FATOŞ BOZKUŞ

FATOŞ BOZKUŞ

BUSINESS TALKS

fatos.bozkus@inbusiness.com.tr
07.04.2025 | Pazartesi

Ekonomik Etkilerini Ölçüyorlar

65 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren Cargill, yerli üretim ile Türkiye sanayisini desteklerken 5 kıtada 70 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Ana faaliyet alanı gıda, biyoendüstriyel ve hayvan beslenmesi olan Cargill Türkiye, Türkiye’deki 4 fabrikasıyla; bisküviden çorbaya, ilaçtan kağıt havluya, kıyafetten alışveriş kolilerine kadar pek çok üründe kullanılmak üzere gıda ve biyoendüstri sektörü için yüksek oranda yerli ve bitkisel hammadde üretiyor.

Bunlara ek olarak çikolata ve kakao alanına da giriş yaptıklarını söyleyen Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye ve Afrika CEO'su Murat Tarakçıoğlu, bu alanda büyüyeceklerini belirtiyor.

"2025 kolay bir sene değil, kolay da başlamadı" diyen Tarakçıoğlu, gıda sektöründe olmanın bir avantajı olduğunu söylüyor ve 2025'i pazar payını koruma senesi olarak gördüklerini ifade ediyor. Tarakçıoğlu 2025 hedefleriyle ilgili olarak ayrıca, yağlarda pazar payını artırma hedefiyle ilerleyeceklerini, nişasta ve tatlandırıcılarda ise ihracata ağırlık vereceklerinin altını çiziyor.

BİR BİRİMDEN FAZLASI

Türkiye'de ilk defa Ekonomik Etki Analizi yayınlamaya hazırlanan Cargill, raporu yakın zamanda açıklamayı planlıyor. Tarakçıoğlu'da bu raporla ilgili olarak birkaç bilgi notunu da paylaşıyor. Rapora göre yarattıkları her 1 istihdam, sistem içerisinde toplam 14 kişiye işe almış gibi etki meydana getiriyor. Öyle ki Cargill Türkiye, şu anda 700'e yakın çalışanıyla META bölgesini yönetiyor ve Tarakçıoğlu artık yetiştirdikleri yetenekleri yurt dışına ihraç ettiklerini söylüyor. Tarakçıoğlu raporla ilgili bir diğer bilgiyi ise "GSYH çarpanımız 5,6 yani ürettiğimiz her 1 birimlik değer ekonomide 5,6 birimlik ek değer yaratıyor" diye paylaşıyor. Cargill Türkiye'nin Türkiye ekonomisine yarattığı etkiyi araştıran bu rapora göre üretimle ilgili bir sonuç da var. Tarakçıoğlu'nun bununla ilgili olarak "1 birim üretim yaptığımızda Türkiye'de hacmen 2.8 üretime yol açıyoruz" diye konuşuyor.

Murat Tarakçıoğlu CargIll Gıda Orta Doğu, Türkiye, Afrika ve Hindistan CEO'su

Doğal Taşta Standartlaşma Şart

Küresel doğal taş pazarının ekonomik büyüklüğü bu yıl 57,4 milyar dolarken bu rakamın 2030'a kadar 73,5 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Hızla büyüyen sektörde dünya doğal taş rezervlerinin yüzde 40'ına sahip olan Türkiye, 2023 yılında yaklaşık 2,2 milyar dolarlık ihracat ile pazarın yüzde 4'ünü oluşturdu. Ancak mevcut üretim ve ihracat, Türkiye potansiyelinin hala yalnızca çok küçük bir kısmını yansıtıyor. Dünyanın en zengin mermer yataklarının bulunduğu Alp-Himalaya Kuşağı'nda yer alan Türkiye; mermer, traverten, granit, bazalt, kireç taşı, kayagan taşı gibi yer altı kaynaklarından oluşuyor. 650'nin üzerinde renk ve desende 150'den fazla doğal taş türü barındırıyor.

1982 yılında ABD'de kurulan Tureks, bugün Türkiye'de Denizli, Sivas, Burdur, Kütahya (Altıntaş) ve Antalya (Korkuteli) ile Afyon ve Konya'da ikişer tane olmak üzere toplam 9 mermer ocağıyla bu alanda faaliyet gösteriyor. Şirketin, doğal taş üretimi ve taş ocakçılığına yaptığı yatırımlarla yıllık üretim kapasitesi Türkiye'de 450 bin metrekareyi, Amerika organizasyonu ile birlikte 1 milyon metrekareyi geçiyor. Sektörde fayanstan dekoratif ürünlere, mozaikten niş ürünlere kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarını söyleyen belirten Marble Systems Tureks Turunç Madencilik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Osman Cavit Turunç, şirket için "Sektörde süpermarket gibiyiz" derken, toplam üretim içinde hiçbir ürün çeşidinin üretimini yüzden 15'ten daha fazla yapmadıklarını belirtiyor. Böylece çeşitli isteklere rahatlıkla cevap verilebiliyor.

SEKTÖR NASIL KURTULUR?

Doğal taş sektörünün dünya genelinde hızlı büyüyen ve sürdürülebilirliği ile öne çıkan bir alan olduğunu anlatan Turunç, "Türkiye olarak, sahip olduğumuz yüzde 40'lık doğal taş rezerviyle bu pastadan çok daha büyük bir pay alabilecek güçteyiz. İşlenmiş ürünlere daha fazla odaklandıkça ihracat rakamımızı katlayarak artırabiliriz. Türkiye, sadece üretim değil, tasarım ve markalaşma tarafında da dünya liderliğine oynayabilecek bir konumda" diyor. Turunç'a göre sektörün aşması gereken en büyük problemlerin başında standartlaştırma geliyor. Ürünler standart bir kaliteye sahip olmadığı ve kurumsal bir yapı kazanmadığı sürece pazarlanması da zorlaşıyor.

Osman Cavit Turunç Marble Systems Tureks Turunç Madencilik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

BİZE ULAŞIN