Yatırımcı nasıl ikna edilir?
Girişim sermayesi, yenilikçi iş fikrine sahip girişimcilerin işlerini büyütmesine destek olan en gözde finansman modellerinden biri. ancak temelde ortaklığa dayanan bu model ile yatırımcıların ilgisini çekmek ve ikna etmek o kadar da kolay değil…
Peki, her girişimin bu yolla sermaye çekmesi mümkün mü? Girişimciler yatırımcıların ilgisini çekmek için neler yapmalı? Yatırımcıları ikna etmek için hangi adımları izlemeli? Yüksek büyüme potansiyeli olan girişimcilerin projelerine destek veren Bulls Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı (GSYO) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akkaya ile yatırımcıları ikna etmenin yollarını konuştuk. Akkaya'ya göre, ilk aşamada 'iş planı' önemli. İş planını girişimcilerin ciddiyetinin bir göstergesi olarak değerlendiren Akkaya, "İş planına yönelik profesyonel bir sunum faydalı olur. İş planınız, şirket stratejisini sunmalı ve şirketin genel bakışını, pazar analizi, ürün ve hizmetleri hakkında ayrıntılı bilgi içermeli" diyor.
Yatırımcıları ikna etmek açısından ikinci önemli konu ise faaliyet modeli. Akkaya, faaliyet modelinin sürdürülebilir bir operasyonu ve geliri sunması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca sadece yerel değil küresel çapta ihtiyaca yönelik çözümler üreten ve rakiplerine göre fark yaratan girişimlerin daha avantajlı olacağı görüşünde.
DENEYİMLİ VE TUTKULU BİR EKİP
Deneyimli ve tutkulu bir ekibin de yatırımcıların ilgisini çekeceğini söyleyen Akkaya, girişimciler açısından; finansal veriler, büyüme beklentileri ve yatırımın geri dönüşünün de önemli olduğu görüşünde. Yatırımcılar açısından pozitif ve yüksek getirinin yanı sıra geri dönüş süresinin de önemine dikkat çeken Akkaya, girişimcilere şu önerilerde bulunuyor:
"Net bir yatırım yapısının olması gerekir. Örneğin; yüzde 20 hisse için 100 bin dolar istiyorsanız, işletmenizin 500 bin dolar değerinde olduğunu iyi anlatmalısınız. Gerçekçi bir değerleme önemli. Tüm yatırımcıların temel amacı para kazanmak. Dolayısıyla yatırımcıların hedeflerinin uzun vadeli stratejinizle uyumlu olması ve yatırımcılara bir çıkış planı sunulması önemli. Şirketini büyütmek isteyen girişimciler için en önemli çıkış stratejilerinden bir tanesi halka arz. Gerekli koşulları oluşturan girişimler halka arz yoluyla hem finansman sağlayarak şirketi büyütmeye devam edebilir hem de yatırımcılarına çıkış olanağı sunar."
FİNTEK'LERDE 'AÇIK BANKACILIK' YARIŞI
Türkiye'de yaklaşık 2 yıl önce başlanan açık bankacılık uygulamasına bankaların yanı sıra fintek şirketlerinden de yoğun ilgi var. Açık bankacılık ile finans sektörü, finansal verileri üçüncü parti kuruluşlar ile paylaşıma açarak 'sessiz bir devrim'i hayata geçirdi. Bu modelin müşteriler açısından en büyük kolaylığı ise her banka için tek tek uygulama indirmek yerine bütün hesapları tek bir uygulama üzerinden takip etmenin mümkün olması. Şimdi bankalardan sonra fintek şirketleri de açık bankacılık lisansı için TCMB'nin kapısını aşındırıyor. Paynet, Payguru, United Payment, Sipay, Octet, Hepsipay ve Param son dönemde bu lisansı alan şirketler arasında. Tabii bu lisans fintek ekosisteminin büyümesi açısından da önemli. Geçen yılın sonunda lisans alan Octet Türkiye CPO'su Zeynep Bulut, hedeflerinin finans ekosisteminin ihtiyaçlarına yanıt vermek olduğunu belirterek şunları ekliyor: "Açık bankacılık lisansımızı alarak ödeme ve tahsilat süreçlerinde verimliliği artırmayı, finansal yönetimde dijitalleşmenin avantajlarını daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz. Her ürünümüzde olduğu gibi açık bankacılık ürünümüzle de müşterilerimize değer katmayı sürdüreceğiz."
Zeynep Bulut
Octet Türkiye CPO'su
BORSADA UMUTLU BEKLEYİŞ
Ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik gerilimler ile geçen 2024 yılının ardından 2025 yılında sermaye piyasalarının nasıl bir seyir izleyeceği merak ediliyor. Geçen yıl tüm belirsizliklere rağmen Borsa İstanbul BIST 100 endeksi, 2019'dan bu yana yükseliş eğilimini koruyarak tarihte ilk kez 6 yıl üst üste pozitif getiri sağladı. Yılın son iki ayında özellikle ödemeler dengesindeki düzelme, rezervlerdeki artış, kredi risk primindeki iyileşme ve enflasyonda yavaşlama eğiliminin güçlenmesi risk iştahını artırdı. Geçen yıl yüzde 30'un üzerinde yükseliş kaydeden borsa yıla dalgalı bir seyir ile başlasa da 2025 beklentileri olumlu. ÜNLÜ & Co Araştırma Bölümü Kıdemli Direktörü Erol Danış'a göre, dezenflasyon süreci hem yurt içinde hem de küresel ölçekte beklenen faiz indirimleri ve potansiyel olarak olumlu jeopolitik değişimler piyasalara destek sağlasa da yüksek faiz oranları ve daha da güçlenen TL, borsa kazançlarını sınırlayabilir. 2025 yılı hisse seçimi açısından zor bir dönem olacak. BIST 100 endeks hedeflerini yüzde 43'lük artışla 14 bin 67'ye yükselttiklerini belirten Danış, borsada bankacılık, telekom ve gıda perakendeciliği gibi TL yoğunluklu sektörlerin öne çıkacağını öngörüyor.
ALTIN MI, GÜMÜŞ MÜ?
Değerli metaller denince hemen akıllara altın gelse de gümüş de son yıllarda yatırımcıların favorisi. Ons altın geçen yıl yüzde 27 getiri sağlarken, gümüşün ons fiyatı ise yüzde 23 yükseldi. 2025 yılında
gümüşün, getiride altını sollaması bekleniyor. Altın ve para piyasaları uzmanı İslam Memiş, değerli metaller tarafında bu yıl gümüşün, altından daha fazla getiri sağlayacağını öngörüyor. Altın-gümüş rasyosunun 88-89 dolar bandında olduğunu söyleyen Memiş, 72 dolar seviyesine kadar gerileme bekliyor. Bu beklentinin temelinde ise gümüşün, hem değerli bir metal olarak güvenli liman özelliği taşıması hem de sanayi üretiminde yaygın olarak kullanılması nedeniyle oluşan yoğun talep yatıyor. Özellikle yeşil enerji dönüşümü ve teknolojik gelişmelerin, gümüşe olan sanayi talebini artıracağı, bunun da fiyatlara yukarı yönlü bir baskı yaratacağı tahmin ediliyor.