DÖVİZLİ İŞLEMLER VE SÖZLEŞMELER
2018’de Türk Lirası’nı koruma amacıyla dövizli sözleşmelere yasak getirilmişti. Uygulamada pek çok zorluklarla karşılaşıldı. Bu yılın nisan ayında yayımlanan yeni tebliğle pek çok değişiklik yapıldı.
Gözde Esen Sakar / Avukat /Şirket Birleşme ve Devralmaları, Sermaye Piyasaları ve Uluslararası Hukuk
Dövizli işlemler ve sözleşmeler aslında yeni bir konu değil, ancak her daim gündemde. Haklı olarak bu konudaki sorular ve değerlendirmeler uygulama bazında bitmek bilmiyor. 2018'den bu yana kurlarda yaşanan hareketlenmeyle birlikte ticaret ve üretim faaliyetlerinin devamlılığını sağlama, borç alacak işlemlerinde denge yaratabilme ve tarafların haklarını koruma amaçlı Türkiye'de yerleşik kişiler arasında döviz cinsinden veya dövize endeksli yapılmış veya yapılacak sözleşmelere birtakım kurallar getirildi.
Bu kuralların ilk çıkış noktası, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı karara istinaden 13 Eylül 2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıydı. Bu karar ile Türkiye'de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde yer alan bedellerin döviz cinsinden ya da dövize endeksli olarak belirlenmesine dair yasak getirildiğini çok iyi hatırlıyoruz. Daha sonra bu kararın uygulanmasına ve istisnalara dair beklenen düzenleme 6 Ekim 2018'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu arada, yanlış anlaşılma olmaması için altını çizmek istiyorum; o dönemde yayınlanan düzenlemeler de sonradan uygulamadaki ihtiyacı ve soruları tam karşılar yeterlilikte olamadı, bu konuda 2022'ye kadar ilave düzenlemeler yapıldı, onlara da yazımın devamında değineceğim.
6 Ekim 2018 tarihli Tebliğ'de ilk göze çarpan, Türkiye'de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri, aşağıda sayılı sözleşmelerde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramayacaklarıydı.
Konusu serbest bölgeler dahil yurt içinde yer alan gayrimenkullere ilişkin satış ve kira sözleşmeleri, iş makineleri dahil taşıt satış ve kiralama sözleşmeleri, yurt dışında ifa edilecekler dışında kalan iş sözleşmeleri, danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dahil hizmet sözleşmeleri ve eser sözleşmeleri bu kapsamda yer alıyordu. Tebliğ ile bahis konusu sözleşmelerinin dövizle yapılması büyük oranda yasaklanmışken, daha sonra, bu yasakların birçoğu kaldırıldı ve piyasalarda belli oranda rahatlama oldu.
YASAL DÜZENLEMELERE DEVAM EDİLİYOR
19 Nisan 2022 itibarıyla bazı önemli değişikliklere daha vakıf olduk. Bu yeni düzenleme ile çok tartışma konusu olan 'menkul satış sözleşmelerinin' dövizli sözleşme ve döviz cinsinden ödeme konusuna netlik getirilmeye çalışıldı. Tabii, bu noktada, Tebliğ'de geçen 'menkul' ifadesinin neleri kapsadığı da gündemi meşgul ediyor. Tebliğ'de 'menkul' ifadesinin doğrudan tanımı yok, ancak genel hukuk kurallarına göre, gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşyayı kapsıyor diyebiliyoruz.
Bu son düzenleme ne getirdi derseniz; Türkiye'de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri menkul satış sözleşmelerinde, sözleşme bedeli döviz cinsinden veya dövize endeksli kararlaştırılabiliyor, ancak ödeme döviz üzerinden yapılamıyor, ödeme yalnızca Türk Lirası cinsiden yapılabiliyor. Türk Lirası cinsinden yapılacak ödemelerde hangi tarihteki kurun dikkate alınacağı konusunda Tebliğ'de bir açıklama bulunmuyor. Uygulamada bugüne kadar sıklıkla icra edilen ödeme tarihindeki Merkez Bankasınca ilan edilen döviz kurlarının esas alınması şeklinde.
Uygulamada geldiğimiz aşamada halen, her bir somut olay nezdinde, dövizli işlemler ve dövizli sözleşmeler konusu yasak kapsamına mı giriyoruz istisnaya mı giriyoruz şeklinde ele alınmakta ve muğlak noktalar olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunların günün gelişen ihtiyaçlarına göre, hızlı ve yerinde yasal düzenlemeler ile tamamlanacağını umuyoruz...
GRUP ŞİRKETLERİ BORÇLANMALARI
Uygulamadaki tartışma konularından biri de grup şirketlerinin birbirleri arasındaki borçlanmaların döviz cinsinden olup olamayacağı yönünde. Dövizli işlemler konusu kambiyo mevzuatı kapsamında ele alınmış, vergi düzenlemelerine atıf yapılarak veya koordineli kolektif düzenlemeler yapılmamıştır. Konu bu yönü ile uygulamada, hukuki, vergisel yorumlamalara kalıyor. Maliye, ilk etapta, grup şirketleri arasındaki grup içi döviz borçlanmalarını dar yorumlayarak Tebliğler kapsamında dövizle işlem yasağı kapsamına giriyor diyordu.
Buna piyasadan, iş dünyasından, uzman hukukçular, uzman vergicilerden itirazlar geldi. Hazine devreye girerek Maliye'ye resmi yazı iletti (HMB. Fı̇nansal Pı̇yasalar ve Kambı̇yo Genel Müdürlüğü'nün 25.02.2021 tarihli E.86766257- 010.99-116665 sayılı yazısı) ve buna göre mükelleflerin ortaklarından, iştiraklerden veya bağlı ortaklıklarından döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak borç alması veya vermesi hususunun döviz veya dövize endeksli sözleşme olarak değil, döviz kredisi kullanımı/kullandırımı olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, dövizle işlem yasağı kapsamına girmediğini belirtti. Ancak konu bununla kalmıyor. Zira yukarıda göreceğiniz üzere, Hazine'nin grup içi borçlanmayı, döviz kredisi kullanımı/kullandırımı olarak değerlendirmesi demesi ile Merkez Bankası'nın dahili gerekiyor.
Konu şuna evriliyor; "Fon fazlası olan firmanın fon açığı olan aynı holding bünyesindeki firmaya veya grup firmasına ilgili tutarı, döviz cinsinden karşılığını yatırabilmesi amacıyla, borçlandırmanın ve takibinin TL cinsinden yapılması kaydıyla, borçlandırma işlemlerine ilişkin bedelleri döviz cinsinden karşılığının firmanın yazılı beyanına istinaden yurt içindeki ilgili hesaplara transferi mümkün."
Gelinen aşamada, borçlanmanın ve takibin TL cinsinden yapılması kaydıyla, belirtilen kapsamda, grup içi borçlanma döviz cinsinden yapılabiliyor. Bu husus vergisel düzenlemelerin ve değerlendirmelerin de dahilini gerektirdiği için halen piyasalar ve şirketler nezdinde tam net değil. Maliye ve yetkili ku- rumların koordineli olarak bu konuya birlikte eğilmesi ve neticede, eksik ve muğlak hususları ortadan kaldırır şekilde tebliğ, yönetmelik düzenlemesi ticari hayatın ve piyasadaki tüm paydaşların yararına olacak.
YENİ DÜZENLEMELER NELERİ GETİRDİ?
-Türkiye'de yerleşik kişiler ile dışarıda yerleşik kişiler arasında akdedilmiş/akdedilecek menkul satış sözleşmelerine ilişkin ödeme yükümlülüklerinin döviz üzerinden yerine getirilmesi mümkün.
-19 Nisan 2022 ve sonrasında döviz cinsinden düzenlenmiş olan çek vb. ödeme araçlarının, Türkiye'de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri/akdedecekleri menkul satış sözleşmeleri konusu ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde kullanılması mümkün olmayacak.
-Yapılan değişiklik, taşıt satış sözleşmelerinin mevcut durumunu değiştirmeyecek. Dolayısıyla, Türkiye'de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri taşıt satış sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasının mümkün olmayacak.
-Borsa İstanbul A.Ş. Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda döviz cinsinden gerçekleştirilen kıymetli maden ve kıymetli taş alım satım işlemleri ile bu işlemlerin takası kapsamındaki ödeme yükümlülükleri, döviz üzerinden yerine getirilebilecek.
-4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmeler, dövizle ödeme yasağına tabi olmayacak.
-Yabancı sermaye piyasası araçları, depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere; sermaye piyasası araçlarının döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkün olacak.
-Diğer sözleşme türlerine ilişkin Tebliğ'de yer alan dövizle ödeme kısıtlamaları geçerliliğini koruyacak.