAK İSTEMEDİĞİ SIKÇA KONUŞULUR HALE GELDİ. OYSA TÜRKİYE’DE SESSİZ, SEDASIZ VE KARARLI İLERLEYEN GENÇ ÇİFTÇİLER KULLANDIKLARI METOTLAR, TEKNOLOJİ YATIRIMLARI, VİZYONER BAKIŞ AÇILARI İLE BU ALGILARI YIKMAYA GELİYORLAR. Gamze Karagöz
Dünya, tarımda çalışan nüfusun gittikçe yaşlanması gerçeği ile karşı karşıya. Eleştirilerin odağında ise gençlerin tarıma karşı ilgisizliği var. Ay sonunda net bir ücret elde etme belirsizliği, asgari bir ücretle çalışma isteği, sigortanın olmayışı, kent yaşamının çekiciliği, köy yaşamının dezavantajları ve yetersiz alt yapı gibi sebepler gençlerin tarımla ilgilenmesine engel oluyor. Bu sorunlar dünyanın neredeyse hemen hemen her yerinde genç çiftçilerin yaşadığı problemler olarak yorumlanıyor. Gençlerin çiftçiliğe yönelmeyişi sebebiyle de tarımda çalışan nüfus sayısı gittikçe yaşlanıyor. Öyle ki Çin'de 53, İtalya'da 57, İngiltere'de 59, ABD'de 60 Japonya'da ise 67'yi bulan çiftçi yaş ortalaması Türkiye'de ise 59 oldu. Genç çiftçi sayıları ise o kadar yüksek değil. Örneğin ABD, 35 yaş altındaki çiftçi sayısı yüzde 8. Avrupa Birliği'nde ise 35 yaş altındaki çiftçi sayısı yüzde 5,1. Japonya'da ise tarımsal nüfusun yüzde 10'u genç çiftçilerden oluşuyor. Güneydoğu Asya ülkelerinde ise durum biraz daha kritik öyle ki Endonezya'da çiftçilerin sadece yüzde 3,55'i 30 yaşın altında. Tarımla uğraşan kişi sayısındaki azalış ve gençlerin tarıma kazandırılmaması sebebiyle Endonezya Ulusal Kalkınma Planlama Ajansı, 2063 yılına kadar ülkede profesyonel çiftçi kalmayacağını öngörüyor. Türkiye'de ise genç çiftçilerin sayısında son 10 yılda önemli artışlar yaşandı.
ÇİFTÇİLİĞİN GENÇLİK DÖNEMİ
Türkiye'de her yıl çiftçilerin kayıt olduğu Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) verileri de, 40 yaş altı genç çiftçi sayısındaki artışı doğruluyor. Örneğin 2015'te 2 milyon 197 bin 319 olan çiftçi sayısı 2024 yılında 2 milyon 319 bin 426'ya ulaştı. Bu çiftçiler arasında 40 yaş altında olanlar 2015'te 102 bin 374 iken 10 yılda 3,4 kat artarak 345 bin 389'a yükseldi. Cinsiyet açısından incelediğimizde ise 93 bin 118 olan erkek çiftçi sayısının 3,3 kat artarak 304 bin 19'a ulaştığı gözüküyor. Kadınlardaki artış ise erkeklere kıyasla biraz daha yüksek. 10 yıl önce 9 bin 256 olan kadın genç çiftçi sayısı 2024'te 4,5 kat artarak 41 bin 370'e ulaştı. Devletin teşvikleri ve projeleri de bu sayının artması için itici bir güç oluşturuyor. Devletin Genç Çiftçi, Kırsal Kalkınmada Uzman Eller gibi projeleri, krediler ve hibeler bu sayının artmasında önemli bir rol oynuyor. Rakamlara bakıldığında 2016-2018 yılları arasında Genç Çiftçi Projesi kapsamında toplam 47 bin 775 projeye 13 milyar 664 milyon TL hibe desteği verildiği görülüyor.
Tarım ve Orman Bakanlığının 2022 yılında kurulan Tarım ve Orman Gençlik Konseyi, 31 ilden 33 üreticinin nabzını tutarak, bir danışma kurulu olarak hareket ediyor. Genç çiftçiler bakanlığın üst düzey yöneticileriyle belirli aralıklarla bir araya gelerek toplantılarda çözüm önerilerini tartışıyorlar. Genç çiftçiler her ne kadar sayıca az olsalar da teknolojiyi kullanma metotları, yeniliklere açık olmaları, sürdürülebilir uygulamaları benimseye daha istekli olmaları sebebiyle bir birimden çok daha fazla verimli alma şansına sahipler. Öyle ki son yıllarda yurtdışında prestijli üniversiteler arasında eğitim alıp köyüne dönen, işletme kuran ve ailesinin çiftliğini büyüten genç çiftçiler görüyoruz. Bu genç çiftçilerin ortak özelliği ise akıllı tarım teknolojilerine karşı duydukları merak.
Biz de INBUSINESS olarak gençler tarımda çalışmak istemiyor söyleminin gerçekliğini sorguladık ve genç çiftçilere ulaştık. Toprağa tutkuyla yaklaşan gençler, üretmek, gelişmek ve teknolojiyi yakalamak için durmadan çalışıyorlar. İşte genç çiftçilerin ilham verici hikayeleri…
Çiftçi Kayıt Sistemi verilerine göre Türkiye'de 40 yaş altı genç çiftiçi sayısı artıyor. Özellikle bu yaş grubunda kadın çiftçi sayısındaki artış erkeklere kıyasla daha yüksek.
Tarım Yaşayan Bir Okul Gibi
Aybüke Muratoğlu (29 yaşında)
Hacettepe Üniversitesi İktisat Bölümünü bitirdikten sonra finans ve teknoloji sektörlerinde kurumsal deneyimler edindim. Zamanla toprağın çağrısını daha güçlü hissetmeye başladım ve ben de köklerime döndüm. Bu dönüşle birlikte, zeytin bahçelerimizden elde ettiğimiz ürünlerimizi markalaştırarak "Rainy" adlı markamı kurdum. Markamızın adı köyümün ismi Yağmurlu'dan geliyor. Bu topraklara çok şey borçluyuz; bu yüzden markama bu ismi vererek onları onurlandırmak istedim. Zeytinyağını sadece üretmekle kalmayıp; onu bir yaşam tarzına, anlamlı bir hediyeye dönüştürme yolculuğuna çıktım. 195 dönümlük arazide, yaklaşık 7000 zeytin ağacımız bulunuyor. Rekolte her sene değişse de 20 ton zeytinyağı ve kalanını da sofralık zeytin olarak değerlendirdiğimiz bir kapasitemiz var. Geleneksel yöntemlerle zeytin yetiştiriyor, erken hasat ve soğuk sıkım teknikleriyle natürel sızma zeytinyağı üretiyoruz. Şu anda yöredeki sıkımhaneleri kullanıyor, ortak zeytin kuyularından faydalanıyorum. Ancak hedefim, kendi sıkım ve paketleme tesisimi kurarak üretimin her aşamasını kendi kontrolümde yürütmek. Zeytin ve zeytinyağı dışında, Rainy markasıyla oluşturduğumuz hediye kutularında zeytinyağımızın yanında, zeytinyağlı sabun, çiçeğinden kolonya ve zeytin atıklarından elde edilmiş tabaklar gibi ürünler de yer alıyor. Hatta zeytinyağından glutensiz, vegan, şekersiz atıştırmalıklar bile ürünlerimiz arasında. Önümüzdeki yıl fiziksel mağazalarda da yer almayı ve ürünlerimizi daha fazla kişiyle buluşturmayı hedefliyoruz. Yakın gelecekte araziyi genişletmek ve üretimi büyütmek öncelikli hedeflerim arasında. Uygun arsaları, devletin de desteği ile zeytin fidanlarıyla zenginleştirmeyi çok isterim.
İlham Kaynağı babası
Ali Haldan (26 yaşında)
Spor Lisesi'nden mezunum. Hayat şartları beni çiftçi olmaya itti diyebiliriz. Ailem çiftçilik yaptığı için ben de bu işe ilgi gösterdim. Çiftçilik hakkında her ne kadar araştırıp keşif yapsam da çoğu şeyi babamdan öğrendim diyebilirim. Devletimizin hibe konusunda birçok imkanı var ama bunun için uzun uğraşlar vermek gerekiyor. Henüz hibe almadım tamamen kendi çabamla bugünlere geldim. Bilecik'in İnhisar ilçesinde birçok ürün yetiştiriyorum. Akdeniz salatası (marul) ürünleri ve maskolin salatası (kuzu kulağı, tatsoi, pancar yaprağı, pakçoi) ürünleri ağırlıklı olmak üzere baharat (biberiye, kekik, frenk soğan, mercan köşkü, tarhun) çeşitleri üzerine çalışıyorum. 70 dekar arazide üretim yapıyorum. İstanbul'da Özakbaş Tarım ile çalışıyorum. Bu iş arz talep meselesi. Talep olduğu sürece üretim alanımı da çoğaltabilirim istenilen ürünü de yetiştirebilirim.
Sütü işleyerek satmak istiyor
Aydan İşçi (34 yaşında)
Kırklareli sivil havacılık kabin hizmetleri mezunuyum. İlk iş deneyimimi vize pasaport memuru olarak çalışarak edindim. Ailem zaten çiftçilik yapıyordu. Ama benim aklımda sadece hayvancılık yapmak vardı. Ve Aydın'ın İncirliova ilçesindeki köyüme dönüp hayvancılığa başladım.Kendi birikimim, babamın desteği ve Ziraat Bankası kredisiyle hayvan alımı yaptım. Şu anda 10 dönüm arazi üzerinde kurulu çiftliğimiz içinde 85 adet hayvanım var. Bunların 40'ı sağımlık geri kalanı ise düve. Şu an sadece süt olarak çalışıyoruz ve firmaya direkt satışımız mevcut. Hedefim ise öncelikle ari işletme olup kendi sütümü kendim işleyip piyasaya sunmak.
Ailenin Çiftçilikle Uğraşan Tek Temsilcisi
Cavit Çağlar Çankaya (33 yaşında)
Lisans eğitimimi Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri bölümünde tamamladım, İspanya'nın Zaragoza şehrinde Akdeniz Tarım Enstitüsü (IAMZ)'da Tarım-Gıda Pazarlama konusunda yüksek lisans ayrıca yine Ege Üniversitesi Bahçe Bitkileri Bölümü'nde yüksek lisans yaptım. 4 kuşaktır çiftçilik yapan bir ailenin 5.nesil üreticisiyim dolayısıyla tarım ve çiftçilik nerdeyse genlerimize işlemiş durumda. Büyükbaş, küçükbaş hayvancılığı ile başlayan ve sonrasında tamamen bitkisel üretime evrilen bu süreçte şu an da ailemde çiftçilik ile uğraşan tek temsilcisiyim. Çiftçiliğe resmi olarak başladığım (ÇKS kaydı) 2015 yılından itibaren pek çok hibe ve sübvansiyonlardan kaynak sağladım. Zeytin hasat makinesi, ilaçlama pülverizatörü, üzüm işleme makineleri gibi makine, ekipman alımlarımda yüzde 50 hibeden yararlandım. Bunun yanında traktör, basınçlı sulama sistemi ve arazi satın alımlarımda sübvansiyonlu mevduat kullanarak arazi varlığımı ve makine ekipman parkımı genişletme imkanım oldu. Yaklaşık 1000 dekar açık arazide yıl boyu süren üretim faaliyetlerimizde pek çok bitkisel ürün üretiyor ve pazarlıyoruz. Bu üretimimizin yarısından çoğunu sertifikalı organik üretim şeklinde gerçekleştiriyoruz. Ürün kurutma, işleme, depolama, sertifikasyon ve denetleme süreçlerinin tamamı işletmemiz tarafından gerçekleştiriliyor. Zeytin, zeytinyağı, buğday, arpa, fiğ, mısır, çekirdeksiz kuru üzüm ve Trabzon hurması (kuru ve yaş olarak) üretiyoruz.
Yeni Pazarlara göz dikti
Demet Öztürk (37 yaşında)
Üniversitede tarih eğitimi aldım.Atalık tohumları sürdürülebilir şekilde ekilmesi, geleneksel tarım modelleri bunların hepsini annem gösterdi. Fındık Harmanını kurma süreci ile birlikte birçok eğitim aldım. Birçok ziraat mühendisi ile birlikte ortak çalıştık. Fındığın ihtiyacı olan bakım metotları, bitki besleme, budama gibi tüm süreçlerde aldığım eğitimleri babamla birlikte bahçelerimiz de uygulama olanağı buldum. Ürettiğimiz fındığı kendi markamızla katma değere dönüştürdük. Dokap'tan finansman desteği alarak köyde atölye kurduk ve atölyemizde kendi ürettiğimiz fındığı işledik. Köyümüzün kadınlarıyla birlikte üretim sürecinde yer aldık. E-ticaret ile Türkiye'nin her yerine ürünlerimizi gönderiyoruz.
Örnek Bir İşletme Olmayı Hedefliyor
Emre Gürdal (28 yaşında)
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nden mezunu veteriner hekimim. Mezun olduktan sonra Amerika Birleşik Devletleri'nde bir sene California Üniversitesi'ne bağlı bir araştırma merkezinde araştırma görevlisi olarak çalıştıktan sonra Türkiye'ye döndüm ve şu an ziraat mühendisi olan babamla beraber hayvancılıkla beraber tarım yapıyoruz. Geçtiğimiz sene KKYDP hibeleri kapsamında bir yatırımımız oldu. Bütün üretimimizi organik konseptte yaptığımız için dışarıdan yem ham maddesi satın alma lüksümüz yok. Bu yüzden hayvancılığımıza yem ham maddesi sağlamak için tarımsal üretime de başladık. Bugün 2000 dönüme yakın arazide yem bitkileri sürüyoruz. Bu yem bitkileri arasında buğday, arpa, dane, mısır, mısır silajı ve yonca bulunuyor. 300 sağmal toplamda 750 Holstein büyükbaş hayvanımız var ve günlük süt üretimimiz 7 ton civarında.
Tarımdan Büyükbaş Hayvancılığa Doğru
Emre Yağlıkara (36 yaşında)
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, İşletme bölümü mezunuyum. Üniversite bittikten sonra farklı bir arayışa girmedim, dededen babadan kalan topraklara sahip çıkıp sürdürmeye devam etmek istedim. Çiftçiliğe böyle adım attım. Şu an yaklaşık 1.350 dekar yerimiz var. Bu alanda buğday, kanola, ayçiçeği, arpa, pancar, soğan ve mısır yetiştiriyoruz. Beş yıl önce kurmuş olduğumuz Royal Nakliye Tarım Ürünleri Gıda Petrol Ticaret Limited Şirketi adlı bir işletmemiz var. Yetiştirdiğim ürünleri şirketimizle entegre bir şekilde ilerleterek şirketimizin de, ürünlerimizin de karını yükseltmeye çalışıyoruz. Üretimlerimiz dönemsel olarak değişebiliyor. Bu sene yaklaşık 800 dekar buğday, 100 dekar arpa, 250 dekar ayçiçeği ve mısır yetiştirmeyi hedefliyoruz. Birkaç sene sonra tarıma devam etmenin yanında büyükbaş hayvancılık yapmayı planlıyorum.
"Daimi Öğretmenim Babam''
Melike Erken (23 yaşında)
Polatlı İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Ailemin tek çocuğuyum. Üniversite sınavında Türkçe Öğretmenliği bölümünü kazandım. Fakat tarımsal üretime devam eden aileme destek olmak amacıyla ve 2020 yılında yaşadığımız pandemi sebebiyle kazandığım bölüme gitmedim. Çiftçilik konusunda bildiğim her şeyi babamdan öğrendim. Bugün yaklaşık 600 dekarlık arazi üzerinde çalışıyoruz. Buğday, kanola, yağlık ve tohumluk ayçiçeği yetiştiriyoruz ancak bir işletmemiz yok. Ürettiklerimizin bir kısmını icara veriyoruz bir kısmında buğday, kanola ve ayçiçeği üretiyoruz. Yaklaşık olarak yıllık 80 ton buğday, 30 ton kanola ve 40 ton ayçiçeği üretiyoruz.
Toprağın Dilinden Anlamak
Nagihan Ersan (34 Yaşında)
Lisans ve yüksek lisans eğitimimi Süleyman Demirel Üniversitesi İşletme bölümünde tamamladım. Şu an Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nde Bitki Koruma bölümünde eğitimime devam ediyorum. Çiftçilik hep içimdeydi, hiç kopmadım. Bugün ise 350 dönüm alanda yılda ortalama 1000 ton elma üretimi yapıyoruz. Ayrıca kendi soğuk hava ve paketleme tesisimize sahibiz. Bu işletmeyi Tarım ve Orman Bakanlığı'nın destekleriyle kurduk. Hedefimiz ise kısa vadede üretim alanlarımızı genişletmek ve bahçelerimizi daha modern sistemlerle yenilemek.
Ziraat Mühendisi Gibi
Merve Başak (30 Yaşında)
İstanbul Üniversitesi işletme mezunuyum. 2017'de aldığım sertifikalar ve eğitimler doğrultusunda bakanlığın tescilli yatırım danışmanı olarak meslek hayatına giriş yaptım. Çoğunlukla çiftçilere ve üreticilere danışmanlık yapıyordum. O kadar çok danışmanlık yaptığım firma vardı ki 2020 yılında kendi çilek seramı kurma kararı aldım. İklim şartlarına göre yaklaşık 8-9 ay olan çilek sezonunu dönüme 10 ton civarında ürünle kapatıyorum.
Önce Çiftçi Sonra Mühendis
Nihan Işık (27 yaşında)
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunuyum. Ailemle birlikte köyde bir yaşantı sürdüğümüzden dolayı aslında doğuştan çiftçi olarak dünyaya geldiğimi söyleyebilirim. Dört kuşaktır çiftçilikle uğraşan ailemin toprağı olan bağlılığı beni önce çiftçi sonra ziraat mühendisi yaptı. 2024 yılında kurmuş olduğum zeytinyağı fabrikası için hibe programından yararlandım. Mısır, ayçiçeği, pamuk, yer fıstığı, buğday, soya, nar, portakal, limon, mandalina ve zeytin olarak tarla ve bahçe tarımımız mevcut. 5000 dönüm arazi işletiyoruz. Onun yanında zeytin ve zeytinyağı üretim fabrikamız mevcut ve çiftçilere yönlendirme ve uygulama adı altında danışmanlık hizmeti verdiğim Ceyhan'da bir işletmemiz mevcut.
Tekno-Çiftlik Hayali
Sertaç Dede (28 yaşında)
Lise mezunuyum. Çiftçilik baba mesleği olduğu için beni de içine çekti. Baba mesleğini küçük işletmeden çıkarıp büyük bir çiftlik haline getirme azmiyle bu işi 10 yıldır severek yapıyorum. Ayrıca 2018 yılında Genç Hibe Projesinden faydalanarak, 5 adet hibe düve aldım. Et ve süt üretimi yapmanın yanında tarımsal üretim de yapıyorum. Bu tarımsal ürünlerin arasında arpa, buğday, ayçiçeği ve mısır yetiştiriciliği var. Hayvancılık işletmemiz 25 dekar arazi üzerinde sürdürüyoruz. Tarım alanı olarak da 200 dekar arazi üzerinde çalışıyoruz. Aylık 45 ton, yıllık 540 ton süt üretimi yapmaktayız. Ayrıca yıllık 12.500 ton et üretimi, tarım alanında da buğday, ayçiçeği ve mısır yetiştiriciliği yapıyorum.
Alışılmışın Dışında
Özge Çiner Kaya (30 yaşında)
Ailem çiftçilik ile uğraşıyordu, bende aile işletmemizi devam ettirip geliştirebileceğim bir bölümde okumaya karar verdim ve Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden ziraat yüksek mühendisi olarak mezun oldum. Üniversite eğitimim sırasında aile işletmemizi nasıl geliştirip ileri taşıyabiliriz diye araştırırken hidroponik sistemle tanıştım. Ar-Ge çalışmalarına başladım ve 3.000 metrekarelik serada Hidroponik NFT sistemini kurdum. Burada toprak yerine suyun içerisinde marul grupları, ıspanak, maydanoz, fesleğen gibi Akdeniz yeşilliklerinin üretimi yapıyorum. Besin değeri yüksek, raf ömrü uzun ve sıfır ilaçsız olan bu ürünleri çiçek buketi gibi paketleyip ihracat ve ithalat yapıyorum.
5. Nesil Temsilci
Yıldız Güven (38 Yaşında)
ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünden mezunum, yüksek lisansımı ise Bahçeşehir Üniversitesi'nde işletme bölümünde yaptım. Ben aile topraklarında tarımsal üretim yapan 5. kuşağım. Yapay zeka teknolojisi ile geliştirilmiş iklim krizi koşullarında verimliliği artıran, bitkilerin hastalıklara karşı direncini sağlayan yeni nesil biyostimülantlar ve bitki besleme ürünleri üretiyoruz. Çukurova'da 1.000-2.000 dekar arasında arazide üretim yapıyoruz. Polikültür çalışıyoruz. Pamuk, yer fıstığı, mısır üretiyoruz. Farklı çeşitlerde narenciye bahçelerimiz ve sert çekirdekli meyve bahçelerimiz var.