Amgen sürdürülebilir dünyaya bilimden aldığı güçle hizmet ediyor

Advertorial - Biyoteknoloji şirketi Amgen, insanların, yaşamlarını en sağlıklı şekilde sürdürebilmesi için gerekli olan değişime liderlik etmek adına bilimin ve yeniliğin gücünü kullanıyor. Amgen, kurulduğu 1980 yılından bu yana çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) hedefleri doğrultusunda; insanların, toplumun, gezegenin ve şirketin sağlığını iyileştirmeye yönelik çalışmalar yapıyor.

Amgen Türkiye Pazar Erişim, Sağlık Politikaları ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Dr. Bilgen Dölek, Amgen'de sürdürülebilirliğe ve kurumsal vatandaşlığa büyük önem verdiklerini söyledi. Dölek, "İyi bir kurumsal vatandaş olmayı önemsiyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmalarımızda da hastalarımıza fayda sağlayacak çalışmalar ile bilimi ileriye taşımaya odaklanıyoruz. Bilimi gençlerimiz için daha çekici hale getirmek istiyoruz. Öte yandan insanımıza, doğaya, gezegenimizin geleceğine fayda sağlayacak çalışmalar yürütüyoruz" diye konuştu.

Kurumsal Vatandaşlık çalışmaları 4 başlıkta toplanıyor

Amgen Türkiye Uyum Lideri Burak Demir, Amgen'de insanların, toplumun, gezegenin ve şirketin sağlığını iyileştirme hedefiyle hayata geçirdikleri çalışmaları 4 kategoriye ayırdıklarını belirtti. Demir, "Sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında, "Sağlıklı İnsan" başlığı altında insanların en sağlıklı şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için sağlığa ve ilaca erişimi kısıtlayan engelleri ortadan kaldırmaya odaklanıyoruz. Sağlıkta eşitlik ve ilaca erişimde zorlukları ele almak için farklı yaklaşımlar kullanıyor ve iş ortaklarımız başta olmak üzere pek çok sivil toplum kuruluşu ile birlikte hareket ediyoruz. "Sağlıklı Toplum" hedefimiz kapsamında farklı geçmiş ve kültürlerden gelen farklı kişileri kazanmaya ve korumaya çalışıyoruz. Çeşitliliğimizi yansıtan iş gücümüzün inovasyonu desteklediğine ve bu sayede hem hastalarımıza hem de topluma daha iyi hizmet sunabildiğimize inanıyoruz" dedi.

Çalışanlara açık iletişimin olduğu kapsayıcı bir iş deneyimi sunuyor

"Amgen'deki her iş ve her Amgen çalışanı önemlidir" bakış açısı ile çalıştıklarını vurgulayan Burak Demir, çalışanın ve iş yapış şeklinin güçlendirilmesini önceliklendirmek üzere geliştirdikleri "Çeşitlilik, Kapsayıcılık ve Aidiyet" yaklaşımı ile tüm çalışanlarına mutlu bir iş deneyimi yaşatmayı amaçladıklarını dile getirdi. Demir sözlerine şöyle devam etti: "Tüm ekip üyelerinin birbirlerinin yeteneklerini kucakladığı; yeteneklerinden ve geçmişlerinden yararlandığı kapsayıcı bir kültür deneyimi sunmayı amaçlıyoruz. Çalışanlarımıza açık iletişim içinde, inisiyatif alarak liderlik sergileyebilecekleri bir iş ortamı sunuyoruz. Bu amaçla kariyer gelişimi, esnek çalışma anlayışı, toplumsal cinsiyet eşitliğine ve çeşitliliğe dair uygulamalar da dahil onlarca farklı proje yürütüyoruz." Amgen Türkiye, eşitliğe ve kapsayıcılığa verdiği önem doğrultusunda çeşitli çalışan kaynak grupları da kurmuş durumda. Amgen WE2 (Women Empowered to be Exceptional – Sıra Dışı Kadınlar Liderlik Programı) ile kadın profesyonellerin önündeki liderlik engellerinin kaldırılmasını ve Amgen'in geleceğini şekillendiren güçlü kadın lider sayısını artırmayı amaçlıyor. Bir diğer grup olan Amgen ABLE (Ability Bettered through Leadership and Education - Liderlik ve Eğitim Yoluyla İyileştirilen Yetenek) ile de engelin; fiziksel zorluklar dışında, psikolojik ve zihinsel zorluklar şeklinde de olabileceği farkındalığını yaratmayı hedefliyor.

Sosyal sorumluluk çalışmalarına ve bilim eğitimine katkı sağlıyor

Amgen, Amgen Vakfı ile herkes için kaliteli bilim eğitimine erişimi destekliyor. Amgen Biyoteknoloji Deneyimi (Amgen Biotech Experience - ABE), LabXchange, Amgen Scholars'ın yanı sıra Amgeneration ve IAmGenius programları ile yeni nesil yenilikçilere ilham vermek için fen eğitimindeki mükemmelliği ilerletmek amaçlanıyor. Bunların ötesinde şirket içinde, gönüllü çalışanlardan oluşan "Gönlü Sorumlular" ekibini oluşturan Amgen, sivil toplum kuruluşlarını da destekleyerek uzun soluklu projelere imza atıyor.

"Gönlü Sorumlular" ekibi ile toplumsal çalışmaları ve projeleri desteklediklerini kaydeden Bilgen Dölek, "Depremde de ilk andan itibaren çalışmalara başladık. Amgen ve Amgen Vakfı'nın çalışanlarımıza, hastalara ve afetten olumsuz etkilenen herkese destek olabileceği yolları belirlemek adına bir "Olay Yönetim Ekibi (IMT)" kurduk. İlgili kurumlar ile iletişim halinde yürüttüğümüz destek çalışmaları kapsamında AFAD'a 1 milyon TL bağışta bulunduk. Amgen Vakfı da Direct Relief, International Medical Corps ve Heart-to-Heart International kuruluşlarına 1 milyon dolarlık destek verdi. Ayrıca Amgen Vakfı'nın desteği ile oluşturulan "Afet Yardımı Eşleştirme Programı" ile dünya çapındaki tüm Amgen çalışanlarının katılabileceği bir bağış kampanyası başlattık. Amgen çalışanlarının katkısının toplamı kadar ilave bağış yaparak, tüm bağışları kâr amacı gütmeyen kuruluşlara aktardık. Öte yandan bölgedeki hastaların ihtiyaç duydukları ilaçlara erişimini sürekli kılmak için çalışmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Operasyonlarını çevresel sorumluluk ilkeleri ile yürütüyor

Doğal kaynakları koruyabilmek adına sürdürülebilirliğe önem veren ve çevre üzerindeki etkisini en aza indirmeyi hedefleyen Amgen "Sağlıklı Gezegen" hedefi doğrultusunda operasyonlarını çevresel sorumluluk ilkeleri ile yürütüyor. Amgen'in çevresel sürdürülebilirliğe yaptığı yatırım, yalnızca gezegen üzerindeki etkisini azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda daha verimli, üretken ve esnek olmasını sağlayarak işletme maliyetlerinin de düşmesini sağlıyor. Bilgen Dölek, "Üretimi daha sade, çevreci, esnek, verimli ve daha az maliyetli hale getirmek için yeni yöntemler geliştirdik. 2027 yılına kadar tüm operasyonlarımızı karbon nötr hale getirme gayesiyle yola çıktık. 2027'ye kadar su kullanımımızı %40; atıkları ise %75 azaltmak üzere çalışıyoruz. Yeni nesil teknoloji ile biyoteknoloji devrimini daha fazla hastaya ulaştırma hedefimize katkıda bulunurken; dünyamızı koruma, kaynakları geri kazandırma ve koruma çalışmalarımız ile gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma hedefine katkıda bulunmaya devam edeceğiz" diye konuştu.