Dengeyi planlı olmaya borçlu

Yeni yerler keşfetmeyi, sinema ve tiyatroya gitmeyi çok seven Sezgin için spor ise vazgeçilmezleri arasında. Ayrıca üniversite sonrası her yıl üç yeni yer keşfetme hedefiyle çıktığı dünya yolculuğu ona kültürel zenginlikler ve unutulmaz deneyimler kazandırmış. Kamboçya, Mısır, İtalya ve İspanya gibi destinasyonlar, Sezgin'in hayatında derin izler bırakırken gelecekteki seyahat rotasında ise Peru, özellikle Machu Picchu'yu dolunay zamanı ziyaret etme hayalini taşıyor.

Akıllı saat, telefon ve kulaklık pek çoğumuz gibi onun da günlük yaşantısının ayrılmaz parçaları. Bunun dışında yeni çıkan teknolojik cihazları takip etmeyi ve deneyimlemeyi sevdiğini söyleyen Sezgin'le iş dışı hayatı üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.

Nasıl bir ailede büyüdünüz? Eğitim hayatınız nasıl geçti?

Ben İzmirliyim. Sevgi dolu, destekleyici bir ailede büyüdüm. Annem her zaman rol modelimdi, babam ise bize her konuda sorumluluk bilinci kazandırdı. Çocukken oldukça enerjik ve hareketli bir yapım vardı. Öğrenmeye meraklı bir çocuktum, her zaman farklı şeyler keşfetmeye çalışırdım. İzmir Amerikan Koleji'nin ardından, Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü'nden mezun oldum. UMIST- Manchester Business School'da finans ağırlıklı işletme yüksek lisans eğitimi aldım. 26 yıldır iş hayatındayım.

Teknoloji perakendesi gibi rekabetin çetin olduğu bir alanda çalışıyorsunuz ve eminim oldukça yoğun bir temponuz var. Peki, günlük rutininizde iş ve özel hayat arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?

İş ve özel hayat dengesini kurabilmek için planlı olmaya özen gösteriyorum. Günlük programımı iyi organize ederek hem profesyonel hem de kişisel hayatıma zaman ayırmaya çalışıyorum. İşim gereği yoğun bir tempoda çalışıyorum ancak sevdiklerime ve kendime zaman ayırmanın önemini hiçbir zaman unutmuyorum.

Sizi en çok motive eden şeyler nelerdir? Hayatınız boyunca benimsediğiniz en önemli kişisel felsefe veya motto nedir?

Çalıştığım şirketin değerleri ve kültürü; beraber çalıştığım ekip arkadaşlarım ve bağlı olduğum yöneticiler ile tüketiciye yakın olmak, sahada olmak beni motive eden şeyler. 'Sevdiğin işi yap ve işini tutkuyla sahiplen' mottosuyla hareket ediyorum. İnsan yaptığı işe inandığında ve severek yaptığında başarı da beraberinde geliyor.

Üniversite sonrası her yıl üç yeni yer keşfetme hedefiniz olduğunu duymuştuk. Şimdiye kadar bu hedefiniz doğrultusunda nerelere gittiniz ve sizi en çok etkileyen üç yer neresi oldu?

Avrupa'da İsveç ve İzlanda dışında hemen her ülkeye gittim. Her kıtaya, 30'dan fazla ülkeye seyahat ettim. Beni etkileyen pek çok yer oldu. Ancak Kamboçya'nın kültürel zenginliği, doğası, tarihi mirası ve insanları çok etkileyiciydi. Mısır da tarihi dokusuyla ve görkemli yapılarıyla unutulmaz bir deneyimdi. Avrupa'da ise İtalya ve İspanya sanat, kültür ve mutfak çeşitliliğiyle kalbimde ayrı bir yere sahip.

Gelecekte gitmek istediğiniz ülkeler nereler?

Peru ilk sıralarda geliyor. Machu Picchu'yu dolunay zamanında ziyaret etmeyi hayal ediyorum.

Dalış konusunda özel bir ilginiz olduğunu biliyoruz. Bu tutkunuz nasıl başladı? Dalış yaparken yaşadığınız en unutulmaz an hangisiydi?

2000'li yılların başında Türkiye'de çeşitli noktalarda dalış yaptım, ardından Mısır ve Bali gibi farklı bölgelerde de bu deneyimi yaşama fırsatı buldum. Denizin altındaki dünyayı keşfetmek, suyun içinde bambaşka bir atmosferde bulunmak inanılmaz bir his. Maalesef iç kulağımdaki bir rahatsızlık nedeniyle artık dalış yapamıyorum ama şnorkelle su altının güzelliklerini gözlemlemeye devam ediyorum.

Transandantal meditasyonun ve yürüyüş yapmanın hayatınızdaki yerinden bahseder misiniz?

Meditasyon, zihinsel dinginlik ve dengeli bir hayat için çok değerli. Pandemi sürecinde farklı teknikleri de deneyimleyerek bu alanda kendimi geliştirdim. Yürüyüş ise hem fiziksel sağlığım için hem de zihnimi toparlamak adına vazgeçilmez bir rutinim. Doğada yürüyüş yapmak bana her zaman ilham veriyor ve enerjimi yeniliyor.

Tenis ve pilates gibi sporlara olan ilginizle ilgili nasıl bir rutin izliyorsunuz? Sporun sizin için en büyük faydası nedir?

Spor, hayatımın ayrılmaz bir parçası. Yürüyüş, pilates ve tenis gibi aktivitelerle hem zihinsel hem de fiziksel olarak kendimi daha iyi hissediyorum. Sporun en büyük avantajı, bedenime güç katması ve günlük yaşamın stresinden uzaklaştırması.

Fotoğrafa karşı ilginiz var. Bu hobi nasıl başladı? Sizi bu hobiye yönelten kişi ve olay neydi? Hayalinizde bununla ilgili bir seri oluşturmak ya da sergi açmak var mı?

Fotoğrafçılık, seyahat ve tarih merakımla birlikte gelişti. Güzel yerleri, anları bir kompozisyona dökmeyi ve kalıcı hale getirmeyi seviyorum. Uzun yıllar profesyonel bir kamera ile çekimler yaptım ancak son dönemde cep telefonuyla da keyifli kareler yakalayabiliyorum. Şu an için bir sergi açma fikrim yok ama ileride böyle bir şey yapmayı düşünebilirim.

Sanata olan ilginizi nasıl geliştiriyorsunuz? En çok ilgi duyduğunuz sanat dalları hangileri?

Sanat, hayatımda her zaman önemli bir yer tuttu. Özellikle tarihsel sanat eserleri ve mimari dokular ilgimi çekiyor. Müzeleri, sergileri ve kültürel etkinlikleri takip ederek bu alanda kendimi beslemeye çalışıyorum.

Özellikle takip ettiğiniz festivaller, sanat aktiviteleri var mı?

Contemporary İstanbul ve yurt d ışındaki bienallere katılmayı seviyorum.

Gelecekte yeni bir hobi edinmeyi düşünüyor musunuz? Hangi alanda kendinizi geliştirmek istersiniz?

Kürek sporu ile ilgilenmeye başladım. Hem fiziksel hem de zihinsel denge ve dayanıklılığı artırdığına inanıyorum.

Sevdiklerinizle en çok hangi aktiviteleri yapmayı seviyorsunuz?

Sevdiklerimle birlikte uzun yürüyüşler yapmayı çok seviyorum. Aynı zamanda birlikte yemek, seyahat etmek, tiyatroya, konsere gitmek de çok hoşuma gidiyor.

Müzik ile aranız nasıl? En sevdiğiniz sanatçı ve şarkı nedir? Farklı durumlar için listeleriniz var mı?

Müzik benim için vazgeçilmez bir motivasyon kaynağı. Çalışırken, spor yaparken ya da seyahat ederken mutlaka müzik dinlerim. Belli bir türe bağlı kalmıyorum, ruh halime göre farklı türlerde şarkılar dinlemeyi seviyorum. Özellikle enerjik parçalar spor yaparken, sakin ve enstrümantal müzikler ise yoğun bir günün ardından rahatlamak için tercihlerim arasında. Spotify'da farklı durumlara göre oluşturduğum çalma listelerim var; yürüyüş için ayrı, odaklanmak için ayrı listeler hazırlıyorum.

Kitap okumayı seviyor musunuz? Son zamanlarda sizi en çok etkileyen kitap hangisi oldu?

Kitap okumak benim için hem bir öğrenme hem de bir keşif yolculuğu. Tarih ve biyografi kitapları özellikle ilgimi çekiyor. Son dönemde beni etkileyen kitaplardan biri Ahmet Ümit'in Kayıp Tanrılar Ülkesi oldu. Bunun yanı sıra Zülfü Livaneli'nin Balıkçı ve Oğlu kitabını da büyük bir keyifle okudum. Kitap seçimlerimde genellikle hem düşündüren hem de ilham veren hikâyeleri tercih ediyorum.

Teknoloji ile aranız nasıl?

Teknoloji hayatımın önemli bir parçası. Hem iş hem de günlük yaşantımı kolaylaştıran teknolojilere her zaman ilgi duyuyorum. Yapay zeka, akıllı cihazlar ve dijitalleşme sürecindeki yenilikler beni en çok heyecanlandıran alanlar arasında. Teknoloji alışverişlerimde bazı ürünlerde anlık karar verebilirim ama çoğu zaman detaylı araştırma yaparım. Akıllı telefon ve bilgisayar, günlük işlerimi yönetmem açısından olmazsa olmazlarım. Bunun yanında akıllı saatimi de düzenli olarak kullanıyorum; sağlık verilerimi takip etmek, toplantı hatırlatmalarımı görmek ve spor aktivitelerimi planlamak açısından büyük kolaylık sağlıyor. Kulaklıklar da hem müzik dinlerken hem de toplantılarda sıkça kullandığım teknolojik aksesuarlar arasında.

KISA KISA

Sizi çocukluğunuza götüren yemek:

Elbasan Tava

Favori tatil beldeniz: Çeşme ve Bozcaaada

En çok görmek istediğiniz ülke-şehir: Peru

En son okuduğunuz kitap: Japonların Kadim Beslenme Sırrı –Yoshinori Nagumo

Unutamadığınız sinema filmi / En son izlediğiniz dizi: Gifted / The Big Bang Theory

Favori restoranlarınız: İtalyan ve

Japon mutfağı.

Çay mı kahve mi: Kahve

Kahvaltı mı akşam yemeği mi: Kahvaltı

En son aldığınız elektronik eşya: Bulaşık Makinası

Kürek sporu ile ilgilenmeye başladım. Hem fiziksel hem de zihinsel denge ve dayanıklılığı artırdığına inanıyorum.