Yönetimlerde, kadınların umut veren yükselişi


İpek Alpkökin Olgunsoy /INBUSINESS
Dünya Ekonomik Forumu'a göre kadın ve erkeklerin kazançlarının eşitlenmesi için hala 165 yıl geçmesi gerekiyor. Yine WEF'in endeksine göre Türkiye'de kadınların kazandığı her 1 dolara karşılık erkekler 2,27 dolar kazanıyor. Bu oran ABD'de 1'e 1,54, Almanya'da 1'e 1,49, Türkiye ile ekonomik anlamda zaman zaman kıyaslanan Polonya'da ise 1'e 1,56 dolar seviyesinde... Yani önümüzde 'cinsiyet eşitsizliği'nin kapanması için uzun ve zorlu bir yol var. Ancak FİBA Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin'in de söylediği gibi Türk iş dünyasının bu kadar uzun süre beklemek gibi bir niyeti yok. Üstelik amaç kadınların sadece daha eşit koşullarda çalışması değil 'karar alma mekanizmaları'nda da aynı eşit tutumla karşılaşmaları. İş dünyasındaki yarışın eşit koşullarda yapılması isteniyor. Aynı zamanda Yönetim Kurulunda Kadın Derneği'nin Danışma Kurulu Başkanı da olan Özyeğin "Yönetim kurullarında kadın temsilinin artmasının çok daha yüksek ekonomik değer yarattığının bilincindeyiz. Bu alanda çalışmalar yapıyoruz" diyor. Türk iş dünyasında özellikle üst düzey yönetimlerde cinsiyet eşitliği kapsamında kadınların daha fazla görev alması bilinci son yıllarda iyice artmış durumda. Bir başka önemli örnek, Anadolu Grubu İcra Başkanı Hurşit Zorlu'dan geliyor. Aynı zamanda üst yönetimlerde kadın oranının yüzde 30 hedefine ulaşması için kurulan 'Yüzde 30' Kulübü'nün de kurucularından olan Zorlu, "Bu konuyu sahipleniyor ve fırsat eşitliğini destekleyerek mümkün olan en kısa vadede en ileriye taşımaya stratejilerimiz arasında önemli bir yer veriyoruz" diyor. 2020 verilerine baktığımızda dünya çapında şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanlarının sadece yüzde 20,6'sının kadın olduğunu görüyoruz. Bu sayı 2019'da yüzde 20,0'dı. Aradaki bu minimal artış umut verici olsa da uzmanlara göre daha alınması gereken uzun bir yol var.
Öte yandan MERCER'ın gerçekleştirdiği, PERYÖN-Türkiye İnsan Yönetimi Derneği'nin araştırma, PWN İstanbul'un ise stratejik ortağı olduğu Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça 2020 Araştırması umut verici rakamlara sahip. Rapor; 2020 yılında kadınların genel temsilinde yüzde 17, kıdemli yönetici pozisyonlarındaki kadın çalışan oranında yüzde 19'a yaklaşan bir yükseliş yaşandığını ortaya koyuyor. Yani ufukta umut yok değil. Nitekim "İş'te Kadının Yükselişi Araştırması'na" katılan kurumların terazinin kefelerini dengelemek için gösterdikleri hassasiyet de yüz güldürecek nitelikte...
İŞ'TE KADININ YÜKSELİŞİ
Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın (SKA) 5'inci maddesi kadın ve kız çocuklarına karşı 'her türlü' ayrımcılığın ortadan kaldırılmasının yalnız temel insani hak değil aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmayı hızlandırmak için önem taşıdığını belirterek 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' başlığını taşır. İş dünyası da son yıllardaki bilinçlenmenin etkisiyle kadınların etkinliğinin giderek artırılması için bu konuda pek çok girişim ve çalışmayla hareketlenmiş durumda.
INBUSINESS Dergisi olarak hazırladığımız 'İş'te Kadının Yükselişi' araştırması aslında Türk iş dünyasında kadınların, özellikle de karar verici pozisyonlarda yer alanların bir fotoğrafını çekiyor, durum tespiti yapıyor. Araştırmamıza katılan 100 şirketin verdiği detaylı yanıtlar kadınların iş dünyasındaki etkin rolünün tahminlerden çok daha fazla olduğunu gözler önüne seriyor. Detaylarını tablolarımızda bulacağınız araştırmamızın genel sonuçlarının ortaya çıkardığı çarpıcı rakamlara bir göz atalım. Araştırmaya katılan şirketlerin toplam çalışan sayısı 600 bin 348. Bu çalışanların 245 bin 194'ü kadın. Toplam çalışan sayısında kadınların oranı yüzde 40,84... Aradaki 9 puanlık farkın bir kısmının pandemi dönemindeki iş kayıplarından kaynaklandığı düşünülüyor.
Peki, kadınlar 'karar alma' mekanizmasında ne kadar yetkili. Hemen araştırmaya katılan şirketlerin beyan ettiği bilgilere bakalım. Derlediğimiz bilgilere göre kadınların 'yönetim kurulları'nda yer alma oranı yüzde 24,79. Yani toplam 952 yönetim kurulu üyesinin 236'sı kadın. Bir kademe alta inip 'üst yönetim'de yer alan kadın oranına baktığımızda karşımıza yüzde 32,26 oranı çıkıyor. 5 bin 768 yöneticinin bin 861'i kadın. 'Orta kademe'de ise 41 bin 991 orta kademe yöneticinin 14 bin 475'inin kadın olduğu görülüyor, oran ise yüzde 34,47... Sizin de fark ettiğiniz gibi toplam çalışan sayısında neredeyse yüzde 50'ye varan kadın-erkek çalışan oranı karar alma mekanizmalarında üst basamaklara çıkarken giderek azalıyor. Yönetim kurulu seviyesinde ise yarıya iniyor. İş'te Kadının Yükselişi araştırması bu yüzden önemli.
INBUSINESS olarak biz de 'cinsiyet eşitsizliği'ne ilişkin farkların kapanması için 165 yıl beklemek istemiyoruz.
ÜST KADEME YOLU
Yapılan araştırmalara bakıldığında kadınların pozisyonları yükseldikçe şartlar daha da sertleşiyor. PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Berna Öztınaz, kıdem seviyesi arttıkça kadınların temsil oranının düştüğüne dikkat çekiyor. Öztınaz; "MERCER'ın küresel seviyede gerçekleştirdiği Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça 2020 Araştırması'na göre kıdem seviyesi yükseldikçe kadınların temsil oranının düştüğünü görüyoruz. Dünyada orta kademe yönetimde kadın temsil oranı yüzde 37, kıdemli yönetici pozisyonlarındaki temsil oranı yüzde 29 ve icra kurulu düzeyindeki temsil oranının ise yüzde 23 olduğu tespit edildi" diyor.
Pandeminin kadın istihdamındaki artışı etkilediğine değinen Öztınaz, "Türkiye'deki şirketlerin yüzde 94'ü çeşitlilik ve kapsayıcı iş ortamı uygulamaları geliştirmeye odaklanıyor. Araştırmamızın sonuçlarından biri de bu konuda teoriden uygulamaya geçen şirketlerin sayısının yüzde 34'te kaldığı" diyor.
PANDEMİ DAHA DA VURDU
Covid-19'un kadın istihdamı üzerindeki negatif etkileri 2020'yi çok daha zor bir sene yaptı. "Çalışan kadınlar, pandemiden orantısız şekilde yara aldı, almaya da devam ediyor" diyen IWF (International Women's Forum) Türkiye Başkanı ve W20 Kurucu Başkanı Dr. Gülden Türktan dünyadaki rakamlara dikkat çekiyor. Türktan, "Mckinsey'nin temmuz ayında yayınladığı rapora göre; salgın nedeniyle erkeklerin işsiz kalma tehlikesi yüzde 3,8 iken kadınlarda bu oran yüzde 4,5'a yükseliyor. Hatta bu kriz, 'Shecession' kadınları vuran kriz terimini ortaya çıkardı" diyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan Temmuz 2019 verilerine göre işgücüne katılım oranı; kadınlar için yüzde 34,5 iken erkekler için yüzde 71,8 idi. TÜİK'in Haziran 2020 verilerine göre, Türkiye'de erkekler arasında istihdam oranı yüzde 58,9, kadınlarda ise 26,3 olarak gerçekleşti. Uzmanlar, bu gelişme hızı üzerinden bir hesap yapılırsa; kadınların iş gücüne katılımında, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ortalaması olan yüzde 52,9'a ulaşmak için 40 yıldan fazla bir süreye ihtiyaç duyulacağına dikkat çekiyor.
Türkiye'de kadın istihdamındaki artışın, pandemi öncesinde, G20 ülkeleri arasında Suudi Arabistan ve Japonya'nın arkasından sondan üçüncü sırada olduğuna değinen Türktan, "Covid-19 salgınıyla tüm ülkeler kaybetti. Bu sıralamada ülkemizi elbirliği ile çok daha iyiye götürmek zorundayız. Kadın istihdamı ve GSYH'ye olumlu etki etmesi kaçırdığımız bir büyüme ve kalkınma fırsatı olarak kalmamalı" diyor.
GSYH YÜZDE 20 ARTABİLİR
Türkiye'de kişi başına düşen GSYH'yi artırmanın en önemli kaldıraçlarından biri de kadınların iş gücüne katılım oranlarını artırmak. McKinsey Global Enstitüsü (MGI) tarafından yapılan tahminlere göre; Türkiye'de kadınların iş gücüne katılım oranının 2025 itibarıyla OECD ortalaması olan yüzde 63'e çıkarılması durumunda, GSYH yüzde 20, yani yaklaşık 200-250 milyar dolar civarında artabilir.
Kadınların katılım oranının OECD ortalaması olan yüzde 63'e çıkarıldığı senaryoyu düşündüğümüzde 2025 yılındaki GSYH'deki kadın emeği oranının yüzde 35- 37 aralığına yükseleceği hesaplanıyor diyen MY Executive Ortağı Aslı Colley, kadın liderlerin başarılarına dikkat çekiyor.
"Üst düzey yönetim kadrolarında daha çok kadını istihdam etmek, kurumsal performansın geliştirilmesinde de önemli farklar ortaya koyuyor" diyen Colley, "Kadın liderlerin, insan merkezli yaklaşımları ve katılımcı karar alma eğilimleri gibi davranışlarının, kurumsal performansı artırdığını görüyoruz" diyor.
KOTA UYGULAMASI ÖNEMLİ
PWN İstanbul - Profesyonel İş Kadınları Derneği Başkanı Aylin Satun Olsun da Colley ile aynı görüşü paylaşıyor. "Nüfusun yarısını oluşturan kadınların, ekonomiye eşit katılımı ve temsili olmadan, kalkınma ve gelişmişlik mümkün değil" diyen Olsun, "Farklı iş seviyelerinde istihdamdan terfiye, gelişim olanaklarından ücrete bağlı hedefler koymanın pozitif etkileri olduğunu düşünüyorum" diyor.
Bazı ülkelerde gerçekleştirilen yönetim kurullarındaki kadın üye kota uygulamalarına da dikkat çeken Olsun, "Yönetim kurullarında bağımsız kadın üye sayısı ile ilgili kota koyan Fransa, İtalya gibi ülkelerde yıllardır yerinden oynamayan ibrenin, kotalar ile pozitife döndüğünü görüyoruz" diyor.
Murat Özyeğin - FİBA Grubu Yönetim Kurulu Başkanı:
YÖNETİMDE YÜZDE 55 KADIN
Toplumsal cinsiyet eşitliği, FİBA Grubu'nun kuruluşundan itibaren temel ilkelerinden biri ve bu ülkeyi kurumsal kültürümüzün doğal bir parçası haline getirmeye yönelik çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bir yandan kadınların çalışma hayatına katılımını desteklerken kadınların yöneticilik düzeyindeki varlıklarını artırmaya da büyük önem veriyoruz. Bugün yüzde 60'a yakın kadın çalışan ve yüzde 55'e yakın kadın yönetici oranıyla listelerde ilk sıralarda yer almaktan gurur duyuyoruz. Biz bu oranlara herhangi bir kota, sayı uygulaması yapmadan ulaştık. Bu durum, cam tavanlar kaldırıldığında kadın çalışanların birikim ve deneyimleriyle hak ettikleri noktaya kendilerinden gelebildiklerini gösteren çok güzel bir örnek.
İş dünyasına erkeklerle eşit oranda başlayan kadınların yönetim kademelerine gelme oranları, tüm dünyada olduğu gibi bizde de ciddi derecede düşüyor. İş yaşam dengesinin yanı sıra ev içi sorumluluklar ve çocuk bakımı da kadınlar üzerinde toplumsal cinsiyet rolleri açısından bir baskı oluşturuyor. Bu baskı altında kadınlar işini bırakmak durumunda kalabiliyor. Şirketlerin kadın çalışanlarını tabandan itibaren desteklemesi hem tepe yöneticisi olma yolunda ilerlemelerini hem de cam tavanlarını kırmalarını sağlıyor. FİBA Grubu olarak aynı zamanda Yönetim Kurulunda Kadın Derneği'nin kurucu üyelerinden biriyiz. Yönetim kurullarında kadın temsilinin artmasının çok daha yüksek ekonomik değer yarattığının bilincindeyiz. Bu yüzden de her yeni dönemde bir grup kadın çalışanımızı derneğin çok kapsamlı mentorluk ve eğitim programlarına yönlendiriyor, yönetim kurullarına hazırlıyoruz.
Neşe Gök - İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı:
KÜLTÜRÜMÜZÜN BİR PARÇASI
Holdingdeki anlayışımızın temeli, ailemizdeki kadın-erkek eşitliği kültürüdür. Ülke olarak kalkınmamızı sürdürülebilir kılmak için kadınlarımızın hayatın tüm alanlarında aktif yer almasının elzem olduğuna inanıyoruz. Tüm insan kaynakları süreç ve uygulamalarımızda 'fırsat eşitliğine önem vererek, farklılıklara ve etik değerlere saygılı olmak' prensibi ile çalışıyoruz. Her yıl kadın çalışan istihdamını artırmaya yönelik pozitif ayrımcılık yapıyor, grup şirketlerimizde çeşitli pozisyonlarda kadın çalışanlarımızın örneklerini artırıyoruz. Özellikle de üretimde, kadın fabrika ya da depo çalışanı gibi birçok farklı alanda bu örneklerimizi çoğaltmak niyetindeyiz.
Ahu Büyükkuşoğlu Serter - Fark Holding Yönetim Kurulu Başkanı:
KADIN İŞİ ERKEK İŞİ AYRIMI YOK
Öncelikle kurumumuzda mesleklerin kadın işi-erkek işi olarak ayrıştırılmamasına önem veriyoruz. Mesleklerde cinsiyet ayrımı kavramını yok ederek, kadınların ezber bozarak, öngörülmeyen mesleklerde görünür ve kabul edilir olmasını benimsiyoruz. Üretim ve operasyonlarımızın olduğu tesislerde, bizim için kadınların güvenlik görevlisi, forklift operatörü, set up operatörü, enjeksiyon, montaj operatörü ya da saha takım lideri olması sıkça rastlayabileceğiniz, olağan bir durum. Önyargılarımızı hep birlikte aşarak, kapsayıcı olmaya ve kadınlara her alanda fırsat eşitliği sunmaya çalışıyoruz.
Pandemi, bize zihnimizde bazı sınırları aşmamıza imkan tanıdı. Artık pek çok işte mekan bağımsız istihdam politikasını benimsedik ve bunu yaygınlaştırmak en önemli önceliğimiz. Diğer yandan maalesef kadınlar pandemi döneminde iş-özel yaşam dengesinin bozulmasından yine en fazla etkilenen çalışan grubu oldu.
Hurşit Zorlu - Anadolu Grubu İcra Başkanı:
HEDEF, YÖNETİMDE YÜZDE 30'U GEÇMEK
Anadolu Grubu olarak, kadın gücünün katma değerinin farkındalığı konusundaki çalışmaları her zaman odağımızda tutuyoruz. Üst yönetim olarak bu konuyu sahipleniyor ve fırsat eşitliğini destekleyerek mümkün olan en kısa vadede en ileriye taşımaya stratejilerimiz arasında önemli bir yer veriyoruz. Grubumuzda kadın çalışanlarımızın niteliklerini geliştirerek kadın yöneticiler yetiştirmek ve bu sayede üst yönetimde ve yönetim kurullarımızda kadınlarımızın daha fazla yer alması için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Türkiye'nin hem en fazla kadın çalışana hem de en fazla kadın yöneticiye sahip holdinglerinden biriyiz. Adel Kalemcilik, Anadolu Sağlık Merkezi ve AND Gayrimenkul şirketlerimizin genel müdürlük pozisyonlarında kadın yöneticilerimiz çalışmalarını başarıyla sürdürüyor ve bünyemizdeki genç kadın çalışma arkadaşlarımıza rol model olarak ilham veriyorlar. Uluslararası bir organizasyon olan, şirketlerin yönetim kurullarında ve üst yönetimlerindeki kadın sayısını artırarak yüzde 30 oranını yakalamayı hedefleyen Yüzde 30 Kulübü'nün kurucu üyelerinden biriyim. Kadın istihdamını destekleyen dernek, organizasyon ve faaliyetlerde her fırsatta yer alıyoruz.
Ahmet Dördüncü - Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı:
CİNSİYET EŞİTLİĞİ ÜLKELERİ GÜÇLENDİRİYOR
Akkök Holding'de kadın ve erkek çalışanlarımız eşit şartlarda görevlerine devam ediyor. Çalışma şartlarında eşitliğin yanı sıra, kadın çalışanların koşullarının iyileştirilmesi sağlanıyor. Şirket bazında baktığımız zamansa, yazılı olarak "Fırsat Eşitliği Politikaları" belirledik ve "Fırsat Eşitliği Komiteleri" kurduk. Holding bünyesindeki kadın-erkek eşitliği prensibine ek olarak kadınların iş gücüne katılımını destekliyoruz. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki kadının iş hayatında daha görünür olduğu ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin güçlü olduğu ülkeler ekonomik anlamda da daha gelişmiş seviyedeler. Kadınların etkin rol almasını destekleyen bu anlayışımızla toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama konusunda her zaman öncü rolümüzü koruyor ve birtakım projelere destek veriyoruz.
Erkan Kafadar-Borusan Holding CEO'su:
EŞİTLİĞİN İÇSELLEŞTİRİLMESİ
Borusan'da toplumsal cinsiyet eşitliğinin kurumsal ve bireysel düzeyde benimsenmesi ve içselleştirilmesi gerektiği inancıyla 2015'te "Borusan Eşittir Platformu" kuruldu. Borusan Eşittir yaklaşımımızı sadece yan haklar konusunda değil, düzenli iletişim, cinsiyet eşitliğini sağlayıcı politikalar, grup şirketlerine işe alım, terfi gibi kararlarda cinsiyet eşitliğini sağlamak amacıyla verilen zorlu hedefler ve metriklerle bu durumun takibi olarak ele alıyoruz.
2020'nin başında hayata geçirdiğimiz 'Cinsiyet Gözlüğü' programımız ile ölçülebilir sonuçlar almak için toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları geliştirdik. Yeni ekip arkadaşlarımızı ailemize dahil ederken cinsiyet dağılımını dengelemeyi amaçlıyoruz. Sadece ofis değil aynı zamanda eşitsizliğin daha çok görüldüğü fabrika, saha ve atölye gibi alanlarda cinsiyet dağılım eşitsizliğini dengeleyebilmek için kısa ve orta vadeli bir aksiyon planı ile hedeflerimizi oluşturduk.
Hedefimiz kadın işe alım oranlarında ofis çalışanları için 2020-2023 arasında yüzde 40, fabrika, saha, atölye çalışanları için ise yüzde 10'u yakalamak. Bunlarla beraber hizmet aldığımız iş ortaklarımızı da kadın çalışan oranlarında artış yönünde teşvik etmeyi planlıyoruz. Ayrıca kadın liderlerin yetişmesi için çalışmalarımıza hız veriyoruz. İşe alım, terfi, rotasyon ve gelişim süreçlerine bu sebeple cinsiyet gözlüğünden bakmaya başlayarak, kendimize hedef koyuyoruz. Amacımız üç yıl içerisinde tüm şirketlerimizde üst yönetim kademesinde yüzde 30, orta yönetim kademesinde yüzde 40 kadın oranına ulaşmak, üst/orta yönetim işe alım/terfi sürecinde en az bir kadın adayın kısa listede olması ve Liderlik Gelişim Programlarında yüzde 50 kadın oranının teşvik edilmesi.