Ortak özlem...

10:37 - 07.12.2020, Pazartesi

Son yıllarda insanlar en çok daha yeşil ve daha temiz bir dünyanın özlemini duyuyor. Bu ortak özlem duygusu, Covid-19 salgını ile daha çok gündeme gelmeye başladı. Covid-19 pek çok alışkanlığımızı sorgulamamıza neden olurken sürdürülebilir yaşamın geleceğimiz için bir zorunluluk olduğunu daha iyi anlamamızı sağladı. Pandeminin yaşam alışkanlıklarını değiştirmesinin çevreye pozitif etkileri olduğunu gördük. Hava kirliliği azaldı, denizler kendini yenileme fırsatı buldu. İnsanlar arasında da daha bilinçli ve daha iyi bir yaşam trend haline geldi. Toplumda dayanışma duygusu artarken aşırı tüketimi azaltan tasarruf bilinci ortaya çıktı.

Dünyayı yeşil bir dönüşümle yeniden inşa etmenin vazgeçilmez yolu olan sürdürülebilirlik akımı, iş dünyasında da doğa dostu üretim ve çalışma modellerini gündeme getiriyor. Eker olarak 43 yıldır Türkiye'yi lezzet ve tazelikle buluştururken ticari yatırımlarımızın yanı sıra sürdürülebilirlik konusuna da çok önem veriyoruz. Türkiye ekonomisinin bir paydaşı ve milyonlarca tüketicinin hayatına dokunan bir marka olarak dünyanın kaynaklarına saygılı olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Sürdürülebilirliği şirket kültürümüzün, iş yapış tarzımızın ayrılmaz bir parçası haline getiriyoruz. Hem kurum içinde hem de kurum dışındaki partnerlerimizle sürdürülebilir üretime yönelik etkili projeler gerçekleştiriyoruz. 2000'lerin başından bu yana, bir yandan Türkiye çapında büyürken bir yandan da sürdürülebilirlik stratejimizi başarıyla uyguluyoruz. Hammadde seçiminden üretime, dağıtımdan satışa kadar tüm kanallarda sürdürülebilir stratejilere göre hareket ediyoruz.

"Sürdürülebilir gelecek için sürdürülebilir gıda" ilkesi doğrultusunda, gıda ile ilgili konularda çalışmalar yapan Sürdürülebilir Gıda Platformu'nun üyeleri arasındayız. Bu platformda sıfır gıda atığı, gıdada yanlış bilinen doğrular için oluşturduğumuz gıda okuryazarlığı grubu bulunuyor. Ayrıca gıdanın geleceği ve sürdürülebilirliği için sektör olarak neler yapabileceğimizi, nelere odaklanacağımızı konuşuyor, tartışıyoruz. Şirket çalışanlarımızı da bu sürece dahil ediyoruz; farklı birimlerdeki arkadaşlarımız bu platformda yer alarak süreçlere katkı sağlıyor.

Eker bünyesindeki Ar-Ge merkezimizde sürdürülebilir üretim modelimize katkı sağlayan inovasyonlar yapıyoruz. Bu inovasyonların en önemlilerinden biri de çevreci ambalajlarımız… Günlük sütümüzün yer aldığı çevreci ambalajlarımız, doğada kolaylıkla yok olabiliyor. Yine sürdürülebilir bir bakış açısıyla üretim sırasında ortaya çıkan atıkları azaltmayı planlıyoruz.

Tüketiciler, sağlık yönünde bilinçleri arttıkça daha farklı ve fonksiyonel gıdaları talep ediyor. Pandemi ile metabolizmamızı güçlendiren sağlıklı gıdalara olan talep daha çok artmaya başladı. Biz de sindirim sistemini ve bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı probiyotik yoğurt, ayran ve kefirlerimizle tüketicilerin sağlıklı yaşam tarzına katkı sağlıyoruz. Sürdürülebilir kalkınma vizyonumuz kapsamında sosyal sorumluluk çalışmalarıyla dezavantajlı kesimlerin hayatın içine kazandırılması da yer alıyor. Bu hedefle yaptığımız projelerin başında "Otizmli Bireyler Eker'le İş Gücünde" projesi geliyor. Tohum Otizm Vakfı'nın destekleriyle hayata geçirdiğimiz "Otizmli Bireyler Eker'le İş Gücünde" projesi ile otizmli bireylere iş ve gelecek imkanı yaratıyoruz.

"Otizmli Bireyler Eker'le İş Gücünde" projesiyle otizmli bireylerin topluma kazandırılmasını ve ailelerin geleceğe yönelik kaygılarının giderilmesini hedefliyoruz. Proje, otizmli yetişkinlerin bir fabrika ortamında uygun koşullar sağlandığında ve doğru yöntemlerle eğitimleri tamamlandığında iş ve yaşam koçlarının desteğiyle çalışabileceklerini gösteriyor. Şu anda sekiz otizmli bireyi Eker fabrikamızda istihdam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde istihdam ettiğimiz otizmli birey sayısını 12'ye çıkarmayı hedefliyoruz. Şimdiye kadar pek çok saygın ödüle layık görülen "Otizmli Bireyler Eker'le İş Gücünde" projemizle bu yıl, 17. Uluslararası Stevie İş Ödülleri'nde "Avrupa'nın En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülü" kategorisinde birinci olarak "Altın Ödül" kazandık.

Spor odaklı sosyal sorumluluk çalışmalarımızla da Türkiye'de spor sevgisinin yaygınlaşmasına ve sporun gelişimine katkı sağlamayı hedefliyoruz. 2014'ten bu yana sağlıklı yaşam ve iyiliğin biraraya gelmesi için Eker I Run koşusunu düzenliyoruz. İlk yılında 700 katılımcıyla yaptığımız Eker I Run'ın kayıtlı yarışmacı sayısı 2019'da 2 bin 500'leri geçti. Eker I Run'ı Covid-19 salgını sebebiyle bu yıl 1-4 Ekim 2020 tarihlerinde ilk kez sanal ortamda yapılan bir koşu festivali olarak organize ettik. "Sağlıklı yaşam için koş!" mottosuyla 7'den 70'e her yaştan katılımcıya hitap eden bu özel organizasyona, koşu severler büyük ilgi gösterdi. Eker I Run'a bağlı olarak koşarak bağış toplayan ve 85 bini aşkın gönüllüsüyle, 100'den fazla STK'nın içinde olduğu Türkiye'nin en büyük platformlarından birisi olan Adım Adım'ı destekliyoruz. Adım Adım ile birlikte kurduğumuz "İyilik Peşinde Koş" platformunu ziyaret eden katılımcılar, yardımseverlik koşusuna başlayabiliyor. "İyilik Peşinde Koş" platformuyla bugüne kadar yapılan yardımseverlik koşularında toplam 84 bin gönüllü koşucu, 694 bin 314 bağışçı ile 77 milyon liradan fazla bağış toplandı. Bugüne kadar toplam 211 bin 689 canlının hayatında fayda yaratılması sağlandı. Eker olarak doğaya ve ekolojik yaşama saygılı üretim ilkelerimiz ve sosyal sorumluluk projelerimizle sürdürülebilir yaşama katkıda bulunmaya devam edeceğiz.

BİZE ULAŞIN