Ar-Ge ve inovasyona adanmış ömür


Ar-Ge'ye 25 milyon dolar harcayan Canovate pandemi döneminde geliştirdiği ürünlerle ihracata ara vermeden devam ediyor.
Hülya Güler / INBUSINESS
Fiber optik cihazlar, veri merkezleri, suda batmayan çelik yelek, kamikaze drone… Tüm bu inovatif ürünler adını İngilizce 'can' ve 'inovate' (inovasyon yapabilir) kelimelerinden alan teknoloji şirketi Canovate'in portföyünden. İki mühendis kardeş Can ve Özcan Gür'ün kurduğu Canovate, 40 yılı aşkın bir süredir Ar-Ge ve inovasyona odaklanarak telekomünikasyon, savunma sanayi ve son dönemde de sağlık sektöründe dikkat çeken yenilikler sunuyor. Bine yakın çalışanı bulunan şirket, geçmişte yurt dışında yaptığı marka satın almalarıyla birçok uluslararası patent ve sertifikaya sahip. Bu yolla özellikle veri merkezleri, fiber optik cihazlar ve savunma sanayinde dünyanın sayılı kuruluşları arasında yer alıyor.
KRİZİN ÇİZDİĞİ YOL
Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve İngiltere'deki elektronik mühendisliği eğitiminden sonra Gür'ün aklında kendi işini kurmak vardı. Nitekim 1979'da kendisi gibi mühendis olan kardeşi Özcan Gür ile birlikte Canovate şirketini kurdu. İki mühendis baş başa verip dünyada ilk kez 'dijital reaktif güç faktörü ölçüm cihazını' geliştirdi. Bu cihaz 'Europe Electronic Product News' dergisine Türkiye'den ilk ürün olarak kayda geçti. Ve iki kardeş için meslek hayatlarının başında bir dönüm noktası oldu. Can Gür, "Bu üründen çok talep aldık ve 60 ülkeye ihracat yapmaya başladık" diye anlatıyor. Asıl gelişim 1996'da kapatılan Alcatel Teletaş'ın Ümraniye tesislerini çalışanlarıyla beraber devir aldıktan sonra yaşandı. Can Gür, "Hedefimiz yerli sanayinin üretimine devam etmesiydi. Bu dönemde Türk Telekom'a 4,5 milyon abone kapasitesinde dijital santraller, radyo-linkler ve ankesörlü telefonlar ürettik" diyor.
Gür kardeşler için oldukça hızlı başlayan iş yaşamı 2001 kriziyle birlikte yavaşladı. Türk Telekom'un sabit hatlı telefon santrallerinin alımını durdurması, pazarlarının büyük bölümünü kaybetmelerine neden oldu. Ancak 'her işte bir hayır vardır' sözünü doğrularcasına bu sıkıntılı dönem iki kardeşin özgün ürünlerini geliştirmelerine neden oldu. Krizle birlikte kafa kafaya veren kardeşler yeni stratejilerini belirledi. Can Gür, bu süreci "İki ana teknoloji konusunu seçtik. Bunlardan bir tanesi veri merkezleri, diğeri fiber optik altyapı sistemleri oldu. Bunların gelecek 25 yıla hakim teknolojiler olacağını öngörerek, bu alanda kendi özgün ürünlerimizin dizayn, tasarım, geliştirme ve üretimine karar verdik" şeklinde özetliyor.
25 MİLYON DOLAR YATIRIM
Özgün ürün geliştirme konusu o kadar önemsendi ki 2001'den günümüze Ar-Ge'ye 25 milyon doların üzerinde yatırım yapıldı. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür'ün anlattığına göre şirket karını her zaman Ar-Ge'ye aktarıyor: "40 yılı aşan meslek hayatımda, ilk günden itibaren, kazandığımı Ar-Ge ve inovasyona yatırıyorum. Türkiye'de yapılmayan ve dünyada da çok az yapılan işlere odaklanıyoruz. Bugün, küresel pazarlarda elde ettiğimiz başarıda, Ar-Ge ve inovasyona yaptığımız yatırımların ne kadar önemli olduğunu görüyorum."
Kuşkusuz Can Gür'ün Ar-Ge konusundaki hassasiyeti şirketin bugünkü ihracat pazarını şekillendiriyor. Canovate bugün geliştirdiği ürünlerden veri merkezlerini Avusturya, Danimarka, İspanya, Suudi Arabistan, Umman, Filipinler, Nijerya, Etiyopya, Sudan gibi birçok ülkeye ihraç ediyor. Uçtan uca fiber optik ürünlerini de Almanya, Fransa, Hollanda, Amerika, Şili, Suudi Arabistan, Etiyopya, Endonezya, Fas, Cezayir gibi birçok ülkeye ihraç etmeyi sürdürüyor.
YENİ NORMAL'E UYUM SAĞLAMAK
Canovate, bu yıl Covid-19 nedeniyle; otomatik el dezenfektan cihazları, Hepa filtreli hava temizleme cihazları, dezenfeksiyon tünelleri, özel termometreler, mobil hastane gibi çözümleriyle toplumun tüm katmanlarına hizmet sağlayarak, sağlık ürünlerinden dünyada geniş kitlelerin yararlanmasını hedefliyor. Can Gür: "Şimdi AVM'lerin otellerin klima sistemlerini temizleyen yeni bir filtreleme sistemi geliştirdik. Artık pandemi bitse bile havayı daha fazla temizleyen bu sistemler yerini alacak. Dezenfektasyon tüneli geliştirdik. Türkiye'de uygun görülmedi ama biz bunun patentini aldık yurt dışında satıyoruz şu an. Sağlık konteyneri yaptık birkaç tane yan yana dizip sahra hastanesi yapıyoruz. Irak, Orta Asya ve Afrika'ya satıyoruz."
Bu alanda Yeni Normal'e uygun çözümlerle büyümeyi hedefleyen Canovate'in Trendyol ile yeni bir işbirliği başlattığını anlatan Gür, Yeni Normal'e uygun kargo-matiklerle tüketicilerin ürünlerini temassız bir şekilde adreslerine yakın bir noktadan alabileceklerini söylüyor. İlk etapta Trendyol için 250 kargo-matik kuracaklar. Gür, bu alanda geliştirdikleri yazılımı satmak üzere DHL, Fedex, TNT gibi uluslararası şirketlerle de görüştüklerini aktarıyor. Şirket Arnavutluk ve Mekadonya başta olmak üzere çevre ülkelere de kargo-matik üretecek.
VERİNİN KORUNMASI KANUNU ÖNEM TAŞIYOR
Son dönemde sıkça tartıştığımız verilerin korunması ve Türkiye'de saklanması son derece önemli ve bu konuda bir süredir çeşitli adımlar atılıyor. Önümüzdeki dönemde kurumların elbette büyük veri merkezleri olmaya devam edecek. Ancak bu veri merkezlerinin daha küçük portatif boyutlarda olanlarının baz istasyonu direklerine asıldığını göreceğiz.
Özellikle 5G kullanımı başlayınca hız daha da önem kazanacak. Verinin aktarımında gecikmeyi önlemek için aklınıza gelebilecek hemen her yerde küçük veri merkezleri göreceğiz. Örneğin otoyollarda, köylerin girişlerinde baz istasyonlarının direklerine asılı veri merkezlerinin olacağından söz edebiliriz.
Bugün merkezde olan veri merkezlerinin lokale doğru yaygınlaşacağını söyleyebiliriz. Bir tür data füzyonu yaşayacağız. Bilgi çok hızlı bir şekilde ülkenin kılcal damarlarına akacak. Her yerde verinin daha kolay ve hızlı paylaşımı için cihazlar karşımıza çıkacak.