Geleceğe Mektuplar - Hüsnü Özyeğin
DENEME, YANILMA, VE DENEYİMLERLE YOLA DEVAM ETME CESARETİ...
"Girişimciliğin doğuştan gelen bir özellik olduğuna inanan çok fazla insan var fakat ben girişimciliğin öğrenilebilir olduğunu düşünüyorum."
Hüsnü Özyeğin - Fiba Grubu Kurucusu ve Onursal Başkanı
Özyeğin Üniversitesi'nde bundan dokuz yıl önce Türkiye'nin ilk başarısızlık konferansını düzenlediğimiz zaman, etkinliğe katılan gençlere, hayatları boyunca işlerine yarayacak bir deneyim sunmayı amaçlamıştım. Etkinlikte ben de tüm başarısızlarımı içtenlikle paylaşmıştım. Çünkü işlerinde başarılı olmuş insanların başarısızlıklarını gizlemelerinin, başarıyı gençler için ulaşılamaz bir nokta olarak çizdiğine inanıyorum. Oysaki deneyim paylaşımı herkesin ufkunu açar. Bu yüzden, uzun yıllarımı harcayarak elde ettiğim deneyimleri gençlerle cömertçe paylaşmaktan çok memnun oluyorum. Bence insanlara işlerimi nasıl kurduğumu anlatmamın fazla bir faydası yok. Gençlerin başarısızlıkların doğal olduğunu bilerek geleceğe hazırlanmaları çok daha önemli…
EN DEĞERLİ YATIRIMIM ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ
Benim yaşantımdan geleceğe kalan en derin izler, başta eğitim olmak üzere hep insani ve sosyal kalkınmaya yaptığım yatırımlar oldu. Özyeğin Üniversitesi ise geleceğe yatırım anlayışımın sembolleştiği kurum, hayatımda en fazla değer verdiğim yatırımım ve gençlere duyduğum güveni geleceğe taşıyacak mirasım...
Üniversiteyi kurarken ilk amacım ülkemde benden sonra nesiller boyunca varlığını sürdürecek ve her geçen yıl daha da güçlenecek nitelikli bir yükseköğretim kurumuna imza atmaktı. Üniversitemizin kuruluş kararını alırken; burasının özgün ve özgür düşünceyi destekleyen, yaşamla iç içe, iş dünyası için tamamlayıcı, aynı zamanda toplumsal gelişime katkı sunan yenilikçi bir eğitim kurumu olmasını hayal ettim. Gençlere deneme, yanılma ve başarısızlıklardan elde edilen deneyimlerle yola devam etme cesareti ve kültürü kazandırmaya önem verdim.
Üniversitemizin bugün geldiği noktada, en başta hayal ettiğimiz tüm vasıflara sahip olmasını ve öğrencilerimize nitelikli bir akademik ve sosyal hayat sunmasını yaşamımdaki en büyük başarılardan biri olarak sayıyorum. Çünkü gençlerin önlerinde, layık oldukları şekilde yeni fırsatlar ve onları başarıya götürecek yeni kapılar açıldığı zaman büyük işlere imza atacaklarına inanıyorum.
YENİ BAŞARI ÖYKÜLERİNİ GURURLA İZLİYORUM
Bugüne kadar 13 ülkede 100 şirket kurdum ve girişimciliğimin belki Türkiye'de hiç kimseye benzemeyen çok farklı bir hikayesi oldu. Çok farklı coğrafyalarda cesaret gerektiren işlere imza attım. O dönemlerden öğrendiklerimi daha genç profesyonellerle ve girişimcilerle paylaşmayı, bu tür platformlarda yer almayı önemsiyorum. Bu aktarımlarla yeni şirketlerin kurulmasına ve hatta bunların başarıya ulaşmasına katkı sağlamak, benim için ülkeme hizmet etmek anlamına geliyor.
Girişimciliğin doğuştan gelen bir özellik olduğuna inanan çok fazla insan var fakat ben girişimciliğin öğrenilebilir olduğunu düşünüyorum. Bazı insanların sosyal, girişken ve özgüven sahibi olmak gibi doğuştan gelen bazı melekeleri olduğu doğrudur ancak bunların önemli bir kısmının eğitimle verilebilir olduğunu sık sık ifade ediyorum. Bu sayede girişimcilik alanında insanların cesur ve akılcı olması konusunda Türkiye'nin geleceğine önemli bir miras bıraktığım kanaatindeyim. Girişimcilik dünyasındaki yeni başarı öykülerini de gururla izliyorum.
DEĞER VE İLKELERİMİZ VAKIFLARIMIZLA KALICI OLACAK
Benim için kalıcı etki ile sosyal kalkınmaya yönelik davranış değişikliği yaratmak ve bunları sağlayacak sürdürülebilir yapılar oluşturmak asıl değerlerdir. Bu değer ve ilkelerimizin Fiba Grubu'nun geleceğindeki temel rolünü garanti altına alan kurumlar ise vakıflarımızdır. Sosyal yatırımlarımızın sürdürülebilirliğinin işlerimizin sürdürülebilirliğini de sağlayacağına, Grubumuz için her zaman, insana yapılmış yatırımın en önemli yatırımlar olacağına inanıyorum. İşlerimizde tevazu göstererek çalışma ve toplumdan kazandığını topluma geri verme anlayışımız, inanıyorum ki bu yatırımları geleceğe taşıyacaktır.