Geleceğe Mektuplar: Erdal Aksoy

KALKINMANIN YOLU BİLİM VE TEKNOLOJİDE

Erdal Aksoy - Aksoy Holding Kurucu Başkanı

Bir elektronik mühendisi olarak iş hayatına atıldığımda, bugüne kadar yapılmayanı yapmayı ve olabildiğince uluslararası şirketlerle işbirliği içerisinde dünyaya açılmayı kendime hedef olarak belirlemiştim. Kariyerimin başında kolektif şirketler kurarak çalıştım ve girişimciliğe adım attım. Hatta sonrasında Erdal Aksoy olarak henüz 35 yaşında Türkiye'nin vergi rekortmenleri listesinde ilk beşte yer aldım.

Akaryakıt Perakendesi ve Madeni Yağlar, Elektrik Üretimi, Nitelikli Turizm, Nitelikli Gayrimenkul ve Uluslararası Ticaret olmak üzere beş alanda faaliyet gösteren Aksoy Holding'i 43 sene önce (1978 yılında) kurdum.

Oğlum Batu Aksoy, kızım Banu Aksoy Tarakçıoğlu, kıymetli Yönetim Kurulu üyelerimiz ve şirketimizde çalışan profesyoneller ile geleceğe miras niteliğinde yatırımlar gerçekleştirdik ve yeni projeler üretmeye devam ediyoruz.

Her zaman ülkem için daha fazla neler yapabilirim, nasıl fayda sağlayabilirim bakış açısına sahip oldum. Çocuklarımda ve şirketimizde çalışan profesyonellerde de bu bakış açısını ve çalışma azmini görüyorum.

Aksoy Holding olarak; sektöründe lider konumdaki firmalar ile gerçekleştirdiğimiz uluslararası ortaklıklarımız ile büyümüş ve bu kültürü benimsemiş bir şirketiz. Bildiğiniz gibi; Royal Dutch Shell ile Turcas Petrol arasında bir ortak girişim olarak kurulan Shell&Turcas, bugün sadece akaryakıt sektörünün lider oyuncusu değil aynı zamanda Türkiye ekonomisindeki en büyük 10 şirketten biridir. Alman enerji devi RWE ile kurduğumız ortak girişim şirketi RWE&Turcas Güney Elektrik Üretim A.Ş. bünyesindeki Denizli Doğalgaz Kombine Çevrim Elektrik Santrali, Aydın'daki jeotermal yatırımımız birbirinden kıymetli yatırımlarımız arasında.

Aksoy'un nitelikli turizm alanındaki en önemli varlığı, Türkiye'nin en büyük ve imza niteliğindeki 5+ yıldızlı otellerinden Conrad Istanbul Bosphorus, nitelikli gayrimenkul alanında The Ritz-Carlton Residences, Bodrum geleceğe ve ülkemize gururla bırakacağımız yatırımlardır.

Ülkemize doğrudan yabancı sermaye yatırımı gelmesine vesile olan bu girişimlerin her biri kendi alanında ayrı ayrı değer yaratmaktadır. Bununla birlikte muhakkak ki benim de geleceğe miras olarak bırakmak istediğim, çocuklarımı ve torunlarımı da bu yolda yetiştirdiğim, vazgeçilmez değerlerim bulunuyor. Bunları birkaç başlık ile sizlerle paylaşmak isterim:

AİLE OLMAK

Hayatımda en önem verdiğim konuların başında aile olmak gelir. Şirketimiz benim için her kademesindeki tüm emek verenleri ve dokunduğu tüm fertleriyle çok büyük bir ailedir. Maddi kazanç veya profesyonel başarı, kuşkusuz çok çalışma ile sağlanabilir.

Çalışkan olmak ve karşınıza çıkan zorluklar karşısında vazgeçmemek, çözüm yolları aramak asla ihmal edilmemesi gereken bir konudur. Ancak asıl önemli olan nokta, bu başarılara; iş ahlakınızdan, değerlerinizden ve aile birliğinizden ödün vermeden ulaşmak, elde edilen başarıyı, güveni ve itibarı sürdürülebilir kılmaktır.

KURUMSALLIK

Kurumsal Yönetim İlkelerinin (hesap verebilirlik, adillik, şeffaflık ve sorumluluk) şirket içerisinde içselleştirilmesi şirketimiz için olmazsa olmaz. Aile şirketinin nesiller boyu devamlılığı ve geleceğe hazır olmak için bu kurumsal yapıyı oluşturmanız gerekiyor.

Bir aile şirketi olarak güçlü yönetişim yapımız, iştiraklerimizin sağlam risk yönetimi politikaları, profesyonel ekiplerimiz ve deneyimli Yönetim Kurulu üyelerimiz ile bunu başardığımızı düşünüyorum. Bununla birlikte elbette ki teknolojik dönüşüme ayak uydurmanız gerekiyor. Paydaşlarınız ve çalışanlarınızın da ihtiyaçları bu dönüşüm ile birlikte şekilleniyor ve değişiyor. Bu kapsamda sektörlerimizdeki teknolojik gelişmeleri, Ar-Ge faaliyetlerini yakından takip ediyoruz.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Şimdiye kadar tüm adımlarımızı; ülkemize, milletimize katacağımız değerlerin bilinci ve sorumluluğuyla attık. Faaliyet gösterdiğimiz bölgelerde sosyal yatırımlarımızı gerçekleştirdik. Bundan sonra da böyle olacaktır. Paydaşlarınızın ve toplumun ihtiyaçlarını gözetmelisiniz. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak her birimizin sorumluluğu. Pek çok STK'da hala görev almaya devam ediyorum. Kamu- özel sektör-STK iş birliğine inanıyorum.

Şirketimizde ise BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesinde pek çok projeye destek veriliyor. Yakın zamanda ülkemiz tarafından onaylanan Paris Anlaşması iklim değişikliği ile mücadelede son derece önemli bir haber. Geleceği kurgularken, düşük karbonlu gelecek, yeşil dönüşüm ve enerji verimliliği konuları odağımızda olmaya devam edecek.

Tüm bunlara ilave olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi kariyerim boyunca önceliklendirdiğim konular arasında yer aldı. Eşit bir geleceğin ancak kadınların siyasetten akademiye, bilimden sanata, kamudan özel sektöre hayatın her alanında lider pozisyonlarda yer almaları ve karar alma mekanizmalarına katılımıyla mümkün olduğunu düşünüyorum.

ENDÜSTRİ PARKI PROJESİ

Ülkemizin geleceğini bilim ve teknolojide görüyorum. Dünyadaki yeni nesil kalkınma modellerini ülkemize getirmemiz gerekiyor. Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde Singapur Modeli bir Endüstri Parkı, bir teknoloji üssü kurma fikrimi her fırsatta dile getiriyorum. Singapur Modeli Endüstri Parkı, yüksek teknolojiye dayalı kalkınma hamlesi için geliştirilmiş yeni nesil sanayi kümelenmesi ve sosyo-kültürel gelişme modelidir. Bugün Covid-19 sonrası yeni dünya düzeni küreselleşmede, adalaşmaya evriliyor. Ülkemiz son derece jeostratejik bir konuma sahip. Endüstri Parkı Projesi'ni ülkemizin yeni hikayesi olarak görüyorum.