TAM KAPSAMA İÇİN FİJİTAL BANKACILIK


VAKIF KATILIM GENEL MÜDÜRÜ MEHMET ALİ AKBEN’E GÖRE, FİNANSAL ERİŞİLEBİLİRLİK VE KAPSAYICILIK AÇISINDAN DİJİTAL VE FİZİKSEL BANKACILIK BİR ARADA YÜRÜTÜLMELİ. BANKA OLARAK HER İKİ KAVRAMIN BİRLEŞİMİ OLAN ‘FİJİTAL’ BANKACILIĞI BENİMSEDİKLERİNİ SÖYLEYEN AKBEN, “HEDEFİMİZ, DAHA KAPSAMLI BİR MÜŞTERİ DENEYİMİ OLUŞTURTURMAK” DİYOR. Ayfer Arslan
Küresel salgın dönemi sonrasında, bankacılık sektöründe müşteri davranışları ve dijitalleşme süreci büyük bir dönüşüm geçirdi. Fiziksel bankacılıktan dijital bankacılığa geçiş süreci ivme kazanırken, müşterilere sunulan hizmetlerde hız ve kolaylık temel odak noktası oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) da bu süreçte çeşitli yasal düzenlemeler ile dijital bankacılığın önünü açtı ve gelişimini teşvik etti.
O süreçte BDKK Başkanlığı görevini üstlenen ve önemli projelere imza atan Mehmet Ali Akben'in de büyük emeği ve katkısı oldu. Akben, Ekim 2023 tarihinden itibaren ise Vakıf Katılım Bankası'nın genel müdürlük görevini yürütüyor ve bankanın dijital kanallardaki yetkinliklerini artırmak için yoğun mesai harcıyor. Dijital yetkinliğin sektörel rekabet koşullarını doğrudan etkilediğine inanan Akben'e göre, gelecek dönemde şube bankacılığı tamamen ortadan kalkmayacak. Özellikle de Vakıf Katılım gibi genç ve sektörel penatrasyonu devam eden bir banka açısından coğrafi olarak kapsama alanını genişletmek hala önemini koruyacak.
Gelecek dönemde ihtisaslaşmaya yönelik şubeleşmenin devam edeceğini öngören Akben, "Vakıf Katılım olarak biz de dijital ve fiziksel bankacılığın birleşimi olarak tanımlanan 'fijital' kavramını benimsiyoruz. Bu kavram ile dijital platformların sağladığı hız ve verimliliği, fiziksel şubelerde de sunulan kişisel hizmetlerle birleştirerek daha kapsamlı bir müşteri deneyimi oluşturmayı hedefliyoruz" diyor.
Mehmet Ali Akben ile hem dijitalleşme ile şekillenen bankacılık sektörünün geleceğini hem de Vakıf Katılım'ın hedeflerini ve yeni projelerini konuştuk.
Enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan politikalar sektörü nasıl etkiliyor?
Geçen yıl liralaşmayı teşvik edici politikalar, katma değerli üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejileri, ülkemizin sürdürülebilir kalkınma yolculuğunu güçlü bir şekilde destekledi. Bankacılık sektörü açısından bakacak olursak; yürütülen dezenflasyon süreci ile birlikte faiz oranları özellikle 2024 mart ayından itibaren tarihi seviyelere ulaştı. Yüksek faiz oranları doğal olarak bankaların tüm dinamiklerini etkiledi. Sektörde aylıkta yüzde 55, 3 aylıkta yüzde 68 seviyelerine erişen yüksek fon maliyetleri ve sınırlanan finansman kapasitesi ile birlikte bankaların karlılıkları baskılandı. Tüm bunlara karşın, bankacılık sektörünün süregelen tecrübesiyle süreci etkin yönettiğini görüyoruz. Sektörün kar payı dışı gelir üretme kapasitesi ve yıllara bağlı olarak oluşturulan konsolide bir finansal ekosistem neticesinde karlılıkların sınırlı etkilenmesi sağlandı. Diğer yandan, sıkı para politikasının aktif kalitesindeki etkisinin de daha sınırlı olduğu gözlemlendi. Nitekim bankacılık sektörünün takipteki alacaklar oranı 2024 sene sonu itibarıyla yüzde 1,78 ile tarihsel ortalamalarının altında kalmayı başardı. Etkin finansal risk yönetimi sayesinde de sektör sıkılaşma dönemini başarılı geçirdi.
2025 yılı nasıl geçiyor? Hedefleriniz neler?
Kaynaklarımızı, ekonomik aktivitenin üretim, istihdam ve ihracat temelli oluşmasına hizmet edecek yatırımlara ve projelere kanalize etme iştahımızı 2025 yılında da koruyacağız. Stratejik açıdan, KOBİ ve ticari segmente yönelik olarak finansman portföyümüzü sürdürülebilir, ölçeklenebilir ve yüksek kalkınma etkisi oluşturma potansiyelini haiz projelerle şekillendireceğiz. 2025 yılında da dezenflasyon ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sunacak çerçevede selektif finansman anlayışıyla hareket etmeyi önceliklendiriyoruz. İmalat, ihracat, istihdam, inovasyon ve katma değer odaklı sektörlerde penetrasyonumuzu artıracağız. Diğer yandan, deprem bölgesinin yeniden yapılandırılması ve bölgenin ekonomik aktivitesinin tekrar sağlıklı bir zeminde oluşması motivasyonuyla hareket edeceğiz.
Finansman ve fon tarafında nasıl bir seyir bekleniyor?
Nakdi finansman büyümemizin, istisnai ve katma değer üretecek sektörler ve deprem bölgesi öncülüğünde yüzde 45 bandında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Toplanan fonlarda ise tasarruf yönetimi anlayışıyla, bütün müşteriler için yüksek kişiselleştirilmiş deneyim sunmayı ve nakit akış döngüsünün merkezinde yer almayı hedefliyoruz. Diğer yandan, tasarruf anlayışını Türk Lirası temelinde özendirecek ürün ve hizmetler geliştirmeye devam edeceğiz. Müşterilerimiz ile ilişkilerimizi yüksek müşteri memnuniyeti ve etkin tasarruf yönetimi anlayışıyla inşa etmeyi sürdüreceğiz.
Dijital dönüşüm alanında neler yapıyorsunuz?
Büyüme stratejimizin temelini dijital kanalların güçlendirilmesi üzerine inşa ettik. Müşterilerine hızlı ve erişilebilir bankacılık hizmeti sunma vizyonu doğrultusunda dijital dönüşüm yatırımlarına devam ediyoruz. Hedefimiz, başta finansman ürünleri olmak üzere dijital kanallar dışında kalan diğer tüm işlemlerimizin dijital mecralarda gerçekleştirilebilmesini sağlamak. Müşterilerimizin yüzde 83,4'ü dijital kanal kullanıcısı ve dijital kanallardan kazandığımız müşteri sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 58,1 arttı.
2024 yılında tüm KOBİ ve işletmelerimizin hayatını kolaylaştıracak e-Yönetim Platformumuz Paketi'ni hayata geçirdik. Firmaların bütün ihtiyaçlarına tek bir çatı altında çözüm sunmak amacıyla oluşturduğumuz bu paket aynı zamanda vergi ödemeleri, Cep POS, Fatura Ödeme, Linkle Ödeme alma gibi açık bankacılık servisleriyle de uçtan uca çözüm sunan bir platform. Yine mobil şubemiz üzerinden TROY Dijital Kredi Kartı sunduk. Dijital dönüşüm ve inovasyon odaklı çalışmalarımızla sektörün geleceğine yön veren projelerimizden biri de 'Yapay Zeka Destekli Hizmet Yönetimi'. Bu özel projemizle de Future of Cloud & AI Awards etkinliğinde, 'En İyi Yapay Zeka Dönüşüm ve Uygulama' ödülüne layık görüldüğümüzü de gururla belirtmek isterim.
Yapay Zeka Destekli Hizmet Yönetimi nedir?
Bankacılık süreçlerinde yapay zekanın güvenli kullanımını sağlamak üzere geliştirilen projemiz kapsamında, kişisel verilerin KVKK ve bankaya özel güvenlik standartları çerçevesinde sınıflandırılması, şifrelenmesi ve lokal ortamda korunması sağlanıyor. Böylece, verilerin gizliliği garanti altına alınırken, yapay zeka teknolojileri üzerinden daha hızlı ve etkin hizmet sunulması mümkün oluyor.
2025 yılında da veriyi merkeze alan iş yapış kültürünü devam ettirerek yapay zeka ve robotik kullanımı artırmayı sürdürmek istiyoruz.
Bankanızın aynı zamanda iştirakleşme strateji vardı, bu konuda son olarak neler yaptınız?
Evet, 2025 yılında iştirakleşme stratejisini devreye aldık ve bu kapsamda teknoloji ve enerji başta olmak üzere gelişim potansiyeli gördüğümüz alanlarda gerek girişim sermayelerine ortak olarak gerekse projeler geliştirerek adımlar atacağız. Teknoloji alanında hayata geçirdiğimiz KFT Bilişim Sistemleri AŞ, finansal teknoloji alanında ürün ve hizmet geliştirmek, katılım finans sektörünü odağına alarak ARGE ve inovasyona dayalı katma değerli çözümler sunmak amacıyla Teknopark İstanbul'da 1 Şubat 2025 tarihi itibarıyla faaliyetlerine başladı. Ana bankamızın ve PYŞ gibi doğrudan iştiraklerimizin teknoloji gelişimine büyük oranda hizmet edecek olan KFT Bilişim Sistemleri A.Ş.; temelde sektörümüz için yazılım ve hizmet odaklı çözümler üretecek. Dikeyde gelir üretme hedefiyle büyümesini arzu ettiğimiz girişimimizin nitelikli mühendis istihdamına da ayrıca katkı vermesini planlıyoruz. Diğer yandan portföy yönetim şirketimizin kuruluşunun tamamladık. Bu girişimimiz ile Bankamız bünyesinde gerçekleştirdiğimiz fon toplama faaliyetlerimizin yanı sıra sermaye piyasalarının derinleşmesine katkı sağlayacak, saha ekiplerimiz ve müşterilerimiz için farklı tasarruf alternatifleri geliştireceğiz.
RAKAMLARLA
VAKIF KATILIM BANKASI
(2024 YILSONU/BİN TL)
Özkaynak: 35.608.271 TL
Aktifler: 402.930.400 TL
Mevduat: 298.853.909 TL
Krediler: 211.972.774 TL
Net Dönem Karı: 8.249.495 TL
Şube Sayısı: 205
Çalışan Sayısı: 3.109
Vakıf eserlerinin envanterini çıkarıyor
Vakıf Katılım olarak sürdürülebilir kalkınma anlayışı vizyonumuz doğrultusunda bir yandan ekonomik büyümeyi desteklerken diğer yandan toplumsal ve çevresel alanlarda önemli çalışmalar yürütüyoruz. İki yıl önce, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze kadar gelmiş Vakıf eserlerinin envanterini oluşturarak bu eserlerin geleceğe aktarılmasına katkı sunmak amacıyla Vakıf Eserleri Envanter Projesi'ni hayata geçirdik. Proje kapsamında ilk envanter çalışmamıza Hatay ilimizle başlamıştık. Hatay'da bulunan, geçmişten günümüze kadar gelmiş 117 vakıf eserini 2600 karede özel olarak fotoğraflayarak tarihçeleriyle birlikte Hatay Vakıf Eserleri Envanter Kitabı'nda topladık. Projemizi Konya ile sürdürdük. İnsanlık tarihinin ilk yerleşim yerlerinden, binlerce yıllık tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış Konya'da 289 vakıf eseri, 15 bin 200 fotoğraf karesi ile belgelendi. Hatay ve Konya'dan sonraki duraklarımız için de yine bünyesinde yüzlerce vakıf eserini barındıran iki önemli şehrimizi belirledik: Bursa ve Kütahya. Bu şehirlerle ilgili çalışmalara da başladık. Önümüzdeki dönemde de yeşil finansman projelerine, enerji verimliliği yatırımlarına ve sosyal sorumluluk projelerine olan desteğimizi artırarak, uzun vadede daha sürdürülebilir bir geleceğin inşasına katkı sağlamaya devam edeceğiz.
KOBİ'lere 153 milyar liralık destek
KOBİ'lere 2024 yılında nakdi ve gayri nakdi yaklaşık 153 milyar TL'lik destek sunduk. Dijitalleşme, finansal sürdürülebilirlik ve alternatif finansman yöntemleri konularındaki hizmetlerimizle KOBİ'lerimizin sadece yerel pazarlarda değil, aynı zamanda küresel arenada da rekabetçi bir konuma gelmelerini amaçlıyoruz. Bu yıl da ürün ve hizmet yelpazemizi genişletmeye devam ederek KOBİ'lere sunduğumuz desteği artırarak sürdürmeyi hedefliyoruz.