Soyadını taşıyan şirketi profesyonele bırakmak

03:44 - 23.07.2025, Çarşamba

Türk iş dünyasında sessiz sedasız bir değişim yaşanıyor: Sabancı ve Yıldız Holding, yönetim kurulu başkanlığını ilk kez aile dışından profesyonellere emanet ederek tarihi bir adım attı. Art arda gelen bu karar, aile şirketlerinde liyakat ve kurumsallaşmanın öne çıktığı yeni bir dönemin de habercisi. Peki, yurt dışında örneklerine sık rastlanılan bu hamle diğer gruplar için de bir dönüm noktası olacak mı? Fatoş Bozkuş

Aile şirketleri, kurucu neslin vizyonuyla büyüse de nesilden nesle geçişle birlikte zamanla yönetimde liyakat, yenilikçilik, şeffaflık ihtiyacı doğuyor. Ortada bir gerçek var; aile üyeleri her zaman en yetenekli yöneticiler olmayabiliyor. Bazen yeniden yapılandırma, büyüme, satış, satın alma gibi ihtiyaçlar da söz konusu olabiliyor. Bu gerçeğin görülmesiyle artık pek çok şirket icra ile yönetimi ayırıp, CEO'larını profesyonellerden seçiyor. Ancak son dönemde aile şirketlerinde profesyonel yönetici ile çalışma arzusunun yönetim kurulu ve hatta yönetim kurulu başkan(YKB) seviyesinde de tezahür ettiğini görüyoruz. Ardı ardına hem Sabancı Holding hem de Yıldız Holding'de yönetim kurulu başkanlarının aile dışından profesyonellerden seçilmesi de buna en güzel örnek. Yakın zamanda Sabancı Holding'de 35 yıldır grup bünyesinde farklı şirketlerde çeşitli görevlerde bulunmuş olan Hayri Çulhacı, Yıldız Holding'te ise grubun 2018'den bu yana CEO'luğunu yürüten Mehmet Tütüncü yönetim kurulu başkanlığını devraldı. Yani ilk defa soyadı Sabancı ve Ülker olmayan kişiler bu iki grubun yönetiminde en tepe koltuğa oturdu. Yakın zamanda yaşanan dikkat çekici bir diğer değişim de yine bir Sabancı ailesinde yaşandı. Esas Holding'in amiral gemisi Pegasus Havayolları'nın uzun yıllar yönetim kurulu başkanlığını yürüten Ali Sabancı bu görevi, Mehmet Nane'ye bıraktı. Yurt dışında yaygın olan bu uygulamaya Türkiye'den örnekleri çoğaltmak gerekirse; Bilkent, Polisan ve Tekfen Holding de başkanlık görevini aileden olmayan isimlere emanet etmiş durumda. Peki, bu Türkiye'de yaygınlaşır mı, diğer gruplar da benzer bir tercihte bulunur mu?

Hala Bir Statü Sembolü

Bugün birçok araştırma sonucu, Türkiye'de halen aile üyelerinin veya hissedarların yönetim kurullarında belirleyici bir ağırlığa sahip olduğunu gösteriyor. Özellikle yönetim kurulu başkanlığı pozisyonu çoğu zaman aile bireylerine emanet ediliyor.

2019'da Borsa İstanbul'da işlem gören şirket sayısı 402 iken, bu sayı 2025 itibarıyla 709'a çıktı. Odgers
Berndtson Türkiye Kurucu Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar halka arz olan bu yeni şirketlerde yönetim kurulu başkanı olarak atanan profesyonel oranının yalnızca yüzde 4 seviyelerinde olduğunu ifade ediyor. Buna karşılık, bu şirketlerin yaklaşık yüzde 47'sinde yönetim kurulunda aile dışı profesyonel veya bağımsız üyelerin aile üyeleriyle birlikte dengeli bir şekilde yer aldığını söyleyen Bozoklar, konuşmasını şöyle sürdürüyor:

"Türkiye'de birçok kurumda yönetim kurulu başkanlığı pozisyonu hala bir statü göstergesi veya aile içi aidiyet sembolü olarak görülüyor. Oysa bu rol, şirketin uzun vadeli stratejik yönünü belirlemek, sürdürülebilirliği sağlamak ve riskleri proaktif biçimde yönetmek gibi hayati sorumluluklar taşıyor. Aileden gelen bir başkan, aidiyet, kültürel devamlılık ve uzun vadeli bakış açısı gibi önemli avantajlar sunabilir. Ancak bu yapı, eğer güçlü bağımsız seslerle dengelenmezse; dar bakış açısı, duygusal karar alma eğilimi ve yönetimde körlük gibi riskler doğurabilir. Özellikle ikinci ve üçüncü kuşak geçişlerinde ortaya çıkabilen liderlik boşluğu, şirketin sürdürülebilirliğini tehdit edebilir. Tam da bu noktada, profesyonel yönetim kurulu başkanı modelinin sunduğu katkılar dikkat çekiyor."

EĞİLİM ZAMANLA ARTAR

Korn Ferry Türkiye Onursal Başkanı Şerif Kaynar hissedar ailelerin kendilerinden başka birinin bu işi daha iyi yapacağını görmeye başladığını ve borsaya kote olan tüm şirketlerin buna hazır olduğunu ifade ediyor ve "Özellikle ikinci ve üçüncü jenerasyonun bir arada olduğu yapılarda farklılıkları bağımsız bir liderin daha iyi yöneteceği fark edildi. Ben bu yöne doğru geçişin önümüzdeki dönemde olmasını bekliyorum" diye de ekliyor.

Egon Zehnder Kıdemli Ortağı
Murat Yeşildere ise yönetim kurulu başkanlığı görevini aile dışından profesyonel yöneticilerin üstlendiği öncü örnekler olmakla birlikte, bunun ülkemizde yaygınlaşması için biraz daha zamana ihtiyaç duyulduğu görüşünde. "Her ne kadar iş dünyasındaki önemli oyunculardan biri haline gelinmek isteniyorsa, profesyonel bir bakışın yönetim kurulunda yerleşmesi gereğine inansam da özellikle aile şirketlerinde, hakim hissedarın olduğu yapılarda, doğal tercihin profesyonel yönetim kurulu başkanları yönünde hızla gelişeceğine pek inanamıyorum" diyen Yeşildere, yönetim kurulu başkanlığı rolünün, yetkinlik kadar, hatta zaman zaman daha fazla güveni içerdiğini ifade ediyor. Yeşildere, "Bu sebepler de hissedarların ve/veya hissedar ailelerin bu role atayacakları insanlara uzun dönemli çalışmaya dayalı duyacakları güven, birlikte çalışmayı da ön şart olarak ortaya koyuyor. Dünyada da icracı yönetim kurulu başkanları için benzer eğilimler görülse de, küresel şirketlerin icracı olmayan yönetim kurulu başkanı rollerinde dış atamalar yapma eğiliminin Türkiye'nin çok ilerisinde olduğunu söylemeliyim" diye konuşuyor.

Şirketler büyüdükçe kurumsal yönetim ilkelerinin daha güçlü bir şekilde uygulanır hale geldiğini ve kurumsal yönetimin güçlenmesinin de şirketin büyüme hızını artırdığını belirten MY Executive Kurucu Ortağı Müge Yalçın da, bunlarla birlikte hissedarlar arasında, ailenin dördüncü, beşinci ya da daha sonraki bir kuşağın yer almasının da yönetim kurulu başkanlığı görevi için aile üyeleri dışından birinin seçilmesine neden olduğunun altını çiziyor.

Kısacası aile dışından bir yönetim kurulu başkanı seçilmesinin nedeni kimi zaman şirketi geliştirmek, kimi zaman zor kararların aile üyeleri tarafından değil de profesyoneller tarafından yönetim kurulu seviyesinde sorgulanması veya alınmasının istenmesi ya da hisse yapısının dağınık olduğu durumlarda da kolaylaştırcı ve toplayıcı etki yaratmak olabiliyor.

AİLE VE KÜLTÜR İLE UYUM

Peki aile dışından bir yönetim kurulu başkanı seçimi nasıl yapılmalı? Yalçın, "Yönetim Kurulunu Doğru Oluşturmanın Püf Noktaları" kitabında da altını çizdiği çok önemli bir noktaya şöyle değiniyor: "Temel prensiplerin olduğu bir yol haritası olsa da yönetim kurulunun oluşturulması, aslında her şirket için en ideal yolun kendine özel olduğu bir süreç. Her şirketin sahip olduğu imkanları, içinde bulunduğu sektörün şartları, gelecek planları farklı. Bu nedenle ilerlemesi gereken yol da farklı. Yönetim kurulu başkanının profesyonel bir yönetici olması konusunda da bu durum geçerliliğini koruyor. En doğru çözüm için şirket özelinde bir değerlendirme sonucu karar vermek gerekiyor."

Dünyada yönetim kurulu başkanlığı görevini en iyi üstlenecek kişilerin özenle seçildiğini ve genellikle kurum dışından olduğunu tekrarlayan Şerif Kaynar, yönetim kurullarını yönetimdeki rolü değiştiğinden bu rolü aile meclisi ve danışman firmanın ortak oluşturacağı bir komitenin belirlemesinin doğru olacağı görüşünü paylaşıyor.

Profesyonel bir YKB seçerken sadece yetkinliğin değil, kültürel uyum, stratejik vizyon ve güven ilişkisinin de kritik rol oynadığını söyleyen Hugent Türkiye Yöneticisi Özlem Varyeri Taşkaya, özellikle aile şirketlerinde bu kararın, teknik bir atamadan çok stratejik bir dönüm noktası olarak nitelendirilebileceğinden bahsediyor. Taşkaya, "Seçim aşamasında sektörel deneyim, liderlik ve itibar yönetimi, YKB tecrübesi, aile ile kültürel ve sosyal uyum, kurumsal tecrübenin ön plana çıktığı söylenebilir. Özellikle büyük aile şirketlerinde bu tür kararlar çoğunlukla aile meclisi kapsamında değerlendiriliyor. Ailenin, sahiplik haklarını korumak adına başkan seçimini doğrudan etkileyen bir rol oynadığını görüyoruz. Büyük gruplar, bu tür atamalarda bağımsız danışmanlık firmalarının desteğini alıyor" diye konuşuyor.

Profesyonel bir YKB seçerken sadece yetkinlik değil, kültürel uyum, stratejik vizyon ve güven ilişkisi de kritik rol oynuyor.

Profesyonel YKB'YE ne zaman İHTİYAÇ duyulur?

Yeniden yapılandırma, büyüme, satış, satın alma gibi fazlardan geçişte

Zor kararların aile üyeleri tarafından değil de profesyoneller tarafından yönetim kurulu seviyesinde sorgulanması ve alınması istendiğinde

Hisse yapısı dağınık olduğunda

Aile bireylerinin kuşak çatışması, farklı yönetsel yetkinliklere sahip olmaları ve yüksek değişkenlikteki risklere karşı gerek yeterli deneyime gerekse yeterli yetkinlik ve eğitime sahip olmadığında

Aileden YKB'nin etkileri

Aileden olan bir yönetim kurulu başkanı organizasyonun yapı taşlarına hakim, kültürel devamlılık adına şirketin değer ve misyonunu iyi bilen, çalışanları ile uzun soluklu çalışma ve iş çıktıları üretebilme deneyimine sahip bir profil olarak avantaj yaratabilir ; kısa vadeli kazançlardan çok markanın itibar yönetimini ve gelecek nesilleri düşünerek aksiyon alabilir.

Kararlar hızlı verilir, aksiyona hızlı geçilir.

Kurum kültürü ve değerler, sıklıkla yukarıdan aşağıya empoze edilir.

Kararlar merkezi olarak alındığı için paylaşımcı karar verme ve hatta iş yapma tarzından daha fazla, görevlendirme ve görevi yerine getirme ön plana çıkar.

Düşünce, uzmanlık ve perspektif zaman zaman sağlanamadığı için karar ve performans kalitesinin sorgulanması ve sağlıklı risk/getiri analizinin yapılabilmesi her zaman mümkün olamaz.

Profesyonel YKB'nin etkileri

Profesyonel bir başkan sektörel deneyimi, gelişmiş yönetsel becerileri ile yeni bir strateji oluşturabilir ve arzu edilen hedeflere daha risksiz ve emin adımlarla ilerlenmesini sağlayabilir.

Profesyonel bir başkan daha objektif ve duygusal bağlardan arınmış kararlar alabilir, yenilikçi teknoloji ve dijital dönüşüm döngüsünü farklı sektör ve şirketlerde elde ettiği deneyim ile daha iyi entegre edebilir.

Kararlarını daha analitik ve aile içi çıkar çatışmalarından arındırılmış olarak alır ki bu özellikle halka açık şirketlerde kurumsallığın göstergesi olarak algılanabilir ve dış yatırımcının daha çok ilgisini çeker ve güven oluşturmasını sağlar.

Aile ile profesyonel başkan arasında hedef ve değer çatışmaları yaşanabilir. Bu durum yönetim kurulunda sürtüşmelere neden olabilir.

Profesyonel yöneticiler, kendi kariyer hedefleri nedeni ile uzun vadeli yatırımlardan uzak durabilirler.

BİZE ULAŞIN