Katılımda dijital atak


SON YILLARDA KATLANARAK BÜYÜYEN FAİZSİZ BANKACILIK, FİNANS SİSTEMİNİN ÜZERİNDEKİ PERFORMANSI İLE ADETA SESSİZ VE DERİNDEN YÜKSELİYOR. ALBARAKA TÜRK GENEL MÜDÜRÜ MALEK TEMSAH, “TÜRK HALKININ FAİZSİZ FİNANSAL SİSTEME TEVECCÜHÜ FAZLA VE BÜYÜME POTANSİYELİ YÜKSEK. DİJİTALLEŞME İLE SEKTÖR DAHA GENİŞ KİTLELERE YAYILACAK” DİYOR. Ayfer Arslan
Katılım bankacılığı sektörü, son 10 yılda Türkiye'de önemli bir gelişim gösterirken, finansal ekosistemdeki yeri de giderek güçleniyor. Hem gelişen teknoloji ile birlikte ürün ve hizmet çeşitliliğinin artması hem düzenleyici kurumların destekleyici adımları hem de yeni oyuncular ile birlikte şube ağının genişlemesi sektörün büyümesindeki en önemli faktörler arasında. Son yıllardaki gelişim hızına bakılırsa sektörün önünde daha gidecek çok yol var.
Katılım bankacılığı sektörünün gelişimini ve Albaraka Türk'ün hedeflerini konuşmak üzere bir araya geldiğimiz Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Malek Temsah da bu konuda hemfikir. Zira 1984 yılında faaliyete geçerek Türkiye'nin ilk faizsiz bankası olarak başı çeken Albaraka Türk Katılım Bankası, 40 yılı aşkın deneyimi ve istikrarlı büyümesiyle sektörün önemli oyuncularından biri. Dolayısıyla Malek Temsah'ın tespitleri ve geleceğe ilişkin öngörüleri önemli.
Temsah'a göre, 2005-2024 yılları arasında geçen süreçte bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 80 kat artarken, katılım bankacılığı aynı dönemde 274 kat büyüdü. 2021 yılında katılım bankalarının bankacılık piyasasındaki payı binde 2'ler düzeyindeyken şu anda yüzde 8-9 bandına ulaştı. Peki ulaşılan bu rakamlar yeterli mi? Tabii ki yeterli değil, Temsah, ulaşılan bu rakamların henüz sektörün potansiyelini tam olarak yansıtmadığını düşünüyor.
İşte, Temsah ile hem bu konuda atılması gereken adımları hem de Albaraka Türk Katılım'ın 2025 yılı hedeflerini ve projelerini konuştuk.
2024 yılı bankanız ve Türk bankacılık sektörü açısından nasıl geçti?
2024 yılı, Türk bankacılık sektörü için hem zorlu hem de fırsatlar sunan bir yıl oldu. Sıkı para politikalarının etkisiyle sektör, kârlılık baskıları yaşarken, aynı zamanda Türk Lirası'na olan güvenin artması ve dezenflasyon sürecine girilmesiyle daha sağlıklı bir finansal yapıya kavuştu. Bu ortamda Albaraka Türk olarak sürdürülebilir büyüme patikasında karlılık ve aktif kalitesi gelişmeleri açısından başarılı bir yılı geride bıraktık.
Albaraka Türk olarak geçen yıl net karımızı bir önceki yıla göre, yüzde 25,7 artışla 4,3 milyar TL'ye yükselttik. Toplam aktif büyüklüğümüz ise, yıllık yüzde 33,8 artışla 310,5 milyar TL büyüklüğe ulaştı. Toplam canlı finansman portföyümüz ve toplanan fonlarımız sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 büyüdü. Takipteki alacak oranımız yüzde 1,65'ten yüzde 1,36'ya düşerken, özel karşılık oranını yüzde 88 seviyesinde tutmayı başardık.
Sektörün son 10 yıldaki performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye katılım bankacılığı açısından çok büyük bir potansiyel taşıyor ve aslında bugün bulunduğumuz nokta bu potansiyeli tam olarak yansıtmıyor. Örneğin Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki fonların yaklaşık yüzde 20-25'i Otomatik Katılım Sistemi'ndeki fonların da yaklaşık yüzde 55-60'ı faizsiz fonlarda bulunuyor. Bu durum bile aslında ülkemizde hane halkının faizsiz finansal sisteme olan teveccühünü ve sahip olduğumuz büyüme potansiyelini bizlere gösteriyor. Türkiye'de katılım bankacılığının toplam bankacılık içindeki payı, bazı İslami finansın güçlü olduğu ülkelerle kıyaslandığında daha düşük seviyelerde. Sektörün daha fazla büyümesi ve ana akım bankacılık hizmetleri ile daha güçlü rekabet edebilmesi için finansal okuryazarlığın artırılması, dijitalleşmeye daha fazla yatırım yapılması ve yeni ürünlerin geliştirilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra, OVP'de katılım finansa ayrı bir başlık açılması hem devletimizin bu alana verdiği önemin göstergesini hem de orta vadede katılım finansın gelecekte sergileyeceği gelişimin sinyallerini yansıtıyor. Bu çerçevede, İstanbul'un İslami Finans'ın merkezi yapılmasına ilişkin vizyonu da oldukça kıymetli buluyorum.
Peki, sektörün gelişimine ilişkin öngörülerinizi alabilir miyim?
Son dönemde katılım bankaları için yüzde 15'lik büyüme hedefi beklentisi var. Bu aslında önemli bir eşik. Baktığımızda yüzde 15 seviyelerinin 2025 yılında hedeflenmesi oldukça iddialı ancak aynı zamanda çok önemli bir niyet göstergesi. Ülkemizdeki hane halkı ve yatırımcıların genel tercihlerini de göz önüne aldığımızda katılım bankalarının payının yüzde 20'yi de yüzde 25'i de uzun vadede rahatlıkla göreceğine inanıyorum. Bu noktada takvimlerde sarkmalar olabilir, konjonktürel gelişmeler muhakkak gidişatı etkileyecektir. Ancak burada kritik olan katılım bankalarının prensiplerinden ödün vermeden sahip olduğu sürdürülebilir ve istikrarlı büyüme trendini koruması ve bu yolda sahip olduğu niyet beyanı ve iddiasını sürdürmesi. Bu doğrultuda katılım bankaları ve katılım finans ilkeleriyle çalışan diğer kurumlarla birlikte bu ekosisteminin önümüzdeki dönemde bankacılık ve finans sistemi içerisindeki payının daha da artacağını ve hem ulusal hem de uluslararası alanda daha geniş kitlelere ulaşılacağını düşünüyorum.
2025'de Albaraka Türk olarak öncelikleriniz neler?
Albaraka Türk olarak bilançomuzun sağlamlığını koruyarak sürdürülebilir karlılık vizyonuyla hareket etmeye devam edeceğiz. Bu doğrultuda makroekonomik konjonktür ve para politikasındaki beklentilere paralel şekilde özellikle 2025 yılının ikinci yarısından itibaren büyüme rakamlarımızın hızlanmasını ve yıl genelini reel karlılık büyümesiyle kapatmayı hedefliyoruz.
Geçmişte olduğu gibi bugün de en temel motivasyonumuz müşteri merkezli hareket etmek ve müşteri deneyimimizi hep daha da ileriye taşımak olacak. Stratejimizin odağında, dijitalleşme ve inovasyon yatırımlarımızı genişleterek yenilikçi ürünler geliştirmek yer alıyor. Özellikle dijital bankacılık alanındaki yetkinliklerimizi daha da geliştirerek müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarını uçtan-uca dijital bir şekilde karşılayacak finansal çözümler sunmaya devam edeceğiz. 2024 yılında sunduğumuz 'Jet Ticari Finansman' ve 'Dijital Araç Finansmanı' gibi ürünleri daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, veri analitiği ve yapay zeka çözümleriyle süreçlerimizi optimize ederek, müşterilerimize daha hızlı ve etkili hizmet sunmak istiyoruz. Kredi tahsis süreçlerinde dijitalleşme ivmemizi artırarak müşterilerimizin dijital yolculuğunu en iyi şekilde deneyimlemesini sağlamayı hedefliyoruz. Ayrıca dış ticaret finansmanı ve sermaye piyasaları da her zaman önceliklerimiz arasında.
Dijitalleşme alanında neler yapıyorsunuz?
Dijitalleşmeye en fazla yatırım yapan bankalardan biriyiz. Mobil bankacılık uygulamamız, yapay zeka destekli finans yönetim araçlarımız ve blockchain tabanlı bankacılık çözümlerimizle müşterilerimize en iyi dijital deneyimleri sunmaya çalışıyoruz. Dijital kanallardan sunduğumuz ürün ve hizmetlerimizi de çeşitlendiriyoruz. 2024 yılında kazandığımız yeni müşterilerin çoğunluğu görüntülü görüşme ile tamamen dijital ortamda bankamız müşterisi oldu. Devreye aldığımız kağıtsız bankacılık programımız kapsamındaki projelerle, şubelerde müşteri işlemleriyle ilgili fiziksel evrak ve ıslak imza süreçlerini dijital platformlara taşıyoruz. Böylece operasyonel maliyetleri azaltıyor, süreçlerin hızını artırıyor ve çevresel sürdürülebilirliği destekleyen yenilikçi çözümler sunuyoruz. Yapay zeka projelerimiz, özellikle operasyonel yükleri hafifleterek çalışanlarımızın daha katma değerli işlere odaklanmalarını sağlıyor. Örneğin, doküman işleme ve imza tespiti projelerimiz sayesinde personelimizin belgeler üzerinden manuel veri girişine ayırdığı süreyi minimuma indiriyoruz.
Biraz da girişim ekosistemine yönelik desteklerinizden bahseder misiniz?
Albaraka Türk olarak girişimcilere, yeni fikirlere ve inovatif çözümlere her zaman destek vermeyi oldukça önemli buluyoruz. Gerek kurum içi gerekse kurum dışı bu fikirleri destekleyecek, geliştirecek ve ortaklıklar kuracak şekilde bir ekosistem yönetiyoruz. Bu amaçla hayata geçirdiğimiz Albaraka Garaj, girişimcilere hızlandırma ve kuluçka olanakları sunarak Türkiye'nin start-up ekosistemine önemli katkılarda bulunuyor. Albaraka Portföy Yönetim Şirketi'nde kurduğumuz ve içerisinde çeşitli girişim sermayesi yatırım fonlarını barındıran APY Ventures inisiyatifiyle, hem kendi hızlandırma programımızdan çıkan girişimlere hem de sektörde takip ettiğimiz girişimlere yatırımlar yapıyoruz. Türkiye'nin ilk fintek girişim kurucusu olarak hayata geçirdiğimiz Insha Ventures bünyesinde kendi girişimlerimizi de hayata geçiriyoruz. Alneo cep POS çözümü, senetleri dijitalleştiren Semosis ve online tahsilat platformu Kozmos gibi çeşitli girişimler Insha Ventures bünyesinde yer alıyor.
Semosis, sanırım kurum içinden bir çalışanınızın ait finansal teknoloji fikri…
Evet, doğru. Bankamız içinden bir çalışanın fikriyle hayata geçen Semosis adlı dijital senet çözümünü kendi ekosistemimizde büyüterek bağımsız bir şirkete dönüştürdük. Bu proje, Türkiye'nin finansal teknoloji alanında bir banka tarafından gerçekleştirilen ilk spin-off yani bağımsız bir şirkete dönüşme oldu. Projenin detayına değinmek gerekirse, Semosis, ticari borç senetlerinin internet ve mobil uygulamalar üzerinden ödenmesini sağlayan bir dijital senet çözümü. Firmaların borçlusu oldukları ticari borç senetlerinin tahsiline aracılık eden ve borç senedi alacaklıları için kolay ve güvenilir takip ve tahsilat imkânı sunan bir platform olarak hizmet sunuyor. Semosis fikrinin ortaya çıkmasına zemin hazırlayan ve Albaraka Türk personelinin fikirlerini geliştirme ve hayata geçirme fırsatı sunduğumuz Kurum İçi Girişimcilik Programımız "Keşfet" bu yıl da başvurularını almaya devam ediyor
Ülkemizdeki hane halkı ve yatırımcıların genel tercihlerini de göz önüne alınca, katılım bankalarının payı yüzde 20-25'leri uzun vadede rahatlıkla görebilir.
Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki fonların yaklaşık yüzde 20-25'i Otomatik Katılım Sistemi'ndeki fonların da yaklaşık yüzde 55-60'ı faizsiz fonlarda bulunuyor.
Albaraka Türk olarak 2025 yılının ikinci yarısından itibaren büyüme rakamlarımızın hızlanmasını ve yıl genelini reel karlılık büyümesiyle kapatmayı hedefliyoruz.
RAKAMLARLA ALBARAKA TÜRK KATILIM BANKASI |
||||
Bin TL |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 |
Özkaynaklar |
4.626.853 |
8.118.973 |
13.387.419 |
18.428.944 |
Toplam Aktifler |
108.955.123 |
146.340.106 |
232.169.495 |
310.547.961 |
Krediler |
60.125.452 |
75.504.754 |
109.168.865 |
148.483.514 |
Toplanan Fonlar |
91.236.649 |
112.675.797 |
161.805.856 |
204.766.581 |
Net Dönem Karı |
104.403 |
1.365.496 |
3.428.558 |
4.310.448 |
|
|
|
|
|
Şube Sayısı |
231 |
225 |
225 |
225 |
Çalışan Sayısı |
2.918 |
2.695 |
2.723 |
2.761 |
Politika faizi yüzde 28-30 bandına geriler
Enflasyon ana eğilimi ve çekirdek enflasyon göstergelerindeki düzelme, 2025 yıl sonu enflasyonunun yüzde 30'un altına düşme olasılığını artırırken bu durum yıl sonuna kadar kademeli bir şekilde devam edebilecek bir faiz indirim patikasını bizlere işaret ediyor. Diğer taraftan beklentilerin üzerinde gelen ocak ayı enflasyonu ve enflasyon metodolojisinde sepet güncellemesiyle yaşanan değişim TCMB'nin sene sonu hedefine ilişkin yukarı yönlü riskleri artırıyor. Bu bağlamda, faiz politikalarına ilişkin beklentilerimiz, veri odaklı kademeli ve kontrollü faiz indirimlerinin devam etmesi yönünde. 2025 yılında faiz indirimlerinin sürmesini ve sene sonu enflasyonunun yüzde 30 seviyesinin altına inerek TCMB hedefine yaklaşması halinde yüzde 28-30 bandına gerileyebilecek bir politika faizinin oluşmasını bekliyoruz.
İkinci yarıda finansman talebi artar
TCMB kademeli faiz indirim sürecine başladı ancak gerek enflasyonun bulunduğu nokta gerek makroekonomik konjonktür nedeniyle TCMB halen oldukça sıkı bir para politikasını benimsiyor. Dolayısıyla tabii ki başlayan bu indirimlerle bir nebze hem fon hem de finansman tarafında maliyetlerde gerileme yaşandı. Ancak bu noktada talebi tüm kesimlerde hızlandıracak bir değişimin daha çok 2025 yılının ikinci yarısından itibaren yaşanabileceğini düşünüyorum.