Dirençli adımlar


Türkiye, şu an 11. sırada olduğu dünya tohumculuk ticaretinde ilk beşe girmeyi hedefliyor. ancak bu hedefin tutturulması için özel sektörün daha büyük adımlar atması gerek. anadolu efes, duru gıda, savola gıda, doruk un, türkşeker, tekfen, hektaş, eti, ulusoy un gibi markaların yaptığı tohum yatırımları bu anlamda çok önemli. Gamze Karagöz
2024 Kasım ayında BM tarafından Bakü'de düzenlenen COP29 buluşmasında, en dikkat çeken yorumlardan biri Uluslararası Tohum Federasyonu'na (ISF) aitti. Artan gıda ihtiyacının getireceği sorunlara vurgu yapan federasyon, bu problemlerin çözümüne işaret ederken tohum sektörünün gelişmesine dikkat çekmiş, özel sektörün bu alanda yaptığı artan yatırımların kıymetini anlatmıştı. Nitekim haklı çıktı. Tohumculuk sektörü yüksek kaliteli tohum üretimi ve bitki ıslahı inovasyonu ile geçtiğimiz yıl aralarında Türkiye'nin de olduğu pek çok ülkede ivme kazandı. Anadolu Efes'ten Doruk Un'a, Eti'den Duru Gıda'ya kadar kadar pek çok marka tohum yatırımları yapmaya başladı.
Öyle ki ülkemizde 2024 itibarıyla yetkilendirilmiş 825 tohumcu kuruluş var. 2022'de 154 kuruluş yetkilendirilirken bu sayı 2023'te 215'e yükseldi. Geçtiğimiz yıl ise 159 şirket yetkilendirilmiş tohumcu kuruluşlar arasına katıldı. Bunlar arasında sadece doğrudan tohum kuruluşları değil kooperatifler, belediyeler, enerji şirketleri ve turizm alanında faaliyet gösteren şirketler bile var. Tohum üretiminde özel sektörün 70'li yıllarda yüzde beş olan payı bugün yüzde 80-90 arasında seyrediyor ve 2024 yılında üretilen 700 bin ton hububat tohumluğunun 500 bin tonu özel sektör yatırımı. Aslında tohumculuk sektörünün dünyadaki gelişim süreci 1970'lerden sonra yükselmeye başlamıştı. 1970-2012 yılları arasında uluslararası ticareti 10 kat arttı. Stratejik ürünlerde yapılan çalışmalar sayesinde, 145 bin ton olan tohumluk üretimi ise son 22 yılda 9 kat artarak 1,3 milyon tona ulaştı.
Tabii tüm bu gelişmeler içinde ülkemiz de boş durmuyor. Türkiye'de tarımsal üretimin geleceğini korumak adına iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında ıslah programlarına hem kamu hem de şirketler tarafından büyük yatırımlar yapılıyor. Örneğin, Tarım ve Orman Bakanlığı'nca kuraklık çalışmalarında dünya üçüncüsü olan bir enstitüde kuraklığa dayanıklı 79 çeşit ürün tescil edildi. Üretimde yüzde 20'ye yakın bir artış sağlandı. Atılan bu adımlar Türkiye'yi dünya tohum ticaretinde 11. sıraya taşıdı.
"Tohumda sürdürülebilirlik, tarımda liderliktir'' diyen TÜRKTOB Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ömer Güler, hedeflerinin Türkiye'yi dünya tohumculuk pazarında ilk beşe taşımak olduğunu söylüyor. Hacı Ömer Güler, bugün Türkiye'nin sadece üretim açısından değil, ticaret alanında da güçlü bir oyuncu olduğuna dikkat çekerek, ihracatın son yıllarda 500 milyon dolara yaklaştığını, ithalatı büyük oranda geride bıraktığını anlatıyor.
Türkiye bugün, 117 ülkeye tohum, 130 ülkeye ise fidan ve süs bitkisi ihraç ediyor.
GÜVEN BELGESİ
2023 yılının sonunda sertifikalı tohum üretimi 1 milyon 300 bin 20 tona ulaştı. Ülkemizde sertifikalı tohum üretimini yapan ilk şirket ise Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) oldu. Türkiye'de üretilen sertifikalı tohumların yüzde 40'ı TAGEM tarafından geliştirilip TİGEM tarafından çoğaltılıyor. Ayrıca TİGEM, 2016 yılında kurduğu Sertifikasyon Laboratuvarı'nda ürettikleri tohumun önemli bir kısmını kendisi sertifikalandırıyor. Yılda ortalama 4 bin adet numune analiz edilerek, 120 bin tohumluğa sertifika raporu veriliyor. Sertifikalı tohum üretiminde uzun yıllardır etkili bir konumda olan TİGEM, sektöre özel kuruluşlar girmesine rağmen büyümesini sürdürüyor. Öyle ki TİGEM'in 2023 yılında satışını gerçekleştirdiği sertifikalı tohumların değeri 36,3 milyon dolar. Bir diğer gelişme ise 2024'ün son günlerinde yaşandı. TİGEM ile özel sektör tohumculuk firmaları arasında yeni bir "Ortak Üretim Modeli" başlatıldı. Bu model, TİGEM'in geniş arazi varlığı ve güçlü teknik altyapısıyla özel sektörü destekleyerek, yerli ve milli tohumculuğu bir adım öteye taşıyacak.
Sertifikasız tohum kullanımı ise 2006 yılında yasaklandı ve sertifikalı tohuma yönelim başladı. Türkiye'de sertifikalı tohum üretiminin artmasının sebebini H. Ömer Güler, "Doğru politikaların, çiftçiye sağlanan desteklerin ve teknolojik yatırımların bir sonucu'' şeklinde açıklıyor. Güler, "Bugün Türkiye, bitkisel üretimde kullandığı sertifikalı tohumların yüzde 97'sini yurt içinde üretebilen bir ülke konumuna geldi" diyor.
Yeni üretilen tohumlar ise iklim değişikliğinin etkilerine ve artan tüketim talebine göre çeşitlendiriliyor. Güler, "Özellikle son yıllarda, iklim değişikliği koşullarına uygun dayanıklı tohum çeşitleri geliştirmek önceliğimiz haline geldi" diyor. Türkiye'de tohumculuk sektörü buğday, arpa, mısır, ayçiçeği gibi stratejik tarla bitkilerine odaklanmış durumda. Ayrıca Türkiye'nin sebze tohumlarında domates, biber, patlıcan gibi ürünlerde güçlü üretim altyapısı var.
Tohumculuk alanında faaliyet gösteren özel sektördeki şirketler de yatırımlarını hızlandırdı. Şanlıurfa'da üretim yapan Livagro Tohumculuk mercimek, arpa ve buğdayın ardından pamuktaki 4 sertifikalı çeşidiyle büyümesini sürdüren şirketlerden.
Hektaş ve Tekfen Tarım da yerli ve milli tohum geliştirmek üzerine çalışan şirketler arasında.
Gıda sektöründe varlık gösteren şirketler, tohum sektörünün geleceğini şekillendirerek, geliştirdikleri tohumları paydaşlarıyla paylaşıyor hem iç piyasaya hem de ihracata sunuyor.
YOL ARKADAŞLIĞI
Son yıllarda gıda sektöründe varlık gösteren şirketler de, geliştirdikleri tohumları hem iç piyasaya hem de ihracata sunuyor. Çiftçilerinin verim alabileceği ıslah çalışmaları geliştirerek maliyetlerini düşürmeye çalışıyor. Bu şirketlerden olan Duru Gıda, Savola Gıda, Doruk Un, Konya Şeker, Kayseri Şeker, Türkşeker, Ülker, Reis Gıda, Eti, Ulusoy Un ıslah çalışmalarını sürdürüyor.
Tohum geliştiren şirketlerden biri Anadolu Efes. Dört ham maddesinden ikisini topraktan temin eden Anadolu Efes, geliştirdiği arpa ıslah çalışmalarıyla 1987 yılından bu yana Araştırmacı Kuruluş belgesini elinde bulunduruyor. Öyle ki Türkiye genelinde yıllık ortalama 8 milyon ton arpa üretimi yapılıyor ve bu üretilen arpanın sadece 1,5-2'si maltlık arpa olarak kullanılıyor. Anadolu Efes Genel Müdürü Tugay Keskin, "Biz de ham maddelerimizi yurt içi kaynaklardan temin etmek ve kalitemizin standart ve sürdürülebilir olması için emek yoğun çalışıyoruz. Kendi geliştirdiğimiz tohumları sözleşmeli olarak çiftçilerimize ve tedarikçilerimize vererek yüksek verimlilikte ve saflıkta ham madde temin ediyoruz'' diyor. Farklı lokasyonlarda ve pilot bölgelerde deneme çalışmaları gerçekleştiren Anadolu Efes, kuru ve sulu şartlara sahip maltlık kalitesi ve değerleri yüksek, kuraklığa dayanıklı, yüksek hektolitreye sahip arpalar üretiyor. Anadolu Efes'in kendi ziraat mühendislerinin geliştirdiği tescilli 17 arpa tohumu ve 7 şerbetçi otu çeşidi bulunuyor. Marka, iklim krizine dayanıklı yeni tohumlar ve çeşitler geliştirmek için iş birliklerine devam ediyor. Şirketin son yıllarda ham madde olarak kullandığı arpanın yüzde 70'i kendi tohum çeşitlerinden oluşuyor. Anadolu Efes'in yakın zamanda hedefi ise ihtiyacının tamamını kendi çeşitlerinden ve yerli üreticiden karşılamak var.
KIRAÇ ARAZİLERE UMUT TOHUMLARI
Zamanla ürün yelpazesini genişleterek bulgur dışında doğal bakliyat ve pirinç ürünleri de üretmeye başlayan Duru Bulgur, 2018 itibarıyla ise kendi tohumunu üretti. Farklı arazi koşullarına ve üretim ihtiyaçlarına göre geliştirilmiş olan dört tohum çeşidi olan Duru Bulgur, tohumlarını kuraklığa dayanıklı, hastalıklara dirençli, işlenebilirliği ve lezzeti yüksek kriterlere göre üretiyor. Örneğin, Primis Tohum, erken olgunlaşan bir tür ve kıraç arazilere uygun olup orta düzeyde taban suyu istiyor. Fertilis uzun boylu ve bulgurluk buğday çeşidi olarak geçiyor ve daha fazla su ve yüksek verim gerektiren alanlar için kullanılıyor. Tulan ve Beken ise kısa boylu, gösterişli ve çok sulu, gübre isteyen topraklarda yüksek verim sağlıyor.
Marka bunlara ek olarak 2018'de Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile yürüttüğü Ahmet Buğdayı projesiyle, ilk defa kıraca uygun bulgurun ham maddesini geliştirip, bulgurun kalitesini yükseltmeye çalıştı. İlk denemesini 2019'da yaptığı Ahmet Buğdayı'ndan bugüne kadar 200 dekar alanda gerçekleştirdiği ekimle yaklaşık 800 kilogram ürün elde etti. Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı Emin Duru, tohumların 2024 yılının kasım ayında ikinci kez Karaman ve çevresine ekildiğini söyledi. Ekim yapıldıktan sonra toprağın bir adaptasyon süreci olduğunu anlatan Emin Duru, devam eden adaptasyon süreci nedeniyle asıl verim artışının 3-4 yıl içinde gerçekleşmesini öngördüklerinin de altını çiziyor.
İLK YERLİ VE MİLLİ ŞEKER PANCARI
Türkşeker, yerli ve milli şeker pancarı çeşidi geliştirmek için kendine stratejik bir hedef belirleyerek, bünyesindeki Şeker Enstitüsü'nün uzun yıllardır yürüttüğü ıslah çalışmalarına verdiği desteği de son yıllarda önemli bir düzeyde artırdı. Teknik personelden, tam donanımlı laboratuvarlara, altyapı imkanlarındaki revizelere kadar giden bu süreçte üniversiteler ile de iş birliği çalışmaları yürütüyor. Bu çalışmaların nihayetinde verdiği meyveleri ise Türkşeker 2023 ve Türkşeker 2053 olarak adlandırarak 4 Nisan 2024 tarihinde de tescil altına aldırdı. "Her iki tohum çeşidimiz de Rhizomania hastalığına dayanıklı olarak geliştirildi ve yerli şeker pancarı tohumlarının hasadı da yapıldı. Hasat edilen bu tohumlar, Türkşeker bünyesindeki Tohum İşleme Fabrikasında işleme, ilaçlama ve ambalajlama işlemlerine tabi tutulduktan sonra yaklaşık 700 kg ilk yerli ve milli şeker pancarı tohumu üretilmiş olacak" diyen Türkiye Şeker Fabrikaları Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Muhiddin Şahin, 'Bu yıl ekimine başlanacak bu tohumlar şimdilik kendi çiftçilerimize verilecek'' bilgisini de paylaşıyor.
YENİ YILIN YENİ TOHUMU
Türkiye'de çok fazla buğday çeşidi olduğu için tohum ıslahı yapan kuruluşlar, çiftçinin beğenisini kazanmak için verime odaklanıp, kaliteyi ikinci plana atabiliyor. Bu durum ise un sanayicilerinin son yıllarda kaliteli buğday bulmasını zorlaştırıp buğday ihtiyacını ithalat yoluyla karşılamaya itiyor. İşte bu sebeplerden dolayı tohum ıslah faaliyetlerine başlayıp kendi tohumunu üreten şirketlerden biri de Ulusoy Un oldu. Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, tohumun önemini ise şu sözleriyle anlatıyor: "Sürekli daralan ekim alanlarında artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak durumundayız, bu da ancak verim artışı ile mümkün olabilir. Toprağa ve iklim yapısına uygun olarak ıslah edilen buğday tohumları ile verim artışının yanında un sanayicilerinin istediği yüksel kalitede buğday üretmekte mümkün olabilir.''
Tek ham maddesi buğday olan Ulusoy Un, Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü ile beş yıllık bir sözleşme imzalayarak bu yıl ilk tohumunu sertifikasyon aşamasına getirmeyi hedefliyor. Sözleşme gereği beş yıl boyunca ortak çalışmalarının devam edeceği süreçte üç ila dört çeşit buğday tohumunun ıslahını tamamlayarak sertifikasyon aşamasına getirecek. Bu kapsamda kendi ıslah altyapısını kurmayı planlayan Ulusoy Un, ıslahçı kuruluş kimliği kazanmayı da amaçlıyor. Ulusoy Un, ıslah ettiği tohumlarla kendi ihtiyacını karşılamayı, sektördeki paydaşlarına sunmayı ve nihayetinde buğday ithal ettiği ülkelere kendi tohumlarını ihraç etmeyi hedefliyor.
BAKLİYAT KÖYÜ
Reis Gıda, tohumun geleceği için çalışmalarına ''Reis Bakliyat Köyü'' projesiyle başladı. Proje, İyi Tarım Uygulamaları ve Sözleşmeli Üretim modeliyle yürütülürken, sertifikalı tohum kullanımı da teşvik ederek tarımda sürdürülebilirliği sağlayıp, yerel üreticiyi güçlendiriyor. Proje, 2020'de yetkilendirilmiş tohumcu kuruluş belgesini aldıktan sonra iki ilde uygulandı. Önce Bolu'da 60 dönümlük bir arazide atalık fasulye tohum ekimi yapıldı. İlk hasadı yaptıktan sonra toprağın azot ihtiyacını karşılayıp toprağı verimli kılan baklagillerden oluşan başarılı bir üretim gerçekleştirdiklerini fark ettiler. 2024 yılı itibarıyla ise Ordu'nun Akkuş ilçesinde başlatılan şeker fasulyesi üretimine geçildi.
İHRACATÇI ADAYI
Tarım ve Orman Bakanlığı'nca Ar-Ge ıslah kuruluşu olma yetkisi alan Doruk Un da tarımda girdi kullanımını azaltmayı hedefleyen, kendi kendine yetebilen bir ıslah istasyonuna sahip başka bir marka. Öyle ki şirket, kurulduğu günden bu yana Ar-Ge ve ürün geliştirme çalışmalarına ise 1 milyon dolardan fazla bütçe ayırdı. Günlük 1200 MT buğday kırma kapasitesi ve 41 ülkeye gerçekleştirdiği ihracatı ile sektörde faaliyet gösteren Doruk Un, tohum geliştirme çabalarıyla Türkiye'yi buğday ithalatçısından buğday ihracatçısı konumuna getirme hedefinde.
"Bir ülkenin en büyük zenginliği kendi yerli ve milli tohum çeşitlerinin üretimine sahip olmak" diyen Doruk Un Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Gürsel Erbap, bu sayede dışa bağımlılığının önüne geçilebileceğini anlatıyor. Şirket, geliştirdiği yeni çeşit tohumların iç piyasa satışına ve ihracına bu yılın ekim döneminden itibaren başlamayı hedefliyor.
Nitekim marka, yeni geliştirilen tohum çeşitleri arasında olan iki sıralı arpa, altı sıralı arpa, makarnalık buğday ve ekmeklik buğday çeşitlerini Trakya'da üretmeye başladı. "Sertifikalı üretime uygun, kaliteli ve Türk çiftçisinin yüzünü güldürecek, verim potansiyeli yüksek çeşitler ile Türkiye tohum piyasasına giriş yaptık" diyen Erbap, tohumlarının kuraklığa dayanıklı, gübre toleransı düşük, hastalıklara dayanımı yüksek olduğunu söylüyor. Tohum ıslah çalışmalarındaki bir diğer hedef ise tarımda girdi kullanımını azaltmak. Tohumlarını, geliştirme aşamasında ekip hasadını gerçekleştiren Doruk Un, Türkiye ortalamasının üç kat üzerinde verim veren, yüzde 25'in üzerinde protein miktarı, yüzde 50'nin altında ilaç ve gübre kullanım ihtiyacı olan, soğuğa ve kuraklığa dayanıklı tohum çeşitleri de elde etti.
TARIM EKOSİSTEMİ İÇİN
Tohum geliştirme ekibiyle 10 yıldır Ar-Ge ıslah çalışmaları yapan Eti, de geçtiğimiz yıl aldığı Özel Sektör Tarımsal Araştırma Kuruluşu Belgesi ile tohum çeşitlerini tescil ettirme hakkı kazandı. Tohum üretimlerinde yüksek kademeli tohum tedariki sağlama imkanı da elde eden Eti, bu sayede tescil süreçlerini hızlandıracak. Eti'nin geliştirdiği tohumlar arasında olan Karaduman ve Ramisbey buğdaylarının hasatları geçen yıl gerçekleştirildi. Karaduman, kışlık üretime, sulu koşullara ve yağışı 500 milimetrenin üzerinde olan bölgelerde yetiştirilebilen dayanıklı bir çeşit. Eti'de kurulan Ar-Ge ve Tohum Islah Geliştirme biriminde ise ıslah programıyla melezleme ve tohum geliştirme stratejisi üzerine iş planları yapılıyor. Eti, ayrıca TÜBİTAK destekli Bisküvilik Buğday Islah ve Tohum Geliştirme projeleri de oluşturdu. Türkiye'nin Buğday Atlası'nı yayınladıktan sonra 2017 yılında hayata geçirilen Siyez Buğdayını Yaşatma Projesi'ni, 2017-2018 yılları arasında ise Geleceğimiz Buğday eğitim projesini gerçekleştirdi. Eti Türkiye CEO'su Ercan Öz, "Yıllardır tarım ekosistemimizi geliştirmek için çalışıyoruz" diyor.
ÜRETİM ARTIYOR
Tohumluk buğday üretimi 2023'te 493.498 ton olarak gerçekleşti.
Mısır üretimimiz son beş yılda iki katına çıkarak
92.551 tona ulaştı.
145 bin ton sertifikalı tohum üretimimiz son 22 yılda 9 kat artarak 1,3 milyon tona ulaştı.
MARKA |
TOHUM ADI |
TOHUM BİLGİSİ |
HASAT SONUÇLARI |
Anadolu Efes |
Tescilli 17 arpa tohumu ve 7 şerbetçi tohumu |
Kuru ve sulu şartlara sahip maltlık kalitesi ve değerleri yüksek, kuraklığa dayanıklı, yüksek hektolitreye sahip |
Son yıllarda ham madde olarak kullanılan arpanın yüzde 70'i kendi tohum çeşitlerinden oluşuyor |
Doğu Anadolu Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü |
Ata25 ve KAAN tohumları |
Bölgenin ekolojik koşullarına uygun olarak geliştirilmiş, yemeklik ve parmak patates tohumu |
Sertifikalı tohumluk üretim çalışmalarının devam ettiğini ve çiftçiye ulaşması için en az 3 yıllık bir zamana daha ihtiyaç olduğunu söyledi |
Doruk Un |
İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde beş olmak üzere toplam sekiz ayrı sahada buğday, arpa, yulaf, mısır, ayçiçek, acıbakla gibi 80'e yakın tohum |
Hastalık ve kuraklığa dayanıklılık |
Türkiye ortalamasının 3 kat üzerinde verim veren, %25 üzerinde protein miktarı, %50'nin altında ilaç ve gübre kullanım ihtiyacı olan, soğuğa ve kuraklığa dayanıklı tohum çeşitleri elde etti |
Duru Gıda |
Ahmet Buğdayı |
Kısa sürede yüksek verim sağlıyor |
2023 yılında 200 dekarda yaklaşık 800 kilogram ürün elde edildi |
Eti |
Karaduman ve Ramisbey tohumları |
Karaduman, kışlık üretime, sulu koşullara ve yağışı 500.0 milimetrenin üzerinde olan bölgelerde yetiştirilebilen dayanıklı bir çeşit olan bu buğday çeşidi |
Karaduman ve Ramisbey buğdaylarının bu yıl sözleşmeli çiftçileriyle hasatları gerçekleştirildi |
Hektaş |
Volkan ve Selçuk Bey tohumları |
Yerli pamuk tohumları, yüksek verim potansiyelleri ve her türlü toprak yapısına, makineli hasada uygun |
2024 yılı erken hasadın da; Lif ve Elyaf Kalitesi, Hastalıklara, zararlara, olumsuz hava şartlarına karşı silkme ve dökmeye dayanıklılık gözlemlendi |
Konya Şeker |
Patates Tohumu |
Süper elit kademede ve jenerasyon yaşı sıfır, hastalıklardan ari tohumlar |
2016 yılında başlayan Konya Şeker, 3 yılın sonunda 7 bin 658 ton patates tohumluğu üretti |
Türkiye Şeker Fabrikaları |
'Türkşeker 2023' 'Türkşeker 2053' |
Rhizomania hastalığına dayanıklı olarak geliştirildi |
İlk hasat ve harman işlemleri gerçekleştirildi. Hasat edilen bu tohumlar, Tohum İşleme Fabrikasında ilgili işlemlere tabi tutulduktan sonra yaklaşık 700 kg ilk yerli ve milli şeker pancarı tohumu üretilmiş olacaktır |
Geçit Tarımsal Araştırma Enstitüsü |
Reis ve Es26 |
Kurağa toleranslı, iyi şartlarda yüksek verime sahip ekmeklik un. |
Kuruda 500 kiloya, suluda ise 800 kilo, 1 ton arasında verim elde edilebiliyor |
Ulusoy Un |
Ekmeklik Buğday Projesi |
Kuraklığa dayanıklı ve yeterli yağış aldığında verim artışı sağlıyor |
Islah edilecek tohumlar, önümüzdeki yıllarda çiftçilerle buluşturulacak |
Ülker |
Aliağa Buğdayı |
Kurak arazilerde mevcut buğday türlerine kıyasla daha verimli ve su ihtiyacı daha az |
2024 hasadı için ise 11 şehirde 50 bin dekarlık alana ekim gerçekleştirildi |
Yudum |
YDM 2239 |
Hastalıklara ve zararlara karşı toleransı çok yüksek |
Konya'daki denemelerde YDM 2239'un verimliliğinin dekarda 235 kilograma kadar çıktığı görüldü |
Hacı Ömer Güler
TÜRKTOB Yönetim Kurulu Başkanı
Tugay Keskin
Anadolu Efes Türkiye Genel Müdürü
Emin Duru
Duru Bulgur Yönetim Kurulu Başkanı
Dr. Muhiddin Şahin
Türkiye Şeker Fabrikaları Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
Dr. Eren Günhan Ulusoy
Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı
Gürsel Erbap
Doruk Un Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO
Ercan Öz
Eti Türkiye CEO