Uyumluluk ve yatırım kaynağı

18.07.2025
Küresel karbon piyasalarının değeri geçen yıl 800 milyar euro hacmin üzerine çıkarak marjinal bir artış gösterdi. Bu büyüklüğün yüzde 87’si avrupa emisyon ticaret sistemi’nde gerçekleşirken Türkiye de kendi sistemini kurmak için harekete geçti. Özel şirketlerin girişimleriyle gönüllü karbon piyasalarının kurulması da gündemde. Mustafa Orhun Çetin
Paris İklim Anlaşması, Kyoto Protokolü, COP toplantıları… Her birinde verilen taahhütlerin odağında emisyonları azaltmak bulunuyor. Bunun için gönüllü işlemlerin (yenilenebilir enerji kullanımı, ağaç dikimi, salınan gazları azaltıcı önlemler uygulamak gibi) dışında bir de uyumluluğu anlatan zorunlu adımlar bulunuyor. Bunlar arasında sınırların aşıldığı durumlarda zorunlu kılınan emisyon ticaret sistemi (ETS) ile alınan karbon kredileri ile dengeleme yapılabiliyor.

Karbon borsaları, karbon kredilerinin alınıp satıldığı ve sera gazı emisyonlarını azaltmayı amaçlayan piyasalar. Kyoto Protokolü'nün 1997'de kabul edilmesiyle karbon ticareti dünya genelinde hızla gelişmeye başladı. 2026'ın başında başlayacak olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile daha da önemli hale gelecek olan Avrupa Birliği'nin 2005'te kurduğu Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) bu anlamda en büyük piyasa konumunda.

1 TRİLYON DOLAR HACİM BEKLENTİSİ

Londra Menkul Kıymetler Borsası Grubu'nun verilerine göre küresel karbon piyasasının hacmi 2023 yılında önceki yıla oranla yüzde 2 artış yaşayarak 949 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaştı. Avrupa Birliği'nin Emisyon Ticaret Sistemi (EU ETS), küresel karbon piyasası 829 milyon dolar ile hacmin yüzde 87'sini oluşturarak en büyük piyasa oldu. Analistler karbon piyasasının 2025 sonunda ilk kez 1 trilyon dolar hacmi aşacağını düşünüyor.

2021'de faaliyete geçen Birleşik Krallık ETS, 2023'te küresel piyasa değerinde yüzde dört ile ikinci en büyük paya sahip olan sistem. Bu sistemler sanayi tesislerine belirli emisyon sınırları koyarak sınırları aşan şirketlerin karbon kredisi almalarını zorunlu hale getiriyor. Bir yandan sorumluluk bilinciyle hareket ederek emisyonunu dengelemek isteyen şirketler de gönüllü piyasalardan karbon kredisi ya da sertifika alarak bunu gerçekleştirebiliyorlar.

Karbon piyasaları, yıllık ticaret hacmi bir trilyon euroya yaklaşırken AB ETS, 2023 yılında emisyon izinlerinden gelen 43,6 milyar euro gelirle son on yılda yüzde 1287'lik önemli bir artış sağladı. ETS sisteminin önemi de bu gelen gelirin kullanımıyla ortaya çıkıyor. Üye ülkelere yeniden dağıtılarak ulusal iklim politikalarının yanı sıra sosyal, modernizasyon ve inovasyon girişimlerini de destekliyor. 2005'ten bu yana elde edilen toplam gelir 200 milyar euroyu geçti.

GELİRLER 100 MİLYAR DOLARI AŞTI

Dünya Bankası'nın yıllık "Karbon Fiyatlandırmasının Durumu ve Eğilimleri 2024" raporuna göre, 2023 yılında karbon fiyatlandırma gelirleri rekor seviye olan 104 milyar dolara ulaştı. Şu anda dünya çapında 75 karbon fiyatlandırma aracı faaliyet gösteriyor. Toplanan gelirin yarısından fazlası iklim ve doğayla ilgili programların finansmanında kullanıldı. ABD'de Kaliforniya'da bölgesel piyasalar bulurken Çin 2021'de kendi sistemini kurdu. Öte yandan birçok özel şirket yeni nesil teknolojileri de kullanarak sistemlerini hem emtia piyasası hem de blok zinciri uyumlu hale getirerek kolay kullanım sunan yapılarla karbon ticaret piyasalarını kuruyor. Raporlama başladığında ETS ve karbon vergileri dünyanın emisyonlarının yüzde 7'sine karşılık gelirken 2024 raporunda artık bu pay yüzde 24'e ulaşmış durumda.

Türkiye de net sıfır emisyon hedefini 2053 olarak belirledi. Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayesinde yürütülüyor. 2013'te Dünya Bankası'nın başlattığı Karbon Piyasalarına Hazırlık Ortaklığı Projesi (PMR), Türkiye için en uygun mekanizmanın Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) olduğunu belirledi. Bu gelişmelerden sonra Türkiye Karbon Piyasası Geliştirme Projesi devreye alındı. 2024'te Türkiye, iklim hedeflerine ulaşmak için karbon fiyatlandırma araçlarını hazırlamaya başladı. Aynı yıl açıklanan "2053 Uzun Vadeli Strateji" belgesi, 2026'da pilot olarak devreye girmesi beklenen TR ETS'ye açık atıflar içeriyor.

SKDM'ye HAZIRLIK

Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Nisan 2025'te sunulan İklim Kanunu, Emisyon Ticaret Sistemi'nin kurulumunu, "Karbon Piyasası Kurulu" ve sera gazı izinlerinin İklim Değişikliği Başkanlığı'ndan alınmasını zorunlu kılıyordu. 2026-2028 döneminde yaklaşık 500 enerji-yoğun işletme pilot kapsama girecek, 2028 sonrası havacılık ve ulaştırma dahil tam ölçekli piyasaya geçilecek. EPİAŞ, Mayıs 2024'te gönüllü karbon kredilerinin ilk borsa içi işlemini gerçekleştirerek teknik yeterliliğini gösterirken, Borsa İstanbul aynı yıl BISTECH altyapısında karbon kontratları için ayrı bir modül devreye aldı. Yetkililer uluslararası güven tesis etmek amacıyla VERRA ve Gold Standard ile karşılıklı tanıma anlaşmaları üzerinde çalışıyor.

Türkiye'nin ETS tasarımı AB modeline benzer biçimde açık artırma gelirini kamu projelerine aktarmayı öngörüyor. Çevre Bakanlığı etki analizine göre ilk beş yılda yıllık 25-30 milyar lira gelir potansiyeli doğabilir. Böylece karbon fiyatı, sanayicinin rekabet gücünü zayıflatan bir ek vergi yerine, dönüşüm yatırımlarını sübvanse eden iç dinamiğe dönüşebilir.

HANGİ SEKTÖRLERE YARAR

Ulusal ETS sistemi sektörlerin kar marjına etkisi nedeniyle büyük bir önem taşıyor. 2026'dan sonra AB'nin SKDM sistemine çimento, çelik, alüminyum, gübre, hidrojenden başlayarak elektrik de dahil edilecek. Türkiye'nin AB'ye ihracatının yüzde 42'si bu sektörlerden geliyor. İhracatın karbon maliyetinin ton başına 90 eurodan hesaplandığı senaryoda Türk çeliğinin kar marjı yüzde 12 düşebilir. Ulusal ETS sistemi sayesinde bu maliyetlerin ithalat segmentine değil yatırım hanesi olarak Türkiye'ye katkı sağlaması planlanıyor.

Enerji ise emisyonların oluşmasındaki en büyük sektör olarak karbon kredileri sayesinde maliyet avantajı elde edebilecek konumda yer alıyor. Bu alanda verilen yenilenebilir enerjiye geçiş teşviklerinde küresel çapta daha çok fırsat bulunuyor. Ulaşım sektöründe de gönüllü piyasalarda pek çok sertifika ve karbon kredisi göze çarpıyor.

UYUM İÇİN ORTAKLIK

Türkiye'de EPİAŞ enerji borsası yönüyle ve Borsa İstanbul ise emtia piyasaları ve sürdürülebilirlik endeksleriyle karbon piyasası oluşturma adına en önemli kurumlar. Keza EPİAŞ, 2010'dan bu yana emisyon tahsisatı ihaleleri düzenleyen enerji borsası EEX ile 2024'te Türkiye'de karbon piyasasının kurulması ve AB ile uyumlu ETS sisteminin geliştirilebilmesi için mutabakat dahi imzaladı. Aynı yıl gönüllü karbon kredisi satışını da gerçekleştirdi.

Türkiye ulusal emisyon ticaret sistemi ile dış ticarette rekabet kaybını engellemeye çalışırken, gönüllü karbon piyasaları kapsamında da ulusal karbon kredilendirme mekanizmasının oluşturulması ve ulusal denkleştirme sisteminin kurularak çevresel fayda sağlayacak karbon kredilerinin kazanılması hedefleniyor.

BİREYSEL YATIRIMLAR DA YAPILABİLİYOR

Karbon kredileri bireysel yatırımcılar için de potansiyel bir yatırım aracı olarak değerlendirilebilir. Avrupa ve ABD'de karbon kredilerine yatırım yapabilen borsa yatırım fonları (ETF) giderek daha fazla ilgi görüyor. Bu fonlar, karbon kredilerinin değer değişimlerinden faydalanmak isteyen bireysel yatırımcılara dolaylı bir erişim sağlıyor. Bireyler bu sayede karbon kredilerine yatırım yaparak hem iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlıyor hem de finansal kazanç elde etme imkanı buluyor. Türkiye'de karbon piyasası geliştikçe, bireysel yatırımcıların karbon kredilerine yatırım yapma fırsatının artması bekleniyor.

TOPLAM KARBON
PİYASASI BÜYÜKLÜĞÜ

AB ETS 770 milyar euro

Birleşik Krallık 36,4 milyar Euro

Kuzey Amerika 71,4 milyar Euro

Çin 2,3 milyar Euro

Toplam 881 milyar euro

YZ ŞİRKETLERİ 5 MİLYAR DOLAR YATIRIM ÇEKTİ

Türkiye'de karbon borsasının kurulması için kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının yakın iş birliği içinde olması gerekiyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, emisyon sınırları, karbon kotaları, ölçüm standartları ve sertifikasyon gibi düzenlemeleri belirleyerek ana yapıyı oluşturabilir. Maliye Bakanlığı ise vergilendirme, teşvik ve finansal destek konularında ekonomik altyapıyı sağlayabilir. Borsa İstanbul, karbon kredilerinin ticaretinin yapılacağı bir platform sunarken, bankalar karbon ticaretine katılacak şirketlere finansman sağlama görevini üstlenebilir. Sertifikalandırma ve denetim süreçlerinde ise Türk Akreditasyon Kurumu ve bağımsız denetim firmaları görev alabilir. Türkiye'nin bu yapıyı uluslararası finansman ve teknik destekle güçlendirmesi, süreci daha kapsamlı hale getirebilir. Karbon ticareti, sera gazı emisyonlarının azaltılması için etkin bir araç olmasının yanı sıra ülke ekonomisine de birçok katkı sağlıyor. Düşük karbon teknolojilerine yatırımı cazip hale getirerek, şirketlerin maliyetlerini düşürüp rekabet gücünü artırmalarına yardımcı oluyor. Özellikle AB gibi sınırda karbon vergisi uygulayan bölgelere ihracat yapan firmaların, karbon ayak izlerini netleştirmelerine katkı sağlarken, azaltmaları halinde avantajlı koşullarda bu pazarlara erişimlerini sağlıyor. Karbon ticareti ayrıca karbon kredisi satışlarından elde edilen gelirlerle sürdürülebilir kalkınma projeleri için yeni bir finansman kaynağı oluşturuyor. Bu gelirler, yeşil altyapı yatırımlarının finansmanına katkı sağlarken, aynı zamanda özel sektör ve kamu kurumları için yeşil dönüşümü destekleyen ekonomik teşvikler sunuyor. Yeşil finansmana erişim, işletmelerin sürdürülebilirlik yolunda adım atmaları için yeni fırsatlar yaratırken, karbon piyasası bu sürecin hızlanmasını sağlıyor. Böylece karbon ticareti, hem hükümetlerin hem de işletmelerin yeşil dönüşüm sürecinde karşılaştıkları ekonomik zorlukları aşmalarına yardımcı olan çok yönlü bir destek sunuyor.

SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı

ABD'NİN ÇEKİLMESİ

ABD Başkanı olarak ikinci dönemini yaşayan Donald Trump, ilkinde oılduğu gibi bu dönemde iklim hareketine dair çalışmalardan çekiliyor. Paris İklim Anlaşması'ndan çıkış süreci başlarken, Kyoto'yu redediyor. Henüz resmi bir açıklama olmasa da COP toplantılarında izleyici konumuna geçiş yapabilir. Buna rağmen küresel açıdan bu çalışmalar terk edilmezken AB'nin SKDM politikalarını sıkılaştırma ihtimali dahi ortaya çıkıyor. Türkiye açısından bu durum maliyetleri artırabilir ya da ABD'nin düzenlemelerinde geri atmasıyla şeffaf karbon ETS'leri sunan ülkelerden biri olması durumunda avantajlar elde edebilir görünüyor.

İLK OLMA ÇABASI

Karbon emisyonlarının düşürülmesi için çalışmalar hızlanırken bu alanda hizmet vererek ekonomik ve sürdürülebilir katkı sunmayı amaçlayan yerli şirketler de var. Eylül 2024'te yaptığımız görüşmede bu niyeti açıklayan Mia Teknoloji Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Ünal, "Karbon borsasında pasta büyük, firmalar artık kendilerini sıfırlayamayacak kadar devasa yapılar haline geldiler. Bizim gibi firmalara yatırım yapıp hem karbon ayak izini düşürme hem de pazar kazanma gibi bir fırsatı görenler, yatırım yapma konusunda iştahlı oluyor. Bu nedenle bu yatırımcıları buluşturabileceğimiz bir platform kurmayı planlıyoruz" diyor. Küresel karbon borsası pazarında üç büyük firmadan birinin distribütörlüğünü alarak Türkiye'deki ilk borsayı açmak istediklerini ifade ediyor.

Enerjisa Commodities de 20'den fazla ülkede karbon ticareti yaparak kurumsal müşterilerinin karbonlarını dengeleme konusunda sertifikalar veriyor. Aynı zamanda bunların paraya çevrilmesi adına aracılık hizmetleri yapıyor.

KARBON BORSASI ÖRNEKLERİ

AirCarbon Exchange (ACX): 2019 yılında havayollarının karbon kredisi ticareti yapabileceği dijital bir değişim platformu olarak Singapur'da kuruldu. Hem geleneksel emtia borsası sistemini hem de karbon kredisi oluşturmak için blok zinciri teknolojisini kullanır.

Carbon Trade Exchange (CTX): 2009'da kuruldu 2017'den beri karbon kredileri ticareti yapılıyor. Kurumsaldan bireysel kullanıcılara kadar geniş yelpazede işlem yapılabiliyor.

Xpansiv: 2019'da kurulan ABD merkezli sürdürülebilirlik, çevre ve yönetişimi de kapsayan emtiaların ticareti için kullanılıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.