AHMET AKYILDIZ

AHMET AKYILDIZ

InBusiness Dergisi Yazar

ahmet.akyildiz@inbusiness.com.tr
07.07.2024 | Pazar

Avrupa ekonomisi faiz indirim serisine odaklandı

Mayıs ayında “Beklentiler üzerinde hareket etti” cümleleri ile pozitif bir görünüm yakalayan Avrupa ekonomisi, faiz indirim serisine odaklanmış durumda.

Ayın başında açıklanan büyüme verileri ile umut tazeleyen kıta ekonomisinde, Almanya'nın dışında yer alan ekonomilerin de hareket devinimine girmesi güzel bir gelişme olarak kaydedildi.

Eurostat verilerine göre, Euro Bölgesi'nin en büyük ekonomileri Ocak-Mart döneminde tahminlerin üzerinde büyüme gerçekleştirdi. Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'da gayrisafi yurtiçi hasıla ilk çeyrekte önceki çeyreğe göre yüzde 0,2 arttı. Beklenti yüzde 0,1 artıştı. Ekonomi önceki çeyrekte yüzde 0,5 daralmıştı. Almanya mayıs ayında açıklanan veriyle ekonomik resesyonun eşiğinden döndü.

-Avrupa'nın ikinci en büyük ekonomisi Fransa aynı dönemde yüzde 0,2 büyürken, enflasyon soğutmada yetersiz kalan ülkede yıllık enflasyon ise yüzde 2,4 ile tahminleri aştı.

-İtalya ekonomisi ise ilk çeyrekte yüzde 0,3 büyüyerek yüzde 0,1'lik tahminleri aştı.

-İspanya'da da büyüme yüzde 0,7 ile yüzde 0,4'lük tahminleri aşarak güzel bir data görünümü yakaladı.

-Sanayi üretimdeki artışın yalnızca aylık bazda yüzde 1 artan sermaye mallarından kaynaklanması dikkati çekti. Ara malı üretimi yüzde 0,5 ve tüketim malları üretimi yüzde 1,1 geriledi.

-Enerji üretimi seviyesinde yüzde 0,9 düşüş kaydedildi. AB'de ise sanayi üretimi, Mart'ta aylık bazda yüzde 0,2 yükselirken, yıllık bazda yüzde 1 geriledi.

Konuya eşgüdümlü olarak OECD, Euro Bölgesi'nde daha önce beklenen yüzde 0,6'dan biraz daha iyi olan yüzde 0,7'lik cılız bir büyüme bekliyor. İç talepteki toparlanma sayesinde şubat ayında beklenen yüzde 1,3'e kıyasla 2025 yılında yüzde 1,5'e hafif bir toparlanma öngörülüyor.

IMF: Birleşik Krallık beklentilerin üstünde hızla düzelecek

Piyasanın derinden hareket eden ülkesi Birleşik Krallık için işler tersine döndü diyebiliriz. Birbiri ardına gelen olumlu haberler ile sermaye piyasalarına likit girişinde güzel bir seviye yakalayan Londra'da, IMF'den gelen pozitif haber bir hayli olumlu algılandı.

TRT ekonomi servisinden derlediğimiz bilgilere göre, IMF ekibinin İngiliz ekonomisine ilişkin 5. madde kapsamında yaptığı değerlendirmenin sonuç bildirisi yayımlandı. Bildiride, İngiltere'de ekonomik büyümenin beklenenden hızlı toparlandığı ifade edildi.

-Toparlanmanın etkisiyle, 2023'te görülen 'ılımlı teknik resesyonun' ardından, İngiliz ekonomisinin yumuşak inişe yaklaştığı belirtilen bildiride, bu yılın ilk çeyreğinde ekonomik büyümenin yüzde 0,6 olduğu kaydedildi.

-IMF'nin İngiltere'de bu yıl için ekonomik büyüme beklentisini yüzde 0,5'ten yüzde 0,7'ye çıkardığı kaydedilen bildiride, dezenflasyonun reel gelirleri artırması ve finansal koşulları rahatlatmasıyla büyümenin 2025'te yüzde 1,5'e yükseleceği aktarıldı. Ülkede dezenflasyonun beklenenden hızlı ilerleme kaydettiği ancak hizmet sektörü enflasyonu ve ücret artış baskılarının yüksek kalmaya devam ettiği kaydedildi.

Microsoft'tan Fransa'ya 4 milyar euroluk talih kuşu

Teknoloji yatırım sayfalarına düşen bir haber mayıs ayı içerisinde bir hayli dikkat çekti. Geçtiğimiz aylarda İngiltere'de yapay zeka veri merkezleri kurmak için 2,5 milyar sterlinlik devasa bir yatırım taahhüdü veren, daha sonra ise Almanya'da 3,3 milyar euro yapay zeka yatırımı sözü veren Microsoft, Fransa'da dev bir yatırım açıklaması yaptı. Şirket, 2027 yılına kadar 1 milyon kişiyi eğitmeyi ve 2 bin 500 yapay zeka girişimini desteklemeyi hedefleyerek bulut ve yapay zeka altyapısına, yapay zeka becerilerine ve Fransız Teknoloji hızlandırmasına 4 milyar euro yatırım yapacağını açıkladı.

Alman şirketlerin batık maliyeti 4,1 milyar euro

Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis) son raporunda iflas başvuruları bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 28,5 yükseldiğini vurgularken, ülkedeki iflaslarda aylık bazda 12,3 artış görüldüğünün altı çizildi. Ofis, ülkede şirket ve şahıs iflaslarında yüzde 31,1 ortalama artışla batık rakamın 1.785'e yükseldiğini kaydetti. En çok iflas, her 10 bin şirkette dokuz vaka ile taşımacılık ve depolama sektöründe görüldü. Bunu her 10 bin şirkette sekiz vaka ile imalat ve inşaat sektörü takip etti. Şirketlerin iflas talepleriyle ilgili alacaklılara ödenmesi öngörülen borç ise 4,1 milyar euro olarak kaydedildi. Söz konusu borç, Şubat 2023'te yaklaşık 3,2 milyar euroydu.

Asya ekonomik görünüm

Asya piyasalarının genel görünümüne döndüğümüzde başta Çin, Güney Kore ve Endonezya'da piyasa yapıcıların, inşaat, altyapı ve emlak piyasasındaki zayıflama sonucunda iş piyasasındaki durgunluğa çare bulamaması öne çıktı. ABD'nin aksine hane halkı harcamalarını artırmakta zorlanan hükümetlerin Japonya'nın kasvetli kaderine düşmesi an meselesi.

Piyasalardan derlediğimiz haberlere göre; düşen üretici fiyatları şirketlerin karlarını azaltırken, yatırım yapma konusunda isteksiz hale gelen yatırımcıları ikna etmek bir hayli güçleşmiş gibi. Çin Genel Ticaret Odası tarafından 20 binden fazla perakendeciyle yapılan son anket, İşçi Bayramı tatili sırasında müşteri trafiğinin artmasıyla toplam satışların genişlemesine rağmen ortalama sipariş değerlerinin son dokuz ayın en yüksek seviyesinde daraldığını gösterdi. Çin'de tüketici enflasyonu Nisan ayında hızlanarak üçüncü ayda da sıfırın üzerinde seyrederken, sanayi fiyatları ekonomideki zayıf talebi vurgulayan uzun süreli düşüşünü sürdürdü.

Ulusal İstatistik Bürosu'nun yaptığı açıklamaya göre tüketici fiyat endeksi bir önceki yıla göre yüzde 0,3 arttı. Bu oran mart ayındaki yüzde 0,1'lik artış ve Bloomberg'in ekonomistlerle yaptığı ankette medyan tahmin olan yüzde 0,2 ile karşılaştırıldı. Üretici fiyat endeksi nisan ayında bir önceki yıla göre yüzde 2,5 düşerken, fabrika çıkış fiyatları 2022 sonlarından bu yana olduğu gibi deflasyona takılı kaldı. Bloomberg anketine katılan ekonomistler, endeksin mart ayında yüzde 2,8 gerilemesinin ardından yüzde 2,3 düşüş bekliyorlardı. Rakamlar, imalat sektöründeki yeşil filizlere ve güçlü ihracata rağmen deflasyonist baskının Çin ekonomisi için bir tehdit olmaya devam ettiğini gösteriyor.

Karamsar rapor

Yukarıda yer alan bilgilerin altyapısını oluşturan 35 sayfalık raporun öne çıkan başlıklarını sizler için özetlersek;

-Sabit sermaye yatırımları içinde altyapı yatırımları yüzde 6, imalat yatırımları yüzde 9,7 artarken, gayrimenkul yatırımları yüzde 9,8 azalarak son iki yıldaki düşüşü sürdürdü.

-Yıllık cirosu 20 milyon yuanın (yaklaşık 2,77 milyon dolar) üzerindeki sanayi işletmelerinin üretim çıktılarının hesaplandığı sanayi üretimi, nisanda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,7 artarken marttaki yüzde 4,5'lik yükselişin üzerinde çıktı.

-Kentlerdeki işsizlik oranı nisanda, marta kıyasla göre 0,2 puan azalarak yüzde 5'e geriledi.

-Altyapı, taşınmazlar, makine ve donanım harcamalarını içeren sabit sermaye yatırımları, ilk dört ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,2 artış kaydederken, ilk çeyrekteki yüzde 4,5'lik yükselişin gerisinde kaldı.

Çinli firmalar Tesla'nın ensesine yaklaştı

Nasdaq'da uzun zamandır zor günler geçiren Tesla'ya bir diğer kötü haberde Asya kıtasından geldi. Elektrikli araç üreticisi Tesla'nın Çin üretimi araç satışı nisanda bir önceki yıla göre yüzde 18 azaldı.

Çin Binek Araç Birliği verilerine göre, elektrikli araç üreticisi Tesla, 2024 Nisan ayında, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 18 azalışla 62 bin 167 adet Çin'de üretilmiş araç satışı gerçekleştirdi.

Çin'de üretilmiş Model 3 ve Model Y araçlarının teslimat rakamlarında, mart ayına kıyasla yüzde 30,2 azalış görüldü. Yine bu sayfalardan üzerinde durduğumuz Çinli markaların global piyasalara hükmedişi konusu tekrarlanırken, 17 bin ila 32 bin dolar arasında 89'dan fazla model ile global piyasaları domine eden Çinliler bir hayli büyük avantaj yakalamış durumda.

Amerika Kıtası ekonomik görünüm

Uzun süredir bu köşeden üzerine basa basa tekrar ettiğimiz ABD çekirdek gıda enflasyonu sorununun bu ay daha da derinleştiğini teyit etmekteyiz. Fed üyeleri başta olmak üzere finansal kuruluş temsilcilerinin ateşi düşmeyen enflasyona yönelik söylemleri sertleşirken, Fed'e yönelik olumsuz açıklamalarında arttığını gözlemliyoruz. Kimseye yaranamayan Fed cephesinde söylem değişikliğine gidilmezken, yıl sonuna kadar en fazla iki faiz indirimi olasılığı ise bir hayli azalmış durumda. Geçen ay da söylediğim üzere, yıl sonuna kadar tek faiz indiriminin bile tehlikeli olabileceğini düşünenlerdenim.

ABD hane halkının genel durumunu resmeden Fed raporlarına bakmamızda fayda var. Fed'in, 11 binden fazla yetişkinin katılımıyla gerçekleştirdiği anketin sonucunda hazırlanan "ABD Hanehalkı Ekonomik Refahı" raporu, yüksek fiyatların çoğu hane için sorun olmamayı sürdürdüğünü teyit etti.

-Enflasyonun yavaşlayan hızına rağmen yüksek fiyatların en önemli finansal endişe kaynağı olmaya devam ettiğine işaret edilen raporda, yetişkinlerin yüzde 65'inin önceki yıla kıyasla fiyatlardaki değişikliklerin mali durumlarını kötüleştirdiğini, yüzde 19'unun ise fiyat değişikliklerinin mali durumlarını çok daha kötü hale getirdiğini söylediği kaydedildi.

-Raporda, bazı grupların diğerlerine göre daha yüksek oranlarda finansal stres yaşadığına değinilerek, özellikle düşük gelirli yetişkinlerin, faturaların tamamını ödememek, bazen veya çoğu zaman yeterli yiyecek alamamak ve maliyet nedeniyle tıbbi bakımı atlamak gibi maddi zorluklarla karşılaşma olasılığının daha yüksek olduğuna dikkat çekildi.

ABD ekonomistleri FED beklentileri yönetici özeti

American Enterprise Institute (AEI) Kıdemli Uzmanı Steven Kamin: Yıllık bazda yüzde 3,6 olan çekirdek enflasyonun hala Fed'in yüzde 2›lik hedefinin oldukça üzerinde olduğuna işaret ederek, "Haziran ayında faiz indirimi ihtimali çok düşük, ancak son TÜFE verileri bu yıl içinde bir ya da iki faiz indirimi olasılığını koruyor."

Moody's Analytics Başekonomisti Mark Zandi: Yıla zorlu bir başlangıcın ardından enflasyon, gelecek aylarda Fed'in hedefine dönme yolunda görünüyor. TÜFE verilerindeki temel hayal kırıklığının ise konut maliyetlerinde inatla yüksek seyreden artış, TÜFE rakamları Fed'i faiz oranlarını düşürmeye ikna edecek kadar iyi değil ancak rakamlar iyileşmeye devam ederse ki ben öyle bekliyorum, Fed'in bu sonbahardan itibaren faiz indirimine yetecek gücü olacak"

Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey: ABD'de TÜFE verileri beklentilerle uyumlu ve dolayısıyla cesaret verici olsa da hem konut enflasyonu hem de konut harici çekirdek hizmet enflasyonunun yüksek kalması ciddi düzeyde kırılganlık temsil ediyor. Son aylarda zayıf perakende satışlarda görüldüğü gibi reel ekonomideki zayıflığın, FOMC'a faiz indirimlerine başlama nedeni vermesinin daha muhtemel olduğunu dile getirerek, "dot plot" grafiğinde Fed'in bu seneki faiz indirimi sayısını üçten ikiye düşürmesini bekliyorum."

Oxford Economics ABD Başekonomisti Ryan Sweet: Piyasaların bu yıl 25 baz puanlık 2 faiz indirimini fiyatladıklarını ve enflasyon verilerine karşı hassas olmaya devam ettiklerini belirten Sweet, "Fed sabırlı olmaya devam edecek çünkü çekirdek ve hizmetler harici çekirdek olmak üzere TÜFE'deki oynaklık salgından bu yana yüksek."

Türkiye ekonomik görünüm

Mayıs ayı itibarıyla iç piyasada yaşanan daralmanın boyutu hissedilmeye başlarken, bireysel ve ticari kredilerde de büyümenin kısmi yaşandığı görüldü. Özellikle yatırım kredilerinde enerji sektörü rüzgarını korumaya devam ederken, ağır sanayi bölümünde izle-gör politikasının devamlılığı dikkat çekti.

Dış piyasa oyuncularının ülkemize yönelik pozitif ayrışması devam ederken, ay içerisinde rating kuruluşlarından gelen olumlu haberler borsada alıcılı bir seyrin oluşmasında ana indikatör oldu. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltti, not görünümünü «durağan"dan "pozitif"e çıkardı. Fitch'in açıklamasında notun yükselmesine sebep olarak Haziran 2023'ten beri uygulanan politika değişikliklerinin dayanıklılığı ve etkinliği gösterildi. Fitch de açıklamasında sıkı para politikasının beklenenden daha önce güçlü bir şekilde uygulandığını, böylece makroekonomik ve dış kaynaklı kırılganlıkların azaldığını aktardı.

Bir diğer önemli rating kuruluşu Standart and Poor's da not yükseltme kervanına katıldı. S&P, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmesini açıkladı. Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, Türkiye'nin uzun vadeli kredi notunun "B"den "B+"ya yükseltildiği ve kredi notu görünümünün «pozitif» olarak korunduğu bildirildi.

Türkiye'de yerel seçimlerin ardından dış dengelenmenin de etkisiyle para, maliye ve gelirler politikası arasındaki koordinasyonun iyileşeceğinin düşünüldüğü belirtilen açıklamada, gelecek iki yıl içinde portföy girişlerinin artacağının, cari açıkların daralacağının, enflasyon ve dolarizasyonda düşüşün öngörüldüğü kaydedildi.

Açıklamada, politika yapıcıların, cari açığın daraldığı ve dolarizasyonun tersine döndüğü ortamda enflasyonu düşürmeyi ve liraya olan güveni yeniden tesis etmeyi başarması halinde Türkiye'nin kredi notunun yükseltilebileceği ifade edildi. Ülke içi gündeme baktığımızda öne çıkan bir diğer gelişme bireysel emeklilik sistemi (BES) ve otomatik katılım sisteminde (OKS) devlet katkısı dahil toplam fon büyüklüğü kurulduğu günden bu yana ilk defa 1 trilyon lirayı aşması oldu. Toplam katılımcı sayısı 16,4 milyona yaklaşırken, 20 yaş altı katılımcı sayısında belirgin bir artış kaydedildi.
Enflasyon ile mücadelede kritik bir öneme sahip olan gıda enflasyonu ile mücadelede önemli bir viraj alındı diyebiliriz. Mayıs ayının son haftasında TBMM Genel Kurulu, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk cezalarının artırılmasını da içeren Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 7 maddesi daha kabul etti. Bu düzenlemeler sonrasında özellikle toptan fiyatlarda kısmı gerileme yaşanacağını öngörmekteyiz.

Merkez Bankası'nın rezervleri 126 milyar dolar seviyesinde

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervlerinde artışın devam etiği bir ayı geride bıraktık. 10 Mayıs itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 5 milyar 55 milyon dolar artışla 74 milyar 203 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervleri, 3 Mayıs'ta 69 milyar 148 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu.

Bu dönemde altın rezervleri de 2 milyar 492 milyon dolar yükselişle 57 milyar 707 milyon dolardan 60 milyar 199 milyon dolara çıktı. Böylece Merkez Bankası'nın toplam rezervleri, 10 Mayıs haftasında bir önceki haftaya kıyasla 7 milyar 547 milyon dolar artarak 126 milyar 855 milyon dolardan 134 milyar 402 milyon dolara çıktı. Söz konusu yükseliş 27 Ağustos 2021'den bu yana en güçlü haftalık rezerv artışına işaret etti.

BİZE ULAŞIN