Rolls-Royce, Phantom’un 100. Yılına Özel Koleksiyonunu Tanıttı
Mustafa Orhun Çetin
Rolls-Royce tasarımcıları, Phantom'un 1920'lerden bugüne uzanan tarihini, önemli sahiplerini ve dönüm noktalarını araştırarak 77 özgün motif tasarladı. Bu motifler, Phantom'un her nesline ve markanın tarihine atıfta bulunan özel detaylarla araçlara işlendi. Koleksiyon, Phantom'un geçmişine saygı duruşunda bulunurken, modelin gelecek yüzyılını şekillendirecek tasarım ve zanaatkârlık anlayışını da yansıtıyor.
Dış Tasarımda Zamansız Zarafet
Phantom Centenary Private Collection'ın dış tasarımı, Hollywood'un altın çağındaki zarafeti yansıtacak şekilde siyah ve beyaz tonların birleşiminden oluşuyor. İki tonlu Super Champagne Crystal boya, 1930'lu yılların Phantom modellerine gönderme yapan akıcı bir siluet sunuyor. Bu özel boyada, yüzeye metalik parlaklık kazandırmak için şeffaf verniğe ince cam partikülleri eklendi.
Kaputun üzerinde, Phantom'un ilk versiyonundan esinlenerek tasarlanan Spirit of Ecstasy figürü yer alıyor. 18 ayar altından dökülen ve 24 ayar altınla kaplanan figür, Phantom Centenary damgası taşıyor. Ayrıca Rolls-Royce tarihinde ilk kez, aracın "RR" rozetleri 24 ayar altın ve beyaz mine ile işlendi. Her araçta, koleksiyondaki 25 otomobili simgeleyen 25 çizgili özel jant tasarımı bulunuyor.
İç Mekânda Geçmişe Yolculuk
İç tasarımda Phantom'un bir asırlık hikayesi, arşiv referansları ve el işçiliğiyle yeniden yorumlanıyor. Deri ve tekstilin birlikte kullanıldığı kabin, markanın ilk yıllarına gönderme yapıyor. Şoför koltuğunda dayanıklı deri, arka bölümde ise özel dokulu kumaşlar tercih edildi.
Arka koltuklarda, 1926 tarihli Phantom of Love modelinden ilham alınarak üç katmanlı bir görsel anlatım oluşturuldu. Koltuk yüzeylerinde Phantom'un tarihindeki önemli mekânlar, nesiller arası modeller ve sahipleri, yüksek çözünürlüklü baskı ve özel nakış teknikleriyle işlendi. Her koltuk, toplamda 160 bin dikişten ve 45 panelden oluşuyor.
Heykelsi Ahşap İşçiliği
Koleksiyon, Rolls-Royce tarihindeki en detaylı ahşap işçiliğine sahip olmasıyla öne çıkıyor. Kapı panellerinde kullanılan Blackwood kaplamalar, Phantom'un tarihindeki yolculuklara gönderme yapan harita, manzara ve coğrafi motiflerle süslendi.
Bu motifler; 3 boyutlu marküteri, lazer kazıma, altın varak ve mürekkep katmanlama gibi ileri zanaatkârlık teknikleriyle oluşturuldu. 24 ayar altınla işlenen yollar, Sir Henry Royce'un yaşamına ait lokasyonları işaret ediyor.
Ahşap yüzeyler, deri panellere dönüşürken altın varak detayları, dikiş işlemeleriyle devam ettirildi. Kapıların iç yüzeylerinde 1925 model Phantom I ve günümüz Phantom VIII tasvirleri yer alıyor.
"Starlight" Tavan ve Anthology Gallery
Kabin tavanındaki Starlight Headliner tasarımı, Phantom'un tarihindeki önemli anları 440 bin dikişle anlatıyor. Işıklı tavan, markanın kurucusu Henry Royce'un Goodwood'taki bahçesinde çekilen tarihi bir kareden ilham alıyor. Tavanın tasarımı, Rolls-Royce'un doğayla kurduğu bağa atıfta bulunan 250 bin arıyı ve Phantom Rose çiçeğini temsil eden detaylar da içeriyor.
Merkezdeki Anthology Gallery ise Phantom'un tarihine basında yer alan övgü dolu alıntılarla hazırlanmış 50 adet 3D baskılı alüminyum panodan oluşuyor. Her pano, değişen ışık yansımalarıyla dinamik bir görsel etki yaratıyor.
100 Yıllık Mühendislik Mirası
Phantom Centenary Private Collection, 6.75 litrelik V12 motoru ve 24 ayar altın detaylarla süslenmiş özel motor kapağıyla güç ve zarafeti bir arada sunuyor.
Rolls-Royce Motor Cars CEO'su Chris Brownridge, koleksiyonla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:
"Bu özel seri, Phantom'un 100 yıllık hikayesini ve onu şekillendiren insanları onurlandırıyor. Phantom, bir yüzyıldır Rolls-Royce'un mühendislik ve zanaatkârlık anlayışının zirvesini temsil ediyor. Centenary Private Collection, 40 bin saatten fazla emeğin ürünü olarak bu mirası geleceğe taşıyor."
Bu sınırlı üretim koleksiyon, Rolls-Royce'un mükemmellik arayışını ve Phantom'un lüks otomobil dünyasındaki ikonik konumunu bir kez daha vurguluyor.