Geleceğe Mektuplar: Abdullah Kiğılı


Y VE Z KUŞAĞINDAN ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR
Abdullah Kiğılı - Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı
Benim hayat yolculuğum aslında anlatması kolay ama inanması güç bir yaşam hikayesi.
55 yıllık iş hayatına sığan birçok hayat dersi, krizlerde dağılıp paniğe kapılan sektörü toparlayıp örgütlenme, Fenerbahçe sevdası, güreş federasyonundan futbol federasyonu başkanlığına sporun her dalına uzanan bir sporseverlik ve yöneticilik, anlaşmazlıklarda arabuluculuk, dert babalığı, üç kız evlat ve biri kız beşi erkek altı toruna babalık ve dedelik… Tüm bunlar bir hayata nasıl sığdı dersek anlatması kolay ve bazen inanması güç olur.
ÖĞRENMEYE DEVAM EDİYORUM
Hayata çok genç yaşta başladım. Küçük yaşlarda babamın dükkanında zanaatın inceliklerini öğrendim. 1938 yılında Malatya'da babam Süleyman Kiğılı ve ortağının kumaş mağazası açması, baba mesleği kumaş ticaretini sürdürmem markamın temelini oluşturuyor. 1938 yılında başlayan 82 yıllık maceranın 55 yılında bizzat ben bulundum. 1965 yılında babamdan Sultanhamam'daki kumaş mağazasını devraldığımda, mağazanın metrekaresi 100, çalışan sayısı 5'ti. Bugün ise Türkiye'de 225 mağazayla 50 bin metrekarede, yaklaşık iki bin çalışanımızla hizmet veriyoruz.
Bu yaşa geldim, sektörde 55 yılımı bitirdim, hala yeni bir şeyler öğreniyorum. Hele bundan sonra, bu yeni düzende Y-Z kuşağından öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki. Bunun sonu yok ve çoğuna adapte olmak mümkün değil. Dünya her gün değişiyor, alıştığınızın dışına çıkmak, kendinizi geliştirmek ve yeni şeyler öğrenmek zorundasınız.
Yaşadığımız pandemi süreci bunu hepimize öğretti. Covid 19 salgınıyla daha önce hiç yaşamadığımız bir dönemden geçtik, kimse ne olduğunu anlamadan bir anda evlerimize kapandık sokağa çıkmaya korkar olduk.
Zorlu günler geçirdik, iş yapış şekillerimiz, yaşam tarzlarımız değişti. İşimizin farklı alanlarına kanalize olarak bu süreci de olabilecek en iyi şekilde değerlendirdik. Yurt dışında yaptığımız yatırımlar ve açtığımız mağazalarla büyüme atağı yaptık. Kiğılı Market'i kurduk, e-ticaret geliştirmelerine teknolojik yatırımlara ağırlık verdik.
YENİLENEBİLME YETENEĞİ
Bu çağda geçerli olan tek şey bu, yenilenebilme yeteceği. Değişim kaçınılmaz olduğu için markalar da insanlar gibi esnek olmalı, çağın getirilerine ayak uydurmalı. İşletmenizin ne kadar küçük ya da büyük olduğu değil sürekli olması önemli. Artık markaların sürdürülebilirliklerini sağlamaları da sosyal etki sağlamaya yönelik neler yaptıkları ile birebir bağlantılı.
İnsanlar artık "inandığı markadan" satın alıyor. Y-Z kuşağı gençleri hepsi kendi başına birer aktivist. Toplumsal konularda sorumluluk bilinciyle hareket ediyorlar. Üzerinde yaşadığımız tek bir dünya var ve "dünya var olduğu sürece var olacağız" bilincine erişmiş vaziyetteler. Yeni dünya düzeninde iklim değişikliği, yolsuzluk, yoksulluk, temiz su erişimi, insan hakları gibi konular ön planda olacak ve eğer markanız bu yönde çalışmalarda bulunmuyor ve farkındalık yaratmıyorsa bundan sonraki kuşağa hitap edemiyor demektir ve sürekliliğini sağlayamaz.
GENÇLERE TAVSİYELERİM
Dünyadaki gelişmeleri takip edip, öğrenerek işimizi teknik anlamda geliştiriyoruz. Araştırıyoruz, gözlemliyoruz, yenilikleri takip ediyoruz ve çok çalışıyoruz. Gençlerimiz için tavsiye verecek olursam, işinize saygı gösterin, işinizi saygıyla yapın ki, işiniz sizi saygın yapsın.
Başarıyı hedefleyin, ihtiyatla ilerleyin ve durmanız gereken yeri iyi bilin. Yeni kişilerle tanışın, her dost yeni bir güvencedir, onlara güvenin ama en çok kendinize güvenin. Benliğin içine girmeyin, ben demeyi bırakın, benliğin içine girdiğin vakit bir müddet sonra acı tecrübeyle karşı karşıya kalırsın.
Büyüdükçe küçülün. Bitmemiş işler veya kafama takılan işler beni son derece rahatsız eder. O nedenle asla yapılacak işlerimi ertelemem. Yani eskilerin deyimiyle "Bugünkü işini yarına bırakmayın." Sözünüzün sahibi olun. Söz verirken iyi düşünün ve tutamayacağınız sözü vermeyin. Sözünü tutamazsan tüm itibarını kaybedersin.
Hızlı ve basit çözümler üretin, pratik olun. Eskiden büyük balık küçük balığı yer denirdi. Şimdilerde ise hızlı yavaşı yer denmekte, hantal yapılanmalar sizi geri bırakır. Kazanma hırsını sürdürürken daima kendinizi sorgulayın, senin kazanımından kimse zarar görmesin.
Hobilerinize mutlaka zaman ayırın! Hobiniz yoksa yaratın bu sizi rahatlatacaktır. Hırs, tevazu ve disiplini birleştirin ve en önemlisi yaşamla işi birleştirin. En iyiyi yapın. Yapamazsanız bil ki başkaları yapar. Saate bakma, zaman nasıl olsa dolacaktır. Boşa harcanacak vakit yok. İş yaratın, işi ertelemeyin. Araştırın, gözlemleyin, merak edin, kendinize güvenin ve hareket edin.
Sözlerimi sonlandırırken INBUSINESS dergisine ekonomi dergiciliğine getirdiği farklı yaklaşımı ile kattığı yenilik için başta Derginin Genel Yayın Yönetmeni Sevgili Hülya Güler ve emeği geçen herkese teşekkür eder, bundan sonraki yayın hayatında başarılarının daim olmasını dilerim.