Geleceğe Mektuplar: Ebru Özdemir
DÜNYAMIZ İÇİN POZİTİF ETKİ
Ebru Özdemir - Limak Şirketler Grubu ve Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Limak İnşaat ile 1976'da faaliyetlerine başlayan grubumuz, bugün ülkemiz ve dünyanın çeşitli ülkelerinde 50 binin üzerinde çalışanıyla faaliyet gösterdiği tüm sektör ve coğrafyalarda öncü ve küresel bir marka olarak, çıtayı daha yükseğe taşımaya ve ülke ekonomimize değer yaratmaya devam ediyor.
Grubumuz bir yandan uzun vadeli stratejik bakış açısıyla, faaliyet gösterdiği tüm sektörlerde sürdürülebilir bir büyüme sergilerken, sosyal etkiye odaklı kültürü, bütünsel sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir iş anlayışıyla da, toplumumuz ve dünyamız için pozitif etki yaratmayı amaçlıyor.
Bu çerçevede, 2013'te başladığımız sürdürülebilirlik çalışmalarını, 2014'te imzacısı olduğumuz Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'yle uluslararası boyuta taşımış olurken, çalışmalarımıza hız 'yolculuğa' benzetiyorum: Uzun, zorlu fakat kesmeden, küresel trendler ve değişimlerin ışığında ilerlemeye devam ediyoruz.
Dünya hızla değişiyor. Elbette ülkemiz ve özel sektörümüz de bu hızlı değişime ayak uyduruyor ve kurumsal olarak dönüşüyor. Hiç şüphesiz sürdürülebilirlik, bu hızlı değişimin yaşandığı en canlı alanlardan bir tanesini oluşturuyor.
İşte bizler Limak olarak, değişen dünyanın hızla değişen sürdürülebilirlik gündeminde iddialı ve iddiasını sürekli büyüten, hedefleri daha yükseğe yerleştiren bir grubuz.
Özellikle Covid-19 pandemisi sonrasında sürdürülebilirliğin artık bir 'kurumsal zorunluluk' haline geldiği dünyamızda, bizler de işlerimizi daha sürdürülebilir kılmanın arayışı ve somut adımları atmanın mutlak çabası içerisindeyiz. Bu düşünce ve anlayışla çalışmalarımıza hız kesmeden devam ederken, yaptığımız tüm işler ve tamamladığımız projelerle ayak izimizi büyütürken, sürdürülebilirlik anlayışımızla da geleceğe mirasımızı bırakmayı arzu ediyoruz.
İşte bu sebeple Limak'ta sürdürülebilirlik alanında yaptığımız çalışmaları ve harcadığımız yoğun gayreti, hep bir 'yolculuğa' benzetiyorum: Uzun, zorlu fakat bir o kadar da keyifli, geleceğe değer katan ve öğretici bir yolculuk.
Sürdürülebilirlik alanında bizlerin aklımızdan çıkarmadığı ve Limak Şirketler Grubu olarak her zaman önem verdiği bir diğer konu, bu alanın gösterdiği hızlı ve dinamik değişim ve dönüşüm. Gün geçmiyor ki, sürdürülebilirlik alanında yeni ve güncel bir rapor, yeni bir ilke, yeni bir yaklaşım, yeni bir strateji çıkmasın.
İşte bu sebepten, bizler Limak olarak sürdürülebilirlik çalışmalarımızı, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi, Dünya Ekonomik Forumu, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği gibi ulusal ve uluslararası birçok kurum ile eşgüdümlü olarak yürütmeye büyük özen gösteriyor, Türkiye'de ve küresel arenada pek çok ortaklığın paydaşı olmaktan ve bu platformlara katkı sunmaktan mutluluk duyuyoruz.
Günceli yakalamak, son trendleri takip etmek, analiz etmek ve sürdürülebilirlik anlayışımıza entegre edebilmek için bu platformları doğru ve etkin kullanarak, 'tek evimiz dünyamızı' korumaya, 'daha iyi bir dünya, daha iyi bir gelecek için' yaşamı sürekli kılmaya devam ediyoruz.
FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLAMALIYIZ
Sahada bir kadın mühendis, iş dünyasında ise bir iş kadını olarak, sürdürülebilirlik kadar önem verdiğim ve 'geleceğe bırakmak istediğim' bir diğer miras ise, fırsat eşitliği. Artık dünyada kabul gören bir gerçeklik var: Değişim için, geleceği kurgulamak için tüm dünyada fırsat eşitliğinin sağlanması gerekiyor. Bunun önemli bileşenlerinden bir tanesi ise, değişimde kadınlara hak ettiği fırsatın verilmesi! Çünkü geleceği kurgulamak için gerekli olan bakış açısı, duyarlılık, iş birliği, yenilikçilik, sosyal sorumluluk bilinci, duygusal zeka kadınlarda çok daha güçlü, çok daha kuvvetli. İşte bu noktada toplumsal gelişme konusunda sürdürülebilir ve etkin adımlar atılmasında, geleceğin kurgulanmasında kadınlar kilit role sahip.
Ancak her konuda olduğu gibi bu değişimi kadınların tek başına gerçekleştirmesi imkansız, fakat kadınların tetikleyici rolü çok ama çok önemli. Dolayısıyla kadınları iş dünyası, siyaset, akademi ve sivil toplum alanlarında bir an önce daha fazla güçlendirmemiz gerekiyor. Toplumun her alanında onlara fırsat eşitliği sağlayarak üretken bireyler olmalarına destek vermemiz gerekiyor.
İşte bizler Limak ve Limak Vakfı olarak genç kızlarımızın eğitime ve toplumsal hayata daha aktif katılmalarını sağlamak, sağlıklı bir toplum yapısı inşa edebilmek ve kendi potansiyellerini kullanmalarına olanak vermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2015'ten bu yana başarılı şekilde yürüttüğümüz Türkiye'nin Mühendis Kızları ile ülkemizde lider kadın mühendis adaylarının yetiştirilmesine katkıda bulunuyor, değişime ortak oluyoruz.
Bizler için Türkiye'nin Mühendis Kızları sadece teknik olarak donanımlı birer mühendis adayı kadın değil, aynı zamanda yarının sorumlu, yarınınduyarlı, yarının çağdaş, yarının girişimci ve yarının kadın liderleri.
İşte ben, 'geleceği kurgulamak' dendiğinde bunu anlıyorum… Çünkü bu başlı başına bir değişim, başlı başına bir dönüşüm. Ciddi mesai, zihinsel kapasite ve sermaye ve yatırım gerektiren büyük bir dönüşüm. Ve hiç şüphesiz büyük bir miras.