Kutman'ın yolculuğu devam ediyor...


Adil Uçar / INBUSINESS
1990'da 5 bin dolarla başlayan Mehmet Kutman'ın yolculuğu şirketlerinin 3 milyar dolara yaklaşan varlık değeriyle devam ediyor. Kruvaziyer liman işletmeciliği işini kuran ve bu alanda dünyanın en büyük şirketi haline gelen Global Yatırım Holding, 2021'de borçlarını 'sıfıra' indirmek için çalışacak. Kutman, bu büyük borç operasyonundan sonra 'yarı emeklilik'e geçmeyi istiyor. Duayen iş insanının bir sonraki adımı ise dünyaya açacağı teknoloji şirketlerine yatırım olacak.
Global Yatırım Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman yeni ofisinde pandeminin etkilerini anlatırken "Eski binamız 5 bin 300 metrekareydi, burası bin 600 metrekare. Gördüğünüz gibi gayet yeterli. Pandeminin bana öğrettiği en önemli şeylerden biri de gereksiz harcamalardan kurtulmak oldu" diyor. İstanbul Karaköy'de rıhtımda bulunan eski bina ise yıkılıyor ve Kutman yerine henüz nasıl bir proje yapılacağına karar vermiş değil. "Ofis ya da rezidans, henüz karar vermedim, en karlı olanı hangisiyse onu yapacağım." Mehmet Kutman'ın bakış açısını değiştiren şey sadece pandemi koşulları değil elbette. Şirketlerin maliyet kontrolü elzem bir sorun. Kutman "Pandemi çeşitli zorunlulukları ortaya çıkardı. Zorunlu olarak seyahat edemedik ve gördük ki senelik seyahat masrafımız çok ama çok fazlaymış."
Bu işin şirket içi tarafı. Covid-19 pandemisi özellikle hizmet sektörünü olumsuz etkiledi. Kutman'ın son derece niş bir alan bularak dünya çapında en büyük olduğu 'kruvaziyer liman işletmeciliği' işini ise tabiri caizse 'sıfırladı'. Kutman "Liman grubunda şu anda gelirimiz yok" diyor. Bu beklenmedik duruma rağmen temkinli bir bütçe oluşturdukları için işler yolunda. En az 22 ay daha limanların maliyetini borçsuz bir şekilde çevirebiliyorlar. Oluşturdukları muhafazakar bütçeler onlara bu imkanı tanımış.
Kutman Global Yatırım Holding'in üç önemli alana yoğunlaşacağına dikkat çekiyor: Kruvaziyer liman işletmeciliği, enerji ve varlık yönetimi. Limanlarda halihazırdaki portföye yenilerinin eklenmesi için görüşmeler devam ediyor. Enerji tarafında Naturel Gaz halka arzı için SPK'ya başvurulmuş durumda. Biomass şirketi uygun alıcı bulunduğunda satılacak. Varlık yönetiminde ise İstanbul Portföy ile kurulan ortaklık daha da ileriye taşınıyor. Bu alanda özellikle teknoloji odaklı şirketlere yatırım yapacak fonlar vasıtasıyla yeni açılımlar sağlanacak.
Kutman'ın gelecek planlarında borçla yapılacak yeni yatırımlara pek yer yok. Bugün değeri 3 milyar dolar civarına ulaşan şirketleri yaklaşık 15 yıldır borç ile büyüdü. Girilen her yeni iş borçla finanse edilerek Holding'in bünyesine katıldı. Ancak artık durum değişti. Borç, Mehmet Kutman için artık çok 'yorucu' bir yük olmaya başlamış. Artık borçlanmak istemiyor. Bu nedenle Kutman 2021 için iki önemli karar aldı. İlki bu yıl içinde 'yarı emeklilik' adını verdiği sisteme geçecek olması. "Artık yönetim kurulunda olmak istemiyorum" diyor Kutman. İşleri profesyonellere bırakacak. Kurumsallaşma için danışmanlar ve avukatlarla çalışmalar yürütülüyor. İkinci karar ise 'yarı emeklilikten' önce en azından Holding'i borçsuz hale getirmek. Kutman "Borcumuzun büyük çoğunluğu Liman grubuna ait. Ben bu yıl Holding'in borçlarını sıfırlamak için çalışacağım" diyor. Borçsuzluk planının bir parçası olarak Akdeniz Limanı gibi varlıklar satıldı bile. Kutman borçla yatırım döneminin bittiğini ve şirketlerin yüksek karlılığıyla borçları kısa sürede kapatmasını bekliyor. Bundan sonraki yatırımlar ise Holding bünyesindeki şirketlerin özkaynaklarıyla yapılacak. 5 bin dolarla çıktığı yolda şirketlerini milyar dolarlar seviyesine çıkartmayı başaran Mehmet Kutman ile pandemi etkisini ve şirketlerin geleceğini konuştuk...
Niş bir alanda, kruvaziyer liman işletmeciliğinde dünyanın en büyük şirketisiniz. Ancak pandemi en çok sizin iş alanınızı etkiledi. Bu dönemde özellikle gelir tarafında neler yaşadınız?
Mehmet Kutman: Mart 2020'den bugüne kruvaziyer liman tarafında gelirlerimiz 'sıfır', hem de tam anlamıyla. Her yıl bütçe yaparız ve mutlaka aşağı-yukarı yüzde 5-10 şaşmalar olur. Ancak yüzde 100 tutturamadığımız olmamıştı. Böyle bir durumla hayatım boyunca karşılaşmadım. Aslına bakarsanız bizim de kafe ve restoranlardan pek bir farkımız yok, hatta onların paket servis imkanı var. Bu durum bizi elbette olumsuz etkiledi. Ancak 'muhafazakar' yaklaşımımızın meyvelerini topluyoruz kruvaziyer alanında. Liman grubunda birikmiş paramız vardı ihtiyat için ayırdığımız, şu anda o parayı kullanıyoruz. Bu süreçte en önemli faktör ekip çalışanlarımızdan gördüğümüz destek oldu. Birçok yerde maaş kesintilerini kabul ettiler. Maaşları kesiyoruz ancak ileride ödemek üzere. Yine bu dönemde devletin sağladığı kısa çalışma ödeneği çok yardımcı oluyor süreci atlatmamızda. Çünkü çalışanlarımızın işi yok, gemi yok, yolcu yok, dükkanlar kapalı! Biz hiç kimseyi işten çıkartmadık, niyetimiz de yok. Bütün bu zorlu süreçte gerek yönetim ekibinin gerekse çalışanların canla başla şirkete bağlı olması şirketimiz açısından çok önemli bir faktör. Elbette bir diğeri de çalışanlarımızın sağlığı. Grup toplamında Covid-19'a yakalanan kişi sayımız 50'yi geçmedi. İki ağır hastamız vardı, çok şükür onlar da iyileşti. Biz büyük bir 'aile' olarak çalışıyoruz. Benim çocuğum yok sadece kız kardeşim ve yeğenlerim var. Tek ailem Global ve biz aile gibi çalışıyoruz.
Pandeminin ilk işaretleri gelmeye başladığında hazırlık yapma şansınız oldu mu?
Kutman: Geçen yıl şubat ayında hemen toplanarak bir durum değerlendirmesi yaptık ve Liman grubunda işlerin kötüye gideceğini öngördük. İlk yaptığımız şey giderlerimizi düşürmek oldu. Liman grubunda aylık 3-4 milyon dolar olan giderleri 1 milyon dolara indirdik.
Giderleri düşürmeyi nasıl sağladınız?
Kutman: Öncelikle kimseyi işten çıkartmadık. Sabit ve değişken giderlerimiz var. Taşeronlarla yapığımız işler vardı. Doğal olarak bunlar ortadan kalktı. Mesela Holding'in seyahat masrafları 10 milyon dolara kadar çıkıyordu. Maaş kesintileriyle birlikte giderlerimiz 1 milyon dolara indi. Şu anda bizim limanlarımız 22 ay boyunca hiç para kazanmasa da hayatta kalabiliyor. Bu çok önemli bir done. Liman grubunda 250 milyon dolarlık eurobondumuzun ödemeleri var. Onun da refinansmanı için gerekli hamleleri yaptık. Bildiğiniz gibi Port Akdeniz'i Katar merkezli QTerminals'e sattık. Daha alacağımız aksiyonlar da olacak. Bunları nisan ortası gibi tamamlamış olmayı hedefliyoruz. Liman tarafında oturup pandeminin geçmesini ve gemilerin gelmesini bekleyeceğiz.
Sizce işler ne zaman açılacak?
Kutman: 2021'in ikinci yarısında yüzde 30-40 kapasitelerle hafif bir kıpırdanma olmasını bekliyorum, bütçelerimizi bu beklentiye göre hazırladık. Ancak asıl geri dönüş 2022'de yaşanacak. Kruvaziyer gemilerin yüzde 50'si ABD'li şirketlere ait. Bu gemilerin yolcularının yüzde 55'i de ABD vatandaşları. Bu nedenle ABD'deki aşılama takvimi sektör için önemli. 2021 yılsonu itibarıyla ABD'de aşılamanın tamamlanması bekliyor. Rezervasyonlara baktığımda tarihin en yüksek rakamlarına ulaşıldığını görüyorum. Birçok gemide yer bulamıyorsunuz 2022 için.
Bu kadar niş bir alanı nasıl keşfettiniz? Bu alanda büyümeye nasıl karar verdiniz?
Kutman: Kruvaziyer limanlar işine girmemiz aslında şans eseri oldu. İlk limanımız Kuşadası'ydı. Sonra Antalya eklendi ancak asıl dönüm noktası Barcelona Limanı'nı almamız oldu. Gördük ki çok ama çok karlı bir iş. İşi büyütmek istememdeki en önemli faktörlerden biri dünyadaki kruvaziyer limanların sahibinin genelde devlet ya da belediyeler olması oldu. Dolayısıyla altyapıda, pazarlamada, işletmede büyük eksiklikler vardı. Ve hemen hepsi imtiyaz sözleşmesi imzalamaya, işletme haklarını satmaya açıktı. Barcelona ile bu alanı ana iş kolu haline getirmeye karar verdim. Mesela Antalya'daki limanımızı Katarlılar'a sattık çünkü -evet eurobond ödemimiz de var ama- bizim asıl işimiz konteynır limancılığı değil. Tek bir konteynır limanıyla bir yere varamıyorsunuz. Antalya'daki ekibimizi ziyaret ettim veda etmek için. Sonuçta onlara müteşekkiriz, Antalya Limanı bize enerji işini, kruvaziyer işini doğurdu. Birçok işimiz oradan kazandığımız paralarla gerçekleşti.
Kruvaziyer limanların bir özelliği de sağlık ve güvenlik riskinin az olması. İnsanları doğru yönlendirirseniz denize düşmezler (gülüyor). Toplasanız her limanda 10-12 kişi çalışıyor. Kar marjları yüksek. Üstelik 2022'de yeni programa başlayacağız. O kadar çok yerde limanımız var ki Türk markalarının küçük stantlarla bu limanlarda satış yapmasını sağlayacağız. Türk malları satılacak daha da önemlisi markalar önemli bir tanıtım faaliyeti yürütebilecek, marka bilinirliği artacak.
15 milyon yolcu limanlarınızdan geçiyor. Kullandığınız özel bir sistem var mı?
Kutman: Barcelona Limanı'nı aldığımızda kendi sistemimizi kurana, entegrasyonu sağlayana kadar çok zorlandık. Ancak çok önemli tecrübeler elde ettik. Böylece zaman içinde bilgi birikimimiz oldu ve kendi sistemimizi kurduk. Bilgisayar sistemlerinde kullandığımız kendimize ait yazılımımız var. Kaç kişi indi, tutumları, davranışları nedir analiz edebiliyoruz. Gemi kaptanlarının ya da yolcuların limana gelmeden önce isteklerini organize edebiliyoruz. Geminin rotasındaki tüm limanlarımız etkileşimli çalışıyor. Bir limana senede 4-5 bin gemi geldiğini düşünürseniz operasyonun büyüklüğünü hayal edebilirsiniz. O gemilerin bir bilgi bankası oluşuyor. Ciddi bir yazılım altyapımız var. Genel Müdürümüz Emre Sayın yeni ürünler hazırlıyor. Mesela kare kodu okuttuğunuzda size belirli lokasyonlara yönlendirecek bir yapı. Gini diyoruz buna. Buradaki amacımız teknoloji, bireysel ihtiyaç ve tüketimi birleştiren projeler üretmek zira 15 milyon yolcu çok ciddi bir rakam.
Holding'in ana iş kollarından biri de varlık yönetimi. Ki bu alanda yıllardır aktifsiniz. En son İstanbul Portföy'e ortak oldunuz. Bu alanda neler yapacaksınız?
Kutman: Varlık yönetimi benim en çok önem verdiğim alanlardan biri. 2019'da da İstanbul Portföy'ün yüzde 30'unu alarak ortak olduk. Şu anda İstanbul Portföy çatısı altında faaliyet gösteriyoruz. Şirketin yüzde 40'ını da alma opsiyonumuz var. Portföy yönetim şirketleri aslında bir masa bir kasa. İçindeki fonları toplayanlar, fonları yönetenler yani çalışanlar çok önemli. İstanbul Portföy'de de kurucu ekibin hissedar olarak kalması benim için çok önemliydi. 2020 sonu itibarıyla yönetimleri altındaki toplam fon miktarı 1 milyar dolara ulaştı. Bu rakamı 2 milyar dolara çıkartmak istiyoruz. O şirket çok büyüyecek, Türkiye'nin tasarruf oranları çok düşük ancak kalkınıyor bu oranlar artacak. Ayrıca girişimlere yatırımları da İstanbul Portföy üzerinden yapıyoruz. Geçen sene Türkiye'de girişim sermayesine 140 milyon dolar yatırılmış. Bu rakam çok az. Zaten bu nedenle biz öncü olacağız varlık yönetimi tarafında, 2021'de ciddi ağırlık vereceğiz. Global Menkul Değerler'de de işler iyi gidiyor. Dünyada borsa işlem hacimlerinde bireysel yatırımcıların artışı var. Pandeminin etkisi olduğu kadar teknolojinin de etkisi var bu hacimlerin artmasında. Pandemi ve teknoloji birleşince ekonomi günlük hayatın akışına giriyor. Artık günlük rutinlerimizin arasında piyasaları takip etmek de var. Sadece piyasa değil, politikayı da jeopolitik gelişmeleri de takip ediyoruz. Aynı zamanda insanların okumaya ayırdığı süreler de azaldı. Böyle olunca boş zamanlarda '10 lira yatırım yapayım, 11 lira alayım' gibi bir durum oluşuyor.
Tekrar Holding'e dönecek olursak. En son geçen ay Naturel Gaz SPK'ya halka arz için başvurdu. Bu konuda neler diyeceksiniz?
Kutman: Bu konuda tek söyleyeceğim şu: Geçen yıl halka arzında bir yol kazasına uğradık, şimdi yaşamayı beklemiyoruz. Global Ports Holding dünya çapında bir şirket ve baktığınızda ülkeye de yararı var. Ama Naturel Gaz'ın yeri ayrı. Öncelikle Türkiye'nin Karadeniz'deki gaz rezervinin yanı sıra Akdeniz'de gaz bulamama olasılığı yok. Dolayısıyla Türkiye bir gaz ülkesi olacak. İkincisi jeopolitik olarak gaz boru hatlarının geçtiği bir ülkeyiz. Nasıl Rotterdam bir hub ve fiyatlama yeri ise Türkiye'nin de fiyatlama merkezi olması lazım. İkincisi Türkiye'deki kamyonların yüzde 10'u dizel yerine gaz ile çalışsa cari açığı 4,5 milyar dolar azaltıyor. Bu çok büyük rakam. Cari açığın düşürülmesine hükümet de büyük önem veriyor. Ayrıca Türkiye'de bazı bölgelere boru hattı ile gaz götürülemiyor dağlık vs olduğu için. Biz Naturel Gaz ile köylere, ilçelere sıvılaştırılmış gaz götürüyoruz.
Enerji alanındaki bir diğer yatırımınız da biyokütleden enerji üreten Biomass. En son Biomass'i satmak istediğinizi açıklamıştınız?
Kutman: Düzgün bir talip gelirse Biomass'i satacağım. Fransız bir şirketle son noktaya geldik. Ancak onlar önce jeotermal bir varlık alalım dediler. Geçen ay bu alım tamamlandı. Biomass için verdikleri teklif de güzeldi, bakalım bekliyoruz.
Baktığımızda varlık satışlarının yoğun olduğu bir dönem karşımıza çıkıyor. Bunun nedeni nedir?
Kutman: Biz en son sermaye artırımını yanılmıyorsam 2005'te yapmıştık. Ondan sonra hep borçla büyüdük. 2021 artık bizim borçları temizleme yılımız olacak. Konsolide borcumuz ciddi rakamlarda. Ancak bunun büyük çoğunluğu liman grubunda. Ben holding seviyesinde borçluluğu 'sıfıra' indirmek istiyorum. Artık hiç borcumuz kalmasın ya da 10-20 milyon dolar gibi küçük miktarlar kalsın. En azından yarı emekli olmadan borç konusunu çözerek bayrağı devredeceğim.
Biz 2011'de birkaç tokat yedik. İhalelere katıldık ve bir ihalede 50 milyon doları bir başkasında 15 milyon dolar teminatımız yandı. Onları borçla kapattık. Hem bu borçların faizi hem de gaz ve elektrik alanındaki yatırımlarımız borçların artmasına neden oldu. Ancak artık bu yatırımlar tamamlandı. Her biri gruba ciddi paralar kazandırmaya başladı. Mesela Biomass, para kazandırmayan şirket bu sene 20-25 milyon dolar faiz ve vergi öncesi kar yapacak. Natural Gaz zaten halka açılıyor. Bunları eklediğimizde yatırım sürecinin bittiğini ve nema alma döneminin başladığını görüyorum. Bu arada o aldığımız nemalarla Holding'in solo borcunu sıfır yaparsak gerisi çok kolay gelecek.
Yarı emeklilik dediniz, iş hayatından çekiliyor musunuz?
Kutman: Artık çok yoğun olarak işlere bakmıyorum. Bu sene içinde emekli olmayı planlıyorum. Ya da yarı emekli. İleriye dönük olarak bakacağım iki konu var ilki yeni liman alımı, ikincisi ise teknoloji yatırımları. İstanbul Portföy ortaklığından önce yatırımları Holding bünyesinden gerçekleştiriyorduk. Artık bu yatırımları İstanbul Portföy kanalıyla yapacağız. Burada girişim sermayesi fonlarımız var. Holding olarak para yatırıyoruz. Çok ciddi bütçeler ayırdık bu işe. Toplamda 40 ila 60 milyon dolar arasında bir yatırımımız oldu şimdiye kadar. Sadece yurt içi değil yurt dışındaki girişimlere de bakıyoruz. Mesela Firefly'a da yatırım yaptık. Pandemi nedeniyle onların da işleri yavaşladı. Ancak asıl amacım Türkiye'den bir şirketi yurt dışına taşımak. Bu yıl içinde yarı emeklilik planlıyorum. Şirketler artık profesyoneller ile yola devam edecek. Şirket içinden belli yöneticiler belli yerlere gelecek. Yönetim kurulunda bile olmak istemiyorum. Bayrağı temiz ve düzgün teslim ettikten sonra gerisi kolay. Hisselerim duracak, Allah sattırmasın! Ben liman işlerini çok seviyorum. Ancak belli bir yaşa gelince yeniden öğrenme isteği doğdu. Artık teknoloji girişimlerinde dünyada ve Türkiye'de ilerleyerek aktif olmak istiyorum. Herhangi bir ortaklık ya da satın alma düşünmüyorum. Ancak ben de artık borç alarak iş yapmaktan yoruldum. Bu nedenle artık şirketlerimiz kendi kaynaklarıyla ne yapabiliyorsa onu yapacak.