ABDULLAH TOLU

ABDULLAH TOLU

InBusiness Dergisi Yazar

abdullah.tolu@inbusiness.com.tr
04.09.2023 | Pazartesi

Emisyon primine sürpriz vergide gözler Danıştay’da

2022 yılına ilişkin olmak üzere bir defaya mahsus emisyon primi kazancı istisnasından yararlananlara getirilen ek vergiye oldukça ciddi tepki var. Emisyon primi nedeniyle ek vergi ödeyen şirketler ve diğer kurumlar vergisi mükelleflerinin büyük bir kısmı sürpriz vergiye dava açtı, bir kısmı ise tahakkuk eden ek vergiyi ödemedi. Gözler Danıştay’da...

Abdullah Tolu / Yeminli Mali Müşavir

Başlığı okur okumaz hemen "Emisyon primli sermaye artırımı yapan şirketler neden Danıştay'a gitti?" diye düşündünüz değil mi? Haklısınız, bu şirketlerin doğrudan Danıştay'la bir ilgileri bulunmuyor. Ancak, "Yüzyılın Vergi Affı ve Borç Yapılandırma Kanunu" olarak adlandırılan 7440 sayılı Kanunda bu şirketleri şoke eden öyle bir düzenleme yapıldı ki, Danıştay'a gitmekten başka çareleri kalmadı!

Konu, 2022 yılına ilişkin olmak üzere bir defaya mahsus emisyon primi kazancı istisnasından yararlananlara getirilen EK VERGİ ile ilgili! Ek vergi düzenlemesi 12 Mart 2023 tarihinde yürürlüğe girdi. Şirketler ve diğer kurumlar vergisi mükelleflerini şoke eden ek vergi düzenlemesi, yapılan tüm eleştirilere ve gösterilen tepkilere rağmen yasalaşarak, 12 Mart 2023 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi (7440 sayılı Kanun, Mad. 10/27). Ek verginin usul ve esasları ise Maliye tarafından yayınlanan bir Tebliğ ile belirlendi (3 Seri No.lu 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliği).

Peki ek vergi ne üzerinden alınıyor?

Şirketler başta olmak üzere kurumlar vergisi mükellefleri 2022 hesap dönemine ilişkin olmak üzere bir defaya mahsus ek vergi ödeyecekler. Ek verginin konusunu ise kurum kazancının tespitinde dikkate alınan istisna ve indirim tutarları ile KVK'nın 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi olan matrahlar oluşturuyor. 2022 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilerek, kurum kazancından düşülen istisna ve indirim tutarları ile aynı kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahlar üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin yüzde 10 (bir kısmında yüzde 5) oranında ek vergi ödenecek. Ek verginin birisi nisan diğeri ise ağustos ayında olmak üzere iki eşit taksitte ödenmesi gerekiyor.

Emisyon primi kazanç istisnası da ek vergiye tabi

Ek verginin alınacağı istisnalar arasında, emisyon primi kazancı istisnası da yer alıyor (KVK Mad. 5/1-ç). İlgili düzenlemeye göre, 2022 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilerek kurum kazancından düşülen bu istisna üzerinden de yüzde 10 ek vergi ödenmesi gerekiyor. Bu vergiden en çok teknoloji yatırımcıları ve girişimciler etkilendi. Emisyon primi kazancı istisnasına getirilen yüzde 10 ek vergi; startup'lar ve fintek'ler başta olmak üzere girişimcilik ekosistemi, girişim sermayesi yatırım fonları, teknoloji şirketleri, 2022 yılında emisyon primli sermaye artırımı yapan anonim şirketleri ve yabancı yatırımcıları olumsuz etkiledi.

Sürpriz vergiye tepki büyük

Sürpriz bir şekilde gündeme gelen ve tartışılmadan hızlıca yasalaştırılarak uygulamaya konulan ek vergiye karşı hemen her kesimden oldukça ciddi tepki var. Bu tepkiler hala da devam ediyor. Bu tepkiler, ek vergi tahsilatına da yansıdı! Şöyle ki; söz konusu düzenlemeye göre tahakkuk eden 200 milyar TL ek verginin nisan ayında ödenecek ilk taksit tutarı olan 100 milyar TL'nin sadece 35 milyar 900 milyon TL'si tahsil edilebildi. Bunun en büyük nedeni ise, ek vergi kapsamına giren şirketlerin büyük bir kısmının 2022 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamelerini ek vergi kaynaklı ihtirazi kayıtla vererek dava açmaları. Hemen belirtelim, dava açmak ödemeyi durdurmuyor ancak, dava açanların büyük bir bölümü, davayı yürütmeyi durdurma (YD) talepli açmalarını gerekçe göstererek, ek verginin ilk taksitini ödemedi.

Mahkemeler YD taleplerini reddetti!

Anayasaya aykırılık iddiasıyla tahakkuk eden ek vergiye karşı yürütmeyi durdurma talepli açılan binlerce davada mahkemeler YD taleplerini reddetti. Ayrıca, hiçbir mahkeme, davacıların iddialarını ciddi bularak konuyu anayasaya aykırılık iddiasıyla henüz Anayasa Mahkemesi'ne taşımadı. Şimdi tüm gözler vergi mahkemelerinde.

Açılan davaların önemli bir kısmı emisyon primiyle ilgili. 1 milyon kurumlar vergisi mükellefinden 2022 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinde istisna, indirim ve 32/A indirimli kurumlar vergisi matrahı gösteren yaklaşık 60 bin kurumlar vergisi mükellefi ek vergi hesaplayarak beyan etti. Kapsama giren mükellefler ağırlıklı olarak kurumlar vergisi beyannamesini ek vergi kaynaklı ihtirazi kayıtla vererek dava açtı. Bu davaların önemli bir kısmı, üzerinden ek vergi hesaplanan emisyon primi kazancı istisnası ile ilgili.

Neden dava açıldı?

Emisyon primi, anonim şirketlerin gerek kuruluşlarında gerekse sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları payların, itibari değerin üzerinde bir bedelle elden çıkarılması halinde oluşan kazanç olarak tanımlanıyor. Emisyon primi kazancı istisnasına getirilen ek vergiye; bu primin gelir/kazanç değil, ortaklarca konulan sermaye benzeri bir öz varlık kalemi olduğu, ek verginin indirim ve istisna tutarları ile indirimli kurumlar vergisi matrahını oluşturan kurum kazancı üzerinden alındığı, emisyon primi elde eden mükelleflerden ek vergi alınmasının sermaye yani servet üzerinden vergi alınması anlamına geleceği, bunun da anayasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle dava açılıyor.

Emisyon primi gelir/kazanç değilse neden Kanun- da istisna olarak düzenlendi? Emisyon priminin bir gelir/kazanç olup olmadığı Maliye bürokrasisinde uzun yıllar önce tartışılmış, ağırlıklı olarak "bu primlerin bir gelir/kazanç unsuru olduğu" görüşünün benimsenmesi üzerine, bu primlerin vergilendirilmesinin önüne geçilmesi amacıyla da Kurumlar Vergisi Kanunu'nda emisyon primi kazanç istisnası düzenlemesi yapılmış bulunuyor.

Emisyon primi kazanç değil bir öz varlık kalemi

Bize göre, emisyon primi kurumlar vergisine tabi bir kazanç değil, sermaye benzeri bir öz varlık kalemi. Bu nedenle, emisyon priminin kurumlar vergisine tabi tutulması mümkün değil. Konu bu kadar açık ve net olmasına ve kanunda istisna olarak düzenlenmesine ihtiyaç bulunmamasına rağmen, Maliye'nin kendi içerisindeki görüş ayrılıklarını gidermek ve bu primlerin vergilendirilmesinin önüne geçmek amacıyla kanunda istisna olarak düzenlemesi son derece yanlış. İstisna kulağa hoş gelen bir ifade ancak, bu ek vergi düzenlemesinde olduğu gibi ortada hiçbir şey yokken, istisnadan yararlananlar ek vergi ödeme durumu ile karşı karşıya kalabiliyor. Gereksiz olarak düzenlenen bir istisna olsa bile!

Emisyon primi kazancı istisnasına getirilen ek vergi ile ilgili tartışma Danıştay'a taşındı. Olaya iki taraf açısından da bakarsak: Maliye, bu kapsamda emisyon priminin gerçek anlamda bir kazanç olmadığını açıklayarak, emisyon primi üzerinden ek vergi alınmayacağını pekâlâ belirtebilir, bu tartışmaların yaşanmasına daha baştan engel olabilirdi! Ancak, Maliye de diğer taraftan haklı, emisyon primi kazancı istisnası KVK'daki istisnalar arasında yer alıyor ve ek vergi maddesi hükmü lafzen emisyon primini kapsam dışı bırakmaya olanak vermiyor. Konuya bu açıdan yaklaşıldığında, Maliye'ye hak vermemek elde değil. Ancak, bizim görüşümüz emisyon priminin bir kazanç olmadığı ve istisna düzenlemesinin gereksiz ve anlamsız olduğu, ek vergiye tabi tutulmaması gerektiği doğrultusunda.

Danıştay henüz bir karar vermedi

Danıştay, açılan bu davaya ilişkin olarak henüz bir karar vermedi. Gerçekten hem Maliye hem de emisyon primi düzenlemesinden yararlanan çok sayıda şirket açısından son derece önemli ve bir o kadar da hassas bir dava!
Hep beraber bekleyip göreceğiz...

BİZE ULAŞIN