‘’Ülkemizin toplumsal, ekonomik ve çevresel geleceğine yatırım yapıyoruz’’
Bahadır Açık - Anadolu Etap Genel Müdürü
''Ülkemizin toplumsal, ekonomik ve çevresel geleceğine yatırım yapıyoruz''
Anadolu Grubu ve Özgörkey Holding'in tarım ve gıda iştiraki olarak, yolumuza 2010 yılında tek bir meyve fidanıyla, ''sağlıklı nesiller için sağlıklı meyveler'' diyerek çıktık. Bugün ülkemizin 6 farklı bölgesindeki 5 milyon meyve ağacımız, 8 çiftliğimiz, 3 meyve suyu fabrikamız, meyve paketleme tesisimiz, Ar-Ge merkezlerimiz, iş birliği yaptığımız çok sayıda üretici ve çiftçiyle yolumuza devam ediyoruz. Paydaşlarımızla beraber kurduğumuz ekosistemizle ülkemizin toplumsal, ekonomik ve çevresel geleceğine yatırım yapıyoruz Türkiye'nin en büyük meyve şirketi olarak, ülkemizin ve ABD'den Uzakdoğu'ya kadar geniş bir coğrafyanın sağlıklı gıda ve sağlıklı beslenme ihtiyacını karşılıyoruz. %65'e ulaşan ihracat hacmimizle global pazarlarda Türk meyvesini kaliteyle temsil ediyoruz.
Ülkemiz insanına, sektörümüze, dünyaya ve en önemlisi gelecek nesillere olan sorumluluğumuz büyük. Bu sorumluluğun farkındalığıyla ''sürdürülebilirlik'' kurulduğumuz günden bu yana iş modelimizin temelinde yer alıyor. 2014 yılında Sürdürülebilir Tarım İlkeleri'ni yayınlayan ve operasyonlarını bu ilkeler çerçevesinde yürüteceğini taahhüt eden ilk tarım şirketiyiz. Topluma ve doğaya sorumlu kurumsal bir vatandaş olarak Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'yla uyumlu bir şekilde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu ilkelerle uyumlu ilk sürdürülebilirlik raporumuzu 2018 yılında yayınladık.
Sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızın önemini Covid-19 pandemi sürecinde bir kez daha gördük. Pandeminin dünyada sebep olduğu ani kriz, en çok tarım ve gıda alanında kendini hissettirdi. Bu krizle birlikte tarımın stratejik önemi bir kez daha ön plana çıktı. Anadolu Etap olarak, bu süreçte de toplumun sağlıklı beslenme ve gıda ihtiyacını kesintisiz bir şekilde karşılamaya devam ettik; ediyoruz. Tüm lokasyonlarımızda aldığımız üst düzey Covid-19 sağlık tedbirleriyle TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi'ni almaya hak kazananan Türkiye'deki ilk meyve şirketi olduk. Akıllı tarım teknolojilerine yaptığımız yatırımların, çalışan sağlığını önceliklendirmenin, istihdamda ve tedarik zincirinde devamlılığı sağlamanın ve tüm süreçlerimizi dijitalleştirmenin bu başarımızda payı büyük.
Bu anlamda, sektör lideri olarak tarımın ve tarıma dayalı endüstrilerin gelişimine ve sürdürülebilir kılınmasına öncülük eden vizyonumuzla son 8 yılda 350 milyon dolar yatırım yaptık. Çiftliklerimizde ve Ar-Ge tesislerimizde ''Duyarlı ve Hassas Tarım'' yapıyor, 9 farklı meyvede 150 farklı çeşit yetiştiriyoruz. Ekimden hasada kadar olan süreçlerin tamamında ileri teknoloji tarım araçları kullanıyor; zirai don mücadele sistemleri, uzaktan kontrollü sulama sistemleri, terbiye sistemleri, biyoteknik mücadele yöntemleri, sensörlerle donatılmış tarım makinaları, sera kurulumları ve topraktan sofraya takip sistemleri gibi yenilikçi teknolojileri iş süreçlerimizde uygulayarak kaliteli, sürdürülebilir ve güvenli gıda üretimi gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda tüm iş sürecimizi dijitalleştirdik; izlenebilir, öngörülebilir ve sürdürülebilir bir operasyon akışı için bulut tabanlı ERP sistemiyle tüm operasyonlarımızı uçtan uca yönetiyoruz.
Çiftliklerimizde toprak, su ve biyolojik çeşitliliğin korunması, enerji verimliliğinin sağlanması ve atık yönetiminin en verimli şekilde yapılması için projeler hayata geçiriyoruz. Çiftliklerimizin bulunduğu bölgelerde meyve ağaçlarımızı rüzgârdan doğal yöntemlerle korumak için şimdiye kadar binlerce Leylandi ve Pavlonya ağacı diktik. Balıkesir ve Çanakkale'deki Çınar ağaçlarını ve Truva Meşelerini koruma altına alarak, doğanın mirasına sahip çıkıyoruz. Türkiye biyolojik zenginliğinin bir göstergesi olan ve Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) kırmızı listesinde tehlikeye yakın kategoride sınıflandırılan Anadolu yer sincabını koruma altına alarak biyoçeşitlilik ve ekolojik dengenin sağlanmasına katkıda bulunuyoruz. Aynı zamanda çiftliklerimize yerleştirdiğimiz yüzlerce kuş yuvası ve binlerce arı kovanı ile doğal ekosistemi sürdürüyoruz.
Çevresel sürdürülebilirlik çalışmalarımızı ise ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ile uyumlu politikalarımız kapsamında gerçekleştiriyoruz. Enerji tüketimleri, atık su, su tüketimi gibi doğal kaynak tüketimine etki eden unsurları günlük raporlar ile takip ederek, iyileştirmek için çalışıyoruz. Her yıl artan oranda su ve enerji tasarrufu sağlayarak doğal kaynakları koruyoruz. 2018-19 yıllarında fabrikalarımızda su tüketimini azaltmak için geliştirdiğimiz projelerle tesislerimizde 6 milyon cam damacana ile eşdeğer su tasarrufu sağladık. Son 2 yılda işlediğimiz meyve miktarı artmasına rağmen su kullanımımızı yüzde 11 oranında azalttık.
Çiftlik, fabrika ve tesislerimizin bulunduğu bölgelerde tarımsal üretimimizle önemli bir istihdam yaratıyoruz. Bugün itibarıyla tüm lokasyonlarımızda çalışan 4 bine yakın çalışanımızla sektörümüzün en büyük işverenlerinden biriyiz. Bulunduğumuz bölgelerin, ülkemizdeki üreticilerin ve çiftçilerin gelişmesini sağlamayı kendimize görev biliyoruz. Bu amaçla özellikle de kadın iş gücünün ekonomiye katılımını sağlamak ve kalifiye kadın çiftçi sayısını artırmak amacıyla kurduğumuz AgroAkademi ile kadın çiftçilere yönelik düzenli eğitimler gerçekleştiriyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlükleri, Halk Eğitim Merkezleri, üniversiteler ve ziraat odaları ile iş birliği ile gerçekleştirdiğimiz bu eğitimlerimizden 875 çiftçi faydalandı.
Türkiye'de ilk olan bir diğer projemiz ise MİÇO (Misafir İşçi Çocukları). Her yıl çiftliklerimizde yaklaşık 2 bin mevsimlik göçer işçimizi ağırlıyoruz. Aileleri ile birlikte göç etmek zorunda kalan mevsimlik göçer işçilerimizin çocuklarının eğitimini desteklemek için her yıl çiftliklerimizde 200'den fazla çocuğun eğitimine katkıda bulunuyoruz. 2015 yılından bu yana her yıl, aileleriyle birlikte göç eden çocuklarımızın eğitimlerinin kesintiye uğramaması için Milli Eğitim İl Müdürlükleri ve Halk Eğitim Müdürlükleriyle birlikte çalışıyoruz. Çiftliklerimize gelen çocukların en yakındaki bölge okuluna kaydını yaptırıyor; taşımalı sistemle ulaşımlarını sağlıyoruz. Okullar kapandıktan sonra çiftliklerimizde açtığımız okullarda, Halk Eğitim Müdürlükleri'nin atadığı öğretmenler ile çocuklara resim, el sanatları, müzik, beden eğitimi ve Türkçe gibi farklı branşlarda eğitimler veriyoruz. Projeyle bugüne kadar 1000'den fazla çocuğun kesintisiz eğitim almasını sağlamaktan ve sosyal gelişimlerine destek mutluluk duyuyoruz.
Anadolu Etap olarak, sürdürülebilirlik alanında belirlediğimiz toplumsal, ekonomik ve çevresel öncelikler doğrultusunda hayata geçirdiğimiz projelerle, müşterilerimizin, tedarikçilerimizin, çalışanlarımızın ve diğer tüm paydaşlarımızın katkılarıyla gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmaya devam edeceğiz.