Suda pozitife dönenler

Türk iş dünyası, pandemiden bu yana Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın önce içeriğini sonra da Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması'nın da yürürlüğe gireceği 2026 yaklaştıkça nasıl uyum sağlayabileceğini anlamakla uğraşıyor.

Bu vesilesiyle hayatımıza giren emisyonlar, şirketlerin büyük dertlerinden biri haline gelmiş durumda. Artık sürdürülebilirlik raporlarında "Kapsam 1-2-3" diye ayrıştırılarak veriliyor; 'uçucu organik bileşiklere' kadar her türlü detayla ilgili bilgileri öğrenebiliyoruz. Sonuçta ortada ciddi bir yaptırım var; yüzde 40'lara kadar çıkabilecek ek vergi yükünü bertaraf edebilmek, kaynak arayışında finans kuruluşlarının soracağı detaylara cevap verebilmek için bu şart. Dolayısıyla para da ağırlıklı olarak emisyon düşürücü teknolojilere ve yenilenebilir enerji çözümlerine harcanıyor.

Ama bu resim içinde, asıl kaygı verici konu olan su, şirketlerin öncelikler listesinde kendine bir türlü yer bulamıyor. Oysa AB Döngüsel Ekonomi Eylem Planı'nda su var; Türk REACH'i sayılan "Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Yönetmeliği" (KKDİK) özellikle boya, çimento, tekstil gibi sektörleri yakından ilgilendiriyor. Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız, "Su konusunda doğrudan bir yaptırım yok ama üretim süreçlerindeki su yönetimi de şirketlerin karşısına gelecek" diyor.

Ama tehdit, bundan daha büyük. Temsa'nın 2023 sürdürülebilirlik raporunda bu tehdit çok net tanımlıyor: "Faaliyette bulunduğumuz ve fabrikamızın olduğu Adana ilinde de küresel sıcaklık artışından ve su stresinden etkilenebilecek alanda bulunmaktadır. Bu nedenle, çevresel risk ve fırsat analizi çalışmalarımızda iklim değişikliği nedeniyle yaşanabilecek kuraklığı göz önünde bulunduruyoruz. Böyle bir durumun söz konusu olması halinde, operasyonel süreçlerimizde 7 gün veya daha uzun süre kesintiye uğrama riskiyle karşı karşıya kalabileceğimizi tespit ettik."

Suyla ilgili bu karamsarlık genellikle bireyler ve temiz suyun yüzde 73'ünü kullanan tarım üzerinden anlatılıyor ama Temsa'nın raporunda yazdığı gibi sanayi ve imalat sektörleri fırtınanın tam ortasında duruyor.

Suyun IPCC'si sayılan Küresel Su Ekonomisi Komisyonu'nun son raporunda "zayıf ekonomi, yıkıcı arazi kullanımı ve su kaynaklarının süregelen kötü yönetimi, kötüleşen iklim kriziyle birleşerek küresel su döngüsünü daha önce görülmemiş bir baskı altına soktu" yorumu yapılıyor ve derinleşen su krizi nedeniyle 2050'ye kadar dünya gıda üretiminin yarısından fazlasının risk altında olabileceği, 25 yıl içinde dünya genelinde ortalama yüzde 8'lik bir GSYH kaybı yaratabileceği tahminine yer veriliyor.

Türkiye için de benzer şekilde iyi bir gelecek senaryosu yok. Cumhuriyet kurulduğunda kişi başına senede yaklaşık 8 bin metreküp su düşüyordu. 2023 verileriyle bu rakam 1.313 metreküp civarına geriledi. Bunun arkasındaki temel neden nüfus artışı ama aşırı su kullanımı, su kirliliği üstüne de İklim Değişikliği'nin etkilerini eklediğinizde tablo karışıyor. Beklentiler 2030-2040 gibi bu rakamın 1.000 metreküp seviyesine veya altına ineceği yönünde. Üstelik ülke olarak su tüketimimiz 2008'den bu yana neredeyse ikiye katlanmış durumda. Bu gidişatı, Dünya Kaynakları Enstitüsü'nün (WRI) açıkladığı Su Riski Atlası şöyle öngörüyor: "Türkiye, su kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından ciddi zorluklarla karşı karşıya kalacak."

Sanayinin su tüketimiyle ilgili güncel bir veri yok. Tek kaynak TÜİK'in su ve atık su istatistikleri ki, en son veri 2022'ye ait. İstatistik Kurumu'na göre 2022 sonu itibarıyla imalat sanayinin su çekimi 3,06 milyar metreküp. Bu rakam 2020'ye göre 223 milyon metreküplük bir artışa denk düşüyor ve toplam çekiminin yüzde 15,7'sini oluşturuyor. Su tüketiminin zirvesinde ise yüzde 58'lik payıyla metal üretimi var. Onu 403 milyon metreküple kimyasallar takip ediyor. Üçüncü sırada ise tekstil var.

Daha güncel ve aynı zamanda daha sağlıklı bir tablo ortaya koyan veri ise Karbon Saydamlık Projesi'nin (CDP) "İklim Değişikliği ve Su Raporu 2023". Kurumun her sene yayımladığı raporun sonuncusuna 60 Türk şirketi (CDP Su Güvenliği Programı ile ilgili kısmına) yanıt verdi, bu bir önceki yıla göre yüzde 15'lik bir artışı ifade ediyor.

Türkiye'den yanıt veren şirketler, yeterli kaliteli suya erişimin sadece doğrudan operasyonları (%86) için değil, tedarik zincirleri (%67) için de elzem olduğunu söylüyor. Ancak raporun en dikkat çekici bölümlerinden biri, "daha fazla şirketin su stresi altındaki veya suyun yok olma riski olan bölgelerdeki su kaynaklarına bağımlı hale gelmesi". Raporda 2023'te, şirketlerin önemli bir kısmının (yüzde 76) kullandığı suyun yarıdan fazlasını su stresi altındaki kaynaklardan çektiği yazıyor (bu oran bir önceki yıl yüzde 71'di).

Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız da benzer bir konuya işaret ediyor. "Yakın bir gelecekte DSİ'nin yeraltı su tahsisleri ile sıkıntılar görebiliriz" diyor ve ekliyor: "Havza ölçeğinde su tahsis planlarımız var ama uygulamaya geçildiğinde gerçeklerle örtüşmeyebilir. Yetmeme riski doğabilir. Sanayiciler bunun çok farkında değil."

CDP'nin işaret ettiği diğer kritik bir konu da bazı şirketlerin dolaylı olarak su kirliliğine ve su kaynaklarının azalmasına sebep olması. Türkiye'den raporlama yapan şirketlerin yüzde 81'i su çekimlerini üçüncü taraf kaynaklardan sağlarken genellikle suyu yine doğrudan alıcı olmayan alanlara deşarj ediyor. Yüzde 62'si ise suyunu arıtma yapmadan deşarj ediyor, yüzde 12'si herhangi bir arıtma işleminden geçirilmeyen suyunu doğrudan doğal çevreye bırakıyor.

Bu gidişatı kısmen tolere etmek mümkün. Yolu da açık: Su verimliliği, suyun yeniden kullanımı, geri dönüşüm ve su koruma uygulamalarının benimsenmesi ve yeni teknolojilere yatırım yapılması. Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Doç.Dr. Aslıhan Kerç de, fabrika eğer belediye sınırları içindeyse ve belediyenin bir arıtma tesisi varsa, alıcı ortamın tesis olduğunu ama yoksa fabrikanın ya kendi arıtma sistemini kurduğunu ya da nehir, deniz gibi üçüncü bir alana atık suyu deşarj ettiğini anlatıyor. Kerç, "Büyük şirketler, bu konuda nispeten duyarlı. Ama bu konu suyun geleceği açısından kritik ve daha iyi çözümlere ihtiyaç var" diyor.

"Atık su asıl önemli konu" diyor Dursun Yılmaz da, "Hep suyun teminini konuşuyoruz ama kullanılan suyun çok azı tüketiliyor, gerisi atık hale geliyor. Ama bunlar pahalı yatırımlar, tekil olarak yapılması zor işler. Suyu geri kazanmanın maliyeti yüksek, özellikle belli ölçeğin altındaki şirketler için…"

Ama ortada bir fırsat da var. CDP'ye göre Türkiye'de tanımlanan su risklerinin doğrudan operasyonlar üzerindeki potansiyel finansal etkisi 2 milyar dolar. Buna karşılık fırsatların potansiyel finansal getirisi 6,3 milyar dolar. Yani potansiyel getiri, risklerin sebep olabileceği maliyetlerden üç kat daha fazla. Bunu sağlamanın tahmini yatırım maliyeti ise 1,7 milyar dolar seviyesinde. Üstelik kamu, arıtma tesisinde kullanılacak enerjinin yüzde 50'sini, atık suyun geri kazanılmasını sağlayan sistemlerde ise enerji maliyetinin tamamını karşılıyor.

SU POZİTİF ŞİRKETLER

InBusiness olarak bu sene ilkini gerçekleştirdiğimiz "Su Pozitif Şirketler" araştırması da bu 'çift taraflı' fırsattan besleniyor ve suyu koruyan, daha verimli kullanmak için yatırım yapan öncüleri ön plana çıkarmayı amaçlıyor. Araştırmayı hazırlarken şirketlerin sürdürülebilirlik raporlarından yararlandık ve toplamda 255 raporu inceledik. Çalışmamız sonucunda sağlıklı bilgi paylaşan 161 şirketi kapsayan bir veri seti oluşturduk. Sürdürülebilirlik raporlarında su yönetimi, 40-50 civarındaki şirketi bir kenara bırakırsak çok detaylı yer almıyor. O nedenle veri setimizi su tüketimi (su çekimi-su deşarjı) üzerine kurduk. Suyu geri kazanma oranı, su yoğunluğu (çalışan ya da ton başına su tüketimi) gibi başlıkları ise yeterli sayıda veri olmadığı için araştırmamıza dahil etmedik. Ayrıca 20 bin metreküp altındaki tüketimleri de kapsam dışı bıraktık.

Listemizdeki 161 şirket, 2022'ye göre yüzde 1,25'lik artışla 2023'te toplam 556,9 milyon metreküp su tüketiyor. Bu haliyle de ağırlığını imalat sanayinin oluşturduğu listemiz, Türkiye'de sanayinin toplam tüketiminin altıda birini oluşturuyorlar. Listemizin şirket başına ortalama su tüketimi ise 3,4 milyon metreküp.

Bu şirketlerin 75'i, 2022-2023 döneminde su tüketimini azaltmayı başarmış görünüyor. Oransal olarak en büyük tasarrufu yüzde 71,65'lik azalışla Rönesans Holding'e ait. Onu yüzde 58,01'lik tasarrufla TÜPRAŞ takip ediyor. Listemizin üçüncü sırasında ise yüzde 54,06'lık azaltımla Zorluteks var. İlk 10'daki şirketlerin azaltım oranları yüzde 37-50 bandında sıralanıyor. Dördüncülükte sürpriz bir şirket EAE Aydınlatma var. Onu Koç Holding, THY ve Türk Prysmian Kablo izliyor. Çelik sektörünün tasarruf şampiyonu Borçelik ise sekizincilikte. Polisan Kimya ve Akenerji ilk 10'unu tamamlıyor.

Miktar bazındaki sıralamada ise çelik ve enerji sektörleri ön plana çıkıyor. Ancak listenin lideri 9,2 milyon metreküplük tasarrufla Koç Holding. TÜPRAŞ bu sıralamada da 8,5 milyon m3 azaltımla yine ikinci. Onu 4,6 milyon m3 ile Enka İnşaat izliyor. Listemizin dördüncü SOCAR Türkiye. İsdemir ve Erdemir ise sırasıyla 2,6 ve 2,4 milyon metreküplük tasarrufla listemizin 5'incisi ve 6'ncısı konumundalar. İlk 10'u ise PETKİM, Akkök Holding, Kardemir ve çimento sektörünün tasarruf şampiyonu Çimsa oluşturuyor.

InBusiness "Su Pozitif Şirketler" listesinde yer alan şirketlerin önemli bir kısmının sürdürülebilirlik raporları, bu kurumların su yönetimi konusunda ciddi bir farkındalık geliştirdiğini ortaya koyuyor. Örneğin Ülker su izleme sistemleriyle noktasal su tüketimlerini dijital ortamda online olarak izliyor. Bu sayede olası sızıntı, kayıp, kaçak ve sapma durumlarında bildirimler sayesinde hızlı aksiyon alabiliyor.

Ekur Et ise şebekeden aldığı suyu ters osmoz işleminden geçirerek saflaştırıyor ve cihazlarda kullanıyormuş. Ancak bu işlem sonunda çekilen şebeke suyunun yüzde 40 kadarı atık olarak deşarj ediliyormuş. Cihaz üzerinde yapılan değişikliklerle ters ozmoz işlemine ihtiyaç ortadan kaldırılmış ve atık su oluşumunun önüne geçilmiş. Zorlu Enerji ise Lüleburgaz Doğal Gaz Santrali'nde, kuyu suyu ve Zorlu Tekstil'in atık su arıtma tesisinden sağlanan geri dönüştürülmüş suyu, operasyonlarında yeniden kullanarak önemli miktarda tasarruf sağlıyor.

Nihayetinde şirketler karşılaşabilecekleri fiziksel ve finansal riskleri aşmak, üretimlerinin sürekliliğini sağlamak için su verimliliğini artıracak iyi uygulamaları hayata geçirmek zorunda.

CDP'nin 2023 Küresel Su Raporu'nda, şirketlerin yüzde 20'si tedarik zincirlerinde su ile ilgili riskler bildirdi; bu oran 2021'de yüzde 16'ydı. Kurum, bu artışı, "suyun iş sürekliliği ve finansal performans üzerindeki etkisinin giderek daha fazla tanındığını gösteriyor" şeklinde yorumluyor. Öyle de olmalı, nihayetinde su krizi, Dünya Ekonomik Forumu'na göre en önemli 10 global risk arasında yer alıyor ve bunu tersine çevirmek için şirketler tükettiği suyun miktarı ile kaynak ve ekosistem üzerinde yarattığı etkilerle yüzleşmek zorunda…

FİNANSIN SU TASARRUFU LİDERLERİ
	ŞİRKET	SU TÜKETİMİ (bin m3) 2022	SU TÜKETİMİ (bin m3) 2023	AZALIŞ ORANI (%)
1	Yapı Kredi Bankası	225,3	191,10	-15,18
2	Akbank	184,5	170,50	-7,59
3	Garanti BBVA	233,0	225,40	-3,26

SU TASARRUFUNUN ÖNCÜSÜ 5 HOLDİNG
	ŞİRKET	SU TÜKETİMİ (bin m3) 2022	SU TÜKETİMİ (bin m3) 2023	AZALIŞ ORANI (%)
1	Rönesans Holding	870,9	246,90	-71,65
2	Koç Holding	17.453,0	8.250,00	-52,73
3	Enka İnşaat	14.306,2	9.624,00	-32,73
4	Borusan Grubu	646,1	508,20	-21,34
5	Akkök Holding	8.290,0	6.736,40	-18,74

SANAYİNİN SU TASARRUFU LİDERLERİ
	ŞİRKET	SU TÜKETİMİ (bin m3) 2022	SU TÜKETİMİ (bin m3) 2023	AZALIŞ ORANI (%)
1	TÜPRAŞ	14790,0	6210,00	-58,01
2	Zorluteks	183,5	84,30	-54,06
3	Türk Prysmian Kablo	126,6	75,00	-40,76
4	Borçelik	498,2	304,60	-38,86
5	Polisan Kimya	139,7	87,80	-37,15
6	Roteks Tekstil	513,9	340,10	-33,82
7	Yünsa	506,5	348,00	-31,29
8	Kale Seramik	1704,5	1196,50	-29,80
9	Süper Film Ambalaj	254,1	179,00	-29,56
10	Kartonsan	1293,2	913,90	-29,33
11	Çimsa	3307,0	2408,00	-27,18
12	SOCAR Türkiye	12917,9	9470,40	-26,69
13	Sarten Ambalaj	100,7	74,90	-25,62
14	Brisa	443,0	341,90	-22,82
15	Kalekim	46,5	36,10	-22,37
16	PETKİM	11033,3	9164,70	-16,94
17	Medcem	740,8	622,80	-15,93
18	TürkTraktör	63,1	53,20	-15,69
19	Korteks	335,6	284,60	-15,20
20	TOFAŞ	794,6	676,20	-14,90
21	Vestel Beyaz Eşya	96,5	85,40	-11,50
22	Akkim Kimya	1141,8	1029,90	-9,80
23	Asaş Alüminyum	538,9	496,50	-7,87
24	Penti Çorap	351,9	327,70	-6,88
25	İsdemir	35325,6	32656,30	-7,56
26	Adapazarı Şeker	112,1	104,80	-6,51
27	Boyçelik	75,3	70,40	-6,51
28	Polisan Kansai Boya	64,4	60,30	-6,37
29	Erdemir	39915,3	37461,60	-6,15
30	Kardemir	22176,9	20952,30	-5,52

SU TÜKETİMİNİ EN ÇOK AZALTANLAR (Oran Bazında)
	ŞİRKET	SU TÜKETİMİ (bin m3) 2022	SU TÜKETİMİ (bin m3) 2023	AZALIŞ ORANI (%)
1	Rönesans Holding	870,9	246,90	-71,65
2	TÜPRAŞ	14.790,0	6.210,00	-58,01
3	Zorluteks	183,5	84,30	-54,06
4	Koç Holding	17.453,0	8.250,00	-52,73
5	THY	364,5	206,50	-43,35
6	Türk Prysmian Kablo	126,6	75,00	-40,76
7	Borçelik	498,2	304,60	-38,86
8	Polisan Kimya	139,7	87,80	-37,15
9	Akenerji	2.043,3	1.304,00	-36,18
10	Roteks Tekstil	513,9	340,10	-33,82
11	Enka İnşaat	14.306,2	9.624,00	-32,73
12	Yünsa	506,5	348,00	-31,29
13	Kale Seramik	1.704,5	1.196,50	-29,80
14	Süper Film Ambalaj	254,1	179,00	-29,56
15	Kartonsan	1.293,2	913,90	-29,33
16	Çimsa	3.307,0	2.408,00	-27,18
17	SOCAR Türkiye	12.917,9	9.470,40	-26,69
18	Sarten Ambalaj	100,7	74,90	-25,62
19	Brisa	443,0	341,90	-22,82
20	Kalekim	46,5	36,10	-22,37
21	Borusan Grubu	646,1	508,20	-21,34
22	Aytaç	297,7	235,50	-20,89
23	Akkök Holding	8.290,0	6.736,40	-18,74
24	PETKİM	11.033,3	9.164,70	-16,94
25	Medcem	740,8	622,80	-15,93
26	TürkTraktör	63,1	53,20	-15,69
27	Korteks	335,6	284,60	-15,20
28	Yapı Kredi Bankası	225,3	191,10	-15,18
29	TOFAŞ	794,6	676,20	-14,90
30	Doğuş Otomotiv	95,5	84,50	-11,52
31	Vestel Beyaz Eşya	96,5	85,40	-11,50
32	Kervan Gıda	310,1	274,80	-11,38
33	Akkim Kimya	1.141,8	1.029,90	-9,80
34	Asaş Alüminyum	538,9	496,50	-7,87
35	Akbank	184,5	170,50	-7,59
36	İsdemir	35.325,6	32.656,30	-7,56
37	Penti Çorap	351,9	327,70	-6,88
38	Türk Telekom	470,0	438,00	-6,81
39	Fasdat Sebze	34,7	32,40	-6,63
40	Eren Perekende ve Tekstil	654,0	611,40	-6,51
41	Adapazarı Şeker	112,1	104,80	-6,51
42	Boyçelik	75,3	70,40	-6,51
43	Polisan Kansai Boya	64,4	60,30	-6,37
44	Erdemir	39.915,3	37.461,60	-6,15
45	Kardemir	22.176,9	20.952,30	-5,52
46	Coca-Cola İçecek	4.879,0	4.610,50	-5,50
47	Enerjisa Enerji	102,5	97,20	-5,17
48	Akcoat	85,2	81,00	-4,93
49	Assan Alüminyum	365,6	348,00	-4,81
50	Sabancı Holding	8.429,2	8.034,20	-4,69

SUYU KORUYAN ŞİRKETLER
Suyu ilk kullanımından sonra arıtıp tekrar üretim süreçlerine dahil eden şirketler
	ŞİRKET	YENİDEN KULLANILAN SU MİKTARI ( bin m3) 2023
1	İsdemir	546.712,9
2	İÇDAŞ	407.850,9
3	Erdemir	401.598
4	TOFAŞ	62.159,1
5	TÜPRAŞ	17.300
6	Şişecam	6.468,3
7	Kale Seramik	6.303,0
8	WE Soda Group	4.454,9
9	Vestel Elektronik	2.308,7
10	Akçansa	1.931,9
11	Aksa Enerji	1.857,9
12	Akkök Holding	1.116,4
13	Aksa Akrilik	1.100,0
14	Tekfen Holding	1.098
15	Anadolu Grubu	644,7
16	Entek Elektrik	615,4
17	İzmir Demir Çelik	612,0
18	Sütaş	592
19	Adapazarı Şeker	430,4
20	Coca-Cola İçecek	304,7
21	Anadolu Efes	245,1
22	Kastamonu Entegre	234,0
23	Ford Otomotiv	199,6
24	Otokar	150
25	Arçelik	124,3
26	Roteks Tekstil	119,3
27	Kordsa	115,8
28	Vestel Beyaz Eşya	111
29	Akkim Kimya	99,6
30	Batı Anadolu Grubu	91,6
31	Çimsa	89
32	Brisa	87,2
33	Aygaz	60,1
34	IC Holding	31
35	Kerevitaş	21,0
37	Kervan Gıda	310,1
38	Yapı Kredi Bankası	225,3
39	Türk Telekom	470,0
40	Sarten Ambalaj	100,7
41	Penti Çorap	351,9
42	Warmhaus	49,3
43	Sun Tekstil - Ekoten	490,9
44	Assan Alüminyum	365,6
45	Akbank	184,5
46	Carrefoursa	385,4
47	TAB Gıda	538,8
48	Vestel Beyaz Eşya	96,5
49	Doğuş Otomotiv	95,5
50	Kalekim	46,5

Miktar bazında su tasarrufunun öncüleri çelik ve enerji sektörleri. En çok azaltım gerçekleştiren şirketler ise Koç Holding, TÜPRAŞ ve Enka İnşaat.

161 şirketin 75'i, 2022-2023 döneminde su tüketimini azaltmış. Oransal olarak en büyük tasarruf ise yüzde 71,65'lik azalışla Rönesans Holding'e ait.

MİKTAR BAZINDA SU TÜKETİMİNİ EN ÇOK AZALTANLAR
	ŞİRKET	SU TÜKETİMİ (bin m3) 2022	SU TÜKETİMİ (bin m3) 2023	MİKTAR AZALIŞ / (bin m3)
1	Koç Holding	17.453,0	8.250,00	-9.203,00
2	TÜPRAŞ	14.790,0	6.210,00	-8.580,00
3	Enka İnşaat	14.306,2	9.624,00	-4.682,20
4	SOCAR Türkiye	12.917,9	9.470,40	-3.447,50
5	İsdemir	35.325,6	32.656,30	-2.669,30
6	Erdemir	39.915,3	37.461,60	-2.453,70
7	PETKİM	11.033,3	9.164,70	-1.868,60
8	Akkök Holding	8.290,0	6.736,40	-1.553,60
9	Kardemir	22.176,9	20.952,30	-1.224,60
10	Çimsa	3.307,0	2.408,00	-899,00
11	Akenerji	2.043,3	1.304,00	-739,30
12	Rönesans Holding	870,9	246,90	-624,00
13	Kale Seramik	1.704,5	1.196,50	-508,00
14	Sabancı Holding	8.429,2	8.034,20	-395,00
15	Kartonsan	1.293,2	913,90	-379,30
16	Coca-Cola İçecek	4.879,0	4.610,50	-268,50
17	Borçelik	498,2	304,60	-193,60
18	Roteks Tekstil	513,9	340,10	-173,80
19	Yünsa	506,5	348,00	-158,50
20	THY	364,5	206,50	-158,00
21	Kordsa	3.711,0	3.566,30	-144,70
22	Borusan Grubu	646,1	508,20	-137,90
23	TOFAŞ	794,6	676,20	-118,40
24	Medcem	740,8	622,80	-118,00
25	Akkim Kimya	1.141,8	1.029,90	-111,90
26	Brisa	443,0	341,90	-101,10
27	Zorluteks	183,5	84,30	-99,20
28	Tat Gıda	4.497,0	4.406,00	-91,00
29	Süper Film Ambalaj	254,1	179,00	-75,10
30	Aytaç	297,7	235,50	-62,20
31	Polisan Kimya	139,7	87,80	-51,90
32	Akçansa	2.329,7	2.277,90	-51,80
33	Türk Prysmian Kablo	126,6	75,00	-51,60
34	Korteks	335,6	284,60	-51,00
35	Eren Perekende ve Tekstil	654,0	611,40	-42,60
36	Asaş Alüminyum	538,9	496,50	-42,40
37	Kervan Gıda	310,1	274,80	-35,30
38	Yapı Kredi Bankası	225,3	191,10	-34,20
39	Türk Telekom	470,0	438,00	-32,00
40	Sarten Ambalaj	100,7	74,90	-25,80
41	Penti Çorap	351,9	327,70	-24,20
42	Warmhaus	49,3	31,50	-17,80
43	Sun Tekstil - Ekoten	490,9	473,20	-17,69
44	Assan Alüminyum	365,6	348,00	-17,60
45	Akbank	184,5	170,50	-14,00
46	Carrefoursa	385,4	372,40	-13,00
47	TAB Gıda	538,8	526,00	-12,80
48	Vestel Beyaz Eşya	96,5	85,40	-11,10
49	Doğuş Otomotiv	95,5	84,50	-11,00
50	Kalekim	46,5	36,10	-10,40