Uzağı Finansmanla Yakın Eylemek

04:25 - 14.10.2025, Salı

Küresel ölçekte üretimin yakın coğrafyalara kayması, ihracatçılarımız için tarihi bir fırsat sunarken, Eximbank da geliştirdiği pazar stratejileri ile yeni sürece hazırlanıyor. Türk Eximbank yıl sonuna kadar ihracatçılarımıza 52 milyar dolarlık destek sağlayarak Türkiye markasını güçlendirmeyi hedefliyor.

Türkiye'nin resmi ihracat destek kuruluşu olarak yaklaşık 38 yıldır faaliyetlerini sürdüren Türk Eximbank, küresel ekonomideki belirsizliklere rağmen ihracatçıların yanında olmayı sürdürüyor. Kredi, sigorta ve garanti mekanizmalarıyla yurt dışı pazarlarda ihracat yapan şirketlerin risklerini azaltıp yeni pazarlara açılmasını kolaylaştıran Banka, Türkiye'nin ihracata dayalı büyüme stratejisinde öncü bir rol üstleniyor.


Küresel ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik riskler nedeniyle global ticarette büyümenin yavaşlaması olasılığına karşı da hazırlıklı olan Türk Eximbank, yeni pazar stratejileri ile bu belirsizliklerin olumsuz etkilerini azaltmayı hedefliyor. Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney'e göre, pandemi sonrası küresel ticarette öne çıkan 'Nearshoring' gibi yeni trendler, ihracatçılara yeni pazarların kapılarını aralayacak. Üretimin uzak coğrafyalardan daha yakın bölgelere kaydırılarak tedarik zincirlerinin kısaltılması, maliyetlerin düşürülmesi ve risklerin azaltılması hedefleniyor.


Eximbank'ın ihracatçılara sağladığı finansman toplamı da Türkiye'nin bu alandaki büyüme potansiyelini açıkça ortaya koyuyor. 2024 yıl sonu itibariyle ihracatçılarımıza 24,1 milyar dolar kredi, 24,6 milyar dolar sigorta olmak üzere toplam 48,7 milyar dolar destek sağladıklarını belirten Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney, bu tutarın, Banka'nın kurulduğu 1987'den bugüne kadar ulaşılan en yüksek rakam olduğunu vurguluyor. 2025 yılı ağustos ayı itibarıyla ise bu tutarın; 17,5 milyar dolar kredi, 17,6 milyar dolar sigorta olmak üzere toplam 35,1 milyar dolara ulaştığını ifade eden Güney, yılın kalan aylarında da aynı performansı sürdürerek toplamda 52 milyar dolar ile yeni bir rekora imza atmaya hazırlandıklarını dile getiriyor.
Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney ile global ticarette yaşanan durgunluktan yeni pazar arayışlarına, ihracatçılara sunulan desteklerden gelecek hedeflerine kadar ülkemizin dış ticaretini yakından ilgilendiren önemli konu başlıklarını ele aldık.

Eximbank'ın Türkiye ekonomisi ve dış ticareti açısından önemi nedir?
1987 yılından bu yana Türkiye'nin resmî ihracat destek kuruluşu olarak faaliyet gösteriyoruz. Bankamız, ihracatın geliştirilmesi, ihraç edilen mal ve hizmetlerin çeşitlendirilmesi, ihracata yeni pazarlar kazandırılması, ihracatçılarımıza uluslararası piyasalarda rekabet gücü ve güvence sağlanması ile yurt dışında gerçekleştirilecek yatırımların ve ihracata yönelik üretim faaliyetlerinin desteklenmesi misyonunu üstlenmiştir. Bu doğrultuda, başta finansman olmak üzere ihracatçılarımızın ihtiyaç duyduğu pek çok alanda en önemli destekçisi konumundayız.
Nakdi ve gayri nakdi kredi destekleri, katılım finans ürünleri ve yurt dışı alıcı kredilerinin yanı sıra, ihracatçıların yurt içi ve yurt dışı vadeli alacaklarını güvence altına alan sigorta ürünleriyle de hizmet veriyoruz. 238 ülkeyi kapsayan Alacak Sigortası ürünümüz sayesinde ihracatçılarımız, yüksek riskli coğrafyalarda dahi ticari ve politik risklere karşı koruma altında vadeli satış yapabiliyor.

İhracat finansmanına yönelik hangi çözümleri sunuyorsunuz?
Finansmana erişimin, risk iştahı ve maliyetler itibariyle nispeten daraldığı dönemlerde desteklerimizi artırarak bu konuda yaşanan güçlükleri telafi etmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken, katma değeri yüksek stratejik sektörleri ve KOBİ'leri öncelikli olarak desteklemeye özen gösteriyoruz.
2024 yılında ihracatçıların finansmana erişimi konusunda alternatif çözümler üreterek maksimum desteği sağlamaya çalıştık. Finansmana erişimde kritik öneme sahip olan teminatların çeşitlendirilmesi konusunda da aksiyon aldık. Borçlanma imkanlarımızı en iyi seviyede kullanarak ihracatçılarımızın hem işletme sermayesi hem de yatırıma yönelik finansman taleplerini karşılamaya çalıştık. Bu sayede hedeflediğimiz 24,1 milyar dolarlık kredi desteğine 2024 yıl sonunda ulaştık.
Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığının sağladığı sermaye artırımı ile 2024 yılı içinde KOBİ dışı ihracatçılara da TL kredi kullanım imkanı sunduk. Uzun vadeli borçlanma ihtiyacının nispeten arttığını da göz önünde bulundurarak, TL kredilerdeki vade imkanımızı 1 yıldan 3 yıla çıkardık. Bunun sonucunda toplam kredi desteğimiz içinde TL cinsinden kredilerin payı yüzde 44 seviyesine ulaştı.

Günümüz siyasi ve ekonomik konjonktürü, global ticareti ve ülkemizin ihracat potansiyelini nasıl etkiliyor?
2024 yılının son çeyreğinde ve 2025 yılının ilk yarısında jeopolitik gerginlikler, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları ve ABD tarafından uygulanan gümrük tarifesindeki artışlar küresel ticarete dair belirsizlikleri artırırken, finansal sistemde de sert dalgalanmaların yaşanmasına sebep oldu. Söz konusu gelişmeler, küresel büyümeye dair endişeleri artırsa da tarifelerin olumsuz etkilerinden kurtulmak için önden yüklemeli talep ve yatırım kararları küresel ticareti ve büyümeyi destekledi. Ancak tarifelerin gecikmeli etkilerinin ve belirsizliklerin başta gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere küresel ekonomik faaliyette ve küresel ticaretteki büyümesinde yavaşlamaya yol açması bekleniyor.
Bu konjonktürde hangi pazarlarda büyüme potansiyeli öngörüyorsunuz?
En son açıklanan OVP'de belirtildiği gibi söz konusu konjonktürde, ihracatta pazar ve ürün çeşitliliğinin artırılması ile rekabet gücünü artırmaya yönelik uygulanan yapısal adımlar ihracatçılarımızın olumsuz anlamda etkilenmesinin önüne geçerek ihracat performanslarını artırarak dünya ticaretinden aldığımız payın yükseltilmesi amaçlanıyor.
Küresel ticarette pandemi sonrası ortaya çıkan 'Nearshoring' gibi yeni trendler ve yaşanan son gelişmeler ihracatçılarımıza kısa ve orta vadede AB, ABD ve MENA gibi halihazırda belirli bir pazar payımızın olduğu bölgelerde pazar payını artırma fırsatı sunarken yeni pazar stratejilerinde de pazar payımızın görece daha düşük ama büyüme potansiyelinin yüksek olduğu pazarlar tespit edildi.

Küresel ticaretin yavaşladığı bu dönemde, ihracatçılara sağladığınız desteklerde ne gibi yenilikler planlıyorsunuz?
Türk Eximbank olarak özellikle katma değerli ve yüksek teknolojili üretim yapan ihracatçılarımızın finansmana erişimini kolaylaştırmak için yeni bir dönem başlattık. Ayrıca finansmana erişimde kritik öneme sahip olan teminatların çeşitlendirilmesi konusunda da aksiyon aldık. İhracatçılarımıza teminat mektubunun yanı sıra; İGE kefaleti, gerçek veya tüzel kişi kefaleti, menkul kıymet rehni ve ipotek teminatları ile de kredi kullandırabiliyoruz. Aynı şekilde ihracatçılarımızın uzun zamandır beklediği döviz cinsinden Reeskont Kredisini İGE kefaleti ile kullandırıyoruz.
Türk Eximbank'ın gelişen vizyonunun ve yenilikçi yaklaşımının bir yansıması olarak ihracatçılarımıza faizsiz bankacılık ürünleri de sunuyoruz. Özellikle son iki yılda faizsiz ürünlerimizi çeşitlendirmek için yoğun çaba harcadık ve bu doğrultuda ihracatçılarımıza alternatif fon kaynakları temin ettik. Bu kapsamda ihracatçılarımıza yaklaşık 1 milyar dolar tutarında faizsiz finansman desteği sağladık.
Ayrıca alacak sigortası alanında bir ilk olan Katılım Esaslı Alacak Sigortası ile ihracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışında yerleşik alıcılarına yönelik Faizsiz Bankacılık İlke ve Standartları'na uygun mal satışlarından doğacak azami 360 gün vadeli alacaklarını sigortalıyoruz.

Gelecek döneme ilişkin hedefleriniz neler?
Önümüzdeki 5 yıl içinde de yeni enstrümanlarla ihracatçılarımızı desteklemeye devam edeceğiz. Ürün çeşitliliğimizi artırma ve ihracatçı deneyimini iyileştirme konusunda stratejik adımlar attık. Benzer adımlarla ihracatçımızın ihtiyaç duyduğu her noktada destek olmak için çalışmaya devam edeceğiz. Öte yandan alacak sigortası ve yeni finansman çözümlerinin ihracatçıların yeni pazarlara açılmalarını kolaylaştıran "Alacak Sigortası" ürününü daha yaygın hale getirmek için yenilikçi uygulamalar geliştirme sürecindeyiz. Daha esnek poliçe ve çalışma koşulları sunarak, ihracatçılarımızın sigorta ürünümüzden daha fazla faydalanmalarını hedefliyoruz. Ayrıca, yeni satış kanallarıyla bu ürünü daha geniş bir kitleye ulaştırmayı 2025 yılı önceliklerimizden biri olarak belirledik.


Yine önümüzdeki dönemde Türkiye'nin ihracatının artması için ihracatçılarımızın küresel pazarlarda daha güçlü bir şekilde konumlanmaları büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda finansman ve sigorta çözümlerimizin yanı sıra; akreditif, yurtdışı teminat mektubu ve diğer dış ticaret ürünlerimizle ihracatçılarımıza daha etkin destek sunmayı hedefliyoruz. Sunduğumuz ürünlerle hem nakit akışlarını kolaylaştırmayı hem de yeni pazarlara girişte güvence sağlamayı önceliklendiriyoruz. Nihai amacımız, dış ticaret ürünlerimiz aracılığıyla ihracatçılarımızın rekabet gücünü artırarak uluslararası ticarette daha güçlü bir konuma ulaşmalarına katkı sağlamak.

Uluslararası piyasalardan sağlanan kaynaklarda nasıl bir gelişim söz konusu?
Türk Eximbank olarak, son dönemde uluslararası piyasalardan sağladığımız önemli miktardaki kaynaklarla ihracatçılarımıza güçlü bir destek sunduk. Fonlama çeşitliliğimizi artırırken, özellikle sürdürülebilirlik bağlantılı finansman ve faizsiz bankacılık enstrümanları alanlarında kayda değer bir ivme yakaladık. Bu kapsamda, sağladığımız toplam kaynaklar içinde sürdürülebilirlik temalı fonların payını giderek artırıyoruz.
2024 yılında toplam 8,4 milyar dolar tutarında kaynak temin ettik. Bunun 3,6 milyar doları, sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredileri ve bazı uluslarüstü kuruluşlardan sağlanan fonlardan oluştu. 2025 yılının ilk 8 ayında ise, uluslararası sermaye piyasaları ve finansal kuruluşlardan toplam 6,4 milyar dolar kaynak sağladık; bunun 1,5 milyar doları sürdürülebilirlik kapsamındaydı. Mayıs ayında, 33 bankanın katılımıyla gerçekleşen sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisi işlemiyle, 3 yıla kadar vadeli dilimlerde toplam 1 milyar doları fon, Bankamızın tarihindeki en yüksek tutarlı sendikasyon kredisi oldu. Faizsiz bankacılık alanında da belirgin bir ilerleme kaydettik. Geçtiğimiz yıl 270 milyon dolar tutarında İslami finansman sağlarken, bu yılın sadece ilk sekiz ayında bu tutarı 630 milyon dolar seviyesine çıkardık.


İhracat destek kuruluşlarıyla ilişkilerimizi de çeşitlendirmeyi sürdürüyoruz. 2024'te Japonya'nın resmi ihracat destek kuruluşu NEXI sigortası altında bir işlem gerçekleştirdik. 2025'te ise Avusturya'nın ihracat destek kuruluşu OeKB sigortası kapsamında 200 milyon euro tutarında kaynak sağladık. Diğer ülkelerin kuruluşlarıyla da görüşmelerimiz devam ediyor ve bu alandaki faaliyetlerimizi daha da ileri taşımayı hedefliyoruz.

Eximbank açısından öncelikli sektörler hangileri? Hangi sektörler öne çıkacak?
Türk Eximbank olarak ülkemiz ihracatına katkı sunan tüm sektörleri destekliyor herhangi bir sektör ayrımı yapmıyoruz. Ancak özellikle orta-yüksek ve yüksek teknoloji ihracat yapan sektörler, döviz kazandırıcı hizmet sektörleri ve ihracatçı KOBİ'ler stratejik önceliklerimiz arasında. Bunun yanı sıra, karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen yatırımlar ile ihracat hacmini ve üretim verimliliğini artıracak projeleri, uygun maliyetli ve uzun vadeli finansman kaynaklarıyla desteklemeye devam edeceğiz.

KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla hangi enstrümanları devreye aldınız?
Türk Eximbank olarak, desteklerimizden faydalanan ihracatçı sayısını artırmayı öncelikli hedeflerimiz arasında görüyoruz. Bu doğrultuda yürüttüğümüz yoğun pazarlama faaliyetleri ve saha çalışmaları sayesinde, Bankamızdan aktif olarak yararlanan ihracatçı sayısı 18.500'ü aşmış durumda. Bu ihracatçılarımızın yüzde 83'ünü ise KOBİ'ler oluşturuyor.
Hedefimiz, cari fazla veren bir Türkiye vizyonu doğrultusunda ihracatçılarımızı uluslararası pazarlarda daha güçlü kılmak ve ülkemizden yapılan mal ve hizmet ihracatını artırmaya katkı sunmak.


Bu amaçla, toplam ihracatın yüzde 90'ından fazlasını gerçekleştiren illerimizde 24 şube ve 8 irtibat ofisimizle faaliyet gösteriyor, ihracatçılarımızla daima yakın temas içerisinde çalışıyoruz. Aynı zamanda ihracatçı birlikleriyle sürekli iş birliği ve istişare halindeyiz.
Bankamız ürün ve hizmetlerine yönelik ihracatçılarımızdan gelen yoğun ilgi bizleri memnun ediyor. Bu ilgi, ülkemiz ihracatını daha da ileriye taşıyacak yeni destek mekanizmaları geliştirme konusundaki kararlılığımızı güçlendirecektir.

Yeşil Yatırımlara Tam Destek
Yüksek katma değerli üretim yapan sektörleri desteklediğimiz kadar karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen yatırımlar ile ihracat hacmini ve üretim verimliliğini artıracak projeleri de uygun maliyetli ve uzun vadeli finansman kaynaklarıyla desteklemeyi sürdürüyoruz. Çevreci ve sürdürülebilir yatırımları teşvik etmek amacıyla uluslararası kuruluşlardan kaynak temin etmeye devam ediyoruz. Yılın ilk 6 ayında bu alanda yaklaşık 250 milyon dolar destek sağlarken, bu kaynaklara iki yeni kredi daha ekledik. Kredinin ilki Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) ile imzalandı ve yeşil dönüşüme yatırım yapan ihracatçı firmalar için IBRD'den 1 milyar euro kaynak sağladık. İkinci krediyi ise Asya Altyapı ve Yatırım Bankası'nın (AIIB) garantisi ile yeşil enerji altyapısında kullandırılmak üzere temin ettik. Bunun toplam tutarı da 285,7 milyon dolardır.

BİZE ULAŞIN