AHMET AKYILDIZ

AHMET AKYILDIZ

InBusiness Dergisi Yazar

ahmet.akyildiz@inbusiness.com.tr
03.10.2024 | Perşembe

Avrupa ekonomik görünüm:ekim

Avrupa Merkez Bankası (ECB), piyasaların beklentileri doğrultusunda mevduat faizi oranını düşürerek haziran ayındaki hamlesinin ardından bu yıl ikinci faiz indirimine imza attı. Avrupa Merkez Bankası (European Central Bank - ECB), piyasa beklentileri doğrultusunda eylül ayı toplantısı ardından mevduat faizi oranını 25 baz puan düşürdüğünü açıkladı. Yeni faiz oranları ana refinansman operasyonları için yüzde 3.65, marjinal borç verme kolaylığı için yüzde 3.90 ve mevduat kolaylığı için yüzde 3.50 olarak belirlendi. Karar metninde, “Yönetim Konseyi bugün, para politikası duruşunu yönlendirdiği mevduat kolaylığı oranını 25 baz puan düşürmeye karar verdi. Yönetim Konseyi’nin enflasyon görünümüne, enflasyonun temel dinamiklerine ve para politikası aktarımının gücüne ilişkin güncellenmiş değerlendirmesine dayanarak, para politikası kısıtlamasının derecesini hafifletmek için bir adım daha atmak artık uygun olacaktır” ifadeleri kullanıldı.

Uyarı Sinyali

Euro Bölgesi tüketici fiyatları büyümesi yavaşlıyor

ECB'nin son kararı enflasyonun yavaşladığı bir dönemde geldi. Tahminlere göre Euro Bölgesi tüketici fiyatlarındaki artış ağustos ayında yüzde 2,2'ye gerileyerek Temmuz 2021'den bu yana en yavaş artışa işaret etti.

Eurostat, yavaşlamanın ağustos ayında baz etkilerinin devreye girmesiyle enerji maliyetlerindeki keskin düşüşten kaynaklandığını vurguladı.

Euro bölgesinin gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH) 2024'ün ikinci çeyreğinde sadece yüzde 0,2 oranında büyürken, daha önceki yüzde 0,3'lük tahmin aşağı yönlü revize edildi. Bölgenin en büyük ekonomisi olan Almanya'nın yüzde 0,1 oranında daralmasıyla birlikte, blok genelinde performans önemli ölçüde değişiklik gösterdi.

Bankanın ekonomik projeksiyonları da karar metniyle birlikte açıklandı. Buna göre AMB 2024'te ortalama enflasyonu yüzde 2,5; 2025'te yüzde 2,2 ve 2026'da yüzde 1,9 seviyesinde öngördü. Bu tahminler Haziran ayındaki tahminlerle aynı düzeyde kaldı.

Karar metninde enflasyonun önümüzdeki yılın ikinci yarısında hedefe doğru gerilemesinin beklendiği, çekirdek enflasyon için 2024 ve 2025 tahminlerinin ise hizmet enflasyonunun beklenenden daha yüksek olması nedeniyle bir miktar yukarı yönlü revize edildiği belirtildi.

Karar metninde ücretlerin hala yüksek bir hızda arttığı için Euro bölgesindeki enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiği ancak, iş gücü maliyeti baskılarının hafiflediği ve karların yüksek ücretlerin enflasyon üzerindeki etkisini kısmen dengelediği ifade edildi. AMB finansman koşullarının kısıtlayıcı olmaya devam ettiğini vurgularken ekonomik faaliyetin zayıf özel tüketim ve yatırımı yansıtacak şekilde hala durgun seyrettiğini vurguladı.

Banka 2024 Euro bölgesi büyüme tahminini yüzde 0,8 olarak açıklarken, 2025 tahminini yüzde 1,3'e; 2026 tahminini ise yüzde 1,5'e düşürdü.

Avrupa Merkez Bankası Üyeleri Arasında Uyum Kalmadı

Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu şahin üyesi Martins Kazaks, kalıcı hizmet enflasyonu tehlikesinin şu anda büyümeyle ilgili endişelerinden daha ağır bastığını iddia ederek ortalığı karıştırdı. Letonya Merkez Bankası Başkanı Leta gazetesine verdiği demeçte "Bence, hizmet enflasyonu riski çok önemli, adım adım ilerledikçe durumun nasıl gelişeceğini göreceğiz" diyerek FED yüzünden hareket etmek zorunda kaldıklarını kısık bir dille teyit etti. Faiz oranı indiriminin ne kadar çabuk gerçekleşeceğinin ekonominin nasıl daha da gelişeceğine bağlı olduğunu kaydeden Kazaks, "Ekonomi zayıf ve eğer faiz oranları çok uzun süre yüksek kalırsa, bu durum ekonominin gereksiz yere yavaşlamasına ve işsizliğin artmasına neden olabilir" dedi.

Afrika'dan Kovulan Fransızlar Kendi Zenginlerine Göz Dikti

Her ay bir başka Afrika ülkesiyle sorun yaşayıp iktisadi ve ekonomik olarak yara almaya devam eden Fransız ekonomi yönetimi gözünü yeniden ülke içi kaynaklara çevirdi. Başbakan Michel Barnier, Fransa'nın yüksek seviyelere ulaşan bütçe açığını onarmak ve uluslararası yatırımcılara güven vermek amacıyla zengin bireylere ve büyük şirketlere getirilebilecek yeni bir vergiyi tartışmaya açtı. Konuya dair France 2 televizyonuna açıklamalarda bulunan Barnier orta sınıfa ve işçilere uygulanan vergilerin artırılmasından kaçınılmasını istediğini; buna karşın harcamaları kısmak ve Fransa'nın oldukça ciddi boyutlarda olan borç sorununu düzeltmek için kolektif bir çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Güven oyu almakta bir hayli zorlanan Başbakan Barnier, "Durumu düzeltmek için gerekli ulusal çabaya ihtiyaç var ve burada en zengin kesimi dışarıda bırakmayacağım. Ulusal çabaya, bazı çok büyük şirketler, iyi çalışan çok uluslu şirketler de katkıda bulunabilir" dedi.

İngiltere Merkez Bankası

Faizlerine Dokundurmadı

BoE, politika faizini, beklentiler dahilinde yüzde 5'te sabit bıraktı. Bankadan yapılan açıklamada, Para Politikası Kurulu'nun (PPK), para politikasını, yüzde 2 enflasyon hedefine ulaşmak ve aynı zamanda sürdürülebilir büyümeyi sağlamak üzere belirlediği aktarıldı. PPK'nın enflasyona yönelik riskleri yakından izlemeye devam ettiği belirtilen açıklamada, "Ekonomiye yönelik önemli gelişmelerin olmaması halinde, politika kısıtlamalarının kaldırılmasına yönelik kademeli bir yaklaşım uygun olmaya devam etmektedir. Enflasyonun orta vadede yüzde 2'lik hedefe sürdürülebilir bir şekilde dönmesine yönelik riskler daha da azalana kadar para politikasının yeterince uzun bir süre kısıtlayıcı kalmaya devam etmesi gerekecektir" ifadeleri kullanıldı. BoE Başkanı Andrew Bailey, kararın ardından yaptığı değerlendirmede, ağustosta politika faizini düşürdüklerinden beri enflasyonist baskıların azalmaya devam ettiğini belirtti. Bailey, "Ekonomi genel olarak beklediğimiz gibi ilerliyor. Bu durum devam ederse politika faizini zaman içinde kademeli olarak düşürebiliriz. Ancak enflasyonun düşük kalması hayati önem taşıyor, bu nedenle politika faizinde çok hızlı ya da çok fazla kesinti yapmamaya dikkat etmeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.

ASYA EKONOMİK GÖRÜNÜM

Asya'da büyüme rakamlarını artırmak ve iktisadi canlılığı harekete geçirmek için planların artırıldığını görmekteyiz. Uzmanlar, Çinli politika yapıcıların ekonominin 2024 yılı için giderek zorlaşan büyüme hedefini tutturmasına yardımcı olmak için önlemleri artıracağını ve kalıcı deflasyonist baskılarla mücadele etmek için talebi artırmaya daha fazla odaklanacağını söylemeye devam ediyor. Stagflasyon risklerinden reflasyon sürecine giren Asya'da işler biraz daha karışacak gibi. Konuya ilişkin olarak, Goldman Sachs analistleri dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Analistler 2024'te yüzde 4,9 büyüme bekledikleri Çin ekonomisi ile ilgili tahminlerini değiştirdi. Buna göre Çin'in büyüme oranının 2025'te 4,3'e düşebileceği tahmin ediliyor.

Reflasyon Nedir ?

"Reflasyon, bir ekonomik durgunluk veya deflasyon döneminin ardından, hükümet veya merkez bankası tarafından uygulanan politikalar yoluyla fiyat seviyelerinin, talebin ve ekonomik büyümenin artırılmasına yönelik bir süreçtir. Reflasyon, genellikle para arzının artırılması, faiz oranlarının düşürülmesi veya hükümet harcamalarının artırılması gibi önlemlerle gerçekleştirilir."

Peki Çin, Güney Kore, Tayland ve muadil ülkeler ne yapacaklar?

1- ABD'nin gevşeme döngüsünü başlatan faiz indirimi, Çin Halk Bankası, Güney Kore Merkez Bankası, Avustralya Merkez bankalarının faiz oranlarının ve bankaların zorunlu karşılık oranlarını düşürmesi için daha fazla alan açacak. Bunun yanında ev sahiplerine yardımcı olmak için mevcut ipotek faiz oranlarını da düşürebilmesi olası.

2- İç borçlanma ve taleple birlikte ekonomik aktivite de ciddi bir artış döngüsüne girilecek. Yerel yönetimler büyük projelerin inşasını finanse etmek için tahvil ihracını hızlandırırken, merkezi hükümet de kilit stratejik sektörleri desteklemek için borç ihracını artıracak.

3- Zayıf tüketici talebi ve derinleşen deflasyon riskleriyle mücadele etmek için bireysel kredilerde ciddi bir sübvansiyon sağlanacak. Enflasyona sebep olacak bu duruma karşı ithalat rejiminde yumuşama olası duruyor. ABD-Çin arasında buzları eritebilecek gelişmelerden bahsediyoruz.

ABD - Çin Ekonomik Çalışma Grubu 5. kez toplandı

ABD Hazine Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Çalışma Grubu'nun beşinci toplantısını, 19-20 Eylül tarihlerinde Pekin'de gerçekleştirdiği ve bunun Çin'de düzenlenen ikinci Ekonomik Çalışma Grubu toplantısı olduğu bildirildi.

Bloomberg'in derlediği bilgilere göre iki gün süren toplantılarda, Bakanlık ile Çin Maliye Bakanlığı'ndan üst düzey yetkililerin bir araya geldiğine işaret edilen açıklamada, tarafların, kendi ekonomileri ve küresel ekonomilerde dengeli büyümeyi destekleyen politikalar hakkında görüş alışverişinde bulunduğu aktarıldı.

Açıklamada ABD'li yetkililerin, Hazine Bakanı Janet Yellen'in nisan ayında ülkeyi ziyaretinde gündeme getirdiği, Çin ekonomisinin belirli sektörlerinde artan aşırı kapasite belirtileri, Çin'in piyasa dışı uygulamaları ve bunların ABD'li işçiler ve firmalar üzerindeki etkileri gibi konuları da dile getirmeye devam ettiği kaydedildi.

Tarafların makroekonomik görünümler hakkında görüşlerini de paylaştığı belirtilen açıklamada, toplantıların yetkililerin borç sorunları ile gelişmekte olan ve gelişmiş ekonomilerdeki finansman zorlukları dahil iş birliği alanlarını tartışmasıyla sona erdiği ifade edildi.

Açıklamada, ABD Hazine Bakanlığı heyetinin Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng ile bir araya geldiği bilgisi de paylaşıldı.

ABD ile Çin arasındaki Ekonomik Çalışma Grubu, geçen yıl eylül ayında kurulmuştu.

Çin'in Ağustos elektrik tüketiminde artış

Çin Ulusal Enerji İdaresi verilerine göre, Ağustos 2024'te ülke genelinde elektrik tüketimi 964,9 milyar kilovatsaate ulaştı.

Elektrik tüketimi, tarım, ormancılık ve madencilik gibi ham madde üreten birincil iş kollarında yüzde 4,6, imalat sektörünü içeren ikincil iş kollarında yüzde 4 ve hizmetler sektörünü kapsayan üçüncül iş kollarında yüzde 11,2 arttı.

Hane halkı elektrik tüketimi ise ağustosta geçen yıla kıyasla yüzde 23,7 yükseldi. Elektrik tüketimi, 2024'ün 8 ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7,9 artarak 6,56 trilyon kilovatsaate ulaştı.

Yüzde 5 ila 10 arasında pozitif bir brüt kar marjı öngördüğünü ve artan teslimatların daha büyük mali kayıplara yol açmayacağını, aksine kazançlara faydalı bir şekilde katkıda bulunabileceğini belirtti. Akıllı telefonlarla ilgili olarak banka, Xiaomi'nin 2024 yılında akıllı telefon teslimatlarını 15 ila 20 milyon adet artırma hedefi belirlediğini ve bunun yüzde on veya daha fazla gelir artışını kolaylaştırmasının beklendiğini kaydetti.

AMERİKA KITASI
EKONOMİK GÖRÜNÜM

Dünyayı ters köşe yapan Fed'in faiz kararı sonrası piyasalar, denge politikasının geleceği sığlığı anlamaya çalışıyor. Dünya genelinde birçok merkez bankasının bu hafta açıkladığı faiz kararları piyasaların odağında yer aldı. ABD'de gevşeme döngüsüne 50 baz puanlık jumbo faiz indirimiyle başlayan Fed'in politika kararları dikkati çekti. Mart 2020'den bu yana ilk kez faiz indirimine giden Fed, daha fazla faiz indiriminin yolda olduğunun da sinyalini verdi.

Fed, politika faizini 4 yıl aradan sonra ilk kez indirdi ve 50 baz puan düşürerek yüzde 4,75-5,00 aralığına çekti.

Bankadan yapılan açıklamada, istihdam kazanımlarının yavaşladığına işaret edilerek düşük kalmaya devam etse de işsizlik oranının yükseldiği aktarıldı.

Açıklamada, enflasyonun yüzde 2 hedefine doğru ilerlediği ancak yüksek kalmayı sürdürdüğü belirtilerek enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2'ye doğru düştüğüne dair daha fazla güven kazanıldığı ve istihdam ile enflasyon hedeflerine ulaşma risklerinin kabaca dengede olduğuna karar verildiği ifade edildi. Ekonomik görünümün belirsiz olduğuna dikkat çekilen açıklamada, her iki taraftaki risklere dikkat edildiği vurgulandı.

Ekonomiye ilişkin tahminlerini de açıklayan Fed, bu yıl toplamda 50 baz puan daha faiz indirimine gidebileceğini ortaya koydu.

ABD ekonomisinin büyüme tahmini de bu yıl için yüzde 2,1'den yüzde 2'ye düşürüldü, 2025, 2026 ve 2027 için yüzde 2 olarak öngörüldü.

İşsizlik oranına ilişkin tahminler ise bu yıl için yüzde 4'ten yüzde 4,4'e, 2025 için yüzde 4,2'den yüzde 4,4'e ve 2026 için yüzde 4,1'den yüzde 4,3'e çıkarılırken 2027 için yüzde 4,2 olarak belirlendi.

Uyarı Sinyali

"ABD Merkez Bankası (Fed) Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman, politika faizinin 50 baz puan düşürülmesi kararına karşı çıkmasına ilişkin, bu kararın Fed'in fiyat istikrarı hedefinde "erken bir zafer ilanı" olarak yorumlanabileceği riskini gördüğünü ifade etti."

Merkez Bankaları Atağa Geçti

Endonezya Merkez Bankası Fed'den önce aldığı beklenmedik faiz indirimi kararıyla piyasaları şaşırtırken Brezilya Merkez Bankası 2 yılın ardından ilk kez faiz artırdı. BoE ağustosta başladığı faiz indirimlerine ara verirken TCMB ve BoJ politika faizini sabit tuttu.

Tayvan ve Norveç merkez bankaları da faiz oranlarını sabit bırakma kararı alırken Güney Afrika Merkez Bankası faiz indirimi yaparak gevşemeye giden bankalar arasına katıldı.

Güney Afrika Merkez Bankası, 15 yılın en yüksek seviyesinde olan politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 8'e düşürdü. Böylece banka, 4 yılın ardından ilk kez faiz indirimine gitti.

Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi, Fed'in 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından ABD dolarına bağlı kur rejimi nedeniyle gösterge faizinde aynı oranda kesintiye gitti. Bölgenin defakto merkez bankası niteliğindeki Hong Kong Para Otoritesi (HKMA), yaptığı açıklamada, gösterge faiz oranını 50 baz puan düşürerek yüzde 5,25'e çektiğini bildirdi.

Brezilya Merkez Bankası, politika faizini 2022'den bu yana ilk kez artırdı ve 25 baz puan yükselterek yüzde 10,75'e çıkardı. Bankadan yapılan açıklamada, enflasyon görünümüne yönelik risklerin yukarı yönlü olduğunu ve daha kısıtlayıcı bir para politikası gerektirdiği aktarıldı.

Donald Trump ABD Seçim Anketlerinde Geride

ABD'nin ekonomik ve dış politikasında önemli bir yer tutacak olan başkanlık seçimlerine az bir süre kala Başkan Adayı Kamala Harris anketlerde önde gözüküyor. ABD seçimleri için birçok kurum anket gerçekleştirirken, Real Clear Politics aralarında New York Times ve Wall Street Journal'ın gerçekleştirdiği anketler olmak üzere birçok anketten örneklem alıyor ve bunun ortalamasını gün gün yayınlıyor.

Bloomberg'in de dikkate aldığı anket ortalamaları küresel piyasa aktörleri tarafından da yakından takip ediliyor. Son anketler Harris'in oy oranının yüzde 49,4 seviyesine kadar yükseldiğini gösterdi. Trump'ın oy oranı ise yüzde 47,4 seviyesinde kaldı.

Real Clear Politics'in ülkede yapılan farklı anketlerden derlediği ortalamalara göre Trump'ın oy oranı yüzde 47'nin altına geriledi. Harris'in oy oranı ise yüzde 48,5'in üzerine çıktı. Trump münazaradan önce Harris ile arasındaki makası kapatma eğilimindeydi. Ancak münazara sonrasında tablo değişti ve iki aday arasındaki makas Harris lehine yeniden açılmaya başladı.

TÜRKİYE EKONOMİK GÖRÜNÜM

Faiz indirimi serisinin global piyasalarda fiyatlanmaya başladığını gördüğümüz eylül ayında, TCMB dik duruşunu koruyarak enflasyon ile mücadelesini sürdürdü. İç piyasa oyuncuları tarafından bir hayli olumlu şekilde satın alınan bu durumun en azından kasım ayına kadar süreceğini umut ediyoruz.

Ayın öne çıkan gelişmeleri arasında TCMB'nin sadeleşme adımlarının üzerinde durmakta fayda var. Eylül ayında TCMB'nin faiz aracının kullanımı nispeten şeffaflaşırken, faiz dışı araçların üzerine yoğunlaştığını gördük. Kısmi döviz müdahaleleri, zorunlu karşılıklar, KKM uygulamaları arasında bir bilek güreşi var diyebiliriz. Döviz dönüşümlü KKM'den TL'ye dönüş ve KKM'den çözülmeyi hızlandırmaktan tutun, döviz mevduattan TL'ye geçmeyi teşvik etmeyi amaçlayan kararnamelere kadar onlarca tebliğ yayımlanmaya devam ediyor. Yapısal reform için bu maddelerde sadeleşme şart gibi.

İyi yönde haberlerin de artmaya başladığı son çeyrekte rating kuruluşlarının Türkiye'ye olan bakışında da ciddi bir ayrışma olduğunu görmekteyiz. Ajanslara düşen haberlere göre, S&P Global Ratings'ten Kasım'daki değerlendirmede yeni bir not artışı daha alması bekleniyor. S&P Global net rezervlerdeki iyileşme ve cari açığın hızlı şekilde daralmasının altını çizerken, not artışı kararının büyük ölçüde bu iki faktöre bağlı olduğu kaydedilmiş durumda. Türkiye'nin enerji ve altın ithalatındaki gerilemenin de çok önemli olduğu vurgulanırken, not kararı için TCMB'nin faiz politikasına da bakılacağı vurgulandı.

Uyarı Sinyali : 2024 Kasım – 2025 Haziran Dönemi İkilemi

Bankalara Kredi Büyüme Esnekliği Sağlanması – Talep Enflasyonu Temelli Kalıcı Enflasyon Sarmalı

Son çeyrekte büyümeye yönelik bir sorun gözlemlenirse bireysel kredi kartlarından tutun, bireysel ve tüketici kredilerine kadar bir esneme yaşanması olası duruyor. Bankaların üzerinde bıçağın keskin yüzü gibi parlayan yüzde 2 büyüme sınırı varken bankaların mevduat faizi getirisinde uzaklaşması söz konusu olamayacaktır.

Ekonomi yönetiminin son 8 aydır taviz vermediği talep enflasyonuna bağlı enflasyon yapışkanlığı riskini ölçümlenme zamanımız geldi diyebiliriz. Bir tarafta iç talep daralması sebebiyle fabrika üretim kapasitelerinin gerilemesi ve zincirleme bozulma reaksiyonunun artması, diğer tarafta en ufak bir parasal yahut kredi genişlemesinde yüzde 200'e varan fahiş zam alışkanlıklarından vazgeçmeyenlerde yaşanan ahlak ve ahilik düzeninin bozulması.

Denetim mekanizması oturmadan, hal yasasının çizgileri netleştirilmeden, parasal cezalar artırılmadan yapılacak her faiz indirimi yahut kredi genişlemesi kararı vatandaşlarımıza enflasyon olarak geri dönecektir.

TCMB Ekonomistler Beklenti Anketi Eylül Sonuçları

Yıl sonu enflasyon tahmini 43.31'den yüzde 43.14'e geriledi,

Yıl sonu dolar tahmini 37.28'den, 37.16'a gerilemiştir.

2024 yıl sonu faiz beklentisi 50,83'den 50,00'e geriledi.

Yıl sonu büyüme oranı yüzde 3.2'ye gerilemiştir.

Merkez Bankası'nın rezervleri 154 Milyar Dolar Seviyesinde

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, eylül ayı ortalarında yeniden yükseliş trendine girerek ayı pozitif görünümle kapadı. Rezervler haftalık bazda 6 milyar 789 milyon dolar yükselişle 153 milyar 550 milyon dolara çıktı.

Buna göre, Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 5 milyar 587 milyon dolar artışla 92 milyar 155 milyon dolara yükseldi. Brüt döviz rezervleri, 6 Eylül'de 86 milyar 568 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu.

Bu dönemde altın rezervleri ise 1 milyar 202 milyon dolar artışla 60 milyar 193 milyon dolardan, 61 milyar 395 milyon dolara çıktı.

Gündeme Dair Kısa Notlar

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), makrofinansal istikrar ve parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi amacıyla bazı adımlar attı. Buna göre, kısa vadeli TL mevduatta yüzde 12 olan oran yüzde 15'e, uzun vadeli TL mevduatta yüzde 8 olan oran da yüzde 10'a çıkarılırken, YP mevduat için TL tesis oranı yüzde 8'den yüzde 5'e indirildi.

Merkez Bankası'nın Merkezin Güncesi blog sayfasında, değişen kartlı harcama tercihleri analiz edildi. Analizde, dijital uygulamaların yaygınlaşması ve enflasyondaki artış nedeniyle nakit kullanımının azalmasına dikkat çekilirken, banka ve kredi kartı kullanımının ise arttığı belirtiliyor. Kartlı harcamaların toplam hacmi 12,8 trilyon TL'ye ulaşırken, Türkiye'de yaklaşık 28 milyon aktif kredi kartı kullanıcısı olduğu, 2021 yıl sonundan 2023 yılının üçüncü çeyreğine kadar faizlerin enflasyonun altında kalmasının bakiye büyümesindeki artışta önemli rol oynadığı belirtilen analizde, kredi kartı ile yapılan harcamaların artışında kartla borçlanma maliyetinin dışındaki faktörlerin de etkili olduğu ifade edildi.

Ağustos 2024'te 211 bin 389 araç trafiğe kaydedildi. Toplam araç sayısı 30,5 milyona ulaşırken, bir önceki aya göre yüzde 23,6 azalma yaşandı. Trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 54,7'sini motosiklet, yüzde 31,3'ünü otomobil, yüzde 8,4'ünü kamyonet, yüzde 2,8'ini traktör, yüzde 1,6'sını kamyon, yüzde 0,7'sini minibüs, yüzde 0,4'ünü otobüs ve yüzde 0,1'ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Merkez Bankası verilerine göre tüketici kredilerinde yüksek seyir devam ediyor. Ortalama ihtiyaç kredisi faizi yüzde 73,65 olurken, KMH dahil ihtiyaç kredi faizi yüzde 75,84'e kadar çıktı. Taşıt kredilerinde dalgalı seyrin devam ettiği görülürken taşıt kredi faizi yüzde 43,78'e konut kredi faizi yüzde 43,22'ye düştü. Diğer yandan, mevduat faizleri de yüzde 50-60 bandında seyrediyor. Bir aya kadar ortalama TL mevduat faizi yüzde 41,01 olurken, 3 aya kadar TL mevduat faizi yüzde 60,16, 6 aya kadar TL mevduat faizi yüzde 52,10, 1 yıla kadar TL mevduat faizi yüzde 50,96 düzeyinde bulunuyor.

BİZE ULAŞIN